bugün

annemin babamın mezun olduğu benim hala okumakta olduğum üniversite. ozsaycana ek olarak okuldan girmek için önce üst arama ve kimlik gösterme kuyruğuna girersiniz anca ondan sonra içeri girebilirsiniz. okulu 4 yılda bitirmek mucize gibi bir şeydir 40 aldığın zaman göbek atarsın. 100 alırım diye çıktığın sınavdan max 50 alırsın. fakat bu kadar olumsuzlukların yanında çok iyi bir eğitimi ve çok kaliteli hocaları vardır gerçek bir hukukçu yetiştirir. seviyorum okulumu..
edebiyat fakülteli öğrencilerin alınmadığı kampüslerin başında gelen kampüs..
not:girebildiğimiz yer tek edebiyat bazen oraya bile giremiyoz..
2006-2007 öğretim yılından itibaren final de minimum alınması gereken notu 40 dan 50 ye cıkarmış, öğrencilerin mezun olmasını yarı yarıya indirecek bir uygulamaya geçmiş fakulte.
aynı binayı paylaştığımız geçen sene biber gazı yediğimiz koridorlara sahıp çoğu olay nedeniyle kameralarla donatılmış bundan dolayı okulda kendimizi oyuncu zannettiğiz seyircisinin kim olduğunu çözemediğimiz ist.üniv.nin 17 fakültesinden biri.
saçlarımı bu genç yaşımda ağartan fakülte.
(bkz: kel kalma sebepleri)
bizim zamanımızda türkiye'nin en iyisi idi. * sonra kalem kalemdaroğlu muydu neydi bi' di rektür geldi ve olanlar olmadı gayrı, gitti kalburüstü tüm prof.lar...
türkiye'de mevcut hukuk fakülteleri içinde bitirmenin en zor olduğu, fakat her dersi 50 ile geçmiş bile olsan diğer hukuk fakültesi mezunlarına bilgi ve pratikte fark atabilecek mezunlar veren fakülte.(idi bizim zamanımızda) daha sonra iyi hocalar küstürüldü, fakülteden uzaklaşmak zorunda bırakıldı; kürsüler doçentlere, yardımcı doçentlere kaldı diye duyduk. uzaktan, üzüntüyle izliyoruz tabii...
galatasaray universitesi hukuk fakultesi'den sonra ülkemizin en iyi hukuk fakültesi.
(bkz: ankara universitesi hukuk fakultesi)
üzerinden geçen buldozerle rağmen son 3-4 senede kendi kendisini ayağa kaldırmış, hukuk fakülteri arasında hukuk doktirinini yönlendirme görevini yeniden ele almıştır. En çok makale ve kitap şu anda buradan çıkmaktadır. En kapsamlı hukuk kütüphanesine sahip olmakla beraber, en geniş öğretim görevlisi havuzuna sahiptir. Üzerinden geçen buldozer belki koca çınarları götürdü ama arkalarında bir sürü çınar tohumu bıraktı. Dört senede bu çınar fidanları çok kavak geçti.
türkiye cumhuriyeti'nin 60.hükümeti'ne tam tamına 6 bakan sokarak kabinenin 1/4'nün mezun olduğu okuldur.

(bkz: türkiye nin en iyi hukuk fakültesi)
Cemil Çiçek - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Hayati Yazıcı - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
Murat Başesgioğlu - Devlet Bakanı
Nimet Çubukçu - Devlet Bakanı
Mehmet Ali Şahin - Adalet Bakanı
Ertuğrul Günay - Kültür ve Turizm Bakanı
daha ankara hukuku'u bu fakültenin seviyesine çıkarmadan türkiye'de bir sürü hukuk fakültesi açtılar şeklindeki bir çıtanın sahibidir.
kuruluşu çok eskilere dayanan ve bünyesinde bu sene katıldığım okul.
