bugün

hakkında 3 kuruşluk adamların, beş para etmez yorumlar yaptığı insandır. islam düşmanı falan da değildir. bunu iddia eden namerttir, şerefsizdir.

şerefli bir türk anasının, kahraman oğludur mustafa kemal.

halen bu toprakta bunca caminin olmasının tek sebebidir mustafa kemal.

edit: milli mücadeleyi o başlatmamış, 3 kıtaya yayılan toprağı karış karış dağıtan, boğazları peşkeş çeken, işgal zamanında sarayından çıkamayan osmanlılar başlatmış. ben de yeni öğrendim. teşekkürler uludağ *
milli müCadeleyi tek başına yapmadığı gibi tek başına da başlatmamıştır. Hakkında çok yanlış bilgiler ile yorum yapan adamlar Var.
milli mücadeleyi tek başına yaptığını bu sayede de süpermen muammelesi gördüğünü zanneden dingilleri meydana çıkarmıştır.

herkes sizin gibi ettek kandan kemikten insanlara durduk yere tuhaf manasız değerler yükleyerek el etek öpmüyor, cahil cüheyla gerizekalı korkak amerikanın eteğinde cia ajanlarına sığınmış tiplere olmadık unvanlar vermiyor, " o bizim için bir nevi peygamber, ona dokunmak bile ibadet, o nu üzmek allahı üzmektir, anasının bitarafından çıktığında gece gündüze döndü gökten nurlarla melekerle indi " falan filandı gibi şirk koşulacak cümleler kurmuyor.

bu topraklardan işgalci emperyalist ordularını temizleyen, kurtuluş mücadelesini vermiş birliklerin komutasını yapan, bunları örgütleyen, taktik teknik stratejilerini belirleyen, binlerce yunan ingiliz italyan askerini kıstırarak geberten direnişçi kahramanların başındaki kişi mustafa kemal atatürk tür, aynı zamanda şeyhlerin, dincilerin arap siki emmeyi ibadet zanneden vahhabilerin, deve bokunu yüzüne gözüne sürüp cennette hurilerle sikişeceğini zannedenlerin bir çoğunu ipin ucunda sallandırmış, isyancı ırkçı primatları hakkettikleri yerde yani mağaralarında diri diri yakarak devlete karşı ayaklanma çıkardıkları için cezalandırmıştır.

ama gene de yeterince gaddar ve kararlı bir mücadele yürütmediği için biz de bu dangozların uzantılarını sözlükte okumak durumunda kalıyoruz maalesef.
bi bok bilmeyen insanlara sesleniyorum atatürk olmasaydi sen nerede ibadet edecektin..?
bir gün suudi arabistan kralı kâbeyi taşımaya kalkmış bunu gören atatürk "eğer buranin tek bir taşina zarar gelurse ordumla beraber inerim buraya" demiş.
hacı her şeyi geçtim de en basitinden senin ülkeni kurtarmak ve yeniden yapılandırmak için ömrünü veren bir ulus kahramınını diline doluyosun. hiç mi bakmıyosun bu ülke için ne yaptın ömründe diye be sığır. ha diyosun ki atatürk olmasa da ben dünyaya gelir, gavur tohumu da olsam islamiyeti bulur, benimser, şimdiki halimden de daha iyi yaşardım eyvallah. vizyonuna, nankörlüğüne s*karım en fazla o kadar.

