bugün

George orwell'ın reel sosyalizmi eleştirdiği fabl/romanı.
Sonunu hiç böyle tahmin etmediğim, şaşırtan bir kitap oldu.

Kitap bölümler halinde oluşuyor. (10 bölüm)
8. Bölüme kadar "vay be domuzlara bir de yamyam derler. Yönetici vasıflı hayvanlarmış" dedim. sonrasında onların da insanlar kadar ihanetkar olduklarını gördüm.

Nickime benzer "clover" isimli anaç bir at vardı. kitapta en sevdiğim karakter o oldu.

Genel olarak çalışanın kaybettiği, yöneticilerin sapıttığını anlatan bir kitaptı.

"Bütün hayvanlar eşittir
Ama bazı hayvanlar
Öbürlerinden daha eşittir."
george orwell in romanıdır. Her dönemde her devlete ve her hükümete uyarlanabilecek kitaptır. Asıl amaç ise komünist rejime yergi ve gerçek olayların yansımasıdır.
George orwell' in en önemli eleştiri yapıtlarından biridir. Bu kitap o kadar semboliktir ki her karakter incelendiğinde aslında bir şeyleri temsil ettiği görülür. O karakterler ve temsil ettikleri figürler de şöyledir :

Napoleon

Çiftliğin büyük lideri ve hayvanlar içinde en kudretlisidir. diktalığa karşı çıkıp sonradan en büyük dikta kendisi olmuştur.Hayvan Çiftliği’nin sembolizmi içerisinde 'Yoldaş Stalin'i temsil eder.

Snowball

O da bir domuzdur, ancak hayvanlar için kahramanca mücadele eder ama köpekler tarafından çiftlikten sürülür. Daha iyi bir imaj çizmesinden ötürü Troçki’yi simgeler.



Squealer

Kuralların değişmesinde ve algı operasyonlarının yapılmasında çok etkin bir domuzdur kendisi. Orwell' a göre Sovyetlerdeki parti yanlısı Pravda gazetesini simgeler.

Boxer

Çok çalışan hayatnını çiftliğe ve gelişimine adayan attır.
'Tıpkı Clover gibi, Boxer da Sovyetler’deki vasıf işçileri ya da Proleterya’ya karşılık gelir.

Clover

Dişi bir at. Clover asla yakınmaz. Boksör için endişelenir ve onun hastalanacak kadar çok çalışmasını önlemeye çalışır.

Yaşlı Benjamin

enjamin, yaşlı kuşağı, her yeniliğin karşısında olanları temsil eder. Her türlü yeniliğin geçici olduğu düşüncesindedir. Bu bağlamda Boşunalık tezi'nin somutlaşmış halidir de denebilir.

Moses

Hayvanlara, öldüklerinde gidecekleri ve hayal ürünü bir yer olan Şeker Kaplı Dağlar’dan bahsedip duran bir ajandır. Moses, kiliseyi ya da daha geniş anlamda dini temsil eder.

Mollie

yeni çiftlik düzenine muhalif olan bir koyundur. Muhalifliği politik olmasından ileri gelmez bu elamanın. Daha çok karnını doyurma peşindedir. Orta-sınıf ideolojisine sahip beyaz yakalı işçileri temsil eder.

Muriel

Clover için kuralları okuyan, bilgili bir keçi. Kendi adlarına karar alabilecek kadar eğitilmiş olan ve bu yüzden yöneticilere eleştiri yöneltebilecek düzeyde olan işçi kesimlerini simgeler. Ne yazık ki onlara karşı koyacak cesaretleri olmayan da bir kesimin karşılığıdır.

Jones

Çok fazla içki ve sigara içtiğinden ötürü çiftlikteki yetkinliğini kaybeden çiftliğin eski sahibidir. Bay Jones Çarlık dönemini, hatta Çar II. Nikola’yı temsil ettiği söylenir

Fredericks

Hitler figürünün romandaki ve filmdeki karşılığı

Domuzlar

Lüks ve bolluk içinde yaşarlar bu hayvanlar. kısacası
parti örgütünü ve bürokrat sınıfı temsil eder. yani stalin'in yakın çevresini temsil eder.

