bugün

senin mutsuzluğunun kimsenin umrunda olmadığını bildiğin için, mecburen ortama uyum sağlarsın.

bir çeşit adaptasyon.
son zamanlarda ülkesinin içinde bulunduğu durum yüzünden mutlu olamayan, gülüşleri baltalanmış sağduyu sahibi insandır.
mutlu olmak için duyarsız olmak lazım.
rabbim vatansız bırakmasın bizleri.
Güçlü durmanın sırrıdır. Ağzından kan kussan kızılcık şerbeti içiyorum diyeceksin.
(bkz: ağrı kesici içmek ama baş ağrısının devam etmesi)
Sıkıntının büyük olması ancak hayatında durmaksızın akışına devam etmesi nedeniyle günümüz birçok insanının yasamakta olduğu durum. Mecbursunuzdur, devam etmeniz gereklidir ve bunu arka plana atamıyorsunuzdur. içinize atarsınız ve bu insanı ikinci kez yıpratır.
Kaçıştır, mutsuzluğundan saklanmak.

Hiç bir zaman başaramadım. Duygularım hep yüzüme vurur. Sevincimde, kederimde. Bu nedenle hiç zorlamam. Yapmacık olduğunu herkes farkediyor çünkü.
bı başka sivilceli başlık.
Hissedemediğinizde olandır.
Ya da hissetmek istemediğinizde.
Ya da dibine kadar hissedip hissetmek istemediğinizde.

Kafa açan harekettir.
Sad clown sendromudur.
Hüznü derin olanın neşesi göğü delermiş.
içi kan ağlayan kişilerin çevreye belli etmemek için yaptığı eylemdir.
içi kan ağlayan kişilerin kimseye fırsat vermemek için yaptığı eylemdir.
Mutsuz olunduğu anlarda daha çok gülmeye çalışılır.
Insanlara mutlu gorunmek icin.
Şu sıralar yaşadığım durumdur. Ansızın gelen can sıkıntısının sonucudur. Sebebi bazen belli bazense belli belirsizdir.
yapabileni tebrik eder ve saygı duyarım. şahsen hiç yapamadığım bir eylem.
kan kusup kızılcık şerbeti içtim demek.
(bkz: sen var başlık açmak)
(bkz: mutsuz olunmasına rağmen gülmek)
bu modlar ne yapiyor lan harbiden? olum düzeltsenize su basliklari. gecen baslik yanlis diye entry girdim silik atmislar entrye amina koyim. napiyonuz lan siz? noluyi olum.
gülerken derin mevzulara yelken açmak.

mutsuz gülümlerde kahkaha sonu uzatılır birde. unutmayın.
"gülmek ama aslında mutsuz olmak"

teşekkür ederim ya valla bu billaha bu tamam beni bu.

beni tek mutlu eden konu sadece Devletimdir.

şahsi bir mutlulugum yok böyle bir çabamda yok.
Benim ruh halim tam da bu. Nedense kendimi mutlu göstermeye çalışıp ota boka gülüyorum. Herhalde bunu ne kadar mutlu insan hep gülüyor deyip özensinler diye mi yapıyorum onuda tam bilmiyorum ya da yaşadığım onca şeye karşı ne kadar güçlü bir insanmış desinler diye mi yapıyorum? ama sonrası kötü oluyor. Eve geliyorum suratım yine düşüyor. Yine eskisi gibi oluyorum. Kendi içime kapanıyorum. Dışarısı ile içerisi arasındaki beni tanıyamıyorum. Bazen kafayı sıyırcak gibi oluyorum. Hangisi gerçekten benim diyorum veya kim olmak istiyorum. Off kafamda deli sorular.
ben çok seviyorum böyle insanları. mutsuz oldukları ya da mutsuz olmaları gerektiğini düşündüğümüz halde, bir anlık da olsa içinde bulunduğu durumdan sıyrılıp gülebilen ve bizleri de güldürebilen bu insanları yani.

bana göre hayatı anlayabilmiş, anlamlandırabilmiş insanlardır. çünkü mutsuzluk da mutluluk gibi, içindeyken düşünüp değerlendirebileceğiniz bir durum değil; ancak akıp giderken durup arkamıza baktığımızda, kat ettiğimiz yoldur. o yol(culuğ)u sevmiş veya sevmemiş olmak ise, tamamen kendi tercihimizdir. ve bu durum, yolun kalan kısmındaki tutumumuzu belirler. işte tüm bu tutum ve düşüncelerden sıyrılarak mutsuz olduğu halde gülen insan, içinde bulunduğu an'a ve size değer veren insandır.

mutsuzluk bir tutum, gülmekse ona direnmektir.
bir durum. gülmek çok büyük mutlulukların habercisi olmamıştır zaten. insan her derdiyle ağlasaydı, gülemeseydi çatlardı orta yerinden.
Sene de bir gün doyasıya ağlayacak, karamsar bir ruh haline bürunecek ve bana ne oldu bu gün içim sıkılıyor ama niye sıkılıyorum bilmiyorum diye ortalıklarda gezen insanın hareketidir.

Galiba benim senelik günüm bugün amk.
Niye bilsinler ki derdimi tasamı, derman mı olacaklar sanki?
Kan kusarım kızılcık şerbeti içtim derim ama yine de kimseye anlatmam