bugün

kendi 'sevda'sını anlatırken bile satır aralarında kompleks belli etmemektir, buna mümkün mertebe dikkat etmektir.

(bkz: para)
hani vakti zamanında düşmanların teknolojik silahları, paraları, donanımlı kıyafetleri varken bizim ayağımıza giyecek bir pabucumuz bile yokmuş ama o şartlarda mucizeleri gerçekleştirip düşmanları bozguna uğratmışız, destanlar yazmışız ya. ve bununla, kanımızdaki türklükle övünür, gurur duyar, aradan ne kadar zaman geçmiş olursa olsun tüylerimiz diken diken olur ya. işte öyle bi duygudur galatasaraylılık da...
uzatılmaması gerekir, adı üzerinde galata-saray-lılık..
her şeyden sonra bize kalan sadece galatasaray!
5 yaşında dizlerime çöküp dua etmeme neden olan şey.
Büyüdük dini unuttuk ama galatasaraylılığı unutamadık...
"galatasaray lılık bir din bir meshep gibi yerleşmiş köklü bir inançtır. bu yüzden galatasaray tercih edilir ve galatasaray lılığımla her zaman gurur duyarım."

metin oktay..
en büyük krallık, galatasaraylılık'tır.
bir takıma, o takımın armasına, armasının renklerine, renklerinin asilliğine aşık olmaktır ve de bitme ihtimali olmayan aşktır. yazında kışında, karda yağmurda hiç bıkmadan usanmadan cimbom diye bağırmaktır caddelerde.

Bazen ...
Hayat her şey değildir...
GALATASARAY lı olup GALATASARAY lı gibi yaşamaktır
Doğumdan ölüme
Kalbin her çarptığında...

Cimbombom diye

Atarcasına...
kendini gerçekten mutlu, huzurlu, farklı hissettiren olgu. iyi ki galatasaraylıyım diyebilme nedeni.
beşiktaşlı olmama rağmen avrupadaki başarısını takdir ettiğim spor kulubüdür.
kırklarelililik gibi güzel bir duygu.
BiRGÜN HERKES FENERBAHÇELi OLABiLiR AMA HERKES GALATASARAYLI OLAMAZ!
yerel başarıları araç olarak görüp uluslararası başarıları amaç edinmek ve bunlarla gurur duymaktır.
ama en önemlisi galatasaraylılık bambaşkadır!
tartışılmaz, yaşanır.
bambaşka bir şeydir galatasaraylılık hiç bitmeyen ilk aşktır. çocukluktan başlar renklere olan sevdan seninle büyür senin çocuklarına geçer sonra. genlerinde vardır sarı ve kırmızı, değişilmez bir duygudur. başarıları için sevmezsin, var olduğu için seversin, ayrı bir terbiyesi vardır galatasaylılığın...
mor forma satın almaktır.

http://3.bp.blogspot.com/...xig6yj2q8/s400/cemmmm.php
skorlara değil kupalara sevinmektir.
17 mayıs ın gururunu yaşamaktır.
dünya da tanınmaktır!
biraz da mor olma durumudur. *
türkiye ligi şampiyonluğuna hüngür hüngür ağlamaktır. evet evet iyi hatırlayın!
bir de çok sevdikleri mor formayı kadıköy'de giyememektir.
(bkz: delikanlı olun canımızı yiyin)**
ince bir not: adnan polat romanya'dan hedef belirlemiş hamburg diyerek! selamlıyