bugün

sarı bıyıklı abi için;

(bkz: cahit kaşıkçılar)
flash tv'nin bu günlere gelmesinde önemli bir yere sahiptir. seneler senesi yayınlanarak ayrı bir rekor kırmış olan gerçek kesit, kanalının da en çok izlenen ve beğenilen programları arasında hatrı sayılı bir yere sahiptir.

gerçek kesit'in de kendi içinde yıldızları vardır. her ne kadar ekip çalışması olsa da aralardan sıyrılan cahit abi*, nam-ı diğer sarı bıyık diğer özel kanalların dizilerinde bile boy göstermişliği vardır. nedir bu cahit abi farklılığı;
cahit abi yerine göre tamirci, kahveci, dönerci, işsiz, patron, işçi, psikopat, katil, mefta, aldatılan erkek, aldatan erkek vb. hemen hemen her rolün üstesinden gelebiliyor ve bununla da yetinmeyip suratı gölgeli olup olayı anlatan görgü tanıklarından bile olabiliyordu.

gerçek kesit dizisinde, dublaj yapılmayan bölümler yani seslendirmeninde çekimle beraber olduğu bölümler gerçek kesit izleyicisinin en sevdiği bölümlerdir.dizide herhangi bir mekanda mutlaka bir kanepe kullanılır. sevinçler, hüzünler, özlemler hep ama hep bu kanepede kameraya alınır. herhangi bir aksiyonda kahramanlarımız ellerinden gelen hiperaktifliği gösterse de, birisi beklenirken veya acil bir olay olacağı vakit kanepede yere bakarak otururlar.
gereksizliğine rağmen, insanın izlemekten kendini alamadığı trajediler dizisi.
icki, sigara, gelin, kaynana, kayinpder, hayirsiz damat ve bir kesici aletin degisik kombinasyonlarinin kullanildigi bir dizi.
flash tv'nin internet sitesinde:
"O, Türk Televizyon tarihinde bir ilk!
O, Ekranlarda bağımlılık yaratıyor!
O, Yaşanmış olayların kanıtı!" diye lanse edilen program. her gün 00:15'teymiş.

ben en son erkeklerle gezip namussuzluk(!) yapan kızını öldürmek için karısından balta isteyen adamı* izledikten sonra bıraktım artık. zira dialog aynen şu şekildeydi, kalbim kaldırmadı:

sarı bıyık kızına kızgındır karısıyla konuşur ve şöyle der:

-hanım baltam nerde?*

hanımı da koşar balta getirir.
şu anda en nadide bölümlerinden birisiyle flash tv de karşımızda olan anlatılmaz izlenir söyleyecek söz bulamıyorum draması.
inanılmaz kurgulara sahip sürrealist tavrına hayran olunası program..

dünkü bölüm: recep bir fabrikada çalışmaktadır ve fabrikadan işçi çıkarılmaya başlanır. recep'in morali bozulur falan, bunu karısı hanife'ye de yansıtır. neyse, sonra bir gün gelir recep de işten çıkarılır.
hanife'nin babası yani recep'in kayın babası olaya el atar ve recep'i yanına işe alır. ama bir oto tamirci'de çırak olarak çalışmak, çay söylemek, tornavidayı uzatmak recep'e acayip koymaktadır. burada çalışırken gizliden gizliye de kendine iş arar.
sonunda bir arkadaşı ona iş bulur. yapacağı iş telefona bakıp, adres yazmaktır. recep neden adres yazdığını falan anlamaz ama keka bir iş olduğundan eyvallah der. gün gelir arkadaşını sorularla bunaltır ve: "abi biz ne pazarlıyoruz ya, o adreslere ne gönderiyorsun sen?" diye sorar. arkadaşı da "iyi ulan o zaman, söylüyorum, pezevengim* ben arkadaş, karı pazarlıyorum" der. recep önce bi "çüşş" dese de paranın yüzü sıcak geldiğinden olsa gerek bu durumu fazla umursamaz..
recep gün geçtikçe bir sağ kol gibi olur. ama artık telefonlara bakıp sipariş almak değil, direkman kadın pazarlamak istemektedir. bir gün pezevenk arkadaşı başında değil iken gelen telefondaki adresi alıp saklar.. akşam eve gittiğinde hanife'ye "hanifecim, ortağımın karısı*** hastalanmış, evini temizlemesine yardımcı olur musun? hem tanışmış olursun" falan der. saftirik hanife'de "peki olur, kocacım" der..
ertesi gün recep hanife'yi telefonda aldığı adrese götürüp bırakır. hanife'ye "üçüncü kata çıkacan, karıcım. ben çıkmıyayım şimdi" der. karısı da "peki" deyip yukarı çıkar. zile basar. izbandut gibin bi eleman kapıyı açar, selam eder. hanife içeri girdiğinde, salonda 2 erkek daha olduğunu görür. "öhehhehe, ben yanlış geldim galiba, gideyim" dese de elemanlarımız izin vermez..

