bugün

ekonomide 'marka' eğitimde 'arka' şehirdir. zira geçen sene gerçekleştirilen lisans yerleştirme sınavında lys sadece şırnak'ı geçerek 80(seksen)inci olmuştur. Bunun nedeninin doğudan gelen niteliksiz göç olduğunu düşünmekteyim.
ülkenin diğer illeri arasında kendini göstermeye başlayan ve her dakika göç alan güney doğu anadolu şehri. metro falan yapılar en son.
makine halısı üretiminde belçika'yı geçerek dünya lideri olan sanayi şehri. dünyada var olan 2400 halı tezgahının 850'sini bünyesinde barındırır.
şehirde antep'in yerlisini bulmanın çok zorlaştığı nüfusunun taş çatlasa %20'sinin yerlisi olduğu geri kalanların doğu'dan göç etmiş insanlar olduğu ve onların da kendilerini antepli olarak tanıttığı güzide şehir.
örnek şehir. heryeri ağlak diyarbakır urfalı mardin kekolardan ziyade ziyade iş yapan fabrika ile dolduran akılı zevkli çalışkan üretken zengin insanların şehri. içinden terörist çıkmaz.
türkiye'nin en hırslı şehridir. urfalıları çok kıskanırlar. kendi olmadığı şeyi kendi yapmış gibi gösterirler.
bunlardan bazıları=
*çiğköfte
*lahmacun
*fıstıkır.
bir doğu ili olmasına rağmen teröre asla papuç bırakmamış efsanevi şehir. bence güney doğu bölgesi bir eyalet haline getirilecekse, adı gaziantep olmalı.
eski adı gaziayıntap olduğunu sandığımız ve yazılışında arapça 'ayın' harfi bulunması gerektiğini düşündüğüm ilimiz.
kemal sunal'ın "gazayintap" dediği.
gazi ünvanının bizzat atatürk tarafından verildiği, ilk başlarda sıkıcı gelsede alıştıkça sevilen, yerlisinin sıcak ve içten olduğu, 3 yıldır gözümde tüten memleketim.
geniş ve eşsiz mutfağının yanısıra, gelişmiş bir sanayiyi ve uluslararası fuarlara girişi yasaklanmış tek insanı (bkz: mennan aksoy) barındıran şehirdir*
aylardan eylül olmasına rağmen hala yakıp kavuran memleket. ayrılık vakti yavaş yavaş gelse de her daim yüreğin bir köşesinde durur, özletir.
3 gün sonra kavuşacağm memleketim. köşk'te ciğer, memet usta'da ekmek arası döner, ayıntap kasabında pirzola, çagdaş'ta baklava..offfff.hayvanlar gibi yiyecem aq.
memleketimdir, candır.
ayrıca kendi içerisinde bölgelere göre farklı şiveleri vardır.
(bkz: barak)
" Dünya da en eski şehirler " kategorisinde ilk 10 şehir arasındadır. Antik yapılarıda oldukça ünlüdür.
hem modern hem de tarihi unsurları barındıran güneydoğu'nun paris'i. mutfağı tek başına bir çok ülkenin mutfak kültürünü tokatlar.
pkk yandaşlarının ısrarla kürt şehri diye internette yoğun propaganda yaptıkları ama eski adlarından birinin "küçük buhara" olması ile müsemma (gerçi bu yandaşlar buharaya bile kürt toprağı diyebilir, utanma olmadıktan sonra) türk dünyasının bir parçası olan nadide şehir.
Guneydogunun parisi. Kulturu, gelenekleri ve en onemlisi yemekleriyle beni buyuleyen diyar. Kurdu turku bir olmus, ayrimci dusuncelerden kendini soyutlamis, Gezilesi gorulesi bakircilar carsi olan sehir.
yemek külütürü insana kafayı yedirir. bir haftada da üç kilo garanti cepte diyorum. her ne olursa olsun baklavasına takla ata ata gitmek istediğim şehirdir.
kck operasyonu çerçevesinde aralarında bdp il başkanının da bulunduğu 20 kişinin tutuklandığı şehir. irinlerinden kurtulmaya başlaması sevindirici.
araban ilçesinde yüksek gerilim akımına kapılan bir beton işçisi ölmüştür.
organize sanayisine hayran kaldığım kent.
eski adı ayıntap olan şehrimizdir. kurtuluş savaşı süresince yapılan kahramanlıklardan ötürü gazi sıfatı verilip günümüz aksanı ile gaziantep olarak anılmaktadır.
son on yıldır oluşan yeni belediye ve büyükşehir belediye yönetimleriyle çehresi değişen, güzelleşen ama kenar semtlerine bir türlü neşter atılamayan sosyal sorunları, ihtiyaçları ve gelişime kapalılığı önlenemeyen bir garip şehir.

