bugün

Kuzey kore, küba ve laos'un devlet sistemidir.

Ayrıca 1990larda sovyetlerin iflasına kadar dünyanın yarısında çeşitli şekillerde versiyonları uygulanmıştır.
Libya sosyalist halk cumhuriyeti, afganistan demokratik halk cumhuriyeti, somali demokratik halk cumhuriyeti, güney yemen demokratik halk cumhuriyeti vs vs
Günümüz dünyasında yaygın olan bireysel ego hakimiyetinin bile varlığını çok zor kıldığı ideoloji. Düşünülemez.
Hayatını düzeltme şansı olmayan,bulunduğu coğrafya ya da sülalesindeki fakirlikten dolayı geleceği parlak olmayan kişiler için mükemmel bir ideoloji.

Bir de komünist rejimler genelde dış dünyaya karşı kapalı olduğu için (Sovyetler Birliği,Kuzey Kore) halkın çoğu kendini mutlu hisseder.Çünkü kendi atmosferlerinden başka bir atmosferi görmedikleri için kendilerinden daha gelişmiş toplumları görüp imrenmezler ve kendilerini kötü hissetmezler,her gün TV'de,gazetelerdeki propaganda içerikli haberler sayesinde iyi durumda olduklarını düşünürler.
Stalin orospu çocuğuydu.

Abd nin öldürdüğü çok daha fazladır.
Dinlerin öldürdüğü de.

Sol da zaten o dönem yine ikiye bölünmüştü.
Kimse hiç bir odeolojiyi şu kadar milyon insan öldüreyim aq diye öldürmez.

Yörüngeye ilk uyduyu ve insanı gönderdi adamlar.

Haa ütopik midir? Evet.

Taş devri demişken... Nükleer savas vs sonrası en uygunudur.
Sanırım komünizm cenneti yeryüzüne indirme isteğidir gibi bir söz duymuştum geçenlerde. Ölümden sonra cennet olma olasılığı ne ise komünizmin gelme olasılığı da aşağı yukarı odur bana göre. Bir de eğer gelirse de ne kadar kalıcı olur emin değilim. Bir süre sonra kişiler o cennet yaşamından bıkabilir gibi..
Çoğunluk kendini geçici sıkıntı çeken zenginler olarak gördüğü sürece gelmesi imkansız olan.

Biri söylemiş bunu ama kimdi hatırlamıyorum.
Eski sscb yi düşünün hatırlayın. içinde şimdiki bir ton ülke ve millet ve ırk.

Ne mutlu türküm diyene der gibi, insanlara "hepimiz aynıyız, biriz, yoldaşız" dedi haliyle. Yoksa kimsenin sıfatıyla sorunu yoktu kimsenin. Ukraynalı da gürcü de devlet başkanı oldu.

Cihan hakimiyeti olsa yine aynısı söylenecekti "hepimiz insanız" diye mesela.

Aksi zaten don kişotluktur. Kimse de o don kişotluğa kalkmadı.
Ha mao tekelleşme adına bir kültür devrimine vs girdi o ayrı.
''Komünizm ise, bugünkü tatbikatı ne olursa olsun milliyet, din, hürriyet ve mülkiyetin aleyhinde olduğu gibi iktidara geçmeyi de zorbalıkla başarmak isteyen düşünce tarzıdır. Gerçi bunu söktürememiş ve mülkiyeti de, dini de, hatta milliyeti de kabul etmiş ise de son gaye olarak, cihan hâkimiyetini sağladıktan sonra yine bunları kaldırmayı deneyecek, yani insanlığın kaç bin yılda vardığı olgunluğu kökünden yıkarak manevî sarsıntılara yol açacak, teknik seviye ne olursa olsun, insanları ruh yapısı bakımından hayvanlaştıracaktır.''

Yazı Nihal Atsız'a aittir. Türkiye'de Komünizm o kadar ileri gitmiştir ki, Türk yazılı tişört giyen gençlere saldıracak kadar anti-türk düşüncesine sahip ideoloji haline gelmiştir.
Komünizme göre insan ilişkileri, kapitalizm ve endüstriyel toplumun yarattığı toplumsal yapılar nedeniyle bozulur. Aşağıda bu konuda bazı faktörler şunlardır:

1. Sömürü ve eşitsizlik:
Kapitalist sistem, sömürü ve eşitsizlik üzerine kuruludur. Komünizme göre, sermayenin bir avuç insanın elinde yoğunlaşması, diğerlerinin marjinalleşmesine ve güçsüzleşmesine yol açar. Bu, insanlar arasında eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik duygusu oluşturur, dolayısıyla insan ilişkilerini etkiler.

2. Rekabet ve bireycilik:
Kapitalizmde rekabet, bireyler arasında dominant bir rol oynar. Komünizme göre, bu rekabetçi ortam insanları birbirleriyle yarışmaya, kendi çıkarlarını korumaya ve diğerlerini manipüle etmeye yöneltir. Bireycilik ve egoizm, insan ilişkilerini zayıflatır ve insanları birbirinden koparır.