3 yılda gözlerimi bozmuş beni psikolojik sorunlara itmiş buna rağmen çok sevdiğim canım okulumdur.
zordur, eppeyi zor, ve en önemlisi Ankara hukuktan daha iyi eğitim vermektedir. Onlar kanun ezberler, istanbul hukuk öğrenir; onlar memur olur, salla başını al maaşını, istanbul hukuk
piyasa, serbest piyasa.
hukuk düşünen arkadaşlara sesleniyorum; bu okula gerçekten hukuku öğrenmek istiyorsanız gelin. yoksa derdiniz diploma ise uğraşmayın, ama eğer amacınız hukukun inceliklerini öğrenmekse, ankara hukuk galatasaray hukuk hikaye asıl iş burada. misal; ankara hukukta anayasa sınavı test halinde. bizim okulda bu söylenti milleti şoka sokuyor. bizce böyle mühim bir mevzuyu test yapmak çılgınlıktır. yine düşünen arkadaşlara sesleniyorum, sosyal aktivite çok az. neden? bol bol siyaset var, yani biraz ciddi bir okul. en fazla çimlere oturup geyik yaparsınız. son olarak bu okulun adı yeter. hukuk çevrelerinde en çok saygı gören fakültedir bu. ha birde unutmadan, çok güzel kızlar var. hukukçu kız biraz ilginç oluyor ama idare edeceksiniz artık.

not: geçenlerde ali kırca not topluyordu, dün bir finalden çıktığını gördüm mutsuzdu. uzatacak galiba. yaa kolaydı hukuk bitirmek
2008 Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzuna göre kontenjanı 800 olarak gözüken okul. oha lan.
aldıgı 800 kişi ögrenciyi nereye sokacagını bılemeyen ömrümün en guzel ylların ızdırapa ceviren sözde hukuk fakültesi.
Yıl:1960
''Bugün içinde bulunduğunuz durumu adi ve siyasi bir hükümet darbesi saymak doğru değildir.''
''Adnan Menderes'in idam edilmesi ceza yasalarının geriye yürümezliği ilkesinin ihlali sayılmaz.''
Yıl:2008
''Siz vijdanınıza göre karar verin de kapatmanın gerekçesi hertürlü yazılır.''

48 yılda hiçbirşeyin değişmediği, demokrasiyi içine sindirememiş öğretim üyelerinin cirit attığı, aldığı 800 kişiyle rami düşük bilgisayara dönmüş, caaanım fakültem.
bahçesi aranırsa göbek bağımın bulunabileceği üniversitedir. **
ikinci öğretimlerle birlikte kontenjanı 1200'e çıkan okul. sabahçı, öğlenci ve akşamcı öğrenciler olması bekleniyor.
1200 kişi alan fakülte. muhtemelen 1200 kişi öncekilerden daha iyi olmayacak. yani geçenlerin sayısı sabit kalanların sayısı artacak. bu gidişle ilerleyen yıllarda sınıfta 3000 kişiyi görürüz. evet bunu iddia ediyorum. 3 yıl içinde 1. sınıf anayasa hukuku II finaline en az 3000 kişi girecek. eğer pek muhterem hocamız korkut kanadoğlu'nun başına bir şey gelmezse. medeni hukuku bilmem ama anayasa'da iddia ediyorum durum böyle olacaktır.
*
son olarak, güzel kız sayısı öğrenci sayısının artmasına rağmen artmamaktadır. bu büyük bir sorundur. yani bizim dönem neyse de yeni gelenlerde güzel kız sayısı gerçekten çok az. ama üst dönemler muhteşem. kayıt yapan arkadaşlara sesleniyorum, okulumuza puanınız tutuyorsa ve güzelseniz sizi bekliyoruz. estetik açıdan tabi. yoksa aptal sarışın değilsiniz hukuk kazandıysanız.
