bugün

sadece iyi futbolculuğu ve jeneriklik golleri ile değil, saha içerisindeki beyefendi ve insan duruşuyla da günümüz futbolcularına örnek olması gereken futbol üstadı. allah rahmet eylesin.
değeri öldükten sonra anlaşılan efsane futbolcu.
ölümünün üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen galatasaray taraftarının, sadece son 3-5 yıldan beri hatırlamaya başladığı efsanevi olduğuna inanılan topçu.

şimdi kimse bana bugünkü gibi, atıyorum 10 yıl önce de metin oktay için tezahuratlar yapılıyordu, pankartlar açılıyordu vs.. demesin lütfen . hayır adam 18 yıl önce hayatını kaybetmiş lan !! 18 yıl !! düşün. son yıllarda basladı bu metin oktay'ı anmalar. anılsında zaten kendisine de saygı duyuyorum. para için gönül verdiği takıma terk edip gitmemiş hakkaten saygı duyulması gereken biriymiş ama neden ?? neden son 3-5 yıldır baş tacı oldu ?? öldüğü günden itibaren 18 yıldır olsaydı keşke bu saygı, sevgi.. şayet dediğim gibi 10 yıl önce hiç bir allahın kulu galatasaraylı bu kadar hatırlamaz, bahsetmezdi biz de duymazdık bu kadar metin oktay'ı. çok garip gerçekten sözlük çok garip.
gelmiş gelecek en büyük futbolcuydu o. mütevaziliği ile sadece galatasaray taraftarının değil tüm türkiyenin sevgilisiydi o.

--alıntı--

izmir'li bir genç
Adı METiN
Santrafor diye geldi GALATASARY'A
Ona gol at dediler,yağmur olup yağdırdı..
Top oyna dediler futbolu sanat yaptı...
Olamaz yapılamaz denilen ne varsa onunla gerçek oldu
Tribünler ayağa kalktı
Şarkılar bestelendi üstüne
'Meşin topun Kralı...Goller goller sıralı...
Ağlar bile delindi...Metin topa vuralı...'diye
Golün şiirini
Fakat SEVGiNiN kitabını yazdı...
Bebekler onun adıyla doğdu...
Adeta bir sevgi Deniziydi...Yetmedi Okyanus oldu...
Taraftarı iki direk arasından çıkarıp inanılmaz bir sevgi seliyle tüm vatana yaydı...
Adı ve sevgisi kuşaktan kuşağa akmaya başladı..
Çünkü golü kalelere değil..
insanların gönlüne atıyordu..
Krallığı soyağacında arayanlar yanıldı
Onun yüreğindeki ASALET
TAÇSIZ KRAL olmasına yetiyordu
Milyonların sevgilisi
hükmünü kalbine kurdu,topraklara değil
Adamlığı öğretti,çıkarları değil..
Taraflı tarafsız herkesi aşık etti kendine
O'da aşıktı ama,
Sadece GALATASARAY'a
Karşılıksız kalmadı bu sevgi
GALATASARAY'da ona bağlandı
Öyle bir tutkuyla sevdiler birbirlerini
Asla ayrılmayacak bir bütün oldular....

Aradan zaman geçti
Tarih 13 Eylül 1991'de
Saatler DURDU...

Şimdi... aramızda yok diyorlar...
TARAFTARDA DiYOR Ki;
O....FAKiR babası METiN
O....SEVGi adamı METiN
O....KRALIMIZ METiN
O....METiN oğlu METiN
O....GALATASARAY'ımın METiN'i
O....METiN.....GALATASARAY
Kalk Metin'im kalk
KRALLAR ÖLMEZ
Kalkmasanda
TARAFTAR SENSiZ
GALATASARAY SENSiZ
Hayat SENSiZ asla olmayacak
YEMiN EDiYORUZ
Kıyamet kopana
son GALATASARAY'lı ruhunu verene kadar
HEPiMiZ METiN,HEPiMiZ OKTAYIZ
****HEPiMiZ METiN OKTAY'IZ****

