bugün

tam adı : expiatory temple of the sagrada família

ispanya iç savaşı sırasında 58 kilisenin yıkıldığı ve bir çoğunun yıkıldığı, papazların öldürülüp cesetlerinin sokaklarda serginlendiği sırada bu kiliseye kimse dokunmamıştır ve yerel hükümet tarafından korunmuştur.

yapılmasının fikri koyu katalan josep maria bocabella tarafından ortaya atılmıştır. amacı ise kendisine göre zındık solcu ideolojinin günahlarına kefaret etmektir. dolayısıyla kendisi gibi modern ama katolik antoni gaudi seçilmiştir devrim karşıtı felsefesini bu esere yansıtmak için. 2026 kayrak taşı ile yapımına başlamıştır ve mimarı müşterimin acelesi yok demiştir. müşterisi ise tabiki tanrıydı.

her zaman zenginler için lüks malikaneler yapan bu adam bu eseri için " fakirler için bir başkilise" demiştir.

kilisenin içinde işçi sınıfından birinin elinde bir orsini bombası vardır bu devrimcilerin kötülüklerini betimlemek için.
gaudi albümünden bir the alan parsons project şarkısı.

https://www.youtube.com/watch?v=IAiB_T2kqbc

ayrıca bir bazilika olup 1883 yılında katalan mimar antoni gaudi tarafından yapımına başlanan ancak kendisinin bir tramvay altında kalarak ölmesi sonucu yarım kalan ve yapımına o olmadan günümüzde halen devam edilmeye çalışılan dünyadaki en büyüleyici sanat eserlerinden biridir. yapımı gerçekten çok zordur çünkü çok fazla ince detay ve karmaşıklık içeriyor ve bu eserin içinden çıkabilecek tek kişi olan gaudi de artık hayatta değildir. günümüzde yapımına devam edenler ise gaudi ruhunu yakalayıp onun kafasıyla ve titizliğiyle çalışmak istedikleri için yapıyı hala bitirememişlerdir. bu yüzden de la sagrada familia günümüzde insanlar tarafından "bitmeyen kilise" olarak adlandırılmaktadır.

hikayesi özetle böyle. özellikle mimarlık okuyanlara örnek yapıt olarak gösterilmesi gerekir. mümkünse gidip yerinde görülmeli bence.

ben görmedim henüz. mutlaka bir gün göreceğim ama.
Güzel insan..
değerli yazar.
alan parsons project in muhteşem şarkısı- gaudi albümünden

enstrümantal versiyonu albüm sonunda başka isimde, o daha da güzel.

büyük deha gaudinin bir sürü manyak eserinden biri. eserlerinin yaşanılabilir olması sanatı apayrı bir yere taşıyor. bir parkı sanat müzesine çevirebiliyor.

https://www.youtube.com/watch?v=IAiB_T2kqbc
inşaatının nasıl gittiği ve yapı hakkındaki birçok detay şuradan öğrenilebilir: https://blog.sagradafamilia.org/en/

ayrıca merkez kuleleri oldukça ilerliyor. bu hızla planlandığı tarih 2020'ye biter galiba.
sempatik bir yazar.
the alan parsons project'in 1987 yılında yayınlanan gaudi adlı albümünde yer alan rock türü parçaya konu olan ve yapımı sürmekte olan bazilika.
Sahibi olan gaudi barcelona mimarisinin yüzde 70 ini oluşturur. Bu eserini bitirememiştir. Fransa'da ortaya çıkan şato mimarisinden etkilendiği bilinmektedir. Güzel eserleri vardır. Ancak en değer verdiği ve kariyerinin zirvesi bu eserdir.
Adamın kare köküdür.

Rock severdir ayrıca teşekkürü borç bilirim.
2020'de ana kuleleri tamamlandığında şöyle bir şey olacak:

görsel

instagram'daki basilicasagradafamilia hesabından alıntıdır.
Bitmeyen yapi mi desem ne desem. Bitmiyor surekli bi yapim telasi.
on birinci nesil prog sever yazar. koştursun efenim.
ilkokul 4. sınıfta yaşadığım ve aklıma geldikçe beni hüzünlendiren hatıram.

sosyal bilgiler öğretmenimiz burcu öğretmen ''hangi ülkede yaşamak istiyorsunuz? o ülkenin kültürünü, turistik yerlerini falan araştıracaksınız. isteyen materyal de getirebilir.'' dedi.

ben aslında türkiye'yi seçecektim çünkü adana'dan başka bir şehire bir kaç gün gitmek bile çok sıkıcı geliyordu.

fakat sonra annemin önceden ispanya'ya gitmiş olduğu ve o oradan la sagrada familia'nın biblosunu almış olduğu aklıma geldi. bu yüzden ben de ispanya'yı seçtim. ispanya ile ilgili bilgiler araştırdım fotoğraflarla süsledim, konuşmamı hazırladım.

