bugün

(bkz: motorize birlikler geçiş töreni)
(bkz: gece hayatı hizmet sektörü)
(bkz: am me hizmeti)
Koltuk altında kadın üreme organı olan yazar.
(bkz: kaç yaşındasın sen)
Bide benim nick altıma fotonu at denilesidir.
artilasan da eksilesen de kendini bisey sanacak. en iyisi hiç bişey yapmamak lazim.
baci burdan tekrardan kafan hariç fiziğinin guzel olduğunu belirtmeliyim.
dikkatimi çeken başka durum ise mimiklerin konusunda biraz çaliş iyi iş çikarabilirsin sempatiklik kazanabilirsin.
şahsıma verse nefessiz olarak sisdfg.... yazarmızdır.
memeleriyle nefretimi kazanan kadın. ömür boyu sahip olamayacağın şeylerin sürekli gözüne sokulması kimsenin hoşuna gitmez.
abartmayın şu kızı.
Oyun hamuruna benzettiğim hanım bacı.
fotoğraflarının fake olup olmadığı ciddi merak konusu. bence feyk!
Koydum mu?
Zaaaaa.. demese iyi biri aslında. Çevresi kötü belli ki.
yine çaylak yemiştir. anlamsızdır.

öyle ki ben milyonlarin bacisi ile uğraşanlara çok gülüyorum. sürekli bir "çirkinsin" havası, sürekli bir aşşağılama çabası. birde rest çekip rest çekip içten içe takip edip bu başlığı sürekli ateşlemekte işin cabası.

beğenmediğiniz bir yazar varsa kısaca donuzlayabilirsiniz. bu sayede ne yazdıklarını görürsünüz ne yüklediklerini. ha ben dayanamam o fotoğrafları görmeliyim ve uğraşmalıyım diyorsanız, burada art niyet ve çıkarcılık aranır.

biraz şeye benziyor, hani ilkokulda birisini seversiniz de sürekli uğraşırsınız ya? peşinden gidersiniz, saçını çekersiniz, sürekli onun yanına geçersiniz vs. vs. heh işte aynı o mantık.

tutturulmuş bir bacı gitsin kampanyası, tutturulmuş bir bacı çirkin algısı. madem ilgilenmiyorsunuz, 1500 küsür entry'de neyin nesi? birde yanlış olmasın silinmiş miydi ne olmuştu? istemiyorsanız donuzlayın o halde ve kurtulun.

yeri geldikçe bilgi içerikli entry giren, eğlenceli bir yazardır. at gözlüğüyle profiline girip sadece medya kısmına baktıysanız bilmem ama kendisinde bir batı berlin sempatisi vardır. old school bir kaç isimle beraber ayrıca seremoni efendisini severler kendileri. ayrıca mizah seviyesi fazla iyi bir yazardır.
Beyler çok ayıp ediyorsunuz.