Büyük Kaptanı unutmayacağız

*********************METiN OKTAY**************************
2 Şubat 1936'da izmir'de(Karşıyaka-Çiftefırınlar) doğdu.Karşıyaka soğukkuyu ilkokulu,Alsancak ilkokulu,inönü lisesi ve Mithat Paşa Erkek Sanat Enstitüsünde okudu.15 yaşında Damlacık klübünde 8 numaralı formayı giyerek futbol hayatına başladı.Adnan Suvari'nin futbolcu-antrenör olarak görev yaptığı Yün Mensucat'a transfer oldu ve yeni forması altında 14 gol attı ve Genç Milli Takım aday kadrosuna çağırıldı.11 nisan 1954'te Belçika maçında ilk kez milli oldu ve 4-0 kazanılan maçın 2 golünü O attı.Aynı yıl izmirspor'a transfer oldu ve bu forma altında 17 gol atarak gol kralı oldu.izmirsporda mahalli ligi lig şampiyonu olarak bitirdi...

1955'de 19 YAŞINDA GALATASARAY'A TRANSFER OLDU.Galatasaray formasıyla ilk kez(28 Ağustos 1955) beyoğlu spora karşı oynadı ve ilk golünü attı.1956 yılının Şubat ayının Millilerimiz macarları 3-1 yenerken 2 golü Lefter 1 golü Metin attı.29 Ocak 1959'da Oya sarı ile evlendi.10 Haziran 1959'da Fenerbahçe ile oynanan Türkiye ligi finalinin ilk maçının 37. dakikasında rakip kaleye ünlü 'AĞLARI YIRTAN GOL'ünü attı.22 Haziran 1959'da babasını yitirdi.Transfer döneminde izmirsporun o gün çin büyük bir tutar olan 30.000 tl'lik transfer teklifini reddederek çok sevdiği klübünde kaldı ve BU YÜZDEN EŞiNDEN AYRILDI.14 Eylül 1960'ta eksik askerlik yaptı savıyla tutuklandı ve toplam 45 gün Paşakapısı ve Toptaşı Cezaevlerinde kaldı.

18 Aralık 1960'ta inönü Stadında oynanan maçta Galatasaray-fenerbahçeyi 5-0 yendi ve Metin 4 golün sahibi oldu.Temmuz 1961'de italya'nın Palermo Klübüne transfer oldu.Haziran 1962'de yeniden YUVAYA döndü.12 Mayıs 1961'de istanbul'da Servet Kardıçalı ile evlendi.Aynı yıl 'TAÇSIZ KRAL' filminde başrol oynadı.9 Şubat 1966'da Zeynep adını verdikleri bir kız çocuğu oldu ama Servet Metin OKTAY çiftinin 'prensesi' ancak 6 saat yaşadı.1969'da Galatasaray şampiyon,kendiside gol kralı olduktan sonra,istanbul ve izmir'de yapılan jübilelerle futbolu bıraktı.13 EYLÜL 1991'de bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı.

Futbol yaşamı boyunca rakip fileleri tam 608 kez havalandırdı.
***1 kez izmirsporda,10 kez Galatasaray'da şampiyonluk gördü.
***10 kez gol kralı oldu(1 izmir profesyonel liginde)
***1956-57 istanbulk profesyonel ligi 17 gol
***1957-58 istanbul profesyonel ligi 19 gol
***1958-59 istanbul profesyonel ligi 22 gol
***1959 Türkiye Ligi 11 gol
***1959-60 Türkiye Ligi 33 gol
***1960-61 Türkiye Ligi 36 gol
***1962-63 Türkiye ligi 38 gol
***1964-65 Türkiye ligi 17 gol
***1968-69 Türkiye ligi 17 gol

Maç başına 1.6'lık gol ortalaması kırılamadı.
40 kez milli oldu(4'ü genç milli takım).7 kez kaptanlık yaptı ve toplam 17 gol attı.Tüm futbol yaşamında 1 kez oyundan ihraç edildi(bir fenerbahçe maçında)

seni gerçekten çok özledik büyük kaptan

Ağları yırtan golün hikayesi

Metin Oktay'in aglari yirtan golü, Türk futbol tarihinin en ilginç olaylarından biridir. 1959 yılında iki grup halinde yapılan Türkiye Ligi maçlarının finalinde Galatasay-Fenerbahçe karsi karsiya gelir.