3. Standartlaşma ve kültür endüstrisi:
Komünizm, kültür endüstrisi olarak adlandırdığı popüler kültürün, bireylerin düşünce ve duygusal yaşamlarını standartlaştırdığını ifade eder. Kültür endüstrisi, kâr odaklı bir şekilde üretilen ve tüketilmeye yönelik olan bir kültürdür. Bu durum, insan ilişkilerinde yüzeysellik, kitlesel tüketim ve tek düzeleşme gibi sorunlara yol açar.

4. Yabancılaşma ve emek sömürüsü: Kapitalist üretim biçimi, emekçilerin emeğini yabancılaştırır ve onları ürünlerine yabancılaşmış bir şekilde bakmaya iter. işçiler, sadece ücret karşılığında çalışan birer araç olarak görülür. Bu yabancılaşma ve emek sömürüsü, insanların birbirleriyle empati kurmasını zorlaştırır ve dolayısıyla insan ilişkilerini bozar.

#Adorno
allah, bunların gözünde, hasta ve mütereddî insanların yarattığı bir vehim ve hayal oyuncağıdır.

peygamberler, bunların gözünde, ya bu hasta ve mütereddî insanların ta kendileri; yahut da hakikatsiz ve samimiyetsiz dolandırıcılar...

mukaddesat, bunların gözünde, avanakları avlamaya memur ökse...

milliyet, bunların gözünde, leş kokulu çakal sürülerinin hayvanî ve nefsanî topluluk insiyakları derecesinde geri ve bayat bir duygu...

aile, bunların gözünde, cemiyet maddesini ördüğü sanılan, halbuki basil bir derebeylik vehminden ibaret olan, çözülmesi ve patlatılması lâzım bir atom...

kadın bunların gözünde, istediği zamanda, istediği mekânda, istediği vaziyette, istediği adamla beraber fizyolojik kusma ve kusturma ihtiyacını tatmin etmesi gereken, şofben tarzında bir âlet...

çocuk, bunların gözünde, paçavracı çingenelerin çaput toplaması gibi, her düşürüldüğü ve koyuverildiği yerde hükümet eliyle toplatılıp, asrı insan silolarında yanyana ve üst üste istif edilecek; sonra her nevi ruh ukdesini çürük dişler gibi yerinden sökücü bir programa göre yetiştirilecek bir rakam ve kemiyet unsuru...

millî tarih, bunların gözünde, efsane; millî hâtıra, bunların gözünde, irtica...

fakat yalnız türk ve türkiye cephesinden böyle...

dâva, güya düşman oldukları bu üç zaviyeden moskoflar elinde tahrif ve ihanete uğrayınca, bu kıymetleri bizzat moskoflar benimsemeye kalkışınca, bunlar,

moskoflardan ziyade moskof tarihi, moskof hatıraları ve Moskof kini ve intikam duygularıyle neşelenirler.

ve bunlar, bütün bunlardan sonra, moskof değil, nüfus kağıtlarına göre, güya müslüman ve türk doğmuşlardır.!

bunlara, asırlar boyunca, türk göç yollarının kimin tarafından kesildiğini anlatmaya değmez!

necip fazıl kısakürek- hücum ve polemik
Ateistlerin şeriatıdır.
deprem yaşar sıfıra sıfır hayatla baş başa kalınca farklı bir gözle bakıyor insan.
Bir türlü ısınamadığım ideolojidir. illaki iyi yanları vardır her ideoloji gibi, ama bana aşırı saçma ve gereksiz geliyor.
iyi yanları vardır ama uygulayan iyi bir ülke yoktur.
imkansızdır ütopyadır. insanın menfaatçi, güce tapan, iktidar hırsı kokan bünyesine çok terstir. Para, otorite, hiyerarşi hiçe sayılmaktadır. Oysa bunlar insan var olduğundan beri vardır hep. O yüzden komünizm saçma bir ütopyadır. Bunalmış, psikolojik sorunları olan bir mahlukatın hayal dünyasıdır.
Teori anlamında güzel ama uygulama anlamında ciddi sıkıntıları olan bir düşünce. Zira günümüz dünyasında bunu uygulamak mümkün değildir.
Baskı ve diktatörlük sisteminin bir diğer yapısıdır, particilik her zaman tehlikelidir.
en büyük engeli kadınlardır. eyy kadınlar, düşün artık yakamdan. bıktım ulan sizden... düşün yakamdan, düşün...artık seksi de bıraktım, uzak durun benden, lütfen.
Eşit paylaşımı tepelemesine çıkıp birilerinin omzuna yüklenip kalbini kırdıktan sonra başka birilerinin eline vermek sanan insan ürünü ideologya.
insanlığa armağan edilmiş kurtuluş reçetesi.
Slogan üretmekten başka hiçbir boka yaramayan ideoloji. Sakat bir ideoloji olduğu için kapitalizme yenilmiştir.
kafa siker ya simdi gerek yok.
komünist değilim hiç olmadım. stalin'in cani bir kasap olduğunu düşünürüm nefret ederim ama eğri oturup doğru konuşalım. değil rus bürokratların stalin'in oğlu bile cephe hatlarında savaşmıştır. stalin'in oğlu Yakov Cugaşvili almanlara esir düşmüştür.

