bugün

orta çağda erkeklerin kadınlara dayak atması hatta sopa vs. kullanmaları çok olağan bir şeydi, bir çok edebiyat eserinde bile dayak sahneleri, esere zenginlik katmak amacıyla uzun uzun anlatılırdı. ilk kez 1900 yılında Bavyera'da medeni kanunun kabulu ile bu hak(!) erkeğin elinden alındı.
bazı kadınların onay verdigini gordukten sonra şu efsanevi soru tekrar aklıma geliyor: (bkz: kadınlar ne ister)
taksim meydanında "ben öküzüm" diye bağırmakla eş değer olan eylem. gerçi öküz, öküz olduğunu bilmediği için pekte takmaz hani.

(bkz: okuzum ben okuz)
bir kadına fiziksel şiddet uygulanması. şiddete meyilli bünyelerde dayak atılacak kişinin cinsiyeti asla belirleyici olmaz. sokakta kendisine önüne bak ayı diyen adama kafa atan kişi; karısının evde kendisine laf koymasına da aynı tepkiyi verir.
hem severim hem döverim mantığının fiziksel uygulamaya geçmiş yalın 1. tekil odunluk hali. ayrıca: (bkz: nasıl katil oldum)
"sapına kadar erkek de olsan kadına el kalkmaz."*
güclünün gücsüzü dövdügü olaydır. güç kimdeyse dayak atan odur. bu erkektir kadındır.
dayak hayvanlara bile atılmazken hele de bizi doğuran anne, her kahrımızı çeken bir eşe reva görülmesi çok büyük acizliktir.
kadınların her dakika makyaj tazeleyip saç düzeltirken, kısacası tam da ataerkil toplumun istediği gibi, kadın olmaktan ziyade erkeğin fantazisi olmayı seçmişken, üstüne üstlük her şeyin başında "kendine güvenen erkek" diye bir tarafını yırtarken hiç yakınmaması gereken durumdur. zaten kendisini, ikincil konumuna attığı; ve kendisine güvenmesini bu kadar istediği insanın bu üstünlük ve kendine güvenle kendisini çatır çatır dövmesine bir şey dememesi gerekir.

edit: bunu eksileyen erkekse tamam da kadınsa bir şey diyemeceğim...
kötü bir harekettir. amaçsız, dengesiz, yersiz, kötü...

ancak erkeğin yaptığını zaten bunca aşağılayan var iken ben de kadının rolünü izah edeyim.

bazen dayağı yemek için yaşayan insanlar vardır. büyük kısmı erkek, bir kısmı şekerli, diğer kısmı da bayandır.

kadının aptalı bir erkeğin kahrıdır. kadının inatçısı erkeğin cezasıdır. kadının terbiyesizi erkeği süründürür.

bir erkeğin felaketi de armağanı da kadındır. yanlış kadın yanlış harekete, yanlış hayata, yanlışlığa sürükler insanı.

kadının hayırlısı çok şeyin hayrıdır.
"beni taşıyan erkek olsun", "erkeğim beni deli gibi kıskansın", "kocam-sevgilim, sever de döver de" kadınları oldukça, hiiiiç bitmeyecek eylemdir.

hayır bu kadınlar cahil olsa içim yanmayacak, ki cahil biri bile kendini aşağılatmaz.
(bkz: kadina yonelik siddet)
ilk çağda, orta çağda, yakın çağda, uzay çağında hep yapılmış ve yapılacak aksiyon.