bugün

Birsen tezer ' den dinlediğimiz nacizane şarkı. *
Biz de sizi bekliyorduk, elbet bir gün gelecektiniz...
ilk entrymi yazdığım başlık.
Kayıt olduktan sonra karşıma çikandir.
yeni bir ses yeni bir heves, hoşbulduk...
Türkiye'de biryere gidildiğinde karşı tarafın karşılama amaçlı söylediği güzel ve medeni bir cümle.
Genellikle Paspasların üzerinde bu yazıya rastlanır.
Hoş bulduk, hoş gördük ve hoş buldum gibi karşı cevaplar verilir.
Hoşbuldumla ya da hoşbuldukla karşılık verdiğimiz karşılama sözüdür.
hoş gördük cevabını verenlere acayip kıl oluyorum. ne gördün kardeş?
Misafir geldiğinde annenizin zorla dedirttirdiği laftır.
Uludag gezegenine ilk girdigimde beni karsilayan mutluluk verici sevimli cumle. Ah azizim, bu sozluk digerlerine benzemiyor... Oldukca kibarsiniz!
Tam da üye olduğunda karşıma çikan entry .Hoş buldum
Hoş gördük efendim. Artık bende buralardayım.
Türkiye'de yaşayan insanların söylediği bir karşılama cümlesi.
Çok fazla söylendiğinden Artık klişe haline gelmiştir.
Devamında Sefalar getirdiniz söylenebilir.
Hoş bulduk ve hoş gördük gibi karşılıklar verilir.
Kürtçe "Xer Hati" olarak söylenen cümledir.
Teşekkürler uludağ ailesi.
Umarım hayırlısı olur.
Uzak eksi diyadlardan yolumu kaybederek geldim.

Sonuç olarak yinede hosbuldum.
Bir günü daha bok çukurunda yaşamaya hoşgeldiniz.
Yeni gelen yazarların karşısına ilk gelen konu. Evet hepiniz hoş geldiniz.
Hoşbuldum sözlük. Yeni başlangıçlar, yeni umutlar diyor ve bu entryi burada sonlandırıyorum.
samimiyetsizcedir. Ama söylemesi şarttır.
samimiyetsizcedir. Ama söylemmesi şarttır
şimdi ben buraya neden çıktım?
nereden çıktım?
nasil çıktım?
Sevmediğimiz insanları karşılama sorununda zihnimizde hor geldiniz olarak söylemek istediğimizi istemeden de olsa nezaket kuralları gereği hoş geldiniz diye tamamlamamızdır.
ayrı mı bitişik mi yazılacağı hep karıştırılan cümle.
1-Hayır, yemin ederim o kıyamet gününe.

2 - Yine hayır, yemin ederim o sürekli kendini kınayan nefse.

3 - insan, kendisinin kemiklerini bir araya toplayamayacağımızı mı sanıyor?

4 - Evet, bizim onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter.

5 - Fakat insan günahı devam ettirmek ister.

6 - O kıyamet günü ne zaman? diye sorar.

7 - Ne zaman ki o göz şimşek çakar,

8 - Ay tutulur,

9 - Güneş ve ay toplanır,

10 - işte o gün insan, "kaçacak yer neresi?" der.

11 - Hayır, hayır, yok bir siper.

12 - O gün varılıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur.

13 - O gün insana, yapıp öne sürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir.

14 - Doğrusu insan kendi nefsini görür,

15 - Bir takım özürler ortaya atsa da.

16 - Onu hemen okumak için dilini depretme.

17 - Kuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittir.

18 - O halde biz onu okuduğumuz zaman sen onun okunuşunu takip et.

19 - Sonra onu açıklamak da bize aittir.

20 - Hayır, siz peşin olanı (dünyayı) seviyorsunuz da

21 - Ahireti bırakıyorsunuz.

22 - Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar.

23 - Rabbine bakar.

24 - Yüzler de var ki o gün asıktır.

25 - Anlar ki kendisine belkıran (bel kemiklerini kıran belalı bir iş) yapılır.

26 - Hayır hayır, ne zaman ki can köprücük kemiklerine dayanır,

27 - "Tedavi edebilecek kimdir?" denilir.

28 - Can çekişen bunun o ayrılık anı olduğunu anlar.

29 - Bacak bacağa dolaşır..

30 - işte o gün sevk, ancak Rabbinedir.

31 - Fakat o, ne sadaka verdi, ne namaz kıldı.

32 - Fakat yalanladı ve döndü.

33 - Sonra da çalım sata sata ailesine gitti.

34 - Gerektir o bela sana, gerek.

35 - Evet, gerektir o bela sana gerek.

36 - insan başıboş bırakılacağını mı sanır?

37 - O, dökülen erlik suyundan bir damla (sperm) değil miydi?

38 - Sonra bir aleka (embriyon) oldu da Rabbi onu biçime koydu, sonra şekil verdi.

39 - Ondan da iki cinsi; erkek ve dişiyi var etti.

40 - Peki, bunu yapanın ölüleri diriltmeye gücü yetmez mi?