bugün

gece yatmadan önce "dikkat et yarın bugünden daha kötü bir gün olabilir" derse insan kendi kendine aşılabilecek karamsarlıktır.
hergün her saniye yakındığım durumdur.isyan sebebimdir.
üniversite 2. sınıfta olmam gerekirken hala 1. sınıftaydım, ev arkadaşlarımın bana faturaları ödemem için verdikleri parayı yemiştim.
sonra diger ay verdikleri parayı da yemiştim.
sonra ben hiç fatura parasını vermeden nasıl devletin olanaklarından faydalandığımıza bi anlam veremezken bayram geldi ve devlet o acımasız yüzünü bize bi bayram sabahı gösterdi. hem elektriği hemde suyu kestiler.
ee tabi ondan sonra olaylar koptu tam 3 gün karanlıkta kaldık.*. işte o gün hayatın acımasız olduğunu ögrendim.

edit: imla
bir gün erkek arkadasımın doğum gününü kutlamak üzere hastaneye gitmiştim. kendisi intörndü.
elimde pastamla kardiyoloji servisine çıktım. beni alması için onun gelmesini beklemeye başladım.
sonrasında yanımdan bir aile geçti.

kalbiniz bazen buruk ve aceleyle çarpar ya, kolunuz kanadınız kırılır sesiniz kısılır hani...böyle bi tablo içersindeydiler.

içimden dedimki galiba azrail az evel burdan geçti... ve ben de burkuldum bi anda. kendimi onların yerine koydum. bu his çok acımasız yoğun ve lav gibi akan birşeydi. hayatın bazı dönemlerinde dimdik bizi bekliyordu.

sonra erkek arkadaşım arkadan bana eliyle gelmemi belirten işaret etmişti. bende o hasta yakınlarının yanından geçmiştim.
bizi durdurup yoğun bakım servisinin neden kapıyı açmadıklarını sordular. geçiştirildiler haliyle. çünkü bazı sorular tehlikelidir. siz bile duymak istemezsiniz aslında o cevapları.

biz bi odaya girdik, ve sevgilim anlatmaya başladı.
sen gelmeden 10 dakika önce hastayı kaybettik, ben kalp masajına devam ettim ama hayata döndüremedik.

işte hayat bunun gibiydi sadece 2 dakikada gelişen bu olay tokattan farksızdı.

ben elimde pastamla gidiyordum, onlarsa artık ölülerini almaya...
kendine ve geçmişine acıyan insan yaklaşımıdır. bu sadece bir yorumdur bunu unutmamak gerek. nereden bakıldığına göre değişebilir. belki de acımasızlık diye nitelendirdiğimiz durumlar bizim için en iyisidir.
kişinin suçu bir başkasına atmak için seçtiği nesne: hayat. her suçunda nedenini açıklama isteğinden çıkmış sıfat:acımasız. hayat acımasız değildir. acımasız olan insandır.
bir sektör vardır,çok seversin çocukluk hayalindir bu sektörde çalışmak.. uzun zaman boyunca çalışıp didinirsin alnından akan terle baraj dolar belki.. ama patronların,senin üst kademende olanlar kadir kıymet bilmezler.. o çocukluk hayalini yırtıp bir çöpe atmak istersin.. hiç var olmamışçasına.. işte hayat bu kadar acımasızdır..
yaşama eyleminin saçmalığından kaynaklanır. mücadele etmek, yaşam alanını daimi bir çaba sarf ederek sağlama almak ve yaşadığın nesneyi -hayat, aşk, ıstırap, mutluluk vs...- her an daha ileri taşımak zorunda olmak ve bunların insana kendilerinin yeniden-üretiminden, dolayısıyla yeknesaklıktan başka hiçbir şey vermemesi yaşam eyleminin saçmalığına dair yapılacak akıl yürütmelerin en temel parçacıklarıdır -bana kalırsa.

ancak...

hayatın, daha doğrusu, yaşamanın "anlamsız" olması ile "acımasız" olması arasında bütün tanımları değiştirebilmeye muktedir bir nüans var. hayatı yaşarken karşı karşıya kalınan sıkıntılara "acımasızlık" deme arabeskliğini * göstermek hayata dair mantıklı ya da tutarlı akıl yürütmeler yapmadığınızı gösterir ve bu da aynı mantıksızlık ve tutarsızlıkta çıkarımlara iter kişiyi.

acımasız.

kim?

hayat.

