bugün

aldatıldığımızı ilk kez öğrenebiliriz. ilk aldatılışımızın, öğrendiğimiz aldatılışımız olup olmadığını bilemeyiz.
Hayatın gerçek yanını gördüğümüz hadise.
ilk kez aldatılanların sol frame taşıdıkları başlık demek istemiyorum ama kendimi tutamıyorum.**

edit: aklın başa geldiği durumdur. gerçeklerin tokat gibi yüze çarptığı durum, vak'a, olay, hadise.
büyük olasılıkla ya karşınızdakinin ilk açık vermesi yada sizin ilk defa gözlerinizi açtığınız durumdur. Doğrudur ilkler unutulmaz ama ilk acısı ile de kalmaz.
ilk haftalar 'serrefsizz bööğğ' şeklinde aglayıp, kendinizi kuaförlere atacaksınızdır.

Dört ay içinde 'hıhh ben o kızdan daha güzelim, hem benim mimik kırışığım bile yok' diyeceksiniz.

Yıllar içinde ise saçlarımı ilk kızıla boyadığım zamanı hatırlıyorumda o zamanlar ahmetten yeni ayrılmıştım. Neden ayrılmıştık ki biz? Haa doğruya aldatmıştı beni, vay bee ne günlerdi diyeceksinizdir.
aldatmak için hırslanma nedenidir.
ikinci kez aldatıldığınızı öğrenmekten daha az acıdır kanımca..ikincisi tamamen sizin aptallığınızdır çünkü.
aylarca sürecek bir işkencenin başladığı andır. koftiden mutsuzluklar vardır ondan önce, artislik olsun diye suratını astığın. bu onlardan değildir. gülmek için bahane ararsın ama yapamazsın. ne zaman bitecek bu diye sorarsın. tanımadıklarından medet umarsın birkaç kelimenin bir mucize yaratmasını beklersin ama olmaz. yaşayacaksındır ve kaçış yoktur.. kızarsın ona küfredersin ama seversin ve bunu kendine itiraf etmek çok koyar insana çünkü o seni sevemektedir ayaklarına kapanasın gelir fakat gözünde daha da düşeceğin için bunu da yapamazsın..
yemezsin, içmezsin. boğazında düğüm vardır artık ve çözülmez. ne yaparsan yap çözemezsin. güzel günleri hatırlarsın onun sana değer verdiği anları hatırlarsın ve kendi kendine sorarsın ben nerde hata yaptım diye.
ıyyy iğğğrennççç dediğin ve tenezzül etmediğin pop şarkıları öyle bir anlamlı gelir ki sana umrunda olmaz dinlersin herkesin içinde ve inanmamışsındır belki bugüne kadar ama medet umarsın ve yalvarırsın: allahım beni bu acıdan kurtar....
ilk kez saça başa dolanıp, ilk kez surat tırmalamaktır.
sürekli aldatılacakmış hissine kapılmanın başlangıcıdır.
yeni dogurdugunuz nur topu gibi paranoyanizin sebeb-i vari, gayrimesru babasidir.
hele bir de aldatıldığınızı öğrenmeden önce rüyanızda gördüyseniz acısı katlanır. zira bilinçaltınız bile size sinyal vermektedir, "bu koynunda sana sımsıkı sarılıp uyuyan kişi, senin görmek istediğin gibi değil" diye. ama onun için normaldir zaten, yanınızda olup size sarılması anlık hissiyatlarının ürünüdür yoksa ne aşıktır size ne de söz vermiştir.
ama söz sadece ağızdan çıkmaz efendim, sevişmek söz vermektir.
ilk kez olduysa bir istisnadır bir daha olmaz. ama ikinciye aldatılırsan üçüncüsü mutlaka olur.
uçurumdan düşmeye benzer. hani çizgi filmlerde uçurumdan aşağı doğru hızla düşen kahramanlar bi kök uzantısı bi dal parçası bulur da sarılır ya ona can havli ile, işte o dal parçası da aldatıldıktan sonraki ilk kurtarıcıya, ilk yakına, ilk sıcağa benzer. ama sonraları istenmez o sıcak çünkü can havli ile acele ile sarılır insan ona. alışamaz. sonra yine bırakır kendini uçuruma. bırakırken de kırar o dal parçasını bencilce ve nankörce, insan işte. sonsuzluğa doğru yol almaya başlar yeniden. ama bu sefer o ilk düşüteki gibi şaşkın ve bitik biçimde değil. düşer düşer ta ki başka bir kök bulana kadar...
bu ilk aslında ilk değildir, ilkinden de biz haberdar değilizdir.
(bkz: kime göre)
yıllar sonra bile düşünsen aynı donup kalmayı tekrar yaşayacağın hadise.
kimseye %100 güvenmemek gerektiğini acı çektirerek öğreten olay.
buz gibi hava vardır sıcak su da dus yapmak isteriz ama suların sıcak yerine buz akmasına dönüsmesi iste buna benzer ilkler.
hayatının ilk ama son olmayacak şoku.
güven duysunu sarsan bir hadisedir.
o'nun yanındayken ve silinmesi unutulmus bi msn nicknden öğrendiysen gülmene sebep olan bişeydr
ilk olmadığını bilirseniz, o kadar canınız yanmaz.
ilk kez aldatıldığının farkında olmaktır. zira daha önce olmuş sen uyumuş kalmış farkına varmamışta olabilirsin. çok can yakan hede'dir. gerçek olmamasını istersin. ama nafiledir.
once kendini sucluyor insan. beni bu hallere dusurebilecek birine nasi "he" dedim diye.

sonralari, ay rezil oldum, herkes ne dusunur simdi hakkimda diye hayiflaniyor.

cok sonralari, olayi gulerek arkadaslarina anlatiyor. "ay o da bisey mi sekerim, bak sana nasi salaga alindigimi anlatayim da ibret al"larla baslayan uzun sohbetler sonunda, can yanmadan, bilakis birilerine "vayh benden kotuleri de varmis" tarzi ornek oldugunuz icin huzurla uyuyorsunuz.
acısı hiç geçmeyecek sanılandır.