bugün

devletin her konudaki hükümlerini tek kişinin (kral, padişah, vb) verdiği yönetim anlayışı.
ortacag da yaygin bir sekilde uygulanan yonetim sekli.halk in bu yonetimde yeri yoktur.yonetim sekli babadan oguladir.
bugünlerde artık esamesi bile okunmayan çook eskilerde favori olan devlet topluluk yönetim biçimi
siyasi güç ve kuvvetin kimseye karşı sorumlu olmayan tekbir kişinin yani hükümdarın elinde olduğu rejimdir.yönetme yetkisi genelde belli bir aileye verildiği gibi belli bir grubun elinde de olabilir.monerşistler farlı yapılar göstermişlerdir.bunlar:mutlak monarşi,aristokratik monarşi,meşruti monarşi'dir.
kısaca '' kral öldü, yaşasın kral! ''dır.
belli bir hanedandan gelen kişinin ülkeyi yönetmesidir. iki şekilde uygulanmıştır.

a- mutlak monarşi: egemenlik hakkının tek bir kişide toplandığı yönetim şeklidir.

b- meşruti monarşi: monarşinin yönetim gücünü bir mecliste paylaştığı yönetim şeklidir.
ne tür bir yönetim olursa olsun lidere taassup noktasında bağlılık gösteriliyorsa orada monarşi hakimdir. bir de kraldan çok kralcı tipler vardır. kral "artık özgürlük zamanı" dese bile, "olur mu sayın majesteleri ne güzel si..yordunz bi...yönetiyordunuz bizi" derler. körü körüne ideolojik bağlılık pekiştirme sıfatlı şu tanımı peşinen hak eder: göpgötlek.
şimdi başta bir dayı var
domal lan, ayır yanakları diyor
sen de paşa paşa.. artık istihkakın kaç postaysa..
bu işte...

bir de oligarşi var ki
bildiğin gang bang
devlet düzeninin bir kişiye endexli olma durumu,

monarşi rüzgarları esen ülkeleri sayacak olursak

suudi arabistan kırallıgı

ingiltere ( politikayla ilgisi olmayan kral yada kralice vardır )

Ürdün

Irak ( saddam yakalanana kadar )

son olarak

Türkiye ( Demokrat Parti iktidari *)
egemenliğin tek sahibi bir şahıstır. egemenlik aslen ve hayat boyunca bir tek şahsa, hükümdara aittir. onun iradesi egemenliğin tek kaynağıdır.

monarşiler hükümdarın tahta geçiş şekline göre seçimli ve ırsi olmak üzere ikiye ayrılır. seçimli monarşilerde hükümdar saltanat hakkını seçimle kazanır. cumhuriyetten farkı ise seçilmiş hükümdar tahta seçimle gelmiş olduğu halde kendisini seçenlerin temsilcisi değildir. ırsi monarşilerde ise, hükümdar, hükümdarlık makamına bir hanedana mensup olmak veya veraset sırasında birinci olmak ve belirli özelliklere sahip olmak suretiyle otomatik olarak geçer.

monarşiler, saltanat haklarının sınırlarına gre mutlak ve meşruti monarşi olarak ikiye ayrılır. mutlak monarşi, hükümdarın saltanat hakkının kanuni bir sınırlandırmaya tabii tutulmadığı monarşidir. hükümdar devletin tek, asli ve birinci derecede organıdır. bütün yetkiler onda toplanır ve onu sınırlandıracak bir organ yoktur. meşruti monarşi ise hükümdarın saltanat haklarının kanuni bir sınırlandırmaya tabii tutulduğu monarşidir. hükümdar devletin tek ve asli organı olmayıp ondan başka anayasa ile belirlenmiş asli ve birinci derece organları vardır.
(bkz: turkiye nin yonetim sekli)
thomas hobbes, leviathan da şöyle der; "Zorla üzerinde egemenlik sağlanmış olan bir ülkenin yönetim biçimini işgal eden ülke ister demokrasi olarak belirlesin, ister aristokrasi, yine de oradaki yönetim biçimi monarşidir. "
hükümdarın ömrü hayatı boyunca devlet başkanı olduğu yönetim biçimidir.
ortaçağ'da yaygın olarak görülen, iktidarın babadan oğula geçtiği, kralın krallar gibi yaşadığı yönetim şeklidir.
erklerin tek elde toplanması.
devletin bir kişi tarafından yönetilmesidir.
babadan oğula veya kardeşe geçen yönetim şeklidir. yani zoraki yönetim biçimidir.
kaldırıldığı ülkelerin daha da geriye gittiği yönetim şekli. demokrasi ile başa gelen sağ ve sol her tür parti başarısız olmuş, zengin fakir arasındaki uçurum artmış, can güvenliği, adalet, refah sağlanamamıştır. meclisler ülkenin kanını emen yüzlerce milletvekili ile dolu.
keşke babadan oğula geçen krallık ya da imparatorluklar devam etseydi.
ingiltere ve japonya imparatorluk olduğu için her zaman güçlü kalacaklar.
demokrasiye geçmiş olmamıza rağmen cumhuriyet halk partisi'nin türkiye için öok uzun zamandır hayal ettiği yönetim modeli.
12 haziran seçimlerinden sonra mevcut hükümetin tek başına yeniden iktidar olması halinde yakın bir zamanda legal olarak maruz kalacağımız yönetim çeşidi.

zaten hali hazırda 9 yıldır yapılan her türlü yandaş kadrolaşma sayesinde devletin bütün kurumları tayyeap ve tayfasına çalıştığı için illegal olarak da olsa bu yönetim biçiminde olduğumuzu söyleyebiliriz.

eğer bir yerlerde kral tayyeap e eleştiri getiren bir medya organı varsa tarihin görmediği büyüklükte cezalar kesilerek susturulur ve köşesinde gazetesinde tayyeap e laf söyleyen, eleştiri getiren gazeteciler olursa hemen ergenekondan içeri alınır, e ne de olsa adamlar darbe yapacak öyle değil mi?

birilerinin gözü açılmalı, çılgın proje diye kafayı bozmaktansa, cari açık, işsizlik, kopya skandalı ve eğitim sistemi üzerine yeni projeler üretmelidir.
tüm milletlerin geçtiği merhaledir. uzun soluklu ve halkın huzur, sükunet ve maddi anlamda rahat olduğu dönemleri ihtiva eder. olmadığı zaman monarşi de yıkılır ama başka bir yönetim biçimi yıkılmaz devam eder. monarşi dünyaya gelmiş geçmiş en iyi yönetim biçimidir. çünkü padişah/kral/han/sultan itibar kazanmak istiyorsa bunu halkın zengin ve huzur içinde olmasına borçludur. her tahta geçen bunun bilincindedir, kimi iyi yönetir kimi kötü. bu tüm devlet geçmişine ve geleceğine yansıtılmamalı. aksi her yönetim sistemi için geçerli olur.

not: iyi düşünün, iyi tetkik edin, iyi okuyun, gözlerinizi yormayın. eksi oy verenleri de sevgi ile öpüyor saygı ile selamlıyorum.
suudi arabistan örneğinde yönetim biçimi.
bunun hayranları cumhuriyet yönetimine diktatörlük der, bayılıyorum onlara. canlarım benim.
tek kişinin yönetimi demektir. mutlak monarşi ve anayasal monarşi şeklinde iki türü vardır.
halkın özgürlüğünün babadan oğula nesil olarak giden seçilmemiş efendiler tarafından günde binyüz bilmem kaç kere kanunen domaltıldığı sistem.