hatta ''Almanlar daha sonra Yakov'u Stalingrad Muharebesi sırasında esir düşen Mareşal Friedrich Paulus ile takas etmek istediler. Stalin bu teklifi reddetti. Bir iddiaya göre Stalin teklifi "bir mareşali bir teğmenle takas etmem" diyerek geri çevirmiştir. Diğer bir iddiaya göre, Stalin teklif üzerine "Elinizde sadece oğlum Yakov değil, milyonlarca oğlum var. Ya onları da bırakırsınız ya da oğlum onların kaderini paylaşır" demiştir. Bazı kaynaklara göre, Hitler Yakov'u esir düşen yeğeni Leo Raubal ile takas etmek istemiş fakat bu teklifi kabul edilmemiştir.

Yakov'un ne zaman öldüğü net değildir. Resmi Alman kayıtlarında Yakov'un Sachsenhausen Toplama Kampında elektrik tellerine takılarak öldüğü belirtilmiştir. Bazıları öldürüldüğünü öne sürerken, bazıları da Yakov'un kampta intihar ettiğini ileri sürmüştür. Artık gizliliği kaldırılmış dosyalarda ise, Cugaşvili'nin emirlere itaat etmeyi reddettiği için bir nöbetçi tarafından vurulduğu söylenmektedir. Cugaşvili kamp etrafında yürürken, vurulmakla tehdit edilerek kampa geri dönmesi emredilmiştir. Cugaşvili bunu reddederek "Vur!" diye bağırmış, nöbetçi de onu kafasından vurmuştur. Her iki şekilde de Stalin bunu daha onurlu bir ölüm şekli olarak görmüştür.''

bir diğer oğlu vasili stalin yine cephede savaşan bir pilottur. onun da hikayesi şu şekilde;

''1942 yılına kadar Kızıl Orduda Hava Kuvvetleri Müfettişi olarak görev yaptı. Fakat savaşın ilk günlerinden itibaren babasından savaş için cephede görevlendirilmeyi istedi. 1942 yılında Albay oldu. Ocak 1943'te Albay Vasili Stalin, Hava Kuvvetleri 32. Alay Komutanı oldu. Şubat ve Mart 1943'te Almanlara karşı 26 silahlı sorti gerçekleştirdi. 5 Mart 1943'te bir Fw 190 Alman uçağı tarafından vurularak yaralandı. Emrindeki birliklerle Minsk, Vilnius, Lida, Grodno, Panevezys şehirlerinin kurtuluşunda önemli rol oynadı. Resmi kayıtlara göre komutanı olduğu birlik, savaş boyunca 29 düşman uçağını düşürdü ve 59 Alman pilotunu öldürdü. 22 Şubat 1945 tarihinde Belarus Cephesinde Hava Kuvvetleri 16. Tümen Komutanı olarak Berlin saldırısına katıldı.

Vasili'nin savaş boyunca 12 kez general rütbesine terfi edilmesi uygun görülmesine rağmen bu her defasında babası tarafından reddedildi.

1946 yılında Tümgeneral oldu. 1948'de Hava Kuvvetleri Moskova Askeri Bölge Komutanlığına terfi etti. Askeri danışmanlık, teknik personel ve muharebe eğitimi, havacılık teknolojisinin gelişimi gibi konularda görev aldı. 1 Mayıs 1952'de Kızıl Meydan geçit töreninde denetiminde bulunan II-28 adlı iki yeni jet bombardıman uçağı arızalandığı için uyarıldı. Temmuz 1952'de de vazife sırasında sarhoş olarak yakalanınca görevden alındı. Ağustos 1952'de Genelkurmay Askeri Akademisinde görevlendirildi.

dikkat edin, dikkatli okuyun. hitler'in yeğeni, stalin'in oğlu esir düşüyor,bir diğer oğlu vurulup yaralanıyor, toplama kamplarında ölüyorlar falan. batı medeniyetinde bizdeki gibi işlemez işler.
Bu ideojiyi benimsemiş, bütün devletler perişan olmuştur, sanıldığı gibi olmamış eşitlik ilkesi sömürü düzeni bu sistemde de hüküm sürmüştür, josef sitalin bey kremlin 'de gününü gün ederken rus gençleri berlinde nazilere karşı savaşıyorlardı ve muazzam kayıplar veriyorlardı, anlayacağınız sömürü düzeni bu sistemde' de var tabiki her zaman olduğu gibi en aşağı sınıf maalesef buradada halktı, sscb 'de hiçbir bürokrat çocuğu 2 inci dünya savaşında hayatını kaybetmemiştir.
kapitalizmi bir nebze olsun dizginlemesi dışında bir hiç olan.
tarih olmuş bir ideoloji.