bugün

Belli üniler dışında koca bir hiçtir.
Bunu tercih ettigim güne lanet olsun. Keşke tercih günü gözüm kör olsaydı, elim kopsaydı bu tercihi yapmasaydım. 3 senede beni hayattan soğutmuştur. Bakın tercih döneminde olanlar varsa sakın muhendisligi tercih etmeyin. Gidin ögretmenlik falan okuyun. Yazık etmeyin kendinize.
Salaklıktır, keşke okumasaydım. En güzel zamanlarım boktan bir üniversite kafesinde batak oynayıp şantiyelerde koşuşturmakla geçti. Bu devirde aklı olan gidip sanayide bir kaportacıda çalışmaya başlar, 2 sene sonra da para biriktirip tüplü şahin alır gençliğini yaşar. Dert yok, tasa yok, sabahlara kadar ders çalışmak yok, çalışmaya başlayınca sen yeni mezunsun seni biz biraz silkelim diyen patron yok.
Derslerin hepsinden büte kalmak ve her sınıftan dersinin olması ve 4 senede bitirememek ve ve ve...
cefa çekmektir. bu ülkede mühendislik okunmaz kardeşim. hele ki elektronik mühendisliği falan kesinlikle okunmaz. illa türkiyede bir mühendislik okuyacağım, çok idealist değilim ama tıp okumak da istemiyorum falan diyorsanız; o zaman da endüstri mühendisliği okumanızı tavsiye ederim.

hele bazı arkadaşlarımız o kadar sene okuyup sonra da lise mezunu bir patronun işinde, kıytırık bir üniversitenin işletme bölümünden mezun olmuş birisinin altında çalışmaya başlayınca kafayı sıyırıyorlar. tabi ki hepsi için geçerli değil bu sözüm, ama mühendislik okuyan ve bitiren arkadaşlarımın çoğu şöyle düşünüyor: " bu kadar okuduğumuza değmezmiş." maalesef, bazen türkiyede yaşadığımız gerçeğini unutmamak gerekiyor.
görsel
Geçen yıllarda sizi çok değiştirir...
Zaman zaman sinir krizi geçirten korkunç bir durum..
Alttan bolca ders almaktır. Alttan almayı öğrenebilmektir.

Ulan ara ara ben kaçıncı sınıftayım diye düşündüğüm bile oluyor. Alttan o kadar ders alırsınız ki asıl derslerinizi unutursunuz.

(bkz: mühendislik okumak pişmanlıktır)
Millet gezerken derslerle uğraşmak, sözel bölümlerdeki arkadaşların son gün çalışıp 80 alırken senin 15 gün calıştığın dersten 30 alman ve sana bazen gerizekalı muamelesi yapmaları, o kadar çalıştı 30 aldı.

Mühendislik sınıflarında ders esnasında çıt çıkmazken sözel bölümde okuyan arkadaşın sınıfında sanki hoca yokmuş gibi konuşma ve kahkaha seslerinin gelmesi.

Onların sınavları yarım saat sürerken senin defter kitap açık şekilde 2.5 saatlik sınav olman beyninin yanması, bi de üstüne "Aaa açık sınav mı, eee ne var herkes 100 alır" gibi tavırlar. Eğer hoca defterden sorsaydı zaten açık sınav yapmazdı.

Bazı basit derslerin hocalarının sırf egolarını tatmin etmek için dersi eksik anlatıp sınavdan düşük almanı sağlamaları ve not için kapılarına gitmene sebebiyet vermeleri.

Okuması bir dert çalışması ayrı dert.

Eğer sağlam torpilin yoksa (bkz: referans) adi şirketlerde 3 kuruşa çalışmaya başlarsın, bi bakmışsın okulu senden 3 yıl sonra bitiren arkadaşın büyük bi şirkete torpille girmiş senin 3 katın maaş alıyor.

işte böyle çileli bi dünya.
Casio bilimsel hesap makinesiyle sevgili olmaktır.
sınav dönemleri hayattan kopmak demektir.
okulu fazla uzatmak istemiyorsanız, keşke sikko bir bölüm okusaydım da daha fazla ve rahat takılırdım diyeceğiniz günler bolca olur.
yorumu hangi mühendislik dalında öğrenim görüldüğüne göre değişir. varsan baksan su ürünleri de mühendislik, tekstil de mühendislik, inşaat da mühendislik, makina da mühendislik.

misal benim hayatımda yaptığım en büyük hata makina mühendisliğini o amk tercih formuna iliştirmekti.
Budur.
(img:#1030080)
Zordur,zulümdür hatta ve hatta ölümdür..