bugün

bir takımı aşırı olarak desteklemekten ayrı olarak yenilgiyi kabul edemeyen, sporun amaç değil, rahatlatan, eğlendiren, sağlık için gerekli olan bir araç olduğunu anlayamayan insanların anlamsızca sürdürdükleri id ve süper ego çatışması.
ilk örneğinin 532'de doğu roma'nın başkenti istanbul'da olan ve 1 hafta süren nika ayaklanması olduğu, modern anlamda 19. yüzyılın sonlarında ingiltere'de yaşanan ve 1960larda tekrar canlanana kadar uzun bir sessizliğe bürünen şiddet olayıdır. ingiltere'nin 1970lerde ve 80lerde bu olayda zirve yapmasının nedenlerinden biri de hükümetlerle maden sendikaları arasındaki güç mücadelesi olmuştur. ingilizleri 5 yıl avrupa kupalarından men eden heysel faciasının, thatcher hükümetinin 1984-1985 arasında süren maden eylemini insan haklarını çiğneyerek zorla bastırmasının hemen ardından gerçekleşmesi dikkat çekicidir. çünkü bu grev bastırıldıktan sonra maden işçileri çaresiz ve güvencesiz kalmış, ingiliz işçisini neo-liberalizme karşı koruyacak sendikalar kalmamış, işsiz sayısının 2 milyona çıkmış ve işçi sınıfının yaşadığı çaresizlik, babalarının aç kalma pahasına verdiği grev mücadelesinin nasıl kaybedildiğine şahit olan genç kuşağın girdiği bunalım futbola şiddetin artması olarak yansımıştır.
belki de dünyadaki en tehlikeli oluşumdur. insanlığından çıkanları gördükçe, insanı futboldan soğutur. ulan ipneler, sizin takım yenince ne oluyo, bizim takım yenince ne oluyo. hayır bu koduğumun takımları sanki babamızın takımı. yaptığınıza bir bakın. küçücük çocuğun kafasına şişe attınız. çocuk ölümden döndü. karşı takım formasını giyip gelmiş kadının ağzına sıçtınız. o değil bu futbol kluplerinin tff'nin de suçu. o kadar para dönüyor bu organizasyonlardan.insanların güvenliğini sağlamak çok mu zor. insan karısıyla çocuğuyla maç izlemeye gidemeyecek mi. behey gerizekalı, senin tuttuğun takımı da sikeyim. aldığın nefesi de.
çağımızın en tehlikeli hastalıklarından birisi.
"kolay olan zordur" ve benzeri sözlerde vurgulanan anlam nedeniyle bu sorunun çözümü zor oluyor. yol açtığı kötülükler ve bu uğurda yapılan en küçük katkıların, insanlar üzerindeki direkt etkisi anlatılmalı.

(bkz: #15543246)
en kralları ; yunanistan , sırbistan ve hırvatistandadır.
20 yıl kadar önce ingiltere de hat safhada olan aşırı fanatizm olaylarıdır. Günümüzde ise yok denecek kadar az. Tabi o zaman holiganlık yapan adamlar şimdi yaşlandı, torun torba sahibi oldu. şimdi doğan çocukta yok pek, holiganlık yapacak kimse kalmadı. Ingiliz emniyet teşkilatı övünür birde bununla; bakın nasıl bitirdik holiganizmi diye.

La bi siktir git kadrajdan çık. Evet.
futbolda ve siyasette boku çıkan şey.
ülkeyi hepten geriye götürüyor. ayrıca bağnazlıktan farkı yok.
bir baltaya sap olamamış insan işi. yok abi kendi takımım da dahil olmak üzere bir takım boş insanların düşünme kabiliyetini keşmetmeden önce bulunduğu durum. birde ölene kadar holigan kalanlar var yazık.
Olmadan bilemiyceginiz bir şeydir. Herkesin bir tutkusu sevdiği vardır be o renklere gönül vermişseniz onun için herşeyi yaparsınız. Ama çevreye zarar verenler için aynı şeyi söyleyemem.
görsel
eğer stada alkollü giderseniz ister istemez sizde bir holigan olursunuz. geçen senelerde antalyaspor maçlarında yaşadığım durum.
bir baltaya sap olamamış insanlar denilmiş, yani şükrü saracoğlunda migros tribünü, kale arkaları öyle hakikaten beş para etmez tipler genelde ama maraton üst öyle değil mesela. maç içinde deplasman tribününe el kol yapar, maç içinde küfürler edip ceza yer ama maç çıkışında mercedesine biner evine gider.
ülkemizde hayvanlık efendim.
Holiganlık olayları arttı, ben yıllardır futbolu sevmem ama olaya daima objektif ve optimist olarak bakarım. Herhangi bir futbol maçında bir takıma destek vermem daha doğrusu izlemem de ama olayları göz önüne alırım. Taraftarların her takıma bağladığı zincirleme olgular diğer takımın taraftarlarını da sinirlendiriyor. Maç sonu klişe olan fiziksel tartışma ile bitiyor. Kimse orada oynayanların insan olduğunun farkında değil herhalde ya da yaralananların... yaşanan şu olaya önce hümanist bakın bir spor için birbirlerine şiddet sergiliyorlar. Oradakiler de maç sonu ailesinin yanına gidiyor onların da hayatı var. Bir maç uğruna insanların hayatını tehlikeye atmaya değmez.
Bir zamanlar içinde bulunduğum sıfattır. Karakolu, kavgayı, sevinci, kederi, abi ve kardeşliği öğrendiğim yerdir tribün. Önerilir mi? Tabiki hayır. Zira artık kulüp taraftarları olabildiğince fair-play çerçevesinde hareket etmeye çalışıyorlar. Eski kan ve kin söz konusu değil.

Not: 07 Gençlik’le kimse başa çıkamaz.
aptal işi.
futbolun beşiği ingiltere, bunun yanında holiganizmin de beşiği olmuştur. 70'ler ile birlikte yükselişe geçen holiganizm, 80'lerin ortalarında yaşanan heysel faciası ile uluslararası gündemde yer bulmuştur.
Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri.