bugün

Şöyle ki;
"beraberce takip edilen bir dizi vardır. bu gün dizi izleme saati epey bir gemiş olup yorucu bir gün onun adına geride kalmıştır. yeni bölüm izlenmeye başlanır ve o, başını aşığının omzuna yaslar. o bi haberdardır aşığının durumundan, dizisini izler ve uyuya kalır orada... o sırada aşığımıza, sevenimize dünyaa daha bir farklıdır. sevdiği ama dokunamadığı hemen dibinde, nefes alışverişini hissetmekte, saçlarının buram buram kokuyusuyla kendisinden geçmektedir. gözleri dolar her zaman ki gibi. fakat yapacak birşey yoktur. onun uyumasını izler ve aradan bir süre geçtikten sonra gidişini. tabi o uyurken söyleyemediklerini içinde beslemeye devam eder..."
yolunda gitmekte olan herşeye rağmen hala korkulmakta olan hede, mutluyum sözlük.
zaman kaybıdır. aynı süre zarfında sizi seven birini bulmayı deneyip, başarılı da olursanız çok güzel anılar toplayabilirsiniz. şu kısacık hayatta anı yaşamak varken, neden sizi siklemeyen birinin peşinden gitmek, zaman kaybetmek a dostlar?
henüz bulamadığımdır.
gerçi karşılıklısını da bulamadım. hani en azından insana karşılıklısı çıkar belki bozdururdum.
görsel
karşılık bulduğunda aşk olmaktan çıkıp saflığını kaybedeceği için zaten aşk karşılıksız olandır.
insanın kalbini yalnızca kan pompalayan bir organ haline getiren aşktır.
bakkala gidiyorum. yirmi tl uzatıyorum. bana, beni memnun edecek, karnımı doyuracak bir şeyler ver diyorum. vermiyor. paramı istiyorum onu da vermiyor. karşılıksız aşk böyledir işte.
(bkz: bir siklenmeyenli denklem)
ateşten gömlekmiydi ne. ?
çok zor ,adamın hayatını mahvediyor.önce unutmaya çalışıyorsun olmuyor sonra diyorsun ki ben hep onu düşünüyorum ama o beni hatırlamıyordur bile benim sürekli onu düşünmemin bir anlamı yok karşılıksız yani.hiç bir anlamı yok sürekli onu düşünmenin onun için.sonra farkına varıyorsunuz ki o bunu bilmiyor ki . onu sürekli düşündüğünüzü.en azından bilse diyorsunuz en azından bilse.keşke bilse.
Bu genç yaşımda sürekli yaşadığım durum. Şu an beni seven dört kişi var ama gözüm o'ndan başkasını görmüyor, tabii ki o'da beni görmüyor. Sevgilisi var desem o da yok. Tarzı değilmişim, bak sen şu işe...
Diyelim ki; sen balık ol. Çok yaramaz bir balık ol ama. Bir gün canın sıkılsın ve suyun yüzeyine çok yaklaş. O kadar çok yaklaş ki, elle tutulabilecek kadar, bulutları seçebilecek kadar. Sonra bir buluta aşık ol. Öyle, aniden, saçma sapan. Seni görecek, hayta halini beğenmeyecek diye hemen suyun en dibine kaç. Havalar yağmurluymuş o sıra. Her gün gör o bulutu. Yağmur damlalarını yakalamaya çalış ondan sana gelen birer hediyeymiş gibi. Diğer bulutlardan ve şimşeklerden kıskan onu. En çok şimşeklerden.

O da seni seviyordur belki. Yoksa bu kadar yağmur yağamazdı. O kadar çok yağamaz ki. Bir gün yüzeye çıkarken sıcak bassın yüzgeçlerini. San ki, mesela heyecandan, mesela onu göreceksin diye bastı. Bir de bak ki o gitmiş. Güneş gelmiş. Güneş ne ki? O kötü bir şey. Güneş kötü bir şey olmasa bulut gitmezdi. Bu sefer sen yağmur yağdır bütün denize. Bir daha göremeyeceğin için değil. Çünkü sevse, o ufacık beyaz bulut kalırdı orada. Uğraşırdı denize inebilmek için. Sis olurdu, siz olurdunuz.

*Masal saati bitti. Sen balık değilsin. Hadi uyu. *
karşılıklı yaşayıp da aşkı kavuşamayacaksa eğer o yürekler, karşılıksız olup da kendi kalbinde büyütmek o sevdayı daha az acı vericidir ruhuna insanın..
Birisinin karşılıksız aşkını görmek daha üzücü.
Hande sürekli onu etrafında, ona doğru yürürken gözlerini ondan ayırmıyor, sürekli yalnız olduğunda sigara değil de keder içiyor fakat Hakan'ın duvarlarını zorlamadan görebilir herkes.
Çardakta yalnız başına otururken acaba gitsem de güldürsem mi dedim. Bilinir ki sevilebilecek neredeyse tek özelliğim herkes tarafından güldürmek. Hem de ben üzgün insanları mutlu etmeyi çok severim.
Lakin kendisini şuan yalnız bırakan en yakın dostuyla ilgili sıkıntılarım var.
Hande seni tanımıyorum aslında pek ama içten içe seni seyrederken çok güzelsin üzüntüyle gölgelenmeyecek dünyan var diye sövüyorum.
Hem heybesini sırtına almaya hazır bir adama aşık olmak Atlantis'e inanmak.
Hızlı iyileşmen dileği ile.
*
gecen gün bendeki askin onune gelen sifat. beni içinde daha fazla büyütme dedi. ulan ne içi ya ben sen olmusum her yerimle, senden olmusum. nefes almayi unutmusum gördükçe. sen bana gidiyorum kurulma incinme diyorsun, ben birini sevmeye göze almisim can acisi nedir ki?
(bkz: bir siklenmeyenli denklem)
--spoiler--
Gülümsedi. Aramızda bir mesafe varmış, sorduğum soru mesafeyi açığa çıkarıp görünür kılmış, bu açıklık ne yaparsam yapayım kapanamazmış, durumun dil ile izahı yokmuş ve ancak ima ile geçebilirmiş bakışıyla, "Hayır", dedi, "kişisel". Döndü ve perdelerini kapattı.
--spoiler--
*
Beni alkole ve sigaraya başlatmıştır. Evet biliyorum malım. Tavsiye: Kız için sigaraya alkole başlamayın. Gerçekten mallık.
sıçıp sıvamak.
sanılanın aksine en mükemmel aşktır.
çoğunluğu ilkokul sıralarında yaşanmıştır : http://mbsadam.tumblr.com...u-sizin-evde-kutlayacagim
terkedilme korkusu olmayan aşktır..

birini karşılıksız sevmek nereye kadar sürer ki, onun başkasını sevdiğini bilerek onu sevmeye devam etmek kadar acı verici bir durum daha olabilir mi?

ama aşk karşılıklı olursa güzel değil midir? senin hissettiğini onun da hissetmesi, kalplerin bir olması en güzel olanıdır.

zordur karşılıksız sevmek be..
Ona çok değer verdiğini gösterir. Hiç bir çıkar beklemeyen ancak karşılıksız sevebilir.
Sevgin bende olmasaydı,
Ağlaya bilirmiydim?
Aşkın ben de olmasaydı,
Güle bilirmiydim?
(bkz: Sagopa Kajmer)'in peygamber efendimiz (sav) için yazmış olduğu dizelerini aklıma getiren başlık.
Karşılıksız çek gibidir işte, yoksa yoktur.