bugün

eskiye özlemi bildiren ; tam olarak kibar, zarif, konuşmasını bilen beyefendi tipidir. nerede eski istanbul efendileri?
istanbul beyefendisidir bu tamlamanın tam tabiri. başlı başına bir kültürdür aslında bahsedilen. şimdilerde bir kısım insanların gericilik dediği türden davranışlar sergilerdi artık soyu ne yazık ki tükenmiş olan bu zat-ı muhteremler. hatta yine aynı kısım insanların modern dediği türden davranışların da sahibidir kendileri.

görebilirim umuduyla etrafınıza bakmayın zira onların yerini artık tikkyler, kırolar, magandalar aldı.
şimdilerde yerini istanbul sefirine bırakmış uysal kişiliktir.nerde o istanbul efendileri, hanımları nerde? her yer kıro,abazan,motor,selpakçı cocuklarla doldu.ha bide kafaları 24 saat güzel tinerciler vardı dimi? *
istanbul şehir tiyatrolarında sahnelenen MÜSAHIPZADE CELÂL eseridir.
aslen diyarbakırlı'dır. sırf lehçesi, görünümü nedeniyle aşağılanır, terörist muamelesi görür. nüfus kağıdında 'diyarbakır' yazdığı için işe almazlar. ama efendi insandır, istanbul efendisidir. sabırla çözüm bekler.
istanbul şehir tiyatrolarında sergilenen ve izlenilmesi gereken oyun. ne zaman takip etsem hep kalabalık bir izleyiciye hitap eder, çok dikkat çekici ve hoş bir oyun.
musahipzade celal efendinin yazdığı, bu sezonda engin alkan'ın yönettiği şehir tiyatroları oyunu. başrollerinde engin alkan, mahperi mertoğlu, özlem türkad, zafer kırşan, çağlar çorumlu, sevinç erbulak'ın paylaştığı bu müzikal 2 perdeli. koca oyunda sadece iki kere düşen sahne gördüm ama çok hareketli bu oyunu oynayan oyunculara da nefes alma şansı veriyor du sanırım bu düşmeler. insanı kopartacak kadar da güldürüyor diyebilirim. özellikle savleti efendi rolünde engin alkan her hareketi ile reaksiyon almayı başardı. çağlar çorumlu da ona keza o da çok iyiydi. menteş ağa rolünde zafer kırşan kırdı geçirdi izleyenleri. feraset rolünde ki özlem türkad oyuncu olmak için gelmiş sanki dünyaya. sahne dekoru zaten ödüllü bir elden çıkmış barış dinçel iyi iş çıkarmış. müzikler de harikaydı.velhasıl-ı kelam pazar günü keyifli bir 3 saat geçirdim arkadaşlarımla. izleyin izlettirin efendim.

özel not: safi çelebi rolünde ki ümit daşdöğen'in sesi için ayrı bir parantez açmak zorunda gibi hissettim kendimi. bir de engin alkan'a bi çift sözüm var. hocam o nasıl bir ses? nasıl bir yeneteneksin sen?

arkadaş zoruyla gelen edit: ferhat ağa rolündeki volkan ayhan'ı es geçmişim.buradan kendisine tebriklerimi iletiyotum efenim güzel oyunu için.
28.12.2009 tarihinde gazi üniversitesi türkçe öğretmenliği bölümü öğrencilerinin sahneye koyduğu, oyundaki yan rollere kadar mükemmel bir komedi bulunan oyundur. hala oyunun cd si izlenip gülünmektedir. hele ki, istanbul efendisinin oğlu irfan'ı oynayan artvinli arkadaş olayı bitirmiş, salonu dolduranları kendisine hayran bırakmıştır.
üsküdar müsahipzade celal sahnesi'nde sahnelenen eğlenceli, müzikleri oyuncu performansları ile göz dolduran oyun.
kostümlerin, oyunculuğun, konunun, metnin, müziğin harikulade olduğu bir oyundur. engin alkan, sevinç erbulak, çağlar çorumlu, mahperi mertoğlu hemen aklıma gelen isimlerden ancak oyundaki her oyuncu performansı olağanüstü.
savleti efendi kızına koca seçer ancak hacı mimmi de savleti efendinin damadı olmak istemektedir. bu nedenle hacı mimmi çeşitli yollara başvurur ve olaylar gelişir
(bkz: ömrümü yedin irfan)
görsel
izlediğim ilk tiyatro oyunuydu çok hareketli bi oyundu ve o derecede de komikti tiyatroyu sevdiren oyunlardandır bana göre.
istanbul Efendisi, şenlikli bir oyun ama sadece eğlence vaat etmiyor. Unuttuklarımızı hatırlatıyor, geçmişimizi hatırlatıyor. Mesela farklı etnik kökenlerden gelen esnafların (Ermeni Terzi Agop, Yahudi Bakkal Yuvan, Rumelili Nalbant Durmuş, Kastamonulu Saka Bekir) hoş sohbetleri. Türklerin söylediği bir şarkının Yunan ve Ermenice söylenmesi, üstüne beraber dans edebilmeleri, eğlenmeleri uzun zamandır unuttuğumuz geçmişimizden kırıntılar değil mi?
çok renkli bol eğlenceli harika bir engin alkan oyunu. müzikleriyle ayrı oyuncuların enerjileriyle ayrı capcanlı dinamik kahkaha dolu oyundur. başta engin alkan olmak üzere tüm oyuncular süper süper süperdi ama çağlar çorumlunun performansı hayran kalınasıydı. ezberine yeteneğine sağlık tatlım.*~
bu haftasonu istanbul şehir tiyatroları kağıthane sahnesinde izleyeceğim oyun. bakalım söylendiği kadar komik mi?
geçtiğimiz haftalarda sabancı kültür merkezinde kocaeli üniversitesi tiyatro kulubü tarafından hazırlanmış ve gösterilmiş oyundur.

