halden anlayan bir patrona sahip olmak

"haftasonu manitacılık var. istanbula gidicem, pazartesi geç kalsam olur mu?" dendiğinde,

- okeyto bebeksi

"çocuğum hasta çıkıp hastaneye götürebilir miyim?" diye sorduğunda,

- çık tabi çık. paran var mı?

"39 derece ateş, kırmızı bir burun, sönük bir sik ile çalışmaya kastığında"

- oğlum hadi git bugün dinlen

"aga çok harmanım beee" diye dilendiğinde

- al yak bi malbuş

diyen, diyebilen patrondur. malbuş kısmı neyse de diğerlerini yapmak insanlıktandır. ama nerdeee amk!

(bkz: rüyarlarda yaşıyor bazı ibneler)

insana bir yandan çalışma şevki yüklerken diğer yandan biraz laubali tavır takınmaya sebep olan durumdur. başlıkta anlatılan %100 ise, bendeki patron %80'dir. çalışma şeklini beğenirse, bir nevi takdir ve teşekkür etme olarak görür hadiseleri. "yorulduysan izin al, git" der. "derdin her ne ise, söyle; ama doğru söyle, git istediğin gibi" der. sigara uzatır, yiyeceğini paylaşır, derdini anlatırsan derman olmaya çalışır. paraya ihtiyacın olduğunda cebindekini verir. lakin, "iş zamanı, iş!" der. yavşaklığa mahal vermez. hata yaptın mı, hayatının fırçasını yersin. yap derse yapılsın ister; bahane üretirsen tecrübesini ortaya koyar, taşak geçer, rezil eder adamı. ama bilirsin ki sever, düşünür, doğru adımlar atmanı ister.

evet, benim patronum toyota gibi adamdır.

Günlük kullanıma yepyeni bir ifade daha kazandıran ve bu sayede kendisine minnet duyduğumuz değerli şahsiyettir.

(bkz: okeyto bebeksi)