10 Haziran 1959 günü inönü Stadı'nda oynanan maçın 39.dakikasında soldan dalan Metin Oktay, Fenerbahçe'nin santrhafı Naci Erdem'i geçtikten sonra ceza alanına girdiği anda müthiş bir sol vuruş yapar. Özcan Arkoç'un bakışları arasında ağlara giden top oradan da dişari çikar.

''Aglari yirtan gol''olarak tarihe geçen bu olay herkesi şaşkına çevirir. Golden sonra Fenerbahçeli futbolcular ağları kontrol etmekten kendilerini alamazlar.

Sari Kirmizili takim bu maçi Metin Oktay'in tek golüyle 1-0 kazanır.

fenerbahçenin yaptığı teklife verdiği mütevazi ve sevecen cevap beni hayran bırakmıştır kendisine...
meşhur zenginlerden fenerbahçeli müslim bağcıların rakamları sen yaz diyerek uzattığı transfer sözleşmesini "bizi sevenlere ihânet etmeyelim baba!" diyerek geri çevirmiştir.

ayrıca Fenerbahçeyle yapılan jubile maçında can bartu ie formaları değişip belkide bir ilki gerçekleştirmiştir büyük kaptanımız.

adına bestelenmiş şarkıyıda aktarmak istedim

meşin topun kralı, goller sıralı
ağlar bile delindi metin topa vuralı
metin sağ, metin sol, metin goool metin gol
metin kafa, metin şut metin goool metin gol

kafayı öyle çakar, tam da doksana atar
uçar kaleci yerden, ağdaki topa bakar
metin sağ, metin sol, metin goool metin gol
metin kafa, metin şut metin goool metin gol

topu bombalar atar, kaleci boşa yatar
buldu mu kral metin, gollere goller katar
metin sağ, metin sol, metin goool metin gol
metin kafa, metin şut metin goool metin gol

füze şutunun hızı, rengi sarı kırmızı
milli maçta en başa, göğsünde ay yıldızı
metin sağ, metin sol, metin goool metin gol
metin kafa, metin şut metin goool metin gol

hiç unutulmadı büyük kaptan
ki sezon önce bir maçtı.
onun ölüm yıldönümü idi.
karar verilmişti maçtan önce
golü atan kim olursa olsun
onun adı haykırılacaktı
ilk gol felipe'den geldi
hoparlörden metin dendi,
stat oktay diye inledi.
artık herkes maçı bırakmış, kralın adının yeniden anons edilmesi için golü beklemeye koyulmuştu.
ikinci gol de geldi.*
hoparlör çalıştı: oktay, mecidiyeköy inledi: metin... tam üç kez.

gözlerimin yaşardığı an o zamandı işte...

ayrıca
tacsız kral'ın cenazesinin oldugu gun galatasaray genclerbirligi ile ankarada lig macına cıkmış.
o macta galatasaray siyah forma ve 10 numara olmadan mücadele etmiş.

adına yapılan filmdeki bir repliği belkide hepiniz bilirsiniz arkadaşlar
aktarıyorum;

pahali bir restorana metin oktay 2 hatun kisi ile girer. hatunlar para yeme cabasinda, genc metin temiz bir kiz arayisindadir...

garson: ne alirsiniz ?
hatun 1 : mantarli fileminyon.
hatun 2 : karides kokteyli.
metin oktay (sinirli bir sekilde) : bana su getir hakkiiii !!!