azcık saygı lan, sevgin senin olsun da azcık saygı.
görsel

unutmak mümkün mü?
beyin olmadan kolun hareket edebilirmi? edemez işte milli mücadele beynı bu adam. islama karşıtlıgı yoktur sadece islamın yanlış insalar tarafında kullanıldıgını, ilimden bilimden uzaklaştırıldıgını belitmiştir. o adam da eger islamı kullansa s.arabistan veya mısır olurduk olu kadınlar 8 saat içinde sevişebilirdik, domates hrıstıyan olurdu! tamam bilim irfan yuvası tam olamadık ama enazında hedef odur. olamamızın tek sebebı adamdan sonra gelen kişiliksiz, amerikacı, rusyacı, arapcı, abci. . . gibi başka ideolojılere merak salan yonetıcı ve yonetıcıyı kendınden ustun goren ezık halktır. gokten ındıgı sanılan kıtap demesıde bence dogrudur. kitap gokten ınmedı vahy ler geldı ve hemen kıtap olarak toparlanmadı bile. bu kuranın kutsalıgına golge düşürmnez ama kafası çalışmayan aptal adam için kurana laf soyledı der.
Ulu önder, büyük düşünür, devlet adamı, büyük asker, büyük insan Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu gazi ünvanlı Mustafa Kemal Atatürk.
salıncakta sallanırken bir fotosu vardır ata mın. nerede görsem hem tebessüm ederim hem hüzünlenirim. en güzel çocukluk zamanları fakirlikle babasızlıkla bir çok zorluklarla geçmiş. gençliğin en güzel çağlarında cephede vatan sevdalısı olmuştur, canı için değil vatanı için savaşmıştır. ne çocukluğunu ne gençliğini yaşamıştır atam. evinde azıcık huzur bulduğu zamanlarda içtiği bir paket sigarayı 1 kadeh içkiyi bile çok görüyorlar ona. alkolik dinsiz diyorlar. deli oluyorum bunları duyunca. sonra o fotoğrafa bakıp o anlık yaptığı çocukluğun verdiği huzurla yüzündeki tebessümü görünce en azından o gün o saatte içinin huzur dolduğunu bilerek rahatlıyorum biraz. ona hiç birşey çok değildi bu dünyada eminim ki Allah öbür dünyada onu çok daha mükafatlandıracak.." Beni görmek demek, mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeter" demişsin bize. seni göremedik ama riyakarların,hainlerin inadına and olsun hep hissedecek ve hissettireceğiz varlığını.
büyük adamdır, ölümünün üzerinden kaç yıl geçtiğini sorsalar "bilmiyorum" derim, evet bilmiyorum benim için ölmedi çünkü.

son zamanlarda kendisi bir çok kişiyle kıyaslanıyor bu bile ne kadar önemli biri olduğunu gösterir.

birde atatürk'ün gençliğe hitabesini okumalıyız okumalıyız ki türk gençliği olarak ne kadar yanlış yolda olduğumuzu görelim.
annemden babamdan hatta abartmıyorum kendimden çok sevdiğim atamdır.
gerçek adı: Mustafa kamal' dir.
Annesinin adı Zübeyde Hanım,
Babasının adı Ali Rıza Beydir.
Mustafa adlı belgeselin baş rol oyuncusudur.
görsel
kendisini ekranlarda ilker Kızmaz'dan Haluk Bilginer'e, Rutkay Aziz'den Serdar Orçin'e, Halit Ergenç'den arda Kural'a birçok ünlü isim canlandırmıştır.
görsel
Geçmişten beri her siyasi parti tarafından kullanılmış, bütün ideolojiler tarafından sömürülmüş, adının arkasına saklanmamamız, adını yüceltmemiz gereken insan. Biraz da anlatmamız değil, anlamamız gerekiyor düşüncelerini.
kendisiyle ilgili uzun bir entry yazacağım. seven sevmeyen herkesin bir göz atmasını isterim. eğer burası yanlış dediğiniz kısımlar olursa lütfen özelden belirtin ben de size doğruluğunu ispatlayayım.

kendisi çok başarılı bir subaydı. bu ülkede buna laf edebilecek tek bir insan yok. zaten başarısız bir subaydı diyorsanız gerisini okumayın hatta artık hiç bir şey okumayın. bugünlerde insanların birbirine düşmesine sebep olan yönü askeri yönü değil zaten siyasi yönü. bir kısım kişiler kötülemek için bir sürü şey söylüyorlar diğer taraf onu yalanlıyor ama kimse oturup araştırmıyor ben öyle duydum diyor. araştırmadan bilmeden yorum yapmak oldukça gereksiz bir durum. gözün kapalı koşmak gibi.