güneydoğu anadolu bölgesinde bulunduğu bilinir anacak birde şu var; "...Cevad Gürsoy adlı coğrafyacı, 1957 yılında yazdığı makalede Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu'u ayıran sınırın hatalı olduğunu, bu sınırın Fırat nehrine kadar uzatılmasının uygun olduğunu, bu nedenle Gaziantep platosunun da Akdeniz bölgesine dahil edilmesi gerektiğini savunmuştur. Biraz da çocukluğumun bir kısmını geçirdiğim için ilgimi çeken Gaziantep hakkında söylediklerini sizinle paylaşmak istiyorum: Beşeri ve iktisadi coğrafya bakımından Gaziantep ve çevresi, Akdeniz mıntıkasıyla ve özellikle Adana bölgesiyle yakından alakadardır. Adana ve Hatay çevrelerinin, Türkiye ortalamasının üstünde yoğunluk gösteren sık nüfuslu sahası, oldukça kütlevi bir vaziyette Fırat'a doğru uzanmaktadır. Gaziantep çevresi, Gâvur Dağı'nın kuzeydoğuya doğru devam eden yoğunluk sahasıyla irtibat halindedir. Bundan başka Gaziantep platosu, Fırat'ın doğusundaki sahalara nazaran bol yağışlarıyla Akdeniz mıntıkasına daha fazla yakınlık göstermektedir." alıntı, mustafa armağan.
2 yılımı geçirdiğim ve nohut dürümünü bi daha başka bir şehirde bulamayacağımı hatırladıkça üzüldüğüm şehirdir (bkz: güneydoğunun parisi).
tanım: muhabbet şehri.

gaziantep gerek tarihi, gerek mutfağı, hanı, hamamı, el sanatları ile harika bir şehir; kabul ediyorum. ama her şeyden önce bir muhabbet şehridir. güzel insanların, içtenlikle ve asla münasebet sınırını aşmadan size güzel anılar kazandırdığı...

öncelikle gaziantep'i gezmek içn en güzel zamanın bahar ayları olduğu söylendi bize. biz kasımın sonunda gittik, hava soğuktu ama güneş açıktı, izmir'in nemli soğuğu yanında gayet de çekilir güzel bir havası vardı.

hotel kaleli'de konakladık. döşemeleri dolayısı ile bolca statik elektrik yüklendiğiniz otel eğer bu soruna takılmaz iseniz tam şehrin ortasında konumlanmış, oldukça güzel ve fiyatı da uygun bir oteldir. otelin sahibi nuri amca sohbeti hoş, size nerde ne yenir, neresi gezilir güzel önerilerde bulunabilecek bir antep yerlisidir.

şehirde kime "ne yiyeyim, nereyi gezeyim" deseniz size bolca doğru öneri verecektir. yine gitmeden öğreneyim derseniz ben size yazayım:

gaziantep kent müzesi: tarihi bayazhan'ın yanında bulunan kent müzesi sabah erken saatte ilk önce uğramanız gereken yerdir. antep'in oldukça başarılı bir sunumunu yapan müze size göreceğiniz, yiyeceğiniz, alacağınız şeylerin kafanızda netleşmesi için güzel bir fırsat tanır.

