bugün

görsel
Prof.talat koçyiğit'e ait "hadis usulü" (diyanet vakfı yayınları) ne ait kitabın son bölümünde yazılı olan ve sorduğum ilahiyatcıların hepsinin sahih hadis olarak nitelendirdiği fotoğraftaki hadiste peygamber efendimiz: " benden kurandan başka birşey yazmayınız. Her kim benden kurandan başka bir şey yazdı ise onu imha etsin.!" Demiştir.

Peki Bu emre istinaden buhari ve tirmizi gibi yazarlar emre itaatsizlik etmemişmidir?

Dikkat edin belli bir vakte kadar falan demiyor direk imha edin diyor.

Buradaki amaç kuran tek başına ana kitap ve rehberdir bundan öte bir kitap oluşturmayın demek değilmidir?

Zaten bakın şuan islam aleminde kuran meali asla okunmazken insanlar dinini mezhep imamlarının ve hadis yazarlarının kitap/kurallarına göre yaşamaktadır.
Ve sonuç; yüz yıllardır yahudilerin oyunlarına alet olup kan ve cehalet içinde yaşayan bir islam toplumu.

Kuran şifrelidir, sen mealden anlayamazsın, yorumlamak haddinemi, ama hadis öyle demiyor sen kesin peygamberede karşısın taaruzuyla kuranı mahsun ve terkedilmiş bırakmadılarmı?

200 sene sonra yazılan hadislerin arasına o günün şartlatıyla neler girmiştir? Ve bu hadisciler,mezhep imamları ve tasavvuf öğreticileri neden hep hindistana yakın fars tır?

Kıldığımız namaz kelimesi bile hinduca " nemaste" den gelmekteyse varın gerisini siz düşünün.
Kuranı kerimde 114 yerde aklı kullanın, düşünün der.
Düşünüyormuyuz sahi??
Hz muhammed'in bir donem yasakladigi bilinir. Sonrasinda hadis yazabilecek, hafizasi kuvvetli sahabilere izin vermistir.

Ayrica hadis ilmini bos gormemek gerek. 200 yil sonra toplanan hadisler icin onemli kriterler belirlenmis bu kriterlere uyanlardan da saglam hadis kaynaklari olusturulmus.
hz. muhammed'in hadis yazmasını yasakladığını iddia eden bir hadis iddiasıdır.

din hakkında pek bir bilgim olmasa da "hocaların" işine geldiğince uydurduğu ve yorumladığı bariz ortada.
Sonrası hadis yazılmasına izin vermiştir diye bir bilgi varsa kaybak görmek isterdim.

Bakın hep sahih hadis diyoruz. Yani sahih olmayanda bir sürü hadis var anlamına gelir. bir kitabın yarısı yanlış ve ayıklanmışsa, hepsi 200 yıl sonrası rivayetse, bunların kurana uymayan hükümleri  nasıl hak mezhep, hak hüküm oluyor.??

ben şimdi size şu bir matematik kitabı, burada da karekök yayınlarının yardımcı bir kitabı var. ama yardımcı kitabın içindekilerin yarısı sahih değil, yanlış bilgiler desem alır mısınız o yardımcı kitabı.?

bir üni. imtihanı için bin bir titizlikle kitap seçerken ebedi ahiret imtihanı için içindekileri yarısı ayıklanmalı dediğimiz kitapları baş tacı edip kuranı bırakmışız. 

hangi hükümler daha geçreli 1200 yıldır allah aşkına. kuranmı yoksa mezhep imamlarının hükümlerimi?

Şimdi diyeceksinizki; " yüzlerce yıl insanlar yanlışmı inanmış.yorum yapmak sanamı kalmış.onları böyle hemen harcama onlardan dahamı iyi bileceksin."

hadis şu: Buhari ve diğerlerinin ikrime’den rivayetine göre, halife Ali (r.a.)’a zındıklar getirildi ve o da onları yaktı. ibn Abbas durumdan haberdar olunca şöyle dedi: “Ben olsaydım onları yakmazdım. Çünkü Rasulullah bunu yasakladı ve şöyle dedi: Allah’ın azabıyla ceza vermeyin. Ben olsaydım onları öldürürdüm. Rasulullah şöyle demiştir: Dininden döneni öldürünüz.”Buhari, istibane, 2.

