bugün

"Ortada tartışılmakta olan konu ya da problem" anlamına da gelir,

örnek: "This is a political issue"

"dergi, katalog gibi şeylerin düzenli çıkan sayıları" anlamına da gelir,

örnek: "the most recent issue of sports illustrated is covering the world cup"

"bir şeyi düzenli kullanılması için dağıtmak, vermek/ dağıtılmış, verilmiş olmak" anlamına da gelir.

örnek: "The standard issue sidearm for U.S. Armed Forces from 1911 until 1986 was the Colt 1911."

"birisinin davranışından alınmak, problem yaratmak" anlamına da gelir.

örnek: "i think she took issue about the comment i made of her work"

Lastik gibi kelimedir. daha bir sürü anlamı vardır. ingilizce garip bir dildir.
ing. verb olarak, piyasaya sürmek ve vermek, tahsis etmek anlamlarına sahiptir.
ingilizcede en nefret ettiğim kelimedir. yüzlerce anlamı vardır.

1 konu isim
2 sorun
3 mesele
4 bildirmek fiil
5 basım isim
6 sayı
7 düzenlemek Kanun
8 yayınlama isim
9 vermek
10 yayınlamak
ingilizce hapşururken ağızdan kaçan kelime.
ing. yayımlama, yayım, basım, konu, mesele, sonuç, netice, sayı, nüsha, boşalma yeri, boşalma, çıkış, dağıtım, mal, piyasaya sürme, emisyon, önemli nokta.
(hukuki açıdan); çocuklar, füru.
(tıp açısından); Cerahatin dışarı akmasını temin etmek için açılan yara, Zürriyet, Mahreç.

(from issue) - den gelmek, kaynaklanmak.
ing. konu; sorun.
türk genci bu kelimeyi ingilzce kitaplarındaki bölümlerden tanır. her issue bitmek zorundadır ya da değildir. ama yabancı ellerde issue dediğiniz vakit; ortada bir problem olduğunu hemen sezerler. "hey, what s your problem meeeen?" den tutun da , "i konw a very intelligent psychologist."e kadar binbir çeşit yorumu dinlersiniz... oysa sen bölümden çıkmışsın yola "ekmeği ikiye bölücem, isteyen var mı?" demişsin...