bugün

çevresi geniş, bol miktarda arkadaşı olmasına rağmen kendisini yalnız hisseden bünyenin içinde bulunduğu haldir.

bu tiplere; "oğlum o kadar arkadaşın var hala yalnızım diyorsun, s.ktir git lan" gibi yorum yapan arkadaşlar var, onları kınıyoruz efendim.
"ayy canım yalnızmısın, gel benim dostum ol" diyeceğine öküzün verdiği cevaba bak.

not; başlık tamamen şebnem ferahtan arak yapılmış olup, hükümsüzdür.
herkesin gidecek bir yeri, konuşacak en az bir arkadaşı akrabası veya sevgilisi, o akşam için yaptığı bir planı olduğu bir sokakta veya herhangi bir iç mekanda öylesine dolanmaktır sırf vakit geçsin diye.
fener tribününde galatasaraylı olmaktır. üstüne tanımam.
bireyi kimsenin anlamamasıdır.
Büyükşehir hastalığı olarak nitelenen durum.
etrafında onlarca insan varken yalnızlığı yaşayan insanın bulunduğu durum.
yüzlerce kişiyle konuşmak ama içindeki sese kimsenin kulak vermemesi.
bir çok kişiyle beraberken, hiçbiriyle selamlaşmanın ötesine gidememektir. acını, mutluluğunu paylaşamamaktır. tek kelime edememektir. acıdır, intihar sebebidir.
kampüste binlerce canlı varken hiçbirinin dostunuz olamaması.
yalnızlığı dramatize etmek için kullanılan klişe sözdür.
Menan cinleri adlı tiyatro oyunun da kullanılan repliktir.
insanların birbirleriyle konuşmadığı, paylaşmadığı, birbirlerini anlamaya çalışmadığı bir dünya da yaşamaktır, kendi kalabalığında boğulmak nefes alamamaktır, dünyanın iğrenç düzenlerine ayak uydurup hiç bir şeyi sorgulamadan yaşayan insanlara, sessiz bir isyandır aynı zamanda insanın kalabalıklar içinde kendini yalnız hissetmesi.
ayrı bir koyar. 15 milyonluk bir şehirde hiç arkadaşınızın olmayışı. ya da 10 bin kişilik bir kampüste hiç arkadaşınızın olmayısı. ya da 1500 kişilik bir yurtta arkadaşınızın olmayışı. ya da 8 kişilik yurt odasında hiç arkadaşınızın olmayışı...
sadece etrafta olan biteni dinlemek ve yaşayanları yada yaşananları kendi içinde yargılamak.
yalın olma durumunun en tehlikeli halidir. insan evde yalnız kalsa bu derecede tehlikeli olmamaktadır. *
(bkz: alone with everybody)
kalabalık içinde yalnız olmak bir nevi rexx'in karşısına geçip konverslerim var, dertlerim var! zaten sivilcem de çıktı demenin görüntüsel sanatıdır...
yalnızlıkların en kötüsüdür.

robinson'un yalnızlığına kurban olayım dedirten yalnızlıktır.
yanlış insanların arasında doğru olduğun kanısına vardığın zaman ya da özlediklerini sevdiklerini geride bırakıp yeni ortamlarda bulunduğun zaman hissettiğin garip durumdur.
bazen oraya ait olmamak anlamına da gelebilir.
oldukça, sıkıcı bir durum ama insanı büyüttüğü ayrıca olgunlaştırdığı bir kavramdır,sahtekar içten pazarlıklı kinci tiplerle takılıcağına yanlızı seçme durumu...
arkadaşın olmamasını geçtim, bir çok sevdiğin arkadaşının yanında da olsan bir an durup kendine baktığında, aslında senin içini hiçbirinin göremediğini, aynı dili gerçek anlamda konuşmadığınızı farketmen, ya da gözlerin dalıp giderken birileri gelip "neyin var?" dediğinde: "yok bişi, dalmışım öyle" cevabını yeterli bulup, akabinde iyi hadi gel şuraya gidiyoruz, şunu yapıyoruz sözlerini duymaktır. oysa ki insanın dalgınlığının %90 sebebi bir probleminin olmasıdır.

ve gün gelir dersin ki, kalabalıklar olmasın, bir kişi olsun, tam olsun...
aynı kafaya sahip insanların içinde farklı düşünen olmak.
hayatın ne kadar boş olduğunu anladığın andır, kalabalık sardalya sürüsü gibidir, sanki bir bok varmış gibidir ama hepsi boştur, sense diplerde yüzen herhangi bir balık ne onlar gibi boş olursun nede başkaları gibi cani sadece yüzersin doğru bildiğini yapıp yüzersin.
aylardır yaşanan ruh halidir. dayanmak gittikçe zorlaşmaktadır.