bugün

insan eliyle adaletin yerini bulmadığı durumlarda cenab-ı allah'ın kulunu sevindirmek adına gösterdiği lütfudur.
er geç her şeyin adil bir şekilde halledileceğini düşünen insanların inandığı adalet sistemi.
var olmasını bütün kalbimle dilediğim adalet..
işlenilen suçun ,haksızlığa uğrayan kişinin önünde allah tarafından cezalandırılması durumu
14 mayıs 2006 gecesi tecelli etmiş adalettir.
(bkz: keser döner sap döner gün gelir hesap döner)
(bkz: tuncay şanlı)
karikatürü çizen adamın başına gelenler için söylenebilecek en güzel söz.

çizenin başına gelenler için;
http://www.internethaber..../news_detail.php?id=30468
(bkz: resulullahin karikaturunu cizmek)
er ya da geç tecelli edecek olandır.sükunet içinde beklenmelidir zira her şey görülmektedir...*
"ilahi adalet" denen kavram;samanyolu tv,kanal 7 gibi zavallı kanallarda çıkan inli,cinli dizilerde anlatıldığı gibi bir şey değildir.siz bu dünyada birisine zulm ederseniz iki gün sonra bilmem nereden çıkan bir ak sakallı dede size cezanızı vermez,yoktur böyle şeyler.öyle olsaydı bu dünyada her zaman iyilik kazanırdı.ama iyiliğin değil,haksız yollarla güçlü olanların kazandığı bir dünyada yaşıyoruz.tanrının gücü yetmiyor mu yani dünyayı duzeltmeye ? bu pisliklerden bizi korumaya?
ilahi adalet,öldükten sonra kendisini gösterir.günahlar ve sevaplar tartılır,ona göre adaletin ne olduğunu görmüş olursunuz.işte olması gereken ilahi adalet anlayışı budur.
"mahser günü boynuzsuz koyun bile boynuzlu koyundan hakkını alacaktır"
benzetmesi ne kadar güzel tasvir eder ilahi adaleti.
zira boynuzu olmadığı için kendini savunamayan koyunu bile savunmaktadır
boynuzuyla acı verenden.
ilahi adalet herkese hakkını verecektir.
bu dünyada hakkı olmayarak aldığını,zerre zerre hak sahibine ödeterek.

ve insanlar ettiklerinin karsılığını o gün bulacaklar.
"ben yapmadım ben etmedim" diye yalanlar savurmasınlar diye dilleri susturulmuş olacak ve azaları konusacak.el hakkı olmayanı caldığını, göz harama baktığını, ve tüm azalar hangi günahlara bulandığını teker teker itiraf edecek.
ilahi adalet gizli bırakmayacak hiçbirseyi.
velhasıl o mahkeme burdaki mahkemeler benzemeyecek...
varlığından dolayı kötülülüklere cevap vermemektir. kalp kıran, hak yiyen herkes ebediyen mutsuz olmaya mahkumdur. ilahi adalet işte budur.
yaptığın kötülüğün er geç dönüp dolaşıp g*tünde patlamasıdır.
Bir GÜn Hz. Musa ibadetini Bitirdikten Sonra Bir AĞacın Altına oturur. Hemen Yakınındaki ÇeŞmeyi Seyrederken Atlı Bir SavaŞÇının ÇeŞmeye GeldiĞini GÖrÜr. savaŞÇi Su iÇmek iÇin EĞildiĞinde Boynundaki Altın Kesesi islanmasin diye Çikarir ÇeŞme BaŞina Birakir. suyunu iÇtikten Sonra Altin Kesesini Unutur Ve Yoluna Devem Eder. hemen Arkasindan Hoplaya Zıplaya Bir Çocuk Gelir tam Su iÇeÇekken
altin Kesesini Fark Eder Ve HiÇ DÜŞÜnmeden Alir ve UzaklaŞir.

ÇocuĞun Arkasindan Çok YaŞli Bir ihtiyar inleyerek Su iÇmeye Gelir.
bu Arada Altin Kesesini Su BaŞinda Unutan SavaŞÇi Keseyi Almak iÇin
ÇeŞmeye DoĞru YaklaŞır. Fakat ÇeŞme BaŞinda HiÇ Bir Şey Bulamaz.
ister ihtiyar Ne Kadar Ben Almadim Dese De SavaŞÇiyi ikna Edemez.iyice Sinirlenen SavaŞÇi Kilicini Çeker Ve YaŞli Adami Oracikta ÖldÜrÜr.
olan Biteni GÖren Musa : ''ey Rabbim Bu Nasil Bir Adalettir''der Ben hiÇ bir Şey Bilmiyorum.
senin iŞine Sual Olmaz Ama Ben Anlamadim Der."
bu isyana Benzer AÇiklikta Ki SÖzlere KarŞilik Rab ŞÖyle Seslenir:

''ey Musa Ben Sana Benim iŞlerimi Anlayacak Kadar Akıl Vermedim ki
sen Benim Hakkimda Yorum Yapıyorsun.

ama Kalbinin YatiŞmasi iÇin GerÇek Şudur.

