hacer ül esved

cennetten geldiğine inanılan taştır.

kara taş *

Kabe'nin duvarında bulunan, cennetten indiği için kutsallık atfedilen, metal muhafaza içinde korunan taş.
Necip Fazılın Hacer-ül Esvet şiiri de şöyledir:
On yıl geçti... Kabe sellerden çökük;
Çürümüş temeli, dört yanı dökük.
Dediler: Edelim yeniden bina...
Kureyşliler ona çoktan âşinâ;

ibrahim Resulden kalma değeri;
Ama her şey gibi değişmiş yeri.
Tevhit mekânında dizilerle put;
Bilinmiyor, ismi bilinen Mabut.

Bina tamamlandı, Karataşta iş;
Hemen her kabile kılıcı çekmiş,
Taşı ben koyarım yerine, diyor...
Bir şeref kavgası kopmuş, gidiyor.
Biri dedi: «Size en güzel çare:
Kollayalım, geçip bir kenar yere;
Kâbeye ilk gelen hakem tutulsun;
Ne karar verirse yerini bulsun!»
Sessiz, beklediler... ilk gelen O'ydu.
Karataşı bir bez üstüne koydu:
Dedi: «Uçlarından tutun hepiniz!
Taşıyın ve ardım sıra geliniz!»
Taşı elleriyle yerleştiren O...
Şaşkın yığınları birleştiren O...
Dikildi toprağa, böylece, evet;
Şanlı Cennet taşı Hacer-ül-Esvet...

müslümanların hac vazifesi esnasında el-yüz sürmek için nice cefalar çektiği cennet taşıdır.

manası kara taştır. cennette nur gibi ve bembeyaz iken dünyaya gelince insanların günahları tarafından karardığı rivayet edilir. bu yüzden bu isim verilmişitir.

hz. muhammed(s.a.v.) tarafından kabe'nin yeniden inşasından sora yerine konulan, kutsal taş.

kabe inşa edilirken hz. ismail çevreden taş taşır,hz. ibrahim'de kabe'nin duvarlarını örerdi.duvarlar yükselip yerden erişilmez olunca hz.ismail halen makam-ı ibrahim adı ile ziyaret edilen taşı getirdi. hz. ibrahim bu taşı iskele olarak kullandı.ebu kubeys dağından getirilen ve hacer-i esved(siyah taş)adı verilen taş da,tavafa başlama yerine işaret olmak üzere.halen bulunduğu köşeye yerleştirildi.

bu gizemli taşın 4 parçası istanbulda bulunmaktadır. Bunlardan birincisi üç kıtanın hükümdarı kanuni sultan süleymanın türbesinin kapısının üst tarafında; diğerleri sokullu mehmet paşa camisinin kapısının, minberinin ve mihrabının üstündedir.

hac sırasında taşa değmek için insanların birbirlerini ezdiği, gücü yetmeyenlerin çığlıkları ile ortalığı inlettikleri, dokunmak için çok güçlü olmayı * gerektiren kutsal taş.

(bkz: hacer ul esvet)

cennetten geldiğinde beyaz olduğu, daha sonra günahkar ellerin değmesi ile karardığı söylenen taş. tavaf vazifesine başlanmadan evvel bu taşa ellerin sürülmesi farzdır. fakat önü çok kalabalık olduğundan bu mümkün değildir. bu yüzden uzaktan ellerin sürülürmüş gibi yapılması da kabul edilir.

kabe, hz muhammed zamanında yeniden inşa edilirken, yerine koyma konusunda kabileler arasında tartışma çıkaran taş. hz muhammed bu olaya şöyle çözüm bulmuştur. hırkasını yere serip taşı üstüne koymuştur. kabile reisleri uçlarından tutarak taşı yerine götürmüşlerdir.

çocukların kolaylıkla ellerini sürebildikleri kutsal taş. çünkü kabe'nin kapısında duran bekçiler tavaf eden küçük çocukları hemen kucaklarına alıp taşın yanına getirirler..bu sebeple çocuğun babası da taşı ellemiş olur çocuğunun sayesinde.

(bkz: hacerul esved)

800'li yılların sonunda doğu arabistan'da ortaya çıkan bir grup olan karmatiler tarafından bir süreliğine bugünkü bahreyn'e kaçırılan taştır. karmatiler bu taşa gösterilen ihtiramı bir nevi ikonoklazm olarak görüyor ve bunun islam dininde yeri olmadığına inanıyorlardı. nasıl bugün vahhabi olan suudi arabistan hükümeti peygambere ait evi yıkıp yerine kütüphane yapıyor, tesbih, cevşen gibi kutsal sayılan şeyleri hoş görmüyorsa karmatiler de hacerül esved'in kutsallaştırılmasını doğru bulmuyorlardı. neyse ki abbasi hükümeti taşı karmatiler'den geri aldı da bugün dünyanın etrafı neredeyse hiç boşalmayan noktasında duran taş öpülmeye, koklanmaya, kirletilmeye devam etti. bu arada karmatiler'e de islam dininin komünistleri yaftası vuruldu.**

sokullu mehmet paşa camiinde bir parçası bulunduğu rivayet edilen kutsal.

müslümanların, öperek, yalayarak, ağlayarak taptığı taş: tufan'da, cebrail tarafından, ebu kubeys dağından getirildiği rivayet edilse de; cahiliye devrinden kalma, cahiliye araplarının taptığı puttur.

