bugün

gerçek bir münevver. hakkında kötü konuşanlar, gerçeğe dair bir şey bilmiyorlar...
bilimsel çalışmalar ile populer olamayınca filimsel çalışmalar ile saygın olamayabilmiş, daha ölmedi mi yahu dedirten kişi.
kimse ortaokul seviyesinde sümer tarihinden ziyade şey bilmezken bir takım lafazanların ağzına bal çalmıştır.

caddede karşıdan karşıya geçirmek istediğimdir. arada iki laf ederdik.
bilgisi hosuna gitmeyenleri kızdırıp, karalamaya kadar götürecek kadar güclü bir bilim insanı, 'bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın' diye konusup duranların, iş hoslarına gitmeyince nasılda 'demokratik,düsünce özgürlügüne saygılı' oldugunu bize gösteren kadındır ayrıca, ellerinden öpülesidir.
dinimize saygısızlık yapmıs olsa ilk basta karsı cıkacagımdır, lakin yoktur böyle birşey tabi hala at gözlügü yoksa gözümüzde. en azından bir kitabını okuyarak tartısmamız gerekendir kendi görüsümüzden olmasa bile.
90 küsür yaşında bile 'birilerine' batabilen bir kadın düşünün.işte öyle bir kadın kendisi.kensisi bazılarına alışkın olmadıkları bir kadın tipi olduğundan batar.o bazıları muazzez ilmiye çığ ı sevmez çünkü o kadın erkeğin erkeklerin ve dogmaların istedikleri yöne göre hayatını şekillendirmemiş kendi kafasına göre ve tabi bilimselliğe göre yaşamış tabuları devire devire yürümüş ve yürümektedir.işte biz de onu bu sebeple severiz.işte öyle bir kadın ki kendisi 90 küsür yaşında bile adına 50 entry girilmiştir.
(bkz: vali olamazsın demedim adam olamazsın dedim)

90 yaşında, bilimsel çalışmaları olan, sümerolog.

ha bir de kadınmış. bunu niye ekliyorum, bu kadına küfredenlere cevap verenlerin hepsi aydın bir türk kadını olmasına vurgu yapmaktalar.

kimse kadınlığını eleştirmiyor ki?
hayatında tek bir sümer yazısı okumayan hatta sümerlerde ne olaki kardeşim ya? diyen yazları kuran kurslarında kışları sümüklü fetonun kamplarında konaklayan bünyelere 90 yaşında bile acı acı geçiren kadındır kendisi.bu sebeple dahi olsa saygı duyulmalıdır.

eğer birazcık bilgi sahibi olsaydı bu bünyeler muazzez ilmiye çığ ın bir kitabını okur ve sadece kuran da değil tevrat ve incil dede geçen nuh tufanı nın binlerce yıllık bir sümer destanı olduğunu bilirlerdi.

muazzez ilmiye çığ ın sümerde fahişeler toplum baskısından korunmak için türban tarakarlardı lafına adeta 'takanlar' zaten turbanın kuran la kadınlara emredildiğini kuran dan önce kadınların donsuz gezdiğini ve yine kuran dan önce toplumlarda hiçbir ahlak kuralı olmadığını düşünüyorlar.ama kusura balkmayın sevgili muritler turban arap toplumunun ve hatta ibranilerin kültürel giysisidir.çölde örtünmeden gezersen ölürsün çünkü.
"sıra ona da gelecekti şüphesiz ama elinizi yeterince çabuk tutamadınız" kişisi, Bilim kadını, yobazları korkutan akıllı, basiretli, çalışkan ve fikir sahibi kadın figürü.

