bugün

ismiyle ilgi çeken, Onur Tan ın yönetmenliğini üstlendiği, Şafak Sezer in başrolde olduğu film.
19 ocak 2009 da vizyonda olacakmış.
uğur uludağ'ın senaryosunu yazdığı; şafak sezer, alp kırşan, esin civangil ve nilgün belgün'ün başrollerde oynadığı çekimi hala antalya'da devam eden komedi filmi.

filmin sürprizleri ise kısa rolleri ile cem özer ve uğur uludağ. filmin yapımcılığını ise cem özer'in sahibi olduğu usta yapım yapıyor.

19 ocak itibari ile vizyonda.
muhtemelen belgrad ormanları'na götüren söz öbeği. yaratıcılık kokan bir film ismi.
fragmanı youtube ortamlarına düşen eğlenceli film.

http://www.youtube.com/watch?v=g65YVE42wps

ha bir de sürpriz var ama şimdiden söyleyip kaçırmak olmaz. ama hakikaten çok şaşıracak herkes.
usta yapımın sitesine girildiğinde sitede çalan müziğin bu filmin soundtracki olduğu ve söyleyen sesin sahibinin nurgül yeşilçay olduğu öğrenildiğinde filme karşı merakın artmasına sebep veren filmdir.
--spoiler--
http://www.ustayapım.com
--spoiler--
kadınlara beddua etmek için kullanılabilecek sözdür. bu durumda kadri yerine coşkun ismi kullanmak daha doğru olacaktır beddua ettiğiniz hatunun içine oturması için.
(bkz: yureginin goturdugu yere git)
yarrak gibi afedersin.

şafak sezerin izledigim en kotu filmi. ne konu var ne fantezi ne zevk ne espri. evde izlesem 15-20 dakika dayanamazdım. para verdim diye izledim o kadar. şafak sezer kutsal damacanın ekmegini yemek için yapmıs bu filmi sanırım. ama kutsal damacananın yanında bir bardak su bile olamaz.
nurgül yeşilçay ın film müziği için rap söylediği filmdir.
şafak sezer ve film isminin yaratıcılığı(!) yüzünden kafadan kaybetmiş sinema filmi. keşke mehmet ali erbil'de oynasaymış.
(bkz: belgrad ormanları) (bkz: arap kadri)
kutsal damacana'daki şafak sezeri düşünüp, heyecanla giden bünyeleri hayal kırıklığına uğratan film. basit, konusuz ve esprilerin çoğu iğrenç espri diye tabir edilen şeylerden oluşuyor.

bu film yabancı bir dile çevrilirse, gülünecek hiç bir yeri kalmaz ve insanlar dram filmi izlediklerini sanar, o da alp kırşan'ın sahildeki halinden ötürü.
(bkz: kadrinin götürdüğü yere gitme)
arkadaşların zoruyla gittiğim, ilk bölüm bitsede çıksak diye emeklediğim rezil bir film. çok kötü çok, senaryo o kadar basit ki anlatamam. çokca duyulumuş, bilinen, klişe espirilerin tamamı filmde mevcuttur. üstüne birde kötü oyunculuk eklenince gelde seyret tadında film olmuş, uzak durun derim.
türk sinemasında absürd komedi girişimi,uğur uludağ hakkında pek bir bilgim yok lakin bu filmi izlemeden bir araştırma yapayım dedim,uğur uludağ zaz ekibinin türkiye temsilcisi oldukça başarılı bir tiyatro yazarıymış,lakin gidelim filmini görelim dedik,şafak sezer falanda oynuyo falan,filme elince kesinlikle eğlenceli hatta absürd komdi yapısında giden bir senaryosuda var,onun için o gay ikili o kadar karikatür,onun için şafak sezer tuvaletteyken deprem oluyor,çoğu insan bunu abartı ve saçmalık olarak görüp değerlendirirken bide işe absür mizah çatısından bakmak lazım,kadirnin götürdüğü yere git çoğu zaman eğlenceli ama arasıra fazla durulan bir gidişata sahip,oyuncular ellerinden geleni yapmış ama bazı esprilerin çok tekrarlanması ve abartılması ( ne kadar absürd komedi dozunda gitsede film bir parodi filmi değil) filmi yer yer tekrara sürüklüyor ve film bu tekrarlarda oldukça düşüyor,sonunda hızlı bir toparlanışla sonlanan film keşke daha derli toplu ve daha kısa olsaymış dedirtiyor,uzun sözün kısası ön yargıdan uzak eğlenmek için izlenebilir 10/5 ,artık uğur uludağ dan daha iyi işler bekliyorum ben ...
tek komik yeri, cem özer'in arkadaşıyla beraber yaptığı homoseksüelite sınırları dahilindeki konuşmaları olan film.
yapilmis en aptalca filmler dalinda oscar alabilecek film. *
girilen entry sayısındanda anlaşılcağı gibi tırt bir filmdir.
+aay ne oldu sana?
-şişti...
+ay kim soktu?
-ay ne biliyim kim soktuya gittim vallahi.
gibi diyalogları olan film.
dünyayı kurtaran adam'ı arattıran film.
aylarca kaderinin goturdugu yere git diye okudugum film.
film adına ne kadar rezil şeylerin üretilebileceğinin güzel bir örneği.
(bkz: zaman kaybı)*

*sadece cem özer'in olduğu gay sahneleri ve diyaloglar biraz komikti o kadar! onun dışında tam bir fiyasko!
sırf osuruk sahnesi için izlenecek film. ha birde havuzdaki 'faruk' sahnesi gülmekten yardırır.
sinemeya gitmişseniz verdiğiniz paraya küfredebileeceğiniz bir film tıpkı şans kapıyı kırınca gibi, arkadaştan aldığımda boşuna izleme zaman kaybı demişti harbiden de öyleymiş.