bugün

1962'de sovyet füzelerinin küba'ya yerleştirilmesi dolayısıyla abd ile sscb'yi karşı karşıya getiren bunalım.
abd nin yunanistan ve Türkiye ye sscb yi vurabilecek menzile sahip, jupiter fuzeleri yerlestirmesi uzerine sscb kubaya abd yi vurabilecek fuzeler yerlestirmek ister kuba devlet baskani fidel castro, bunu abd nin kubaya saldirmasini engelleyecegi icin kabul eder. abd istihbarati fuzelerin varligini tespit eder ve iki super guc arasinda her an bir nukleer savasa donusebilecek bir gerilim ortaya cikar. ancak sorun karsilikli tavizlerle bir savasa donusmeden cozulur.
ekim füzeleri krizi diye de anılır. iki süper nükleer gücün ilk kez savaşın eşiğine geldiği krizdir. 1959 da fidel castro, batista yı yıkıp küba da devrim yapınca, abd amerikan devletleri örgütü vasıtası ile castro yu devirmek istedi. olmayınca domuzlar körfezi çıkarması harekatını denediler başaramadılar. küba'ya yaptığı şeker ambatgosu da sonuç vermedi. sovyetler abd nin bu güç durumundan yararlanmak istedi ve küba ya yakınlaştı. hiç ihtiyacı yokken, küba yı rahatlatmak için şeker ithal etti. küba nın bugünkü devlet başkanı, o zamanın savunma bakanı raul castro(fidel castro nun kardeşi) 1962 de moskova ya gidip amerikan saldırısına karşılık sovyet silahı istedi. 1962 ilkbaharından itibaren küba ya sovyet füzeleri kurulmaya başlandı. asıl ateşleme parçalarının rusya dan gemilerle getirilmesi esnasında abd küba yı denizden ablukaya almıştı. bu abluka uyarınca küba ya denizden yaklaşan tüm gemiler batırılacaktı.rus gemileri ise yaklaşmaktaydı.kruşçev ise gemiler savunma silahları taşıdıgından durmayacaklarını söyledi. kruşçev eğere türkiye deki amerikan jüpiter füzeleri sökülür ve abd küba yı işgel etmeyeceğinin garantisini verirse o da karşılık olarak türkiye yi işgal etmeyeceğini ve küba daki füzeleri sökeceğini açıkladı. sonuçta anlaşmaya varıldı. burada kazançlı olan rusya idi. çünkü, 3 sene önce türkiye ye yerleştirilen füzeleri 3 yıl sonra pazarlık konusu yaptırıp söktürmüştür.
bugün sağdan soldan okuruz, duyarız ciddiye almayız fakat o birkaç hafta içinde nükleer savaş bir hayal olmaktan çıkıp bir ihtimal haline gelmiş ve dünya her yeni gelişmeyle hop oturup hop kalkmış, yüreği ağzında bunalımın bitmesini beklemiştir..ancak yaşayan anlayabilir.
(bkz: stockholm sendromu)
ekim 1962'de gerçekleştiği için ekim krizi olarak da bilinen abd-sscb denen devlerin sidik yarıştırırken türkiye ve küba'yı piyon olarak kullandıkları krizdir.

abd; türkiye'ye moskova'yı vurabilecek füzeler yerleştirmiştir.
sscb ise küba'ya abd'nin, neredeyse, her yanını vurabilecek füzeler yerleştirmiştir.

bir ara ortam o kadar kızışmıştır ki abd-sscb savaşna noktasına gelmişlerdir. sonrasında iki devlet yöneticileri arasında müzakereler ile küba ve türkiye'den füzeler kaldırılmıştır.

amerikalılar'ın füzeleri yerleştirdikleri yer yanlış anımsamıyorsam kars'taydı.

ekleme: tearsofcold füzelerin izmir'e yerleştirildiklerini belirtti. doğrusunu bilemediğimden ikisini kars'ı silmiyorum.
verilen karşılıklı tavizler, iki süper gücün, çıkarları gerektirdiği vakit müttefiklerini bir piyon olarak nasıl kullanabileceklerine de iyi bir örnektir.

söz konusu krizde, sovyetler birliği, kübaya yerleştirdiği füzeleri sökme kararı alırken; abd, bunun karşılığında türkiye ye yerleştirdiği jüpiter füzelerini sökme kararı almıştır. karşılıklı tavizlerin bir ayağında küba, öte ayağında da türkiye pazarlık malzemesi muamelesi görmüştür. her iki ülke de süper güçlerin emrivakisi ile karşılaşıp, kendi bakış açılarına beş kuruşluk paha biçilmediğini acı bir şekilde müşahade etmişlerdir.
tüm dünyayı; dehşet dengesi ismini verdiğimiz; bir termonükleer savaş'ın eşiğine taşımıştır.

varılması gereken sonuç ise; bu dengenin çift kutuplu dönemde, her an sarsılabileceği; ve yirmibirinci yüzyıla sarkması nihayeti ile; dersler çıkarılmasıdır.
Soğuk savaşta 14 gün boyunca Dünyaya nükleer savaş tehlikesine karşı korku yaşatan hadise.
Bizim o zamanki siyasetçilerimizde bugünküler gibi ABDnin kölesi oldukları için ülkemize koyulan füzelerden çok sonra haberleri olmuştur.
43 sene olmuş hala ABDye ses çıkaramıyoruz.
ABD'ye ait casus U-2 uçakları¬nın Küba üzerinde yaptığı uçuşlar sonucunda, Küba'ya yerleştirilmişSovyet Rusya'ya ait füzeler bulunmuştur. Bunun üzerine ABD başkanı Kennedy 22 Ekim 1962'de Amerikan radyo ve televizyonlarında bu durumu tüm dünyaya duyurmuştur. ABD derhal bu füzelerin sökülmesini istedi. Taraflar arasındaki muhtemel bir nükleer savaşın dünyayı yok edeceğini bilen dünya ülkeleri bu durumdan tedirgin olmuşlardır. Ancak ABD'nin kesin ve sert tavrı karşısında Sovyet Rusya füzeleri sökmeyi kabul ederken, ABD'de Türkiye'de bulunan Jüpiter füzelerini sökmeyi kabul etmiştir. Uluslararası bir soruna dönüşen "Küba Buhranı" bu şekilde atlatılmış oldu.