gayet keyifliydi, konu olsun oyunculuklar olsun. müzikler de güzeldi. izlemenizi kesinle tavsiye ederim.
Konusu hoş gözüküyor ancak daha ilgi çekici olan Engin Altan'ın yönetmeni olmasıdır. Vakit kaybetmeden görülmesi gereken bir tiyatro oyunu.
sahne sanatlarına az biraz ilgisi olan,eşiyle manitasıyla arkadaşlarıyla hoş vakit geçirmek isteyenlerin mutlaka izlemesi gereken harika tiyatro eseri.

şehir tiyatrolarında halihazırda gösteriliyorken kaçırmayın derim.

müzikler dışında çağlar çorumlunun oyunculuğu on numara.
şehir tiyatrolarında izlenebilecek en güzel oyunlardan bir tanesi. rica ediyorum izleyiniz.

http://oznurdogan.com/201...endisi-kahkaha-muhendisi/
keyifli bir gun gecirmek isteyenlere siddetle tavsiye edilinesi bir oyun ,sezon bitmeden kaçirmamali.ayrica turk sanat muzigide oyunun bonusu.
istanbul şehir diyatrolarının efsanevi tiyatro oyunu. m. celal in kaleminden.

istanbulda yaşayan yazarlara şiddetle tavsiye ederim.
üsküdar'a giderken düşürdüğü mendil bulunup içine lokum doldurulan, kolalı gömleğin çok yakıştığı, setresi uzun, eteği çamurlu, şarkılara konu zattır.
tiyatroya gitme şevkimin depreşmesi ile 8 ekim 2014 tarihine iki adet bilet aldığım oyun. henüz tiyatroya gidecek ikinci kişim yok ama o vakte kadar biri çıkar diye 2 bilet aldım. en olmadı yayıla yayıla izlerim artık.

tanım: kalabalık kadrolu devlet tiyatrosu oyunu.

edit: bugün izlediğim ve çokça güldüğüm eğlenceli oyun. yüksek tempoda şarkılar ve danslarla süslenmiş kalabalık kadrolu güzel bir tiyatro eseri. oyuncuların hemen hepsi birer şarkı söylüyor veya geri vokal yapıyor. canlı çalınan enstrümanlar, ilginç kostümler sayesinde oyun sizi asla sıkmıyor. sadece ikinci perdenin ilk yarım saatinde biraz düştü tempo. hasılı gidin bu oyuna, pişman olmazsınız.
makyajları, kostümleri, hele ki şarkıları inanılmaz güzel, müzikal oyun! ıstanbul efendisi, kızını nasıl bir damada vermesi gerektiğini bulmaya çalışırken üstüste gelen olaylar devrin şehir yaşamının içine serpiştirilerek anlatılmış. oyun iki perde, üç saate yakın sürüyor. eğer benim gibi mali müşavir buluşmasını mesajla ayarlamaya çalışan kadının yanına denk gelmezseniz, yahut çaprazinizda haykırarak gülen, sahneye tespih fırlatan, ve oyuncuların dahi konsantrasyonunu bozan biri olmazsa, ayrıca beşiktaş liverpool maçını akıllı telefonundan izleyen kelin arkasına denk gelmezseniz inanılmaz keyif alacağınıza eminim! gitsem mi demeyin, cidden görün!

peşin edit: kostüm derken bir şark dişçisi görseli beklemeyin, kendi hikayesi içinde inanılmaz güzel yedirilmiş kostümleri var sadece. iyi seyirler!
geçen bi ara gittiğim oyun. açıkçası şimdiye kadar gördüğüm en kötü oyundu. aslında oyundan da ziyade salonun şartları kötüydü. mikrofonun sesi bi yükseliyor bi alçalıyor falan derken belki de güzel olabilecek bir oyunu mahvetti. oyunun içindeki eksiler de çok yok aslında ama cıvık mizah anlayışını pek sevmedim açıkçası. bokum gibi espriler vardı ama oyuncular sayesinde lokum gibi olmuş o esprilerin çoğu da. ya bi de çok uzun sürdü. bu kadar uzun sürecek ne vardı? sebebi neydi ki?