?

kimdir bu hayat, nedir?

her şey, herkes.

bu kadar mı berbat her şey ve herkes?

evet :( ühü.

kazın ayağı öyle değil işte.
saçmalama.

sana "saçmalama!" demiyorum azizim.
hayatın cevabı bu: saçmalama.
bundan ibaret her şey. anam avradım olsun bak. iki gözüm ebeme atlasın ki...
cidden.
görsel
hayat gerçekten acımasız. Neden bazı insanlar çok mutluyken bazıları mutlu olamıyor ki?
En yakın kız arkadaşlarımdan bir tanesi onu çok seven erkek arkadaşına kapıdaki köpek muamelesi yapıyor. Peki ya ben? Bitmiş bi ilişki için hala üzülüyorum. Onun sahip olduğu şeylerin değerini bilmemesi beni çıldırtıyor. Tamam kimsenin kimseyi sevme zorunluluğu yok ama bu hiç adil değil. Bazı insanlar mutluluk için herşeylerini feda edebilecekken elindeki mutlulukların kıymetini bilmeyenlerin olması hiç adil değil. işte bu yüzden hayat acımasız sözlük. Çok mu arabesk? En iyisi yatıp uyumak..
hayatı ihtiyatlı okumamış karamsar insan düşüncesi. hayatın acımasız oluşu diye bir şey yoktur. hayat bilinçli değildir çünkü. acımasız olan insanın kendisidir. bunun içindir ki kendi nefsine zulmetmektedir. ancak yine de suçu dışarıda arar, hayat acımasız, der.
acımasız olan hayat değil öznedir.
hayatın her insana eşit davranmadığı gerçeğidir. hayatın tüm taciz ve tecavüz girişimlerine rağmen oyunu kuralına göre oynamayı hala öğrenmeye ve hayatı istediğim gibi yaşamaya çalışıyorum.
hayata dair tek gerçektir.
Bu hayat herkesi öyle ya da böyle düzer.
aslında insanların acımasız olmalarının yarattığı yanılsama.
(bkz: feto sen misin)
Amacı yaşamak olanlar için gerçekten zordur ( ben de dahil). Ama gerçek unsuru keşfedenler sınavın farkına varabilenler için ister zengin ister fakir ister engelli ister sağlıklı olsun, gerçeği görebilenlere hayat çok güzel be. Gerçeği göremeyenlere o kadar zordur ki yine ben de dahil. Çünkü biri kraliyet ailesinde doğar biri çoban zülfonun oğlu olarak. Gel de çık işin içinden *
tartışılmasız doğru olan önerme.
Doğal seçilimle bağdaştırılabilecek bir gerçek. Bu acımasız hayatta yalnızca güçlü olanlar ayakta kalabilir.
insanlar çok acımasız.
yaşadığımız ortalama 70 yıl içersin de sana sunduğu toplamda 5-10 yıl arası mutluluktur ki , geriye kalan yıllarda verdiğine baktığımızda gerçekten acımasızdır.
hayat güzeldir diyeni s*keyim dedirtir.
Gözünün yaşına bile bakmaz için çıkana kadar da ağlasan sen acı çekmeye mahkumsun bu hayatta ya da çile çekeceksin hep.
Her saniye ölüyor olmamızdan bellidir. Olsun. Ölene kadar, yine de çok güzel.

--spoiler--
Dans eden kız emojisi.
--spoiler--