bugün

genelde her insanın içene bu duygudan biraz serpiştirilmiştir. ayrıca çok tuhaf bir duygudur, kontrol altına alınmazsa eğer, her geçen gün biraz daha büyüyüp, şiddetlenerek kişiye çok zararlar verebilir. dengelenemeyen hali "psikolojik hastalık" grubuna girer ve bazen kıskançlıklar paranoya kökenli olabilirler.
zeki demirkubuzun ilk dönem filmi. diğer filmlerine göre pek tutmasam da iyidir, hoştur. e zeki abi yapmıştır sonuçta *

ama berrak olmamış. ı ı cık.
şu saat itibariyle seyrettiğim bir zeki demirkubuz filmi. geç kalmış olabilirim. hem saat açısından, hem de bu kadar zamandır bu filmi seyretmemiş olmam açısından..
aslına bakılırsa uykunun tutmamış olması nedeniyle sarmışımdır..

ayrıca tarafımca özellikle seçilmiş bir filmdir..
çünkü kıskanmak kelimesi, aşka ithaf edilmiş tehlikeli bir duygu çağrışımı yapmaktadır bana.. tehlikeli ama çekici. keza filmi izledikten sonra da kendimle ilgili bir keşfe çıktım.. ki çok fena şeylerle karşılaştım.

mantıktan, akıldan çok uzak bir duygu olmasıyla birlikte yok edici bir duygu olduğu gerçeğiyle bir kez daha yüz yüze geldim.

büyüdükçe geçer mi acaba?
olmazsa olmazdır ama fazlaya kaçıldığında itici olmaktan kaçınılamaz.
(bkz: azı karar çoğu zarar)
bir zeki demirkubuz harikasıdır.hayatımın en büyük hassiktirini filmin son dakikasında çektiğimi hatırlarım.
sevilesi eylem. aşırık halinde isyan ettiren ama ilişkinin tuzu biberi olan olay.
o mini etek ne !
filmi için;
(bkz: zonguldak)
her şekli sinir bozucu olan davranış.
uğruna herşeyi göze alacak kadar seversiniz, aşık olursunuz ona. gözlerinin içine bakmak için tam 1 yıl beklersiniz. elini tutmaya, öpmeye çekinir, onun karşısında utangaç bir çocuk gibi kalıverirsiniz. yeter o gözlerindeki ışık. saatlerce gözlerine bakarsınız sadece. gözleriniz birbirini flu görecek kadar yakın, dudaklarınız birbirine bir nefes mesafededir. hamle yapmazsınız o mesafeyi katetmek için. incitmek istemezsiniz, yaralarına dokunmak istemezsiniz. nasıl olsa yeter size o gözlere bakmak.

sadece 1 hafta geçer onun ellerini bırakalı. tanımadığınız bir adamı ve onun gözlerindeki o ışığı bu kez bir fotoğrafta görürsünüz altına isimleri etiketlenmiş olarak. eminsinizdir ondan arkadaşıdır ama bir yıl boyunca hasretine dayandığınız gözlerdedir o "arkadaş". sevdiğiniz herşeyiniz olduğu halde tutmaya çekindiğiniz ellerindedir o arkadaşın elleri. ve siz yüzlerce kilometre uzakta birlikte ağlarken bir gün omzumda ağlayacaksın ve yaralarımızı saracağız demişken, başka birinin omzundadır onun başı.

ama ona göre kıskançsınızdır. ömür boyu dokunmamayı kabul ettiğiniz o tene bir "arkadaş" dokunduğu için kıskançsınızdır, ondan istediğiniz tek şey olan gözler bir arkadaş için parladığından kıskançsınızdır.
velhasıl uyanmamacasına uyumak istersiniz sadece, rüyanızda o gözleri hala size ait görmek için, onu kendinizden dahi kıskanmak için.
sevdiğini kıskanıyosan ve dozundaysa tadından yenmeyen duygudur.aynı şartlar altında kıskanılmakta kıskanmak kadar güzeldir. tabi hemcins, not, güzellik gibi salak saçma şeyleri kıskanan insanları hayatım boyunca anlayamamışımdır. (bkz: özgüven eksikliği)
(bkz: havada aşk kokusu var)
kimseciklerle paylaşamamak sevdiceğini...
öte yandan, seni kıskanmıyorum çünkü güveniyorum düşüncesi çok saçma geliyor bana. kıskanmanın güvenle alakası yoktur ki?
kendini tutsak kıskandığını özgür görürsün.
mülkiyet ile ortaya çıkmış,soyun bozulma kaygısının evrimleşmiş durumu.
sahiplik hissiyatından,paylaşamamaktan kaynaklıdır.
telepati yapmaya engel olan duygulardan biri.
bir şeylerin belirtisidir. yeteri kadarı gayet de güzeldir.
sevgilimle şuan aramın bozuk olmasına sebep olan aptalca duygu.
http://galeri.uludagsozluk.com/g/k%C4%B1skanmak/
küçüklükten kardeş kıskançlığı ile başlar, okulda arkadaşlık kıskançlığından sevgili kıskançlığına kadar uzar. seven adam kıskanır dozajını bildikten sonra sıkıntı olmaz mutlu da eder.
zeki demirkubuz'un son filmidir. iyidir, hoştur.
insanı delirten bi durum. moraliniz bozar ve bir türlü düzelmek bilmez.
yarrak gibi bir zeki demirkubuz filmi.
izlemekle boşa vaktinizi harcamayın gidin liseli piyesleri izleyin daha iyi.
kıskanma duygusunu aslolan haliyle inceleyen bir zeki demirkubuz filmi. kıskanmak denilince sadece aşık olunan kişiyi başkalarından ya da yakın arkadaşınızı birilerinden kıskanmak gelir. ancak filmde kıskanmak özüyle birlikte anlatılmış. kıskanmanın sadece bunlardan ibaret olunmadığı ve nerelerden doğup nerelere vardığı gösterilmiş.aslen ne olduğu ve sizi neye döünüştürdüğü ortaya serilmiş.
bazen o'nu çok özlerken, annesi için bile geçerli olabilir. annesinden, kardeşlerinden, yürüdüğü yoldan bile kıskanabilir insan sevdiğini. benimle olması varken neden onlarla diye...