Nedir bu mürtecilerin kadınlardan korkusu anlamak mümkün değil.
anadolu'da yetişen ender bilim insanlarından biri.
sümerolog kimliğine dil uzatılması abes olduğu kadar kendisinin toplumsal olaylardaki görüşleri bir bilim insanı derinliğine yakışmayıp, etiketleme üzere siyasal ve toplumsal açıklamalar yaptığının kanısındayım.
belki de tüm bilim insanları böyle; şimdi bakıyorsun, adam uzman olduğu konuda çok iyi eserler, bakış açıları, deneyler, saptamalar üretiyor, okuyoruz,izliyoruz, zihnimiz açılıyor, amma ve lakin toplumsal bir olayla ilgili bir saptaması ruhat mengi düzeyini aşamıyor, bu da pek acı.
o yüzden, bilim yapın başka ihsan istemez.
meğersem ne sümerolog ne de profesörmüş!

http://www.zaman.com.tr/h...dece-kutuphane-memuruydum
sümerolog değilmiş.
asıl alanı hititoloji olmasına rağmen sümer tabletlerinden eşsiz çeviriler yapmış insandır. elli bin adet hitit tabletinin çeirisinin yapılmadan istanbul arkeoloji müzesinde bekletildiğini söyleyen insandır ayrıca. tapılasıdır.
zaman ve vakit adlı paçavraların yeni hedefi olan bilim kadını.
antik truva kentini ortaya çıkaran heinrich schliemann'ın arkeolog olmadığı göz önünde bulundurulacak olursa, ondan çok daha bilimsel kişiliği bulunan, sümeroloji bölümü mezunu, bu alanda pek çok bilimsel kuruluştan ödüller almış ve 2000 yılında bir bilim ve yüksek öğretim kurumundan fahri doktora payesiyle ödüllendirilmiş çağdaş ve başarılı bilim kadınıdır.

yobaz kesimin canını sıkan kitaplarının listesi aşağıdadır.

--spoiler--
"Kur'an incil ve Tevrat'ın Sümer'deki Kökeni", 1995,
"Sümerli Ludingirra - Geçmişe Dönük Bilimkurgu", 1996,
"ibrahim Peygamber - Sümer Yazılarına ve Arkeolojik Buluntulara Göre", 1997,
"inanna'nın Aşkı - Sümer'de inanç ve Kutsal Evlenme", 1998,
"Zaman Tüneliyle Sümer'e Yolculuk", 1998,
"Hititler ve Hattuşa - iştar'ın Kaleminden", 2000,
"Gilgameş - Tarihte ilk Kral Kahraman", 2000,
"Ortadoğu Uygarlık Mirası", 2002,
"Ortadoğu Uygarlık Mirası 2", 2003,
"Sümer Hayvan Masalları", 2003,
"Bereket Kültü ve Mabet Fahişeliği", 2004,
"Vatandaşlık Tepkilerim", 2004,
"Atatürk Düşünüyor", 2005,
"Bereket Kültü ve Mabet Fahişeliği", 2005,
"Çivi Çiviyi Söker - Muazzez ilmiye Çığ Kitabı", Serhat Öztürk, 2002,
"Sümerlilerde Tufan - Tufan'da Türkler", 2008,
--spoiler--

hakkında amatör bir yazı için link aşağıdadır.

--spoiler--
http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=158838
--spoiler--

dogmaya saplanmış yobaz soytarıların karalama kampanyasına hedef olan çağdaş türk kadınıdır aynı zamanda.*
fahri doktoranın tek kelime blimsel yazı yazmamış siyasilere de verilen ve plaket ayarında bir ünvan olduğunu bilenler için hititoloji mezunu olup sümerolojide nasıl bu derece ahkam kestiği sorgulanması gereken kişidir. muhtemelen biraderler hemşirelerini koruyup kollamakta ve ona ipe sapa gelmez iddialar ortaya attırmaktadırlar. işin garibi türkiye'deki gerçek sümeroloji uzmanlarının birinin bile kalkıp bu iddiaların doğruluğunu savunmamasıdır. bu şahsın yazdıkları ve söyledikleri bilimsel kavramların siyasi amaçlarla bilimden uzak kullanımına en güzel örneklerden biridir. bilimsel kanıt nedir bilmeyenler tarafından siyasi refkleslerle alkışlanması da normaldir. aslında bu kadını kıymete bindiren ve sözde profesötr yapan tek vaka "başörtüsünü sümerlerde sadece fahişeler giyerdi" şeklindeki temelsiz iddiasıdır.
sümeroloji konusunda en ufak bir bilgisi bile olmayan bir insanın, mesnetsiz iddialarla karalamaya çalıştığı hanımefendidir.