Köpekler

KGB'yi (Sovyet Gizli Servisi) ve Satlin’in korumalarını simgelerler.

Sıçanlar ve Tavşanlar

Vahşi hayvanlar olarak da anılan bu hayvanlar, Menşevik hareketi simgelerler. Daha hemen kitabın başında, diğer hayvanlar, sıçan ve tavşanların 'yoldaş' olup olamayacaklarını oylarlar.

Güvercinler

Güvercinler de propagandayı temsil eder: ama Rusya’daki değil, diğer ülkelere yapılan propagandayı.

Bay Jones’un Çiftliği

Kısaca Kremlin’i simgelediği söylenir.

Değirmen

Rus Endüstrisini temsil ettiği iddia ediliyor.

Foxwood Çiftliği

ingiltere’yi simgeler

Pichfield Ciftliği

Almanya’nın romandaki karşılığıdır

Değirmenin yıkılışları

Beşer yıllık kalkınma Planları'nın başarısızlığa uğramasını temsil eder.
Önsözünün, kitabı okuduktan sonra okunması gereken kitap. celal üster bolca spoiler veriyor çünkü bu kitap ve 1984 hakkında. 2-3 sene önceki basımlarında böyleydi. Şu an değişmişse bilemiyorum. Siz yine de okumayın, bu da küçük bir uyarı olsun.
hayatımın kadını ile tanışmama vesile olan kitaptı. ne hayat kaldııı, ne kadın.
Bugüne kadar okumadığım için kendime üzüldüğüm kitap.

Bu kitabı okuyun, okutturun.
Mutlaka okunması gereken ve konu olarak hayvanları ele alsa da, insan hayatını ve kargaşasını, çòzümlerini gözler önüne seren kitaptır.
George orwell in güzel bir kitabi. Hayatimda okudugum en özgün anlatisli kitaplarda siralamaya girer. Gercekten cok zekice kurgulanmis. Ver 10 yasinda cocuga okusun hayvan hikayesi diyerek zevk alir. Ver 30 yasinda adama siyasi kitap diye zevk alir. Okuyun bunu.
görsel
Bu kitabın En güzel açıklaması budur. Koltuk sevdası.
Benjamin'in bir filozof edasıyla gezindiği, diktanın anlatıldığı, başlarda kapitalizmin daha sonra stalin'in deli gibi eleştirildiği roman.

Bütün hayvanlar eşittir, bazıları daha eşittir.
george orwell'in akılda düşünceler ve sorular bırakan kitabıdır. insanların günlük yaşamda neler yaptığını aynı şekilde hayvan çiftliği'ndeki hayvanlarla karşılaştırınca aslında farkımız olmadığını göstermektedir. menfaat, hırs, daha fazlasına sahip olma arzusu gibi duygularımızın bize ne denli zararlar verdiğini anlatmaktadır. bir nevi insanların hayvanlaştığı dile getirilmek isteniyor lâkin; insanların ne zaman kötü bir davranışı, düşüncesi olsa direkt hayvan ibaresi yükleniyor peki bu hayvanlara hakaret değil midir? diye düşünerek içim içimi de yiyor. fakat güzel bir romandır, ders almak isteyene ders verir. "tüm hayvanlar eşittir, ama bazıları -domuzlar- daha da eşittir"
bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir . cümlesiyle ara ara aklıma gelen kitap.
sistemi ve insanları eleştiren kaliteli bir kitap.
tüm hayvanlar eşittir ama domuzlar daha eşittir.

hayvanları sevdiği için okuyan bir ablamız vardı (bkz: banu berberoğlu)
Ben okudum süper bir kitap. O değilde domuzlara acayip ayar oldum sonunda. Bu çiftlik ahalisi size güvendi oğlum size güvendi bilader size güvendi laynn!!!
cin ali okurlarının beğenmediği kitap. çok güzel bir konuya dikkat çeker. 1984'ün yanında çerez diye almıştım, kısa da olsa neredeyse onun kadar güzel bir kitap.