atatürk'ün bundan 90 yıl önce bir araya getirmiş olduğu bir toplum var. yahudisi,sünnisi,alevisi,kürdü,türkü hiç birini ayrı cephelere koymayan onlara bir arada olmayı öğreten bir insan kendisi. bugünkü toplumda az önce bahsettiğim ayrımları bir kenara bırakın artık dincisi,kemalisti, bilmemnecisi bir sürü ayrımlar oluştu. eğer o 90 yıl önceki birlik olmuş olmasaydı şu an bu ülkenin ayakta durmasına imkan yoktu. siyasi partiler bile bugün oy için bir yere gittiklerinde "türk-kürt kardeştir bakın omuz omuza aynı cephede savaştık." tarzı şeyler söylerler her seferinde. ama tüm bu sözler artık yetersiz. ülkede doğu denince akla kürt, tunceli deyince alevi, hatay deyince arap deniliyor benim ülkemin insanı demek yerine. bunu bir kenara koydum bu bölünmeyi fırsat bilen bir kesim var ülkede. bu kesim de her fırsatta birliği oluşturan atatürk'ü kötülüyor ki ellerindeki fırsat kaçmasın. şimdi küçüklüğümüzden beri bazı kişiler tarafından anlatılan atatürk'ün hataları kısmını biraz açacağım. küçükken ben de inanırdım bazılarına ancak 2 yılımı doğruları araştırarak geçirdim ve basit bir dille sizlere anlatmak benim o büyük insana borcumdur.

1-)kurtuluş savaşının yalan olduğu gerçeği: bu saçma yorumlamadan başlamak istedim en başta. bunu savunanlar diyor ki dış güçler zaten ülkeyi ezdi bıraktı sömüreceği kadar sömürdü ve artık çekip gitti diyor. bunu demek bile orada senin bugünlere gelebilmeni kanlarıyla sağlayan, kendileri için değil senin için ölen o insanlara yapılabilecek en büyük saygısızlıktır. atatürk'ü kötülemeye çalışan insanların kullandığı en acımasız en nankör en iğrenç cümle. ülkemizden toprak kapmak isteyen o kadar devlet vardı ki. eğer sadece sömürmek isteseler o anlaşmalara biz şu bölgeyi istiyoruz şeklinde madde eklemezlerdi heralde de mi. fransızlar güneyi, yunanlılar ege'mizi istiyor, ingiltere ülkenin içine kadar sokulmuş; osmanlı hükümeti halka silahlarını bırakmaları için fetvalar veriyor. sonra bir adam çıkıyor halkı topluyor, kimsenin çıkarları için değil kendi çıkarlarımız için bu savaşı yapmalıyız diyor. ayrıca kurtuluş savaşımız sadece orada bitmiyor. ülkemizdeki yabancı sermaye denilen sömürgeler kapatılıyor, dünyadaki en büyük sömürge yardımcısı olan dini devlet işlerinden ayırıyor. bugünlere geliyoruz ve hala o osmanlı hükümeti yanlısı biri çıkıyor kurtuluş savaşı olmadı ki diyor. o ölenler, o kanlar sonradan mı eklendi oraya. osmanlı bitti ey oğul burası artık türkiye. ülkesini sevenler ve sevmeyenler 90 yıl önce ayrıldı. sevmeyenler osmanlı oldu vatan hainliği yaptı, kendi çıkarı için ülkesini sattı; sevenler türkiyeyi kurtardı ve yeniden kurdu.