-ara not-
bu tecavüz olayı gerçekleşirken recep birkaç bira alıp evine döner ve biraları içip sızar. arada tecavüz olayı falan derken sahne recep'in sızmış bedenine kamera yakınlaşır. bir zum yapılır ki burun deliklerini görürüz. sürrealist tavır derken bunu kastediyordum işte.
-ara not-

her neyse, hanife tecavüze uğradıktan sonra ağlaya zırlaya baba evine gider. evde annesi vardır ve olanları annesine anlatır. anne hemen babayı çağırır. baba geldiğinde "böle böle. kızımızı satmış bu recep" der karısı. babanın tepkileri mükemmeldir. koltuğa çöküp başını elleri arasına alıp "neaaa, satmış demek, olaamazz" gibi şeyler söyler. ama asıl devamı ilginçtir. sonrasında kalkıp karısına "o pisliğin başını gövdesinden ayıracam. kadın, balta nerde?" der. karısı da çok sakin bir biçimde "orda,orda, kapının arkasında" der. koşa koşa evden çıkar bu kana susamış ikili.

sonraki sahnede hanife'yi bir polisin karşısında ifade verirken görürüz. hanife, ders verircesine bir ifade verir:
" kocam beni sattı. annem ve babam da namusumu temizledi. böyle namussuzluklar yapan herkese ibret olsun."

işte bu dramamız da böyle biterken perihan savaş son konuşmayı yapar:
"bu haftaki bölümümüzde, ülkemizde işlenen korkunç namus cinayetlerinden birini daha görmüş olduk, görüşmek üzere"

yuhh, sana perihan, yuhh. adam karısını satıyor, sen hala namus cinayeti diyorsun.. pes yani...
izlerken "hayır abi ya bu rezillik gerçek olamaz" dedirten * yapamayım.
sans eseri tanıştığım flash tv genel yayın müdürüne ;beni gerçek kesitte oynatın dediğimde ''senin tipin fazla düzgün o program için'' cevabını aldığım,dramaların üstadı ibret ve şaşkınlık dolu program.hala gece 1 de flash tv de en eski bölümlerini yayınlıyorlar sağolsunlar.
kot pantolon + beyaz çorap = kaçınılmaz aile dramı.
flash tv'nin internet sitesinde hakkındaki tanıtım yazısı fazla söze gerek bırakmayan müthis program.

" Gerçek Kesit

O, Türk Televizyon tarihinde bir ilk!
O, Ekranlarda bağımlılık yaratıyor!
O, Yaşanmış olayların kanıtı!
O, Yepyeni bölümleriyle yine, sadece FLASH TV’de!

1992 yılından bu yana FlashTV'de yayınlanan ve yaşanmış ibret verici olayların işlendiği Gerçek Kesit, Türk Televizyon Tarihi'nde bir ekol yarattı.
Türkiye gerçeklerinin canlandırıldığı Gerçek Kesit'te taksici cinayetleri, sevgilisiyle kocasını öldüren kadın, amcasını bıçaklayan genç, yaşanan pişmanlıklar, tutkular, para tutkusu, aile içi şiddet gibi gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden yola çıkılarak senaryolaştırılıyor. Gerçek Kesit'in parolası ise "Öfkenin kurbanı olma."
Dizinin başrol oyuncusu Cahit Kaşıkçılar, nam-ı diğer Sarı Bıyık, kimi zaman ölüyor, kimi öldürülüyor ya da öldürüyor.
Gerçek Kesit'in fanatik izleyicileri diziye atfen basket takımı kuruyor, Gerçek Kesit film yarışmaları düzenliyor. Bazıları daha da ileri gidip Gerçek Kesit tişörtleri bastırıyor.
Tiryakisi olacağınız müthiş bir Reality!

