bugün

Onca övgüden sonra aldığım, ama 70. sayfasına ulaştığım halde hala ısınamadığım kitap. Bir amatörlük var kitapta. Bir de az önce kitaptaki ajan kadın karakteri ile ilgili şu cümle beni güldürdü:

"Nava, insanların hayatını kurtarabilecek, ya da rekabeti artırabileceğini veya eşitleyebileceğini düşündüğü bilgileri satıyordu. Mesela israil'in Mossad'ına, Filistinli teröristlerin yerlerini bildiriyordu..."

Önce anlamadım, Filistinliler'e Mossad bilgilerini mi satıyordu demek istedi diyerek tekrar okudum cümleyi ama hayır öyle yazmış. Yani "eşitlemekten" bahsedip de ardından bu örneği vermesine helal olsun diyorum ve okumaya devam ediyorum.
(bkz: bunu yazan insan olamaz)
kitabı el verdiğince okuyup yalayıp en kısa sürede bitirdikten sora "aha o şeytan benim", "50 metre uzağıma fasulye koysalar getiririm onları yanıma anasını satiyim" dedirtebilen kitap.. bu tür tepkilere şahit olunmuştur, ilgiyi çekmiştir, an itibariyle çaylak formatında entry olarak alakalı konuya girilmiştir...
sürükleyici bir tarzda yazılmış içinde çok ceşitli konuları işleyen adam fawer romanı. gercekten bitirmek için yarını bekliyorsunuz. ingilizce yazılanı daha güzeldir kanımca küçük cep kitabı boyundadır ve tasarımı daha başarılıdır, türkce versiyonu biraz emeksiz olmuş.
elime alıp ta bitirene kadar bırakmaya kıyamadığım tek kitaptır. olay kurgusu akıllara zarardır.
fizik, biyoloji , pskiloloji metafizik bilimin sırları, Darwin , Newton , Eisntein içinde herşey ama herşey olan kitap. bir nevi zamanda yolculuk gibi. yazılan entrylerden anlaşıldığı üzere üzerine bir hayLi KAFA YORULACAK BiR KiTAP. * *
gün içinde bitirebileceğiniz türden bir kitap olmakla birlikte kafanızı hayli karıştırmakta. zira bugüne kadar savunduğunuz bütün düşünceleri bir anda silip yok edebiliyor.
dost kitapevinden sırf kapagı için aldıgım * * ancak okumaya başladıktan sonra elimden bırakamadığım muhteşem kapakli ve içerikli kitap.siyah beyaz tam bir grafik şaheseri olan kapağı vardır.
(bkz: laplace şeytanı)
(bkz: tanya)
ilk okuyuşta insanı içeriğiyle büyüleyen fakat romanı bitirdikten sonra içindeki teoriler biraz araştırıldığında insana hayal kırıklğı yaşatan kitap. zira kitapta çok fazla şey varmış gibi görünürken, kuantum özürlü bir insan bile baktığında taban tabana zıt teorilerin birbirini desteklediklerini görür.

ancak yine de okurken bile insanın hayattan şüphe duymasına neden olabilecek bir kitap. çok sürükleyici ve saçmalığını düşünmeden okunduğunda harika.

--spoiler--
''bitirmek için yarını, başkasına anlatmak için bitirmeyi beklemeyeceksiniz.''
--spoiler--
grange tadında sonuna bir çırpıda geldiğiniz ama pek de birşey öğrenemediğiniz bir kitap.
bulanık zeka sağolsun aristo mantığında bırakılan olgu.."gerekli şart ve koşullar sağlandığında " lafını edin tüm olasızlıklar olanaklanıverir..
acayip kurgulanmış, üzerinde kafa yordukça güzelleşen süper bir kitap..
yeni bir yazar.

(bkz: hoş geldiniz)
bir adam fawer klasiği roman. bir çok kitapçıda son zamanların en çok satan kitabı olma niteliğini taşımaktadır...
yeni bir yazar. hoşgelmişsin sana ilk ben hoşgeldin demek isterdim ama olmadı.*
arkadaşımın okuduğu, okuduğu süre boyunca " varya şurda şöyle oluyor, burda böyle, ay nasıl bişey o öyle" diye diye kitabın içine ettiği artık olasılıksız kelimesine bile tahammül edemediğim kitaptır. bütün hevesim kaçmıştır.
*
okuduktan sonra yazarın(adam fawer)zekasına hayran bıraktıran küçük şeylein neleri değiştirebileceğine inanamadığım yeni soluk fantastik kurgu romanı....
bugün okuyup bitirdiğim "bunun filmi çekilse şu sahnede şu müzik çalar" diyerekten fantezi yaptığım kitaptır.

dip not: 3. bölümün başında tanrılı, zarlı olan sözü hatırlamak için acayip kasmaktayım.
sürükleyici olmasına sürükleyici...
kolay okunamasına kolaya okunan...
ama efendim insanın canını sıkan bir kitap.
ilk yüz sayfadan bir şey anlamadım. o kadar da salak değilimdir. niye anlamadım bilemedim. okuyan arkadaşlarıma sordum onlar da sonlara doğru anlamaya başlamış ve sonunda mutlak bir şekilde anlamışlar. ben o kadar bekleyemedim. yarıda bıraktım. sonra bir daha başladım. şimdi yine bıraktım.
olmuyor...
kısacası...
benim bu kitabı okumam olasılıksız...
atlara, maçlara, kumarhanelere para yatıran veya bir boruda kaç yağmur damlası olduğu üzerine iddiaya giren bir kumarbaz, pek de lehinde olmayan bir olasılığa para yatırmıştır. poker oynayan profesyonel bir kumarbaz ise, lehinde olan olasılıklara para yatırır. biri romantik bir hayalperesttir, diğeri ise gerçekçidir.
zorunlu ısrarlarım sonucunda yazar olmuş kişi.
şimdi ne desem bilemedim...
neyi nasıl anlatayım...
okulda yaşadığımız maceraları...
benim hayal kırıklıklarımı...
yemeklerimizi...
alış-verişlerimizi...
sabaha kadar yazsam bitiremem heralde
onun için sadece iyiki varsın diyebileceğim dostum.
hayal gücü'nü harekete geçiren, okurken sanki film izliyormuş izlenimi uyandıran, bir çırpıda okunulası, beyaz perdeye uyarlanıması muhtemel güzel bir kitap.
poker bilerek okunduğunda daha zevkli olacağını tahmin ettiğim kitap.
müthis bir kurgusu olan, insanı buyuleyen, 'filmi olsa manyak olurmus aga' dedirten, zaten sonra da kitabı olursa kişilerin kimlikleri üzerine hiçbir süprizin kalmayacagını farkettirip 'kitap kalsın iyidir' dedirten bir sahaser.
ayrıyeten nickimin isim babasıdır efenim sevgili fawer.. alkıslar fawer için..
yeni bir yazar, hoşgelmiş .*