3 haziran cuma günü ödevimin sunumunu yapacaktım. sabah çok tuvaletim gelmişti ve okul binasına girer girmez tuvalete girdim. çantam şu tekerlekli olan ve ucundaki demir şey ile sürebildiğin türden bir çantaydı. la sagrada familia'nın bulunduğu poşeti çek çekli çantanın ucuna taktım, tıpkı şekildeki gibi http://galeri.uludagsozlu...e%C5%9Fhisi-koyan-doktor/

sonra da çantayı bir kenara koyup pisuvara işemeye başladım. ben tam işerken la sagrada familia heykelciğinin çantadan daha ağır olduğunu fark ettim çünkü çantam yere doğru gidiyordu tıpkı şekildeki gibi. http://galeri.uludagsozluk.com/g/la-sagrada-familia/

ben de la sagrada familia'nın kırılacağını bildiğim halde ortalığa işememek için hareket etmedim ve çabuk çabuk işemeye gayret gösterdim.la sagrada familia poşeti yere değdiğinde inşallah bir şey olmamıştır diye dua etmeye başladım. işedikten sonra gayet sabırlı bir biçimde ellerimi yıkadım. ellerimi yıkadıktan sonra la sagrada familia heykelciğinin olduğu poşete baktım ve kilisedeki tepelerin kırılıp küçük parçalara ayrıldığını gördüm.

istemsiz bir biçimde ağlamaya başladım. annemin tee ispanyalardan getirdiği heykelciği 2 dakikada halletmiştim. annem çok üzülecekti.

sınıfa gözyaşlarıyla girince herkes ne olduğunu sordu ben de kısaca anlattım. arkadaşım alp bana ver onu babam silikonla yapıştırır falangb dedi. deniz diye bi çocuk ta ''eheuheueheuhe'' dedi ben de onun yakasından tutup ''senin o tasolarını götüne sokarım hayvan oğlu hayvan'' dedim çünkü onların aksine taso oynayan biri değildim. öğretmen gelince üzülme oğlum falan dedi. sevdiğim kız da aynısını dedi bu sefer tatmin oldum.

o gün cebimde annemin yaz tatili kitabı için verdiği 10 tl kitap parası vardı bana okul çıkışı kırtasiyeden al dedi. okul çıkışı da elimde o parayla yürüyordum arkadaşlar görünce ''kanka bana verir misin 2 lira '' ''hacı bana 1.5 roketlesene kantine gidcem'' falan diyolar ben de diyorum diyorum kitap parası diye anlamıyorlar. ''kitap parası bu hayvan oğlu hayvanlar'' dedim yine anlamadılar. en son çekilsinler diye verdim parayı bana 2.5 tl kaldı.

akşam eve gelince ağlayarak anlattım la sagrada familia olayını senin canın sağolsun oğlum dedi. fakat para olayını anlatınca sinirlendi ve pazartesi günü kitap almam için yeniden 10 tl verdi.
günde 12 bin kisinin ziyaret ettigi, görmeden ölünmeyecek sahaserdir. dün 15 euro karsiliginda girdim ve gezdim.
çikolata kokan şarkı.
sözlüğün kalitesini yükselten, ama meta sözlük hakkında bir yazı yazdığı için "spam reklam" bahanesiyle 15 gün sözlükten uzaklaştırılan yazar.

bir de tehdit etmişler, "tekrarı halinde süresiz çaylak olacaksınız" demişler. hoş geldin demokrasi. diktatörler iş başında.
herkes bu tüm zamanları aşmış alan parsons project şarkısı hakkında yazar. ama şarkıdan önceki konuşma pek bilinmez. işte, bir yerlerde buldum. yazıyorum:

in recent times, there is no-one who could approach, at all, to antonio gaudi. he started a new cathedral, in barcelona, it is called sagrada familia or holy family. and the sad thing is they could try to finish it, but i don't think they can ever do it.

türkçesi: *
son zamanlarda, antonio gaudi'nin yanına dahi yaklaşabilecek hiçbir kimse yoktur. o, barcelona'da sagrada familia veya kutsal aile denilen yeni bir katedrale başladı. üzücü şey onların yapıyı bitirmeye çalışabileceğidir, ama hiç yapabileceklerini sanmıyorum.