*
kontenjanını artırmakla kalmayıp önümüzdeki dönem de ikinci öğretim uygulamasına geçerek herhangi bir istanbul hukukluyla karşılaştığınızda tek mi çift mi sorusuna ek olarak 1. mi yoksa 2.ci öğretim mi sorusuna muhatap olunacak okul.ne yalan söyleyeyim şimdiden çok itici geliyor.velhasılı bir istanbul hukuk geleneği daha yıkılıyor.ben daha taze mezun biri olarak bu kadar öğrenciyi bizim okul nasıl kaldıracak diye kara kara düşünürken acaba yök ne düşünüyor?yoksa hala zamanında biz buralarda bu kadar adam okutmadık mı diyorlar?onlara verilecek cevap belli o zamanlar zaten bi istanbul bi de ankara hukuk vardı.ama şimdi...
bu durumun özellikle anayasa,insan hakları ve medeni usul sınav sonuçlarına nasıl yansıcağını şimdiden merak ediyorum.
sınav öncesi titiz ve azim fotokopicilerinin önündeki kuyruğu hayal ettikçe her öğrenci adamın aklından geçen ulan notçu mu olsaydık fikrinin aslında ne kadar da önemli olduğunu hissediyorum.
yeterli öğretim görevlisi olmayan kürsülerdeki hocaları özellikle de asistanlara şimdiden allah büyük sabırlar versin diyorum.
havuzlu bahçede çimlerde takılmak isteyen arkadaşlara şimdiden muhtelif yerlerde rezervasyon yaptırmalarını tavsiye ediyorum.
evi,yeri yurdu cerrahpaşaya yakın olup da cerrahpaşa kütüphanesinden yararlanmak isteyen arkadaşlara tıpçılarla yer kapma savaşında başarılı olabilmeleri için öncelikle kütüphane müdüründen burda çalışabilmeleri için izin almaları,güvenlikçilerle ve özellikle yukarı katta çalışacak olanların tusa çalışan abiler ve ablalarla polemiğe girmemeleri onlarla iyi geçinmelerini tavsiye ediyorum.(zira seneye çok kalabalık olacak çok,demedi demeyin)
kız erkek oranı hemen hemen yarı yarıya olan istanbul hukukta her iki taraf için alternatiflerin artacağı ise muhakkak.ama siz siz olun hangi ortama girmek isterseniz isteyin(komünist,cemaatçi,kulüplerde aktif,ön sıralarda oturan çalışkan tayfa vs...) bunu 1.sınıfta derslere girmeseniz de okula gelerek az çok şekillendirin.başta tanıştığınız insanları yaklaşık 2 hafta görmeyip ondan sonra gördükten sonra merhaba demenize rağmen ama ben seni tanımıyorum diyen dallamaları hiç ama hiç sallamayın,zira her çeşit adamı bulmak mümkün burada.
şimdilik bu kadar kaydını koyalım.devamını da sonra getiririz.dersler,hocalar,öğrenci profili,okulun geleceğine dair öngörüler vs...(çok artizce bir son oldu kabul ediyorum ama mezuniyete verip mazur görün artık.mezun olunca ne oluyorsa.harbi şimdi ne yapıcaz lan,bu soru sizi de bekliyor,beni ırgalamaz demeyin.)
eğer istanbul değilse kişinin memleketi;
"neden gelidm istanbula"şarkısıyla sürekli erkan ogur'u yaddettirecek eğitim-öğretim yuvası.
öyle bir kurum ki sadece istanbula geldiğin için değil dünyaya geldiğin için bile pişman olabilirsin kimi zaman.bu zamanlar şüphesiz final ve takibindeki bütünlemeler zamanı olur hele bir de bahar dönemi ise bitirmek için paralandığın.
Sabır taşı olmayı öğrenirsin belki de en büyük kazanç bu olur mezun olduğunda çünkü piyasadaki kaderdaşların fazlalığı seni bununla tatmin olman gerektiği hususunda ikna olmaya zorlar.