Hava sıcak mı sıcak, sınava yetişmem gerek, uyuyakalmışım, aylardan temmuz, affedersiniz it gibi kokuyorum ama yapacak bir şey yok yıkanamıyorum, üstelik bi gram enerjim yok, dün de duş almamışım. Neyse dedim ya yetişmem gerek. Koktuğumun da farkındayım ama yapacak bir şey yok. Minibüste burnumu hafifçe koltuk altıma götürüyorum. Ekşi ekşi bir koku geliyor burnuma. Tam o sırada güzel bir üniversiteli kız ile göz göze geliyorum. Ayıplıyor beni. Sanki kendi hiç kokmuyormuş gibi. Ben ki, eski sevgilim Regl olduğu olduğu Zaman ona ayıp olmasın diye genzimden bile konuşmazdım. Oysa o da biliyordu Regl kokusunu ben de. Bunu umursamıyorduk işte. Ben kadınlara bunu yaparken şimdi bana yapılan bu adaletsizlik koymuştu. Sınava geç kalmak falan umrumda değildi. O kızın, ben burnumu koltuk altıma götürdüğümdeki yüz ifadesini anlatamam size. Buruşuk bir surat, kusmak üzere olan bir ağız, elinin parmak uçlarıyla gözlerini kapatışı ... inanılmazdı. Bu kısa an bana bir yıl gibi gelmişti. Kız sanki it pisliğine bakar gibi bana bakmıştı, dünyadaki bütün kötülüklerin sorumlusu benmişim gibi baktı, sanki ben ölsem dünya düzelecek, her şey rayına oturacak, Filistin'de çocuklar ölmeyecek, Afrika'da aç kalmayacak gibi hissettim. O an olan biteni biraz kafamda düşündükten sonra kendime bunu fısıldadım "beyler" dedim "çok ayıp ediyorsunuz." . Okulu çoktan geçmişti minibüs, yerimden doğruldum hafifçe ileriye doğru gittim, kız hemen karşımda, minibüslerde sonradan eklenmiş ön koltuğun arkasında Minnak tekli koltukta oturuyordu. bir eliyle eteği açılmasın diye tutuyor, aynı o elinde iPhone'u var. Diğer eliyle minibüs tutamacını sıkıca kavramış. Kızın olduğu yere gittim, şimdi kızla aramda 1 penis mesafesi vardı. Koltukaltı at kokan bir Adamın taşşakları 10 at kokar. Üstelik, aylardan haziransa ve 31 müptelası abazanın biriyse ve yıkanmıyorsa. Kız oturmuş vaziyette, ben de ayaktaydım, güya şöföre sorular sorup kendimi kamufle ediyordum. Başımı eğmiş acaba doğru yerde mi ineceğim diye bekliyorum güya. Kız kafasını iyice cama doğru dayamıştı. Benim bir elim onun elinin yanında, güya düşmemek için tutuyorum. istediğim Ufak bir ders sadece. Benim otlu Van peyniri kokumu alan kızsa resmen kafasını camdan geçirmek istercesine dayamıştı, nefesinden cam buhar olmuştu. Yüzü mosmor vaziyette, belli ki ağzından nefes alıyor ama o kesif kokuyu damaklarında hissettiğine eminim. Koku resmen ayaklanmıştı, yürüyordu. Tüm bu olaylar benim arka koltukta yerimden kalktığımdan beri 1-2 dakikada oldu. Sonunda Kız dayanmadı ve bağırdı "yaaa bi yerine oturur musunuz, ıyy leş gibi kokuyorsun zaten" cümle ilginçti. Geri çekildim "Hanımefendi" dedim. "Çok ayıp ediyorsunuz". Arka koltukta yaşlı amca "belli ki yabancısı çocuk" dedi. "Evet amca" dedim "üstelik ineceğim yeri kaçırırsam başka param da yok". Pamuk bir teyze yaklaştı kıza doğru, şefkatle fısıldadı kulağına "yavrum Ne istiyorsun elin garibinden" "bırak görsün ineceği yeri" dedi. Halk desteği arkamdaydı, zaten halk da benim gibi kokuyordu. içersini aydınlatan tek ışık o kızın parfümüydü. Kız Yaman çıktı. "Benim yanıma gelmesin de ne yaparsa yapsın" dedi. Ön koltukta oturan ortaokul veleti yolu görmem için yerini verdi. Kendisi belli ki her teneffüs futbol oynuyor. Ben den eksiği yok fazlası var kokuyordu. Üstelik bana yerini vermeden evvel de sessizce osurmuş şerefsiz. Şimdi kızla yan yana sayılırdık o Minnak tekli koltuğunda ters yöne doğru, ben de ön koltukta yola bakıyordum. Ortaokul veledinin osuruğu da hemen yanımızda dalgalanıyordu. Çürük yumurta fosili kırılmış gibi bir koku dalgalanması yayıldı. Hirosimaya atom bombasınınn düşüş anı gözümde çaktı. Kız tekrar bağırdı "off bu koku ne yaa". Şimdi arka sıramda oturanlar burnunu kapatmış benden açıklama bekliyordu ayakta duran ortaokullu dahil, ki o pis pis gülüyordu da. "Timsah mı yedin bilader" dedi Benimle yaşıt çocuk. "Kardeş" dedim "iki gündür bir şey yemiyorum midem bozuk biraz". Halk ayaklandı tekrar cık cık cık sesleri yükseldi yazık hastaymış da çocuk dediler. Ne istiyorsunuz bu garipten. Timsah mı yedin diyen çocuk "özür dilerim kardeşim bilmiyordum" dedi. Kız tekrar yalnızdı. istenmeyen kişiydi. içten içe keşke sevgilim olsa diye düşünmedim değil. Yeşil gözlü, sarı sık saçlı, üniversiteli bir hatundu bu. Buğday teni Canımı yakıyordu resmen. Minibüsten indim. Son kez Kızla göz göze geldik. Benim mor halkaları olan gözlerim, titreyen ellerim, bira içmekten sivilce dolu vücudum vardı, kokuyordum da üstelik, leş gibi, hayvan gibi, it boku, köpek ölüsü gibi kokuyordum. Onunsa kusursuz denebilecek kadar güzel bir vücudu, yüzü vardı. Aramızdaki tek temiz insan oydu. Onu daha fazla kirletmek istemedim indim. Aklımda o buğday pürüsüz teni vardı. Minibüs giderken ona baktım. "Çok ayıp ettim" dedim kendime. Bu yaşadığım hikayeyi neden mi buraya yazdım bazılarınız anlasın artık. Burada yazılan küfürler falan "Beyler çok ayıp ediyorsunuz.". Sevmiyorsan donuza ekle.
Alpayla olan ilişkimize seri bir şekilde açık oylama yaparak destek olduğunu gösteren çaylak.
Belki aramızdaki gerginliğe bir son verip ortak paydalarda buluşabiliriz. müzakereler masaya yatırılır koalisyon olursa olur.
Ben baciyi alirim sizin isiniz gorulsun.
yerini sarah almıştır. hadi yavrum doldur sütyenlerini çoraplarla işin şuan zor baya.
at hırsızı(devecialpay), george michael(pileyboy necati), milyonların karısı(milyonların bacısı) bu 3 şahısın iğrenç bir ilişkisi var arkadaşlar gerçek hayatta...
gelir gelmez duşa soktun kardeş.
pardon o popişindeki eşarp mı? aynısı babannemde vardı geçen gün. ama başında tabi.
fotoğrafları ile gözlerimi kanatan ucubedir.
olm bu ev asansörlü mü lan. nasıl apartman olm.

http://galeri.uludagsozlu...-bac%C4%B1s%C4%B1-830798/
O canta o ayakkabi ne alaka amk rukusluk abidesi.

Edit: (bkz: kuş öldü beybi).
ahahah tipe bak lan, bu karı değil bildiğin at hırsızı, Çingen la bu, bildiğin kırmızı totolu meymun bu.

tnm: olmasa daha iyi olurdu yazarı.
tipin ......
O kelime dagarcigi gelişmiş filozof felan kitap mi okuyoruz yoksa.
gene geldi hatun.