hey gidi rahmetli
çok anılarını okudum paylaşayım istiyorum;

futbolu bıraktıktan sonra yeni futbolcuların futbolu öğrenmek için bişeyler yapmadığını bir roportajda açıklayan büyük kaptan şu sözlerle serzeniş etmiş;
"ben futbolu biraktiktan sonra kimse kapimi calip 'topa nasil vurulur' diye sormadi"

mütevazilikten ödün vermeyen büyük bir şahsiyetti o;
göztepe'nin galatasaray'ı yendigi bir macta 18 ya$ındaki bir cocuk kral'ı cok iyi marke eder ve top göstermez. göztepe o macı 1-0 kazanır.

mac biter bıyıkları daha yeni terleyen genc deFans oyuncusu ko$arak kral'a gider ve ''metin agabey ben sizin cok büyük bir hayranınızım, lütfen bir resim cektirsek'' der.
metin oktay genç oyuncuya bakar.
''sen benimle degil ben seninle resim cektirmek istiyorum, bugun macın kahramanı sensin'' der ..
--alıntı--

"bizi sevenleri üzmeyelim baba..."
adını söylerken bile insanın içini ürperten bir sevgi beslediğim, galatasarayın eski ve unutulmaz futbolcusu. insanlığa, futbolun sadece para olmadığını, sevginin ne demek olduğunu göstermiştir. bugün bile hala akıllardaysa metin oktay; 2 yaşındaki kuzenimden 50 yaşındaki babama kadar herkesin bildiği, sevdiği bir adamsa ve hiç bir zaman unutulmayacaksa, bunu ancak metin oktay başarabilirdi ve başardı da. rahat uyu aslan yürek.

peşindeyiz!
12 eylül 2009 galatasaray beşiktaş maçı sırasında beşiktaş taraftarının yenilgiyi hazmedemeyerek ölüm yıl dönümünde hiç utanmadan küfür ettiği, sadece kendi takımının değil rakip takımlarında sevgilisi olmuş büyük futbolcu. Kendisi sağ olsaydı heralde dönüp beşiktaş tirbünlerine bir bakar sonrada elini göğsüne götürerek eyvallah derdi heralde. Asıl önemli olan bu hareketten sonra sözde taraftar gurubu çarşı'nın surat ifadesi ne olurdu?

(bkz: belden aşağı vurmak)
(bkz: hayvanlık)
(bkz: çarşı insan olmaya karşı)
sanılanın aksine tacı olan kraldır. o taç şimdi tanju çolaktadır;

1988 yılında tanju çolak, metin oktay' ın 25 yıldır kırılamayan gol rekorunu kırmıştır. ali kırca tanju' yu canlı yayına çıkarmak ister ve aklına metin oktay' ın bir fotoğrafı gelir o an. metin' e altın kaplama bir tac hediye edilmiştir. ali kırca da canlı yayında o tacın metin tarafından tanju' ya verilmesinin çok hoş bir olay olacağını düşünerek metin' i arar ve ricasını(isteğini) iletir. metin her zamanki beyefendiliği ile cevap verir: ''peki siz nasıl uygun görürseniz.'' ama sesinden kırıldığı anlaşılmaktadır. ali kırca da anlamıştır nasıl bir hata yaptığını ama geri dönememiştir hatasından. canlı yayında 'tacsız kral' tacını tanju' ya verir ve beklentinin aksini öğüt verme sınırlarını bile aşan sert bir konuşma yapar. o dönem ne mercedes olayı vardır gündem de ne de hülya avşar ama kral sanki bunları hissetmişçesine konuşur o gece sonra tacı verir ve gider kral. 3 yıl sonra da tekrar gider dönmemecesine.