“Müslüman bir kişinin öldürülmesi helal değildir. Ancak zina eden seyyib, cana karşı can ve dinini terk edip cemaatten ayrılan hariç”Buhari, Diyât, 6; Müslim, Kasâme, 6.

vay vay vay..hz. ali gibi kuran ahlakı olan bir zat adammı yakmış??
peki kuran ne diyor 

bakara 256 : dinde zorlama yoktur!!

kasas 56 :  Şüphesiz sen sevdiğin kimseyi doğru yola iletemezsin. Fakat Allah, dilediği kimseyi doğru yola eriştirir. O, doğru yola gelecekleri daha iyi bilir.!!

bakara 213 : Allah, dilediğini doğru yola hidayet eder, iletir.

adam öldürmek nerede peki? bu hükmü nasıl kurana uydurdunuz.? peki zinada kadını öldürün ayeti nerede.? Peki hadis ayeti nesh edebilir mi?

adam öldürmek gibi allahın hüküm verebileceği bir konuda kuran tam tersini yazarken sırf hadis bu, mezhep imamları bu diyerek uygulayabilirmisiniz.

ama başucumdamüzik bir kaç yanlış hadis olabilir, diyemezsiniz. benim ahiretimle ilgili bir yanlış hüküm diyemezsiniz.diyecekseniz susun.!

yanlışı olmayan tek kitap kuran!

işid bu hadisle kelle kesmiyormu?

ya  keyfi olarak namaz kılmayanı ikaz edin,tövbe etmiyorsa öldürün diyen 4 mezhep? bu nasıl kurani bir hüküm allah aşkına.

neden mezheb imamına uyup namaz kılmayan kardeşinizi ve gelinlerinizi öldürmüyorsunuz?

ya tophanede teleskopla rasat yaparken melekleri gözetliyor diye rasathane kapatan,400 yıl matbaayı günah diye yasaklayan ulemayı sorgulamak hakkım değilmi?

bakun ne diyor gene ayette;

furkan 30 : ''  Peygamber(  kıyamet vakti) der/diyecek ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler.

Allah indinde zaman yok.

o kıyameti ve o anki konuşmaları yaşadı ve biliyor. bildiğinide kuranda yazar. kafirler diyecekki, cehennem diyecekki, peygmber diyecekki. böyle yaşanmış gelecek örnekleri dolu kuranda.

yani denmiş bitmiş.

peki ne diyecek benim güzel peygamberim: bir daha yazıyorum: Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ı büsbütün terkettiler.

neyi terketmişiz tasavvufcu arkadaşlar: kuranı.! hadisi tasavvuf öğretilerini değil. kuranı!!

zuhruf 44 : Doğrusu o Kur'an, senin için de, kavmin için de bir öğüttür ve siz ondan sorguya çekileceksiniz.

nerden hesaba çekilicez tasavvufcu arkadaşlar? KURANDAN. sorular hangi kitaptan çıkacakmış: KURANDAN.. başka kitaptan değil.

neden benim güzel peygamberim; benden kuran dışında bir söz yazdı iseniz onu derhal imha edin der??

neden belli br vakte kadar falan diye aralık bırakmadan derhal imha edin der? 

neden cemel vakasında 15000 bin hadis ve sünnet bilen ashabın ölmesine allah müsade eder? kurandan başka ne kalır bize geriye 1200 yıl sonrasına?

çünkü hesap günü kurandan yargılanıcaz. çünkü en büyük sıkıntımız kuranı terketmek olacak.
bazı hadislerde bildirilen durumdur:

En doğru kabul edilen iki hadis kitabından biri olan Müslim'de ve Hanbeli mezhebinin kurucusu ibni Hanbel'in Müsned'inde şu hadis rivayet edilerek; Peygamberin, kendi sözlerinin yazımını yasakladığı kabul edilir.

