bugün

ülkenin peşkeş çekilmesine, pkk ile işbirliği yapanlara referandumda yeter lan artık demek, tokat gibi cevabı yapıştırmaktır. (bkz: haburu unutmadık)
şu sıralar duyulan en güzel kelimelerden biridir. bir karşı duruştur. hayır, bu ülkede şu anda en anlamlı kelimedir. hayırlıdır.
her türlü devlet olanağının kullanılması ve inanç istismarı yapılmasına rağmen Hayır oylarının önde olduğu kesin olan referandumun sonucudur.
Sonar Anket sonucu için bakınız:

http://www.haberler.com/sozcu-gazetesi/
aklın mantığın referandum yolu.
olumsuzluğun dile gelişi. ya da art niyetin sembolu seçim sizin.
HAYIR demek,

Suriye sınırımızda Kıbrıs'ın 3 katı büyüklükteki mayınlı arazi ve altında yatan trilyonlarca dolarlık petrole israilin el koymasına HAYIR demektir.
Büyük bir çoğunluğu elden çıkarılmış olmakla beraber, henüz hala bizim olan, ağır
sanayi işletmelerinin, limanların, KiT arazilerinin, pul parasına
yabancı sermaye ve yerli işbirlikçilerine YASAL OLARAK peşkeş
çekilmesine HAYIR demektir.
12 eylül referandumunda çıkması beklenen red kelimesi.
Hayır 12 eylül 2010 tarihinde yapılacak referandumdan çıkacak olası sonuçtur.
muhalefet partilerinin istediği gibi, YSk sandık seçim sonuçlarını partilere vermeyi kabul ederse, hile olasğı ortadan kalkacaktır.
Eğer bu sandık sonuçları partilere verilmezse, sonuçlar ne çıkarsa çıksın tartışmalı sonuç olacaktır.
Dürüst bir oylamada hayır kesin sonuç olarak gözükmektedir.
şu sıralar "onur" ve "haysiyet" kelimeleri ile eş anlamlı olan sözcük.
gün itibarı ile ülkenin 1 numaralı gündemi olan kelime.
Cemaat tarikat vesayetine HAYIR!
Hukuksuz belgesiz tutuklamalara infazlara HAYIR!
Her sabah asansör aynasında kaşımızı gözümüzü düzeltirken bu aynanın içinde gizli kamera var mı korkularına HAYIR!
Otuz kırk yıllık arkadaşlarına dahi telefonda "telefonda olmaz kahveye gel de konuşalım" endişelerine HAYIR!
üniversitelere baş örtüsü ile girmeye hayır!
iç savaş çıkmasına hayır!
cevapların en güzeli.
iletişimde en önemli sözcüklerden birisidir, hayır...

Anne babamızdan öğrendiklerimiz, yetiştirilme tarzımız kendi ihtiyaçlarımızdan çok başkaları tarafından sevilmek ve önemsenmek ihtiyacı ile onları memnun etmeye yönelik davranmamıza sebep olmuştur. Çevremizdeki ilişkide olduğumuz kişilerle çatışırsak; onların fikirlerine karşı çıkarsak bize kızacaklarına, bizden uzaklaşacaklarına inanırız ki bu durum bazen gerçekleşir. Kimi zaman risk altına girmek yerine duygularımız, seçimlerimiz, haklarımız konusunda diğerleriyle uyum içinde olmak daha kolay bir yol olarak görülür. Eğer insanlarla iyi geçinirsek, uyumlu olursak, değer verileceğimizi, sevileceğimizi düşünürüz. Ancak kendimizi, insanları devamlı memnun etmeye çalışan, davranışlarıyla onları doğru-yanlış sürekli onaylayan konumda bulduğumuzda da, taşıdığımız yüklerden şikayet etmeye başlarız. Kendimiz için talepte bulunmamak bu yaşamda değersiz olduğumuzu hissetmemize ve haklarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi savunamaz hale gelmemize yol açar.

Girişken, atılgan bir birey olarak kendimizi öne çıkarıp; kim olduğumuzu, ne istediğimizi, yaşantıladığımız ilişki kalıplarında neye ihtiyacımız olduğunu karşı tarafa bildirdiğimiz zaman kendimizle barışma, kendimizi değerli hissetme yoluna girmişiz demektir. Bu tutum agresiflik, iticilik ve karşı tarafı reddetme anlamına gelmez.

Öncelikle;
Bu kadar iyi olmayı bırakın.

Gerçekte ne hissediyorsanız ve ne düşünüyorsanız söyleyin.

Gerçek, açık ve dürüst olmak diğer insanların sizden beklediklerini düşünüp ona uygun davranmaktan çok daha basit ve kolaydır.

Diğer insanların da aynı sizin gibi karşı fikirlere sahip olmaya ve bunları açıkça
ifade etmeye hakları vardır

Kendinize, katılmadığınız bir fikire ve bunu açıklıkla söylemeye, kendiniz için gerektiğinde karşı çıkmaya izin verin. Ve aynı hakkı karşınızdakine de tanıyın. Bu varolmanın, gerçek ve sağlıklı bir ilişkinin altın kurallarındandır.

Eğer kendinizi seviyorsanız ve saygı duyuyorsanız, bir diğer anlamda ben diyebiliyorsanız; bu ilişkilerinizin sağlıklı devam etmesinde de yeterli olacaktır. Sizi seven insanlar, sizi gerçekten tanıyan ve kabul eden insanlardır. Bu ilişkilerde çok büyük çatışmalar yaşanmaz, yaşansa da çözümlenebilir. Çünkü ancak gerçek kişilikler gerçek çözümlere yol alabilir.