ali kırca, futbol hayattır adlı kitabında büyük bir pişmanlıkla anlatmıştır bu anıyı.
yurtdisinda, bir pele, maradona, zico gibi bilinmeyen yerli efsane.
Sevenlerini yalnızca bir kez, o da ölünce üzen kral.
bakkal, kasap, ameleden oluşan takımlara karşı kısıtlı yeteneğine rağmen bilmem kaç tane gol atmış fakat adını en azından hakan şükür kadar duyuramamış topçu.
vefat yıldönümünde ultraslan.com'un şu şekilde anasayfalarından seslendiği futbolcu;
"bizi sevenleri üzmeyelim baba" dedin, seni sevenleri sadece bir kez üzdün.
(bkz: kelimelerin kifayetsiz kaldığı anlar)
efsanedir. 26 macta 38 gol atabilme basarisini göstermistir.gercek kral oldugunu defalarca kanitlamistir.onu bu kadar büyük bir efsane yapansa ne golleri, ne aglari yirtmasi, herseyden önce karakteridir, delikanliligidir.
milyon euroların uçuştuğu günümüzde metin oktay'ı düşünmek bir sığınağa saklanmak gibidir. kendisine teklif edilen o zaman göre yüksek meblağlı paraları, sevdiği kadını bile terk edecek kadar kulübünü seven ona tekme-tokat dalan futbolcunun sırtını sıvazlayacak kadar insani duyguları gelişmiş bir beyefendiydi. biz kendisini izleme şansını bulamadık anlatılanlardan ancak onun büyüklüğünü idrak ediyoruz. hasan tankaya anlatıyor spor yazarı olduğu zamanlar tanju'nun bir maçını izlemişler tanju çolak o gün dört gol atmış metin oktay'a sormuşlar ;
-abi türkiye liginde daha önce bir maçta dört gol atan bir futbolcu var mıydı? diye metin oktay'ın cevabı
-buyur hayatım(insanlara hayatım diye hitap eden güzel insan)bilmem herhalde vardır diye söylemiş. sonra araştırıyorlar istatistiklerde metin oktay çıkıyor.(bakar mısınız? şu mütevaziliğe..) rauf tamer bir yazısında ''dünyanın en şansız insanısın metin kendini seyredemediğin için'' diye güzel bir söz söylemiş bende bir ekleme yaparak yazımı sonlandırıyorum. dünyanın en şansız insanıyız senin gibi bir efsaneyi seyredemediğimiz için ölümünün onsekizinci yılında saygıyla anıyoruz taçsız kral..
karşılıksız sevdanın, galatasaray aşkının simgesidir, taçsız kral metin oktay.