çeşitli efsanelerle kutsallaştırılan, değişik mitolojilerde adı geçen,

islam öncesi paganların taptığı kara taştır : meteor, göktaşıdır.

ebu kubeyş dağından getirilmiştir.

aslında beyaz olduğu, sonradan, müşriklerin günahlarıyla karardığı rivayet edilir.

başka bir efsaneye göre:

cennetten gelmedir: allah'ın sağ elidir.

veya cennet yakutudur.

birinci eşi, sara'ya dönen ibrahim (abraham): ismail'in annesi, ikinci eşi ''hacer''i burada
terketmiştir.

muhammed'in öptüğü kara taştır.

günümüzde, bu taşı öpmek, taşa dokunmak için insanlar birbirini ezerler.

taşın önünde duran suudi polisi de kendinden geçen hacıları uzaklaştırmak için; onları kıya-sıya coplar.

düdüt: arkadaşlar, eksileyeceğinize düşüncelerinizi-bildiklerinizi yazarsanız kara taş'ın ne olduğunu sizden öğreniriz!

aslında kutsal bir taş değildir. dünyaya düşen ufak bir meteordur. insanlar yukarıdan geldiği için cennetten inen taş demişler ve kutsal saymışlardır.

eksi oylardan sonra gelen edit 1: arkadaşım burda açıklama yapıyorum bilimsel olarak kanıtlanmış bir şeyi dile getiriyorum adam inancına ters diye eksi oy veriyor. işte bu yüzden bu kadar cahil ve kıtsınız.

(bkz: dincilerin eksi oy vermesi)

eksi oylardan sonra gelen edit 2: ayrıca ateistim abanın lan butonlara.

eksi oylardan sonra gelen edit 3: bi de galatasaraylıyım onuda hesaba kat eksi oy vermeyen kalmasın. smjqkweqwkeqwekq.

kabe'yi tavaf edenler, hacer ül esved'i sol taraflarına alır ve tavafa oradan başlayıp sola doğru devam ederler. mevlevilerin semahı gibi...bektaşilerin semahı da öyledir. onlar da bir nevi kalplerini sola alır (zaten oradadır, başlangıç kabul eder) sonra oradan başlayarak ve onun etrafında sola doğru dönerler.

ben henüz anlamış değilim, ama inşallah bir gün...

cahilligin inancı doğurduğunun kanıtıdır.tamam bende müslüman'ım ama neden şimdi gökten düşen bir taşa cennet'ten geldi demiyorlar; çünkü şimdi bilim var ilim var din'in istediğide bu değilmiydi ? kuran'da yazmayan bişeye inanmanın putlar'a tapmaktan, yağmur'u allahın gözyaşları sanmak'tan ne farkı var ki.

kara taş. kutsallığı gökten düşmesinden değil; hz. muhammed'in bizzat dokunduğu bir taş olmasından kaynaklanmaktadır. fazla yadırganacak bir durum değildir. insan değer verdiği birine ait herşeye fazlasıyla saygı göstermektedir. her müslümanı bu taşa tapıyormuş gibi yargılamak yanlış. ha abartanlar yok mu,var tabiki. bırakın hacer'ul esved'i bizim ülkemizde türbeler hatta bir sıradan ağaç bile bir anda mübarek ilan edilebiliyor maalesef. ama tüm müslümanlar bunu yapıyor demek art niyetlilik olur. puta tapmayı yasaklayan bir dinin böyle bir şeyi tasvip etmesi düşünülemez. keşke insanımız bu konuda biraz daha mantıklı olabilse. ve diğerlerine fırsat vermese.

HACER-ÜL-ESVED:
Kâbe-i muazzamanın doğu köşesinde bir buçuk metre kadar yükseklikte bulunan ve Cennet yâkutlarından olan parlak, siyah taş.
ibrâhim aleyhisselâm ile oğlu ismâil aleyhisselâmın birlikte Kâbe'yi inşâ ettikleri sırada, melekler taş getirerek ismâil aleyhisselâma yardım ettiler. Sıra Hacer-ül-esvede gelince, ibrâhim aleyhisselâm; 'Ey ismâil! iyi bir taş getir ki, hacılara işâ ret olsun' buyurdu. ismâil aleyhisselâm bir taş getirdi. ibrâhim aleyhisselâm; 'Bundan daha iyi bir taş getir' buyurunca; Ebû Kubeys dağından; 'Cebrâil aleyhisselâm, tûfanda bana bir taş emânet etti. Gel onu al! ' diye bir ses işitti. Bunun üzerine Hacer-ül-esved taşı Ebû Kubeys dağından alınıp, Kâbe'deki yerine yerleştirildi. (Azrakî)
Hazret-i Ömer, Hacer-ül-esved taşına, karşı; 'Sen bir şey yapamazsın, fakat Resûlullah'a uyarak seni öpüyorum' dedi. Hazret-i Ali bunu işitince, Resûlullah'ın 'Hacer-ül-esved, kıyâmet günü insanlara şefâat eder' buyurduğunu söyledi. Hazret-i Ömer de hazret-i Ali'nin bu sözüne teşekkür etti. (Dâvûd bin Süleymân)
Tavâfa (Kâbe'nin etrâfında dönmeye) Hacer-ül-esvedden başlamak ve burada bitirmek sünnettir. (Zeylâî)
*

http://img216.imageshack....16/3995/kabetasismbd9.jpg

tanrıya ya da tanrılara ibadet etmede aracı olması için islâm öncesinde de sonrasında da tapılan puttur. ayrıca "hacerü'l esved" diye yazılır.

(bkz: meteorit)

sümer dini orijinli taştır. hiçbir özelliği yoktur. bu mit de diğerleri gibi sümerlerden aşırılmıştır.
hınzırlar sizi...