bugün

hitler'in 30 ocak 1933'de şansölye seçilip iktidarı ele geçirmesiyle birlikte, 'kavgam' adlı kitabında da ayrıntılarıyla açıkladığı gibi en büyük hayali olan; 'yahudi ırkını yok etmek'için geliştirdiği planlarını uygulamaya koyma fırsatını da elde ediyordu.

1933-1939 yıllarını kapsayan 6 yıllık süreçte devlet olanakları seferber edilerek oluşturulan, safha-safha detaylandırılmış ve 1939-1945 yılları arasındaki 6 yıllık süreçte sistematik bir biçimde uygulamaya sokulan bu insanlık dışı planların; yalnız almanya değil türkiye de dahil olmak üzere hemen tüm avrupa toprakları üzerinde tek tek fişlenmiş onbinlerce yahudi ailesine mensup toplam 11 milyon kişinin yok edilmesine yönelik olduğu ve üzerinde yıllarca kafa yorulan titiz bir çalışma sonucu oluşturulduğu açıktır.

nazilerin bu dev listesinin, 20 ocak 1942'de tamamlanmış olduğu bilgisi israil istihbaratından türkiye'deki israil dışişleri bakanlığı yetkilisi moshe benyakov'a ondan da zamanın başbakanı dr.refik saydam'a iletilmişti.

listenin türkiye'yi doğrudan ilgilendiren kısmı; türkiye'de yaşayan ve sayıları; 55,500 olarak gösterilen yahudi asıllı türk vatandaşlarının da bu listede yer alıyor olması idi.

naziler, türkiye de dahil olmak üzere tüm avrupa geneline yayılan 36 imha bölgesi belirlemişlerdi. bu bölgelere en yakın kentlerden getirilecek yahudiler önce imha bölgelerinde kurulan toplama kamplarında açlık ve sefalet içinde kaderlerine terk edilecek, ölenler-ölecek, ölüme direnenler önce gaz odalarında zehirlenecek ve daha sonra fırınlarda yakıp imha edileceklerdi.

işte! bu 36 imha bölgesinden biri de istanbul-sütlüce'deki imrahor-karaağaç yollarının kesiştiği düz ve geniş arazi parçasında bulunuyordu.
enteresan ve araştırılmaya değer bir hipotezdir. ancak belge ve kaynaklarla desteklenerek ispatlanmasında yarar vardır, aksi takdirde şehir efsanesi izlenimi de uyandırabilir. bir de, açıklamada bir maddi yanlış var; refik saydam'a istihbaratın iletildiği belirtilen tarihte israil diye bir devlet mevcut değildir.
belgelerle kanıtlanmadıkça sadece işine gelen insanın inanacağı önermedir.

sadri yıldız da uçtu o zaman, derler.

(bkz: sadri yıldız)