unutma, unutturma!...
aynen bugün olduğu gibi 40 yıl önce de kendini ezeli rakip olarak gören birilerinin para önererek sırnaşmasına, yavşamasına maruz kalmış, aynen bugün bir başkasının yaptığı gibi o ezeli rakibin başkanını nazikçe sktiretmiş insandır...
(bkz: bizi sevenleri üzmeyelim baba)
izmirde ki resturantında sarı lacivert efes pilsen malzemelerini sarı kırmızı yaptıracak kadar galatasaraylıdır.
atkı üzerindeki bayrak adamıdır, her maç gururla havaya kaldırılan ve herkesin görmesi için açılan. asırlar sonra bile unutulmayacak, unutturulmayacak olandır.
--spoiler--
efsane nedir? kulaktan kulağa aktarılıp, kuşaklar boyunca yaşayan anlatı. lakin efsaneyi masalla karıştırmamak gerekir. masal, hiç olmamış ya da olması mümkün olmayandır. oysa efsanelerde anlatılanlar gerçekten olmuş kabul edilir. abartılır, hayal gücü, doğa üstü olaylar, özlemler, dilekler de işin içine sokulur anlatma sırası gelen her ağızla ama efsane öyle ya da böyle, bir gerçekliktir...
bu topraklarda topa heves etmiş çocuklar için bir efsanedir o. 'galatasaraylıymış', 'golcüymüş', 'hep gol kralı olurmuş', 'bir keresinde öyle bir vurmuş ki topa, ağları yırtmış', 'top gelsin de vurayım' diye beklermiş havaya sıçrayıp, yere düşmeden', 'kimseye kasıtlı tekme attığı, hakeme itiraz ettiği görülmemiş'... rivayet odur ki; onun gibi bir golcü ne gelmiştir, ne de gelecektir bu memlekete. ve çocuklar elbette kendi kendilerine uydurmazlar bu lafları; büyüklerinden duyduklarını tekrarlamaktadırlar!
onu bilen, sahada görebilen herkesin, ayrı bir hatıratı vardır ona dair. kimi efendiliğinden bahseder, kimi kariyerindeki tek kırmızı kartı gördüğü fenerbahçe maçından. kimi sevgilisi uğruna i̇stanbul'daki kamptan 'berbere gidiyorum' diye çıkıp i̇zmir'e kaçışından, kimi aynı kızın-ki artık karısı olmuştur!-"ya galatasaray ya ben" restini 'galatasaray' şeklinde görüşünden. kimi damlacıkspor'dan, yün mensucat'a oradan i̇zmirspor'a geçen mahcup ama her şekilde gol atan delikanlıdan, kimi 'pembesiyahlı' palermo macerasını oldukça kısa kesen 'taçsız kral' filminin başrol oyuncusundan
şurası kesin; metin oktay'ı 'efsane' yapan 10 defa gol kralı olması, attığı 608 gol, kazandığı kupalar, şampiyonluklar değil sadece. i̇şini bir tür 'futbol romantizmi' içinde yapması; futbolculuğun, şöhretin, paranın nasıl gelip nasıl geçtiğini iyi kavramış olması. sözün özü, göztepe'nin galatasaray'a karşı kazandığı bir kupa maçı bitiminde, maçta kendisini tutan ve 'adım attırmayan' 18 yaşındaki özer'in, "metin abi, sizin bir hayranınızım. ne olur benimle bir resim çektirir misin?" sorusuna, "sen benimle değil, ben seninle fotoğraf çektiriyorum, çünkü maçın kahramanı sizsiniz" diye cevap verecek kadar mütevazılığıyla; 10 numarasıyla; jübilesinde kısa süreliğine sembolik de olsa fenerbahçe formasını giymesiyle (aynı maçta can bartu da galatasaray forması giymiştir); adına yapılan şarkıyla (1966-şevket uğurluer, "metin geliyor metin"); halihazırda 40 yaş civarındaki 'metinlerin' isimlerine kaynaklık yapmasıyla; futbolu bırakmasıyla birlikte bir çok kimsenin tribünleri terk etmesiyle (örnek: memet fuat!); 'gönülçelen' yakışıklılığıyla; her daim mütebessim ifadesiyle... bir 'gerçek efsanedir' o.
'yaş durumundan' dolayı, on bir yıl önce, 13 eylül 1991'de boğaz köprüsünde geçirdiği bir trafik kazasında hayatını kaybeden metin oktay'ı seyretmem olanaksızdı. oysa ne çok isterdim. ama ben de dilim döndüğünce anlatacağım onu benden sonrakilere. çünkü farkındayım; efsaneler ölmüyor, büyüyor! ve rivayet odur ki; onun gibisi ne gelmiştir, ne de gelecekti
--spoiler--

pi.es.:`http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=49833`
izmir' de bir vapura adı verilecek olan taçsız kral.
74. yıl önce bugün izmir'de dünyaya gelen efsane futbolcu. türk futbolunun taçsız kralı.

(bkz: iyi ki doğdun)
hala aramızda olan efsane. seni yaşatıyoruz yaşatacağız kral.
--metin oktay--
bizi sevenleri üzmeyelim baba...
--metin oktay--
--galatasaray.org--

iyi ki Doğdun Taçsız Kral

"Formaya..Armaya ..
Sevgiden..Saygıya..
insanlığa kardeşliğe dair aklınıza ne gelirse...
Ne düşünürseniz..
Bir Metin Oktay dersiniz..
O size verir her istediğinizi..
Her beklediğinizi.
Her sevdiğinizi..
Galatasaray'a dair..
Futbola dair..
Sevgiye dair.."

--galatasaray.org--

10 numara adamdın metin oktay ve her zaman 10 numara olarak kalbimizde yer alacaksın..
bugün doğmuş olan kralımız.