"Benden Kuran dışında hiçbir şey yazmayın. Kim benden Kuran dışında bir şey yazmışsa imha etsin." (Müslim, Sahihi Müslim,
Kitab-ı Zühd; Hanbel, Müsned, 3/12, 21, 33)

Darimi'deki hadis ise şöyledir: "Sahabe Allah'ın elçisinden sözlerini yazmak için izin istediler. Ancak onlara izin verilmedi". (Darimi, es-Sünen)

El Hatib'teki hadis şöyledir: 'Biz hadis yazarken Hz. Peygamber yanımıza geldi ve "Yazdığınız şey nedir?" dedi. "Senden işittiğimiz hadisler (sözler)" dedik. Hz. Peygamber; "Allah'ın kitabından başka kitap mı istiyorsunuz? Sizden evvelki milletler Allah'ın kitabı yanında başka kitaplar yazdıkları için yoldan çıktılar". dedi' (El Hatib, Takyid,)

Tirmizi'den de bunu öğrenebiliriz: "Allah elçisinden sözlerini yazmak için izin istedik, bize izin vermedi". (Tirmizi, es-Sünen, K. ilm)

bununla beraber dört halife kaynaklı bir hadis aktarımı da görülmemiştir. Peygamberimizin hadis yazımını yasak etme yönündeki tavrı, dört halife tarafından da devam ettirildiğini gösterir bu durum. hadis yazımı peygamberimizin ölümünden yaklaşık 200 yıl sonra ortaya çıkmıştır.
dört halifenin çeşitli kaynaklardan hadis yazımına ilişkin tavırları da bu yöndedir:

Ebu Bekir, Peygamberimiz’in vefatından sonra halkı toplamış ve onlara şöyle demiştir: “Sizler Allah’ın elçisinden farklı hadisler naklediyorsunuz. Bu durumda sizden sonrakiler daha büyük anlaşmazlıklara düşecektir. Allah’ın elçisinden hiçbir hadis nakletmeyin. Sizden hadis nakletmenizi isteyenlere deyiniz ki: işte Allah’ın Kitabı aramızda, onun helalini helal kılın, haramını haram görün.”

Zehebi, TezkiratulHuffaz 1/3; Buhari l.cilt

Hz. Ömer’in bu konudaki tavrı aynı Hz. Ebu Bekir gibidir, hatta diyebiliriz ki Hz. Ömer bu konuda Hz. Ebu Bekir’den çok daha sert davranmıştır: Hz. Ömer diğer şehirlerdeki sahabelere de mektuplar yazarak ellerinde yazılı bulunan hadis mecmualarını yok etmelerini istedi.

ibni Abdül Berr, Camiul Beyanil ilm

Hadisler, Ömer döneminde çoğalmıştı. Ömer halktan beraberlerinde bulunan hadis sayfalarını getirmelerini istedi. Sonra bunların yakılmasını emrederek şunu söyledi: “Kitap Ehli’nin Mişnası gibi Müslümanların Mişnasıdır bunlar.”
ibni Sad, Tabakat, 5/140

Hz. Ömer, Irak’a yolculuğa giden arkadaşlarına şöyle demiştir: “Siz öyle bir ülkeye gidiyorsunuz ki halkı arı uğultusu gibi Kuran okur. Hadislerle onları meşgul etmeyiniz ve yollarını saptırmayınız.”
Hanbel, Kitabul Ilel 1

Hz. Ömer şöyle der: “Ancak sizden önceki kavimleri hatırladım, onlar kitaplar yazmışlar ve Allah’ın Kitabı’nı bırakarak onlara sarılmışlardı. Allah’ın Kitabı’na hiçbir şeyi karıştırmam.” Diğer bir rivayette; “Allah’ın Kitabı’nı asla başka bir şeyle değiştirmem.” Başka bir rivayette; “Ben yemin ederim ki Allah’ın Kitabı’nı hiçbir şeyle gölgelemem.”
El Hatip, Takyıdul ilm; ibni Sad, Tabakat

Hz. Osman çok hadis nakletmelerinden dolayı Ebu Hureyre’yi Devş dağlarına göndermekle, Kab’ı da Kırede dağlarına sürgün etmekle tehdit etmiştir.
Tahzırul Havas 10b.

