bugün

bir stephen king romanı.orjinal adı ise misery'dir.ayriyeten filmide çekilmiştir.
basrollerini kathy bates ve james caan'ın paylaştığı dram ve gerilim dolu 1990 yapımı bir film.. stephen king'in kitabindan uyarlanmıştır.
aynı zamanda greenday şarkısıdır..
ing. sefalet, yokluk.
kathy bates' in 100 kilo ve buldog ifadeyle de oyunculuk şovu yapılabileceğini cümle aleme gösterdiği gerilim klasiği.
(bkz: fargo)
(bkz: misery loves company)
the beatles şarkısı.
stephen king' in en özgün romanlarından biridir.

kitabını tamamlamak için yola çıkan ünlü bir yazar kaza yapar.. ve onu yol kenarında bulan emekli bir hemşire evine götürür. başlarda yazara çok iyi davranan aynı zamanda yazarın sıkı bir hayranı olan hemşire, aslında garip takıntıları olan, meslekten atılmış bir ruh hastasıdır. yazarın dışarısıyla iletişim kurmasına izin vermez. önce yaralarına ve kırık ayağına özenle bakarken daha sonra onu esir alır resmen ve kaçmaması için vücudunda yeni yaralar ve kırıklar yapar. yazardan istediği sonla biten bir roman yazmasını isteyen psikopat hemşire, sürekli isteklerini değiştirmekte, gel- git yapan ruh haliyle yazarı korkutmaktadır. daha sonra yazar da kadını tanıdıkça onun suyuna giderek kaçmanın yollarını aramaya başlar. ama hemşire sanılandan daah zekidir....

sinema uyarlamasında yazar paul sheridan rolünde james caan oynarken, arıza hemşire rolünde hollywood' un hakkı yenmiş büyük aktrisi kathy bates harikalar yaratıyor. tek oscar ' ını aldığı bu rol ona ayrıca king' in başka uyarlamalarında da başrol getirmiştir.
muhteşem kitap, muhteşem film.. stephen king, kathy bates ve james caan harikalar yaratmıştır. insan konusunu bilmesine rağmen, özellikle filmi izlerken gerilmekten kendini alamaz.
(#1613476)
stephen king'in sinemaya uyarlanmış romanı.

ünlü bir yazar, yeni yazdığı kitabını götürmek üzere karlı, dağlık bir yolda arabasıyla giderken sen tut tipiye yakalan, kaza yap.
araba lambur lumbur takla at.
sonra bir kadın bu adamı bul.
bu kadın da psikopat çıksın mı sana?

kadın, yazarın bir numaralı hayranı. hatta hayranlığı tavan yapmış. adamı arabadan kurtarıyor. evine götürüyor. adam yorgan döşek yatakta yatıyor, yürüyemiyor.

kadın, yazarın yeni kitabını okuyor merakla. sonunu beğenmiyor kitabın.''değiştir üleyn bunu''diyor, adama baskılar, işkenceler neler neler yapıyor.

gerim gerim geren bu gerilim filminde yazar rolündeki james caan , ve psikopat hayran kathy bates harikalar yaratmış.

bu arada filmin türkçe karşılığı ölüm kitabı.
türkçeye sadist olarak çevrilmiş muhteşem bir stephen king romanı. filmi izlemeniz tavsiye edilmez kitaptaki heyecanın %1 i bile yok.
en kötü (ya da en iyi) sahnesi; james caan'ın canlandırdığı yazarın ayaklarının hayranı(kathy bates) tarafından kırıldığı sahnedir.
detaylı bilgi için;
http://www.imdb.com/title/tt0100157
daha önce stephen king romanı okumamış olanlar için, yazarın diğer kitapları hakkında referans olabilecek bir kitap. az önce son sayfasını da okuduktan sonra yazarın diğer kitaplarını da google'da araştırmama neden olmuştur. kitabın sol taraftaki sayfalarını okurken biraz sonra neler olacağını öğrenmek için gözlerinizin sağ taraftaki sayfaya kaymasını engelleyemiyorsunuz.
hos bir beatles sarkisi.

The world is treating me bad... Misery.

I'm the kind of guy,
Who never used to cry,
The world is treatin' me bad... Misery!

I've lost her now for sure,
I won't see her no more,
It's gonna be a drag... Misery!

I'll remember all the little things we've done
Can't she see she'll always be the only one, only one.

Send her back to me,
'Cause everyone can see
Without her I will be in misery

I'll remember all the little things we've done.
She'll remember and she'll miss her only one, lonely one.

Send her back to me,
'Cause everyone can see,
Without her I will be in misery (oh oh oh)
In misery (ooh ee ooh ooh)
My misery (la la la la la la)
stephane king'in en sevdiğim ve romanlarından biri.sadist, yaşlı bir hemşiredir ve hastaların şaibeli ölümleri nedeniyle işine son verilmiştir.ücra bir kasabada yaşadığı sırada, kaza yapan ünlü bir yazarla yolları kesişir ve olaylar bundan sonra başlar.
stephen king in bi gecede 150 sayfa okutabilecek derecedeki süper romanı.
the beatles'ın please please me albümünden, john lennon ve paul mccartney ortak yapımı olan bir şarkı.
filmdeki yazarın, yani james caan'in kitabını bitirdiği zaman kendini, mutlandırış töreni materyalleri: bir kadeh şarap, tek dal cigara ve bir tek kibrit... herkes cigara içebilir. içer de. ama bunu kutsayabilenlere selam eder, cigarayı dimağlarına üflerim.
klasik bir stephan king kurgusu. insanı izlerken gerim gerim geren bir olay. kitap daha da sürükleyici. stephan king'in pek çok yapıtı okuduktan sonra artık bu adamın paranoyak veya benzeri tür bir ruh hastası olduğunu düşünüyorum.

ayrıca ;

(bkz: gerim gerim gerilmek)
Çok gaz bir hypnogaja parçasıdır. insanda ilginç duygular uyandırır. "Smiling vicious to hide your intentions".

Here I sit, all alone, in the dark
Counting the ways to tear you apart
Contemplating why you don't feel bad
I guess I wasn't the best that you had

You don't even realize I'm barely alive

Why don't you feel my pain?
Why don't you feel the same?
You should be just like me
Living in misery

As it stands, I can't stand the sight of you
But I can't look away no matter what I try to do
Smiling vicious, to hide your intentions
Unaffected by all my affections

It feels just like I'm dying inside

I gave it all and you took it away
kitabı uzun zaman önce okumuştum filmi ise daha yeni seyretme imkanı buldum. filmi beğendim ancak kitap kadar etkileyici değildi diyebilirim. hatta film kitabında neredeyse hiçbir noktasını değiştirmemesi rağmen kitabın gölgesinde kalıyor.

özetle izlenebilecek düzeyde bir film, okunması gereken bir kitap.
ekran başında "oğlum bacakların daha iyileşmeden nereye kaçıyosun otur oturduğun yerde !" , "sinirlendirme lan kadını psikopat öldürücek kalacaksın!" , " polis oğlum arkanda kadın arkanda!" diye cümleler sarfettiren harika bir film.
(bkz: misery business)
bana kathy bates'in bir insan değil teknoloji harikası olduğunu düşündüren, sanki 2009 yapımı gibi duran, bu filmi hiç izlemeyenlere "bu film yeni çekildi" diye rahatlıkla yutturabileceinizi düşündüğüm, bir stephan king harikası.