2-)halk cumhuriyete hazır değilken cumhuriyetin kurulması: bu görüşü savunanlar oldukça çok sayıda. ancak bu görüşü her tarih kitabı bunu çürütür*. sefillikten çıkmış bir halk. bir adama güvenmiş onun yanında yürümüş*. o adam gelene kadar ülkeyi kurtaralım diyen herkes öldürülmüş, çünkü kimse o kişilere güvenmemiş hükümetinin dediğine bakmış. sonra o adam gelmiş ve hala kimliklerimizde türk yazıyor. buraya kadarı hikaye gibi oldu. şimdi gelelim daha gerçekçi konuşmaya. halkın cumhuriyete bir anda geçmesi diye bir durum yok. osmanlı zamanında saray içindekiler halktan o kadar koptu ki insanlar sefalet içinde adaletsizlik içindeyken kimsenin ruhu duymadı. sonra zamanla 1. meşrutiyet, 2. meşrutiyet ile insan haklarına önem verilmeye başlandı zaten. halkın istediği buydu çünkü. eğer atatürk, cumhuriyet hamlesini denildiği gibi zamana yaymış olsaydı, bizi o zamanlar yenemeyen dış güçler özellikle dini kullanarak bizi daha sefil, cahil hale getirecek ve bu hamle hiç bir zaman olmayacaktı. hiç bir gerizekalı şimdi bana gelip "zamana yaysaydı daha iyiydi halk benimserdi, severdi." gibi şeyler söylemesin. bunu söyleyebiliyor olmanın sebebi bile az önce bahsettiğim dış güçlerin başarısıdır tamamen. o dönem atatürk'ün bu fikirlerine katılmayan baş kişilerden olan kazım karabekir paşa bile halkın ve ordunun cumuhuriyet isteğini görünce bu fikre tepki vermemişti. yok benim dedemin dedesin şöyleymiş böyleymiş, cumhuriyet istemediği için asılmış gibi boş cümlelere gerek yok. o devirde asılanlar cumhuriyet karşıtı oldukları için değil başka devletin himayesini kabul ettirmek için halkı ayaklandırmaya çalışan vatan hainleriydi. zaten onlar da bu düşünce sahiplerinin dedesi olduğuna göre ne oldukları belli. bu konuya da az sonra deyineceğim. benim dedemin babası da o dönemlerde yaşadı* ve diyor ki eğer o gün halk cumhuriyet rejimini gerçekten istemeseydi bunu isteyen atatürk dahi olsa herkes onu sadece iyi bir subay olarak benimser ve yollarını onun yolundan ayırırdı. atatürk'ün cumhuriyeti istemesinin sebebi din düşmanlığı falan değildir. bunu nasıl bir zihniyet böyle yorumlayabilir. annesi zübeyde hanım 5 vakit namazında sünni bir müslümanken kendisi neden din düşmanı olsun. dini ortadan kaldırmaktan nasıl bir çıkarı olabilir. zaten kendisi nutuk da belirtmiştir dinin ülkedeki en önemli unsurlardan olduğunu.

3-)atatürk'ün imamları astırma olayı: bu belki de hepimizin duymuş olduğu en bariz yalandır. bunu söyleyen bu olay olmuştur diye arkasında duran her birey kendi beyninden insanlığından şüphe etmelidir. bu yalan şöyledir: atatürk masasına imamları çağırır hepsine şarap ikram eder ve şaraplarınızı için der. içen imamları siz nasıl müslümansınız diye idam ettirir. bak sen. aklı mantığı olan hiç bir insan bunu savunamaz. laz fıkralarında bile saçmadır bu. bunu ilk söylediklerinde ben bile inandığım için aylardır atatürk'ten af diliyorum. biraz araştırabilseler, düşünebilseler şunun savunucuları atatürk'e yalvarırlar affet hakkını yedik diye*. şimdi konuya gelelim. evet o dönemde asılan imamlar olmuştur, askerler de olmuştur, çiftçiler de olmuştur, siviller de olmuştur. peki niye imam konusu bu kadar konuşuluyor düşünüldü mü? olayın özü çok basittir aslında. günümüzde etkilerini daha da göstermiş olan emperyalist güçler o günlerde de boş durmuyor. bir yandan bir milletin bu kadar kolay toparlanması, sermayelerin yerlileştirilmesi ve sömürge imkanlarının azalmış olması emperyalistlere oldukça güzel kapak olmuşken bunun sorumlusu olarak elbette atatürk'ü görüyorlar. halk bu adama güveniyor, önderimiz o bizim diyor. önderimiz ise hiç bir emperyalist oyuna izin vermiyor. o zaman çare nedir? önderi yıkmaktır. bunun için tabi ki en basitçe kullanılan sömürge aracı dini kullanıyorlar ve cuma namazlarında atatürk aleyhine hutbeler okutuyorlar. sadece atatürk'ü değil cumhuriyeti de ele alıyorlar elbette. aynı günümüzde sivas katliamında olduğu gibi cahil halk alevleniyor. din elden gidiyor falan diyor laikliği anlamayan ve anlayamayacak olan kişiler. tabi ki burada atatürk'ün laiklik hamlesinin önemini görüyoruz. eğer devlet içinde din olsaydı oluşabilecek iç karışıklıkları artık görebiliyorsunuzdur muhtemelen. neyse konuya dönelim. atatürk o dönem din adamlarını çağırıyor ve uyarıyor anlatıyor güzelce böyle yapmayın diye. ülkeyi yeniden kuruyoruz birliği bozmamalıyız diyor. o dönem bu fikre katılanlar da oluyor katılmayan da. katılmayıp halkı ayaklandırmaya devam eden emperyalizme hizmet eden hainleri de astırıyor. olması gerektiği gibi. bunu yapan çiftçiler de asılıyor, doktorlar da. ancak hala dini çok güzel sömürge için kullananlar tarafından imamları astı din düşmanı denilebiliyor. çok yazık. günümüzden şöyle bir örnekle bu konuyu toparlamak istiyorum. doğu bölgemizde oluşan pkk yı biliyoruz. o pkk içerisinde öğretmeni, polisi, bakkalı, imamı, milletvekili, çiftçisi, mühendisi, tüccarı... bulunuyor. türk askerimiz orada ülke çıkarları için tehdit oluşturan bu satılmışları öldürüyor. bakın okurken farketmediniz belki ama imamı da yazdım araya. okurken bile çok göze çarpmayan bu meslek unsuru bundan 100 yıl sonra (eğer pkk amacına ulaşamazsa) bu türkler din düşmanı bizim imamlarımızı öldürdüler sebepsizce diyecekler kürt-müslüman kesimi alevlendirmek için. hatta yapmaya başlamışlardı bazı başlıklarda denk geldim bu tarz şeyleri. bu olayın savunucuları bunları da görün artık.