bakırcılar çarşısı: antep'e özgü bakır el işçiliğinin gayet ucuz ve bol çeşitli örneklerini bulabileceğiniz yerdir. hediyelik şekerlik, tava, cezve gibi işe yarar şeylerin yanında tonla süs eşyası da bulabilirsiniz. hemen çıkışında ise baharatçılar bulunur. ucuza baharatlar, kuruluklar, antep fıstığını tam da burada bulursunuz.

imam çağdaş: ali nazik kebabını deli gibi önerdikleri bu restoran tamamen adı çıkmış moda bir mekandır. bir kebaba 17 lira para verirsiniz hiçbir fark yaratmaz. gidip herhangi bir yerde kebabınızı yiyin ama üzerine fıstıklı baklava yemek için kesinlikle imam çağdaş'a gidin. şaka gibi. gerçekler acıdır, o zaman baklava gerçek değildir. böylesine aklımı yitirdim siz düşünün artık. bakırcılar çarşısının girişinde, zincirli bedestenin hemen çıkışındadır.

recep usta: antep'e özgü nohutlu dürümü 2 adet su fiyatına yiyebileceğiniz ayaküstü bir esnaf dürümcüsü. kesinlikle bir öğlen yemeğini orda yiyin.çarşıdadır.

kadir usta: dünyanın en güzel lahmacunlarını yapan mekan. ben daha güzelini yemedim işte. yaptırıp uçakla memleketinize de götürebilirsiniz. iyice soğutup paketliyorlar, dönünce teflonda ısıtıp yersiniz. annemle babam bayıldı doğrusu. merkezdeki sgk'ya yakındır. kime sorsanız tarif eder.

zincirli bedesten: içinde hediyelik eşyalar bulunan fotoğraf çekmelik yer. çok güzel şeyler var gaza gelip her şeyi ordan almayın, bakırcılar çarşısı daha ucuz. biz parayı tam da burada tükettik.

güllüoğlu baklavaları: çocukluğumuzdan beri bildiğimiz antep baklavacısı. imam çağdaş kadar olmasa da hediyelik baklava için öneririm. taze kalıyor. hafiftir.

mozaik müzesi: dünyanın en büyük mozaik müzesidir. dolmuşla 15-20 dakikaya ulaşılabilir.

bayazhan: kızlı erkekli bir gurupsanız gönül rahatlığı ile akşam eğlencenizi yapabilirsiniz burada. içinde spr (shakespeare) adlı bir bar -acayip ciks-, ocakbaşı adlı bir fasıl mekanı ve türk sanat müziği çalınan bir restoran barındırır. fasıl tadından yenmezdi. biraz tuzlu ama o fasıl ekibini dinlemeye değer. alakart takılın ve 30 lira ayırıverin gecenize.

anadolu evleri: butik otel olarak hizmet verir ama otelin sıcak kanlı çalışanı hamdi tarihi ile ilgili her şeyi size anlatıp harika bir pazarlamacılık yapar. yabancı damat'ın dış çekimlerinin yapıldığı yerdir. ucuza getireyim tatili demiyorsanız kesinlikle buraya gitmelisiniz. bir bahçesi var, orada bir kahvaltı yapılır... tam balayı için. ımmh. *

savaş müzesi: antep'in gazi ünvanını hakedişini anlatan bir müzedir. gözleirniz yaşarmadan ayrılmanız, güzel şehre bir bağlılık hissetmemeniz mümkün değil.

mutfak müzesi: antep yemeklerinin anlatıldığı, mutfak kültürünü gözler önüne seren müzedir. altını çizmeliyim ki gaziantep, bir şehir adı ile mutfağa sahip olan nadir şehirlerdendir. ege mutfağı, fransız mutfağı denir ama bir şehrin tek başına bir mutfağı olması her şehrin harcı değildir. gidin görün ve zeynep ablaya selam söyleyin.

özetle: gaziantep'e gidiniz. hatta yaşayınız varsa imkanınız. neymiş ki antalya, bodrum, uludağ... tatilde kesinlikle antep'e gidin. yüzünüzde güzel bir gülümseme ile dönün.