sormak gerekir; nasıl bu kadar emin olabiliyorsunuz sümer toplumunda yalnızca sümer fahişelerinin başörtüsü takmadığına?*

fahri doktora vermenin gerekçeleri vardır ve devlet adamlarına verilen fahri doktora ile belli bir alanda fahri doktora ünvanı verilmiş bilim insanlarının birbirine karıştırılmaması gerekmektedir.

netice itibariyle muazzez ilmiye çığ, sümeroloji konusunda en çok atıf verilen sümeroloji lisansı okumuş bir bilim insanıdır. ege üniversitesi gibi öğretim üyelerinin %50'sinin son birkaç senedir hiç bir makale üretmediği bir üniversitenin ahvaliyle karşılaştırıldığında, hiç de tırışka bir ünvan olmamaktadır muazzez hanım'a verilen fahri doktora ünvanı.

dünya çapında bir bilim insanını karalamaya bu denli hevesli olan yobaz şakşakçıların da, muazzez hanım'ın eserleri karşısında tir tir titremeleri için bilimsel olarak azıcık gıdıklanmaları yetmektedir demek ki.*
masonların piyasaya sürdügü sahte sümerolog ve sahte profesör, yani çakma. masonlar çakmış vakit in gerçekleştirdigi röportajda kendisi dile getiriyor.

tema vakfı başkanı hayrettin karaca ile pek sıkı fıkıymış, disco da izlemiştik iki kokana olarak, hani temayı bilirsiniz, koç üniversitesi kurulurken ormanları katletmiştide, tema vize vermişti buna, hiç o konularda konusmamıştı, hatırladınız degil mi, ömrü uzun yaşlı insan. allah daha da uzatsın ömrünü, demirel gibi ona da 100 yaşını görmeyi nasip etsin allah.
kendisi de sümerolog olmadığını belirtiyor her zaman bu yeni bir şey değil ki. hititoloji bölümünde okumuş asur medeniyeti üzerine eğitim almış olduğunu sade vatandaş'ta da dile getirmiştir. kişisel olarak fikirlerini beğenmeyebiirsiniz ancak bu coğrafyanın tarihini tozlu tabletlerden gün yüzüne çıkarmıştır. bilmem kaç bin tableti sınıflandırmıştır. saygı duyulması gerekir.
virt vizik universitelerinin zart zurt bolumlerinde okuyup(!) daha okudugu disiplinin hakkini verememis yobazlarca "yok hititologdur, sumerolog degildir, sumeri bilemez" gibi dangalakca saldirilara maruz kalan bilim insani. Kadin hayatini bilime adamis, senin omrunun iki uc kati kadar sene okumus yazmis, utanmadan kalkip lisansi sumer degil diyorlar; olsa ne olur olmasa ne olur? Gunun birinde boyle dangalaklarin cikip bu derece zavalli savunulara girisecegini dusunup de lisans derecesi kolleksiyonu yapmamis demek ki. Nedir yani; seksen kusur yasindaki bilim insaninin bilgisini dort senelik lisans dereceleriyle mi olcecegiz, bolun bakalim o kadar bilim hayatinin icine kac tane lisans derecesi sigiyor.