savaŞÇi O KÜÇÜk ÇocuĞun Babasinin Malini YaĞmalamiŞti.
Ölen ihtiyar ise GenÇliĞinde Çok GÜÇlÜ Bir Adamdi Ama Bir HiÇ
uĞruna
bir KÖylÜyÜ ÖldÜrmÜŞtÜ. O ihtiyari ÖldÜren SavaŞÇı iŞte O KÖylÜnÜn
oĞludur''

ey Benim Gafil Kulum Şimdi TÖvbe Et ÇÜnkü Benim Adaletim iŞte Bu
kadar aÇıktır.
adalet bacı: ya, şurama bastırınca canım yanıyor.
hasan: ilahi adalet! o zaman bastırma.
insanların artık ellerinden birşey gelmediği ve kendilerini dünya üzerinde güçsüz gördüklerinde yaradanın adaletine sığınmalarıdır. sonunda bir şekilde bu adalet yerini bulur ve maddi olan güçlü güçsüz dengesi manevi olarak eşitlenmiş olur.
her vicdanlı insanın olması gerektiğine inandığı adalettir. hatta olmak zorundadır.
yeri ve vakti geldiği zaman mutlaka tecelli edendir.
an itibariyle türkiye'de yaşanan bir durumdur. bir kaç müslümanın yanlışlarını bütün müslümanlara ve islam'a yükleyen, yıllardır her muhafazakar insana şeriatçı muamelesi yapan insanlara şimdi tam tersi yönden aynı muamele yapılıyor. şimdi artık bütün kemalistler darbeci. youtube'a erişimi engelledikleri için bütün atatürkçüler sansürcü. fethullah gülen'i savunana nasıl şeriatçı deniyorsa türkan saylan'ı savunana da darbeci deniyor.

şimdi elbette ben bu darbeci paranoyasına da katılmıyorum. türkan saylan'ı da değerli bir akademisyen olarak görüyorum. ama kemalistler bunu hak etti. yıllarca yargısız infazdan sonra şimdi kendilerinin aynı infaza uğraması şaşırtıcı değil.
insanların birbirine yaptığı maddi manevi zulmü, allah'ın adaleti olarak kabul edenlerin, inançları konusunda kafalarda soru işaretleri oluşmasını sağlayan, allah'ın insanların düşüncelerine ve yaptıklarına müdahale etmeyeceğini, ederse cennet ve cehennemin bir esprisi kalmayacağını bilmemeleri ve düşünmeden inanmaları sonucu yaptıkları yorumdur. hesap ve adalet gününün kıyamet günü olacağını her müslümanın bilmesi lazımdır.
bazen öyle bir zamanlamayla gelir ki; yaz sıcağında kavrulan yüreği buz gibi serinletir. *
(bkz: allahın sopası)
Olduğuna inanmadığım "şey"dir. Kafir damgasını şuan yediğimin farkındayım fakat ilahi adalet dediğiniz olgunun fani dünyada olduğuna inanmıyorum demek daha doğru olur sanırım.
Açıklamak gerekirse eğer ahiret hayatına inanıyorsak fani dünyada yaptıklarımız ahiretteki mevkimizi belirleyecekse ilahi adalet neden dünyada vuku bulsun? eğer insanların bu dünyada yaptıkları fani yaşamı boyunca yaratan tarafından cezalandırılıcak ya da mukafatlandırılacaksa ahirete ne gerek var ? bu soruları mantık çerçevesinde düşündüğümüzde ilahi adaletin dünyada olmadığını anlıyoruz.
"ilahi adalet sen adamı öldürürsün" tarzında, komik ve ismi adalet olan birine söylenen bir cümleden alınmış bir söz öbeği olabilir..
allah'ın adaleti mutlak adalettir. başımıza gelen bir musibetin adalete münafi olduğunu düşünüyorsak bu yanlıştır, çünkü bilaadalet diye düşündüğümüz şeyin faydası bize dünyada veya ahirette geri döner. acısı gider lezzeti kalır.

adalette hak paylaşımı geniş zamana yayılır, insanlar doğduktan sonra sonsuza kadar yaşarlar, insan için 3 durak vardır. doğum ve yaşam, ölüm ve kabir, mahşer ve ebedi hayat, bu arda herhangi bir zamanda adaletten kasıt olan şeyler bize verilir, en avantajlı noktada verildği yer ise kesinlikle mahşer meydanındakidir, çünkü; dünyadaki hakkımızı almamız belki 60 senemizi etkiler ama mahşerde almamız ise sonsuz yaşamımızı etkiler.

(aynısı) (bkz: tanrı adaleti)
ilahi adalet sen beni öldüreceksin * gibi versiyonları da bulunur.
dünyada olmayandır.
evet tanrı adildir ama cezayı ölümden sonrasına bırakır. kimsenin cezasını yaşarken vermez. şimdi çıkıp bu böyle yaptı bu oldu diyenler olacaktır ya da aklınıza örnekler gelecektir. unutun onları. onlar sadece tesadüf.
eğer tesadüf olmasaydı tüm kötülerin başına bir şey gelmesi gerekirdi.
ayrıca bunun toplum kendini uyutmak içinde kullanıyor. allahından bulsun kavramı burdan çıkıyor zaten. allahından ölünce bulacak peki yaşarken neden bulmasın. toplum uyuyor uyutuluyor. adaletin önüne geçiliyor.
ne kadar vahim bir durum olduğunu ne yazık ki çok az kişi görüyor.