Hz. Ali minberden şu hutbeyi veriyordu: “Yanında hadis sayfaları bulunanlar gidip onları yok etsinler. Zira halkı helak eden olay, alimlerin naklettikleri hadislere uyarak Kuran’ı terk etmeleridir.”
ibni Abdül Berr, Camiul Beyanil ilm

Bir gün Hz. Ali’ye gelirler ve “Halk hadislere dalmış” derler. Hz. Ali sorar: “Gerçekten öyle mi?” “Evet” derler. Peygamber’den işittim ki gelecekte vuku bulabilecek bir fitneden söz ediyordu. “O fitneden kurtuluş nedir, nasıldır?” diye sordum. Resullullah dedi ki: “Kurtuluş Kuran’dadır. Çünkü sizden öncekilerin haberleri de sizden sonrakilerin haberleri de aranızdakilerin hükmü de Ondadır. O gerçek ile yalanı birbirinden ayıran kesin bir hükümdür, şaka ve boş söz değildir. Onu terkeden her zorbanın Allah boynunu kırar. Hidayeti, doğru yolu Ondan başkasında arayanı Allah sapkınlığa düşürür. O, Allah’ın en sağlam urganıdır. O, hikmetle dolu Kuran’dır. O en doğru yoldur. O, boş arzuların haktan saptıramayacağı, dillerin, karıştırıp belirsiz edemeyeceği, ilim adamlarının doyamayacağı, çok tekrarlanılmasındanbıkılmayan, ilginç özellikleri bitip tükenmeyen bir kitaptır.”
Tırmizi; Darimi
cümlede " benden" kelimesinden sonrasında virgül olsa idi gastronomikan'nın önermesi doğru olabilirdi. Bana ait anlamından kullanılmış bir kelimedir bu.
--spoiler--

benden kurandan başka birşey yazmayınız. her kim benden kurandan başka bir şey yazdı ise onu imha etsin.!"
--spoiler--

Hadislere guvenmeyen insanlarin su yukaridaki hz muhammed'e ait hadisi kaynak gosterip hadis inkar etmesi de ayri bir ironi oldu cidden.

--spoiler--

Sözün en doğrusu Allah’ın Kitab’ıdır ve rehberliğin en güzeli de Hz. Muhammed’in rehberliğidir. işlerin en kötüsü ise yeni uydurulan (dine aykırı) şeylerdir. (Bu şekildeki) her bid’at dalâlettir.”

Size sımsıkı sarıldığınızda sapıtmayacağınız iki emanet bırakıyorum:
Allah’ın Kitabı Kur’ân
Ve Peygamberinin sünneti
--spoiler--

Yasaklanmasi ilk zamanlara aittir. Kuran ve hadislerin karisacagi konusunda hz muhammed endiselenmis ve yasaklamistir. Ayrica hadis yazan bazi sahabilerin hifzinda sorun oldugunu da gormustur. ileriki donemlerde indirilen vahyi yazanlar ve hadisleri kayit altina alacak sahabiler hafizasinin kuvvetligine, guvenirliligine gore belirlenmis, ayarlanmistir.

Dileyen pekcok yerde kaynagini bulabilir.
Hadis ilmine dair zerre bilgisi olmayanlarin yorum yapmasi da enteresan cidden.
Katkılarınız için teşekkürler. Bu arada eksileyen arkadaşlar şu ayrıntıyı kaçırıyorsunuz. Hadis ve sünnet başka şeyler. Zaten yüce allah ayetinde: " allaha ve peygambere itaat edin" demiyormu?

Biz kimin ağzından vahyedilen kurana inanıyoruz? Biz kimin kıldığı gibi namazı, kimin tuttuğu gibi orucu tutuyoruz? Güzel peygamberimin dediği ve yaptığını dimi.

Sünnet güzel peygamberimin kuranda emredilen şeyleri fiili olarak göstermesi ve yaşamasıdır. Ama kuranın emrettiklerini! Günlük hayata dair insani ve örfi hareketler sünnet olamazki.

Ama biz peygamber sevgisi adına onun ve kuranın ahlakıyla ahlaklanmak yerine sakalını giysisini almayı daha çok sevmişiz.
Oysaki hadis; onun söylediği rivayet edilen ve bu rivayetlerin 200 sene sonra ( bakınız tirmizinin doğum tarihine) yazıldığı zanlar değilmi. Yazılanlar hepsi dopruysa rivayet ediliyorki demeyin ve sahihmi değilmi tartışması yapmayın.