becerebiliyorsaniz siz sokun sumer dilini de eserler verin bakalim, hem anlariz sumerde kimler takiyormus basortusunu...
sümeroloji kürsüsündeki bilim adamlarının, kendisinin tezlerini destekleyen bulguların varolmadığını ifade etmesine rağmen siyasi amaçlarla gündeme getirilen kişidir. çivi yazsısı kullanan her kültürü aynı zannedenlerce tabletlere çivi yazısı ile yazmış her medenyetle ilgili bilimsel yetkinliği olduğuna inanılmaktadır. * * sümerce yazıtlar çoktan çzöümlenmiş ve bu halkı inceleme amacıyla sümeroloji kürsüsü kurulmuştur. madem bu kadın herşeyi biliyor, üniversitelerin bilimsel araştırmalarının bile ulaşamadığı verilere sahip kapatalım sümeroloji kürsüsünü ilmiye nine bize sümeri anlatsın. olmaz mı kuzucuklarım.
bilim kadını.

keşke daha da coğalsalar.
"hititoloji bölümünde okumuş asur medeniyeti üzerine eğitim almış olduğunu sade vatandaş'ta da dile getirmiştir." beyanından dolayı çakma sümmerolog olarak damgalanmış kadındır. mal bulmuş magribi gibi zıplayanlara hemen söyleyim: assıroloji ya da assuroloji (yani assur tarihi ve dili) ve hititoloji alanlarında akademik çalışma yapmak isteyenler bu işe başlarken sümmeroloji eğitiminden geçerler. sümmerolojiye vakıf olmadan ne assuroloji ne de hititoloji yapılabilir. zaten assuroloji sümmerolojin bir üst safhası olup aynı coğrafyayı kapsar hatta bazı ülkelerde assuroloji adı altında sümmeroloji, hititoloji ve diğer kadim mezopotamya kültürleri incelenir. ha muazzez ilimiye çığ başka konular hakkında da iddialı beyanlarda bulunmuş o konular hakkında birşey diyemeyeceğim; fakat bu kadın sümmeroloji dalında dünya'da sayılı kişilerdendir.
kendisinin yaptıklarının binde birini yapmamış adamların dalga geçmesine maruz kalmış zavallı bilim insanı, suçu türkiye gibi tümsek oluşturamayacak çapta kişilerin everest kesildiği bir yerde doğmuş olmasıdır.

biri gelir sümerlerde fahişelerin başlarını kapatmasını fantastik bi embesillikle "başını örtenler günümüzde fahişedir, aha bak sümerlerde öyleymiş" diye algılayıp dalga geçtiklerini sanırlar, başka biri hem sümer hem hitit bilinir mi lan mal diye çıkışır.. peh peh türkiye'de bilim yapabilmek için önce boş vakti bol dingilleri hoşnut etmek gerekiyor böyle işte.. yakında çıkarlar "muazzez ilmiye aslında eşcinselmiş, ayrıca vatanı bölmek istiyor" da derler. beklerim bunlardan.
hala bilmediği konularda atıp tutup kuyruk acılarını artırmaya meraklı insanların hakkında entry girmeye cesaret edebildikleri bilim insanıdır.**
bereketli hilal ve mezopotamya'da yaşayan kavimlerin birbirini etkilediğini bilmeden ahkam kesmek tam facia. onu geçiyorum, yahudilik, hristiyanlık ve müslümanlık da aynı bölgeden çıkmış.

bu bakımdan, bölgedeki tabletlerin okunması, bazı şeylerin ipliğini pazara çıkarması açısından acıdır bazı kesimler için.

bir de sümerologların muazzez ilmiye çığ'ın çalışmalarını destekleyecek bulgulara ulaşılmadığını-ama henüz ulaşılmadığını değil, ulaşılmadığını, tam tersi bulguların varolduğunu-belirttikleri beyanatlara ilişkin sağlam kaynaklı örnekler görmek isteriz.**

edit: kafa almadı galiba; eksi değil canım, örnek diyorum, var mı dünyaca ünlü sümerologların muazzez hanım'ın çalışmalarına karşı çıkan demeçleri?*