hmm. işte burada yanıldın sevgili alan parsons project. yapıyı bitiriyorlar. evet, bitiriyorlar, hatta içinde 5 yıldır ibadet bile ediliyor! bu şarkı yazıldıktan sonra dünyada eşi benzeri olmayan bir iç mekan yaptı adamlar. o kadar turist akıyor ve paralar geliyor. adamlar da bir şaheser yapıyor.

yapı 2026'da bitecekmiş. işte en yüksek kuleye çıkıp bu şarkıyı dinleyeceğim. o zaman belirsizlikler anlam kazanacak, açığa çıkacak.
(bkz: rouen katedrali/#15627255)
mimarı olan antonia gaudi buranın inşaatı sırasında tamamlayamadan tranvayın altında kalarak can vermiştir,inşaat yarım kalmıştır, ispanyok hükümeti tamamlamamak için ellerinden geleni yapmaktadır, çünkü buraya bakmaya gelenler sözde gizemi yüzünden tamamlanamayan kilise, aa niye tamamlanmamış falan gibi merakla dünya kadar turist çekmektedir...
yapımı (1882 yılında başlanmış olmasına rağmen) halen devam eden bazilikadır. sebebi mimari tarzının çözülememesi ile birlikte yapımının halkın bağışlarıyla devam etmesidir. mimarı * kulelerin yalnızca birini bitmiş halde görebilmiş, bir tren kazasında ölmüştür.

http://www.google.com.tr/...7&ved=1t:429,r:12,s:0
the alan parsons project'in tüm zamanları aşmış bu muhteşem eseri için lütfen tıklayınız ve hayatınızda hiç yaşamadığınız bir deneyim için kemerlerinizi bağlayınız!

http://www.youtube.com/watch?v=CoSHeFoHJrc
Bu bazilikanın iç yapısını ayakta tutan kolonlar, mimarı antonio gaudi'nin dehasını yansıtmaktadır. Gittikçe dallanıp budaklanan ağaçlar şeklinde tasarlanmışlardır.
ön yüzeyindeki bebek heykellerinin kalıplarının yapımı için, gaudi'nin morga gidip bebek cesedi çaldığı söylenir.
(bkz: söylenti)
antonio gaudi'nin en ünlü bitirilememiş eseri ve alan parsons project'in aynı esere ithafen yazdığı şarkının adı.. ispanyaya gitmek ve barcelona'yı görmek için en iyi neden.. hatta insanın eline böyle gezip tozmak için bir miktar para geçerse gidip görülecek en ama en bi ilk yer.. onu görmeden ve bir de gördükten sonra şarkıyı dinlemek lazım.. hissedebilmek için.. gaudi'nin çalışmalarının tamamı gerçekten heyecan vericidir.. dünya üzerinde hayranlık uyandıran ve uhrevi bir saygı hissettiren bir sürü cami, katedral, saray var.. ama gaudi'nin yaptıkları gerçek anlamda kalbini çarptırıyor insanın.. gerçekten sıradışı, gerçekten özel.. ihtişam, debdebe değil heyecan var onun eserlerinde..

ispanyol dehaları gerçekten olağanüstü şeyler yapmışlar ve deliliklerinin sınırında ürettikleri şeylerle farklı dehaları da etkilemişler, ilham verdikleri şeyler bile muhteşem olmuştur.. picasso, gaudi, dali, cervantes.. hepsi delidir, sıcakkanlıdır, capcanlı ve insan yüreğine işleyen şeyler yapmışlardır..

ve özellikle burada bahsedilen kilisenin kendisi ne denli muhteşemse, kilise adına yapılmış olan bu şarkı da öyledir.. şarkının sözleri, melodisi, vurguları, iniş çıkışlarıyla gerçek anlamda heyecanlandırıcı, coşturucu ve liriktir.. dinleyen herkesi bir şekilde sarsar, insanda nereye varacağını bilmediği bir takım yolculuklara nereden eseceğini nereye götüreceğini bilmediği bir takım rüzgarada güvenerek çıkma duygusu uyandırır, hissettiğin bir doğruluğun ışığını izleme, güneşi takip etme, ve fırtınaların geçmesini bekleme.. aslanlar ve koyunlar arasında nerede saf tutacağına karar vermesi gerektiğini bilir insan ve bir "aptal" olmamak adına az konuşup çok yürümeyi..

"dünyanın bizi nereye götüreceğini kim bilebilir? ancak bir aptal bunu söyleyebilir.. kaderin bizim için neler sakladığını kim bilebilir? biz gözlerimiz gördüğünce doğrunun ışığını izleriz; ama onun nerede olacağını nasıl bilebiliriz? nasıl bilebiliriz? sadece bir aptal söyleyebilir.."