bugün

mutluluğun anlık bir şey olduğunu bilmeyen, insanların uzun zamanlar mutlu olarak yaşadığını düşünen ve büyük bir yanılgıya düşerek içine sürüklendiği depresyondan ölerek kurtulmayı amaçlamış insandır..

insanlık tarihinde hata yapmış bilmem kaç milyarıncı kişi olarak kayıtlara geçecektir.. ah be kardeşim sen hepimizi "ahaha çok mutluyuz" diye geziyor mu zannettin? çık bi' etrafına bak.. herkesin yüzü asık, kafası önünde, nezaketen gülen sayısız oyuncu var.. yalandan sevişmelerin öğrettiği yalandan gülüşmeler içerisinde geçiriyoruz ömrümüzü.. deliliğe vuruyoruz da zeki insanlar olduğumuzu iddia ederek ölüyoruz..

ya da dur! hangimiz akıllı? bu sikimdirik hayatı yalancı bir kimlik ve kişilik ile sürdüren biz mi? yoksa "çekemeyeceğim dünyanın kahrını" diyerek siktir olup giden sen mi?

kafam karıştı!?

aslında intihar eden biz miyiz yoksa? ölümün kaçınılmaz son olduğunu bildiğimiz halde yalancı bir hayatı sürmekte direten biz mi depresyondayız?

kalbim mi sıkışıyor yoksa?

yok hayır.. psikolojimin bir aldatmacası bu..

al xanax..

ohh mis gibisin dünya..

bana çaresizce mutluluk bekleyen insan hüznü ver..
niye çabaladığını,ne için yaşam mücadelesi verdiği konusunda kendisine cevap veremeyen;kahrolası rutinler içinde ölümü beklemenin saçmalığına inanıp,basıp gitmiş kişidir belkide..
(bkz: intihar etmek için köprüye durak yapımı)
mutlu olmak için yapması gerekenlerin farkına bile varamayacak kadar düşünce yoksunu insandır. bunun farkına varamıyorsa eğer yaşamasının ne kendisine ne de başkalarına bir faydası yoktur doğru bir karar vermiştir. ve belki de şu an çok mutludur ilk defa bir şeyleri doğru yaptığı için kim bilir...
hayata yenilmiş insandır. oysaki yenilen pehlivan güreşe doymaz sözünü hiç aklına getirmeyen insandır.
mutluluğu tatmıştır.
saygı duyulmayacak insandır.
ölüdür.
hayatını sonlandırma hakkını kullanmasını anlayabildiğim ama sebep konusunda hemfikir olamadığım insandır.
mutluluğa, oturup gelmesini bekleyerek kavuşulmayacağını, çoğu zaman onun sadece yapılan bambaşka alakasız aktivitelerin bir yan ürünü olduğunu bilememiş; mutlu olmaya odaklanmanın insanı daha da mutsuz etmekten başka bir b.ka yaramadığınıysa hiç bilememiş eski insandır.
neredeydim hatırlamıyorum
farkettim ki hayat bir oyun
ben cidi cidi bir şeylere tutundukça
kurallar da o kadar zorlaştı
ne kadar değerim vardı, yoktu hiç fikrim
hayatım gözlerimin önünden geçti
ne kadar az şey başardığımı gördüm
tüm planlarım reddedidi

öyleyse bunları okurken bilin ki dostlar
hep sizinle olmayı isterdim
lütfen gülümseyin beni hatırlayınca
giden vücudum, hepsi bu

tüm dünyaya (herkese)
tüm arkadaşlara
seviyorum (hepinizi)
gitmeliyim artık

bunlar son sözlerim
konuşabilirsem eğer
ve beni özgür bırakacaklar

eğer kalbim hala canlı olsaydı
eminim bir daha kırılacaktı
ve anılarım sizinle artık
söyleyecek fazla bir şey yok

harekete geçmek basit bir şeydir
zor olan gerde bıraktığındır
bilirsiniz uyurken acı hissetmezsiniz
ve yaşamak korkutucudur.

(bkz: a tout le monde)
hayır gideceksen yalnız git bizi niye ayartmaya çalışıyorsun ki? dinledikçe rüzgara kanat açası geliyor insanın.
(bkz: ergenlik)
(bkz: sakat kalmamasını umduğum insandır)
esasen aradığı huzurdur onu bulamamıştır (bkz: huzur islamdadır).
o ruh halini yaşamadıkça anlayamayız. çaresizce alınmış son zor karar olduğu kesin gibidir.
altına imza atmadığı halde dayatılan düzmece yaşam akdini tek taraflı olarak feshetmiştir. dayatmıştır bir nevi.
Belki de aslında hiç kimsenin mutlu olmadığını, herkesin yalan kişilikleriyle yalan hayatlarda gülüşerek bir ömür geçirdiğini anladığı için bu lanet dünyadan kurtulmak isteyen kişidir. Çok da haksız sayılmazsa da boşversin ölene kadar keyiflenmeye baksın, ama lütfen o da yalancılardan olmasın ...
son olarak:
'' Fakat Elohim (Tanrı) o meyveden yediğiniz gün gözlerinizin açılacağını bilir.' Ve açılır açılmaz dram başlar. 'Anlamaksızın bakmak' cennet budur işte! Cehennem de, insanın anladığı, gereğinden fazla anladığı yer olacaktır ''

Biliyorum zor ama bu cehennemde de anı geçiştirecek, oyalanacak, belki mutlu bile edebilecek şeyler bulabilirsin.
umutsuz yaşanmaz. bu sözü kanıtlamış insandır.
ölünce acılarından kurtulacağını, mutlu olabileceğini sanan gariban. çaresiz. "yazık laaann" "ttüüüühhh intihar mı etmiş aaa" gibi laflar işiten(!) şahsiyet.
mutlu olduğunda ne yapacağını bilemeyen insan.
''mutsuzluğuna hiç bir çare aramıyorsun.'' demişti bana . evet haklydı gerçekten de aramıyordum.
fazlasıyla anlamsız bir hayat yaşayan, çevresinde kendisini seven kimse olmayan, yalnızlıktan kuruyan, mutsuzluğun ve çaresizliğin dibine vurmuş, hayattan hiçbir beklentisi kalmamış insanlar intihar etmezler.

onlar sadece, aslında çevresindekilerin kendilerini ne kadar çok sevdiklerini anlamalarını isteyen zavallılardır. hap içer, camdan atlar, bileklerini keser, gazı açık bırakırlar. kafalarında hep bir ‘kurtulma ihtimali’ ve sonrasında ağlayarak kendilerine kaybetme korkusuyla sarılan sevdikleri eşliğinde. genelde kurtulurlar da.

arkandan ağlayan birileri olmayacaksa, intihar etmenin mantığı nedir ki? lütfen, bunu herkes bilir.

hiç kendi boğazını keserek intihar eden birini gördün mü? çünkü intihar kendini cezalandırma şekli değildir. kendini cezalandırmak isteyen insanlar, sadece -yaşamaya devam ederler. bu kadar.
tükenmişlik sendromuna yenik düşmüş insan modelidir.
21. yüzyılla birlikte sayılarında artış görülmesi kuvvetle muhtemeldir.
hayatı laylaylom sanan ve bu eğlence bitince hayatın da bittiğini sanan insan.