4-) türkçe ezan: buna saçmalık diyen var, mantıklı diyen var bunu tartışmayacağım. ama sırf bunu kullanarak atatürk'ü karalama kampanyasını çürütüp çıkacağım bu işin içinden. türkçe ezan osmanlı devrinde de vardır. evet yanlış duymadınız. karamanoğulları mehmet bey tarafından 12. yüzyılda arapça ve farsça yasaklandı. osmanlı kanunlarında bu vardır. ayrıca biraz tarih bilginiz varsa saray içinde arapça-farsça konuşulurken halkın türkçe konuşması zorunda olduğu dönemler çok uzun sürmüştü. türkçe ezan yüzyıllarca osmanlı'da olmuştur. elbette osmanlının tüm egemenlik alanlarına yayılmamıştır. çünkü halk halk bölük yapıdadır osmanlı devleti. arapların yoğun olduğu bölgede müezzinler çıkıp arapça okumuşlardır ezanı. bunları da araştırmasanız da düşünebilmeniz gerek. sonuçta beyin taşıyoruz. ayrıca bu bilginin osmanlının son zamanlarında dahi geçerli olduğunu öğrenmek için Macar halk edebiyatı bilgini ignaz Kunoş'un seyahat notlarından istanbulu bulup okuyabilirsiniz. buna kaynak da vereyim dedim.

şu an işim çıktı dönünce devam edeceğim. sağlıcakla kalın.

edit: neyse vazgeçtim devam etmiyorum. zaten kime bir seyler öğretmeye çalışıyorum ki. devirde ülkeni sevmek suç sayılırken. hak yemeye devam edin iftiralarla. öbür tarafta gerçekleri yok sayıp benliğinizi sattığınız için cehenneme dinsizlerden de önce yer kapın. bu dedigimi de inanmiyorsun biliyorum. açıp inandigin dinin kutsal kitabını okusaydın hem ülkeni sevmediğini hem dinini yok sayarak yaşadığını. saman kafalı.

edit2: su insanin hayatini arastirmadan konusmak basit. yok islam dusmani o dusmani bu dusmani bi ton emperyalist yalani. inananmayin abi arastirin adam gibi. bi donem ben de duyup sagdan soldan inandim ataturke bakis acim degisti ama asla ona sevgim bitmedi. su adamin hayatini arastirip hayran kalmamak elde degil. bi de ek olarak ulkendeki vatan hainlerini goruyorsun.
görsel
görsel
görsel
görsel
(bkz: asalet)
(bkz: karizma)
(bkz: cesaret)
yanlış ülkeyi kurtarmıştır.
türk sadece efe oynarken diz çöker.
son peygamber!! tabi ki liseli kardeşlerimizi için.
hadi başlayalım 'andımızı' okumaya.