Hadis usulünü okudum. Orada ravinin kaç kat sınavdan sonra hadisi kabul olur onun ilmi yazılır. Ama o kadar geniş coğrafyada, cehaletin okuma yazmanın az olduğu, cd ses kaydı matbaa kitap basımı, fen bilimlerinin yok oluşu gibi şuana göre geri bir durumda yaşayan insanların , heleki araya bir sürü mezhep ve kavim savaşı girdiği yahudi ve hristitanların içine her türlü şirki katmaya çalıştığı, yezid gibi emevi halifelerinin olduğu bir ortamda nasıl sağlam hadise ulaşılabilinirki?

Şu yazdıklarımı 10 dk. Sonra kapatın gözünüzü ve birebir içine birşey katmadan tekrarlayın bakalım yapabilecekmisiniz?

Hadis yok diyen yokki!? Sapla samanı karıştırmıyalım. Benim güzel peygamberimin çok güzel hadisleri var. Ama bunları kurana arz edip kuranimi değilmi diye test edelim.
Yoksa şöyle saçma hadisler kabul görmesin ;

“allah ahirette peygamberlere kimliğini kanıtlamak için bacağını açıp baldırını gösterir.”
müslim-iman 302; buhari 97/24, 10/29; hanbel 3/1

“dinini değiştireni öldürün.”
nesei 7-8/14; buhari 12/1883

“kadınlar arasında iyi kadın, yüz tane karga arasında alaca bir karga gibidir.”
buhari 9/1391

“peygamber medine’de bir yahudi tarafından büyülendi.günlerce ne yaptığını bilmez durumda ortalıkta dolaştı.”
buhari 76/47; hanbel 6/57, 4/367

“cehennemde en şiddetli azaba uğratılacak kişiler ressamlardır.”
buhari-tesavir, 89

“altın ve ipek ümmetimin kadınlarına helal, erkeklerine ise haramdır.”
müslim 2/16

“yeryüzü balığın sırtındadır. cennete girecekler ilk olarak bu balığın ciğerinden yiyecektir.”
buhari 3/51

“ölüm meleği musa’ya gelerek: ‘rabbine icabet et’ dedi. bunun üzerine musa ölüm meleğinin gözüne tokat vurarak onu çıkarttı. melek hemen allah’a dönerek ‘sen beni ölmek istemeyen bir kuluna göndermişsin, o benim gözümü çıkardı’ dedi.”
müslim 10/176

“yangın gördüğünüzde tekbir getiriniz, zira tekbir (‘allahuekber’ demek) onu söndürür.”
ramuzel hadis

Ve benim derdim şayet okuduysanız; aslolan rehber kurandır, onu bu ülkede okunur ve hüküm verir hale getirelim, kuran "fırkalara ayrılmayın!" derken biz şu " cı cu " ile biten kul isimli fırkalara bölünmeyelimdir.

Güzel peygamberimin hak hadislerini ayrıştırıp aslolanın kuran olduğunu bu ülke halkına anlatalım.
Anlatmazsak nasıl bir ülke oluruz biliyormusunuz;

26 milyonun kredi faiziyle ev araba peşinde koştuğu,
zinanın devlet eliyle( genelev) işletildiği, suç olmaktan çıkartıldığı,
kumarın devlet eliyle işletildiği( milli piyango),
kul hakkının; kullandığınız sahte windowstan tutunda maykıl kors çantanıza kadar taklide batılarak, sınav soruları çalınarak,torpil ile işe sokma ile dibine vurulduğu,
domuz eti asla yenmezken içkinin düğünde bayramda içildiği,
sünnet olan teraviye gitmeyeni döverken ramazan bitince yatsının farzına saf bulunamadığı,
incirlikten kalkan amerika uçakları ile ırakta suriyede müslüman öldürüldüğü bir ülke oluruz.. takdir sizin.

* Sahi peygamberimizin her yaptığı sünnet ise kendinden 15 yaş büyük hatice annemizle yaptığı evlilik neden sünnet değil? Neden kimse kendinden yaşlı bir kadınla evlenmez sünnet diye? işimizemi gelmez?

Yada haticce annemiz ticaretle uğraşan iş kadınıydı? Çalışan kadınla evlenmek neden sünnet değil?
Sahi kadın evden çıkmamalıydı dimi.! Pardon.
hadislerin yalan olduğunu başka bir hadisten örnek gösterip yok eden müslüman.

işte bu yüzden gelişemiyoruz.