Atılgan ve girişimci olun; kendiniz için bir şeyler yapın. Şimdi buradasınız ve gerçeksiniz. Dünyanın bunu bilmesine izin verin. Hayır diyemeyen insanların ihtiyaçları ve yapmalarının gerekli olduğunu düşündükleri şeylerle ilgili kafaları çok karışıktır. Bu tür insanlar için Hayır kötü, çirkin bir kelimedir. Eğer hayır derlerse diğer insanların onları sevmeyeceklerine, reddedeceklerine inanırlar. Oysa ki hayır diyebilmek kendimize duyduğumuz saygının net bir ifadesidir. Bunu yapabilmek kendi ihtiyaçlarımızı göz önüne alabildiğimizi gösterir.

Hayır diyemeyen kişiler diğerlerinin komutuyla dans etmektedirler; müziği kendi içlerinde duymaz, hissetmezler. Figürleri başkalarının istediği figürlerdir. Başkalarının çizdiği sınırlı alanda dans etmeye çalışırlar. Hayır diyemeyen kişiler de diğerlerinin kendi kafalarından geçen müzikle dans etmelerini beklerler. Ancak bu mümkün değildir. Kendi ihtiyaçlarımızı ancak biz belirleyebilir, biz talep edebilir ve biz karşılayabiliriz.

Kafanızın içindeki ezgiyle dans edin. Duyduğunuz müziğe sahip çıkın.
Sizden istenen şeyi yapmak istemiyorsanız net olarak Hayır deyin.
Evet dediğinizde gerçekten bunu istediğinizden ve karşılığında bir şeyler beklemediğinizden emin olun.
Hayır diyemeyenler saygı görmezler. Diğerleri bu kişilere önemsiz, değersiz davranırlar. insanlar kimi zaman Hayır kimi zaman da Evet cevabı aldıklarında Hayırı saygıyla karşılar ve bu cevapları gerçek istekler olarak algılarlar.

Duygularınızı net ve açıkca ifade edin. Açık ve net bir Hayıra insanların ne denli saygı göstereceğine şaşıracaksınız ve kendinizi çok daha değerli ve iyi hissedeceksiniz...
an itibariyle gözlerim dolarak dinlediğim, sezen aksu şarkısı. o nasıl bir yakarıştır öyle ya... yok böyle birşey.

Dün gece biraz kızgın biraz sinirliydin
Mutlaka bir şeylere sıkılmıştı canın
Yoksa sen ölsen bile asla bana öyle
"Hiçbir zaman sevmedim seni" diyemezdin

Hayır, hayır yalan, sen de beni sevdin inkar etme
Hayır olmaz, bu yalnızca bir anlık öfke.
bir çok insanın söylemeye çekindiği bir kelime bir çok durumda. nitekim bu kelime insanı bir çok şeyden kurtarabilir sihirli bir kelimedir. söylemeyi öğrendiğinizde hayatın yükü azalır.
sudan sebeplerle vazgeçip sonrasında dönmek isteyenlerin suratına suratına vurulması gereken şarkı. http://www.youtube.com/watch?v=j9hoSioU2VE
nefret edilesi kısa cevap. kimi durumlar da kabalığın bir ölçüsü;

geçen hafta şu saatler;

harun; buraya gidelim mi?
damla; evet olur
h: şuraya gelirmisin benimle?
d: tabi olur
h: şunu birlikte yapalım mı?
d: neden olmasın tabi ki

bu hafta bu saatler;

d: buraya gidelim mi ?
h: bilmem (hayır)
d: şuraya gidelim mi?
h: işim var cnm (hayır)
d: şunu birlikte yapalım mı?
h: uyycam ya ben (hayır)
d: peki
h: tmm cnm

Demek ki neymiş insanlıktan anlamayana evet demeyeceksin.böyle kalkar bir yerler inince de ilk seni görür.*
Çocukluğunda; hayır lafını demeyi ve bilhassa duymayı öğrenememiş kişilerden hızlıca uzaklaşın, ufak yaşta öğretilmesi gereken kelime aksi takdirde problemli oluyor insanlar.
efsunlu kelimedir.

bir otokontrol parolasıdır.

hayatının ne kadarını "şahsen" yönettiğin, bu kelimeyi kullanmayı bilip bilmemenle o kadar alakalıdır ki!..
bir kız dediğinde tereddüt edilmesi gereken kelime. yani bir bayan hayır derse belki hayır demiyordur. *
oğlan: öpeyim mi laan
kız: haaayır
(şurdakinden bir adet bir hayır -> http://www.youtube.com/watch?v=UhGpZbYSkAU)
oğlan: iyi tamam
kız:(gerizekalı öp demek istiyorum) oğlana daha da sokulur.
evet'in zıttı.
severim.
evet'in düşmanıdır. sevmiyoruz. evet.

http://strawpoll.me/233514
barış manço'nun en delici parçalarından..
Barış manço nun ağlatan üzen şarkısı.

Ama insan birini kovarken bu kadar kibar mı olur.

" onurlu bir yabancı gibi lütfen artık çık git bu evden. "
Çoğu zaman kullanmaktan hoşlanmadığım sözcük.