Hayatın içinden inanılmaz ama gerçek hikayeler sadece Gerçek Kesit'te..."

izleyin izlettirin.
Komedi niyetine izlenirse mükemmel bir yapım olarak düşünülebilir.
insan her gece saat 1de bu kadar kötü bir prodüksiyonu izler mi? izletiyor kendini, elimde değil.
şahsımın yıllar önce, bir bölümünde figüran rolünde, ilk ve son olarak kamera karşına geçtiğim, bursa yıldırım patentli drama dizisi...
her bölümünde* iki erkek karakterin duvara dayalı bir masada efes pilsen logolu bardaklarda bira içip, küçük bir tabakta da çerez yedikleri, melankoliyi mizahla yoğurduklarına inanmak istediğim, küçük bütçeli ama güzel program...
insanı cahit kasıkcılar dan nefret ettiren dizi. * *
küçüktüm ufacıktım sarı bıyıktan çok korkmuştum. *
geçenlerde bir bölümüne denk geldiğim ve akıllara zarar ev dekorasyonunun beni ekrana kilitlediği dizi olmuştur. sonuçta bir şekilde izletiyor kendisini. neyse konu malum, ev ise şöyle dekore edilmiş. koltuklar, perdeler, halılar yani; duvarın beyaz boyası hariç her şey hardal sarısı, koyu kahverengi karışımı kaplan deseni ve çiçek motifleri karışımı bir karmaşa içindeydi. evin her tarafı bu şekilde uyumlu kılınmak istenmiş, ama karmaşık bir ahenk yakalanmış. tebrikler! hatta abartmıyorum, abinin oturdğu koltuğun arkasında kalan üç prizin ikisi de bu şekilde bir renkteydi. bir insan evinde neden kaplan desenli priz bulundurma gereği duyar anlamış değilim. neyse dedim ya dizinin gerisine fazla takılmadım; kalanı teferruat zati. akıllara ziyan...
4. sezon 13. bölümde -kadını s.kip sonra bıçaklayıp çöp kutusuna attıkları bölüm var ya, o işte- kırmızı ışıkta karşıya geçerken göründüğüm dizi.
turk televizyon tarihinin gelmis gecmis en muthis yapimi.
o artık bir televizyon klasiği. (bkz: klasik)

burada görülen ne varsa son derece gerçek insanlar ve olay mahalleridir aslında.

şöyle ki; aslında oyuncu olmayan oyuncular ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, oyunculuk yapamıyorlar, o denli gerçekler yani.
ayrıcana sahnelerin çekildiği mekanlar film setleri falan değildir, bildiğin ev, oturma odası, yatak odası banyo tuvalet. hepsi gerçek işlevlerini gören mekanlardır.
hatta yönetmenin, ışık şefinin, kameramanın falan o evin ahalisinden olduğunu düşünüyorum.

görüldüğü gibi son derece gerçekçi bir yapım.
tebrik etmek lazım.
okan bayulgenin de yayinlandigi siralarda izledigi dizimsi. kendisi programinda soylemisti.
16 plakalı taksilerin her bölümün de yerini altıdığı saçmalıklar serisi.
arkadaşının karısına tecavüz eden rıza ve onu kayınpederi ve arkadaşları ile birlikte öldüren halil'in gerçek kesitini sundukları bölümde rıza'yı oynayan arkadaşın * daha önce hababam sınıfında öğrenci rölünde oynadığını tesadüfen keşfettiğim, "eski bölümleri cidden bağımlılık yapıyor" ortak kanısına katıldığım flash tv klasiği.

ailecek izliyoruz
gerçek hayatın tv ye taşındığı, ibreti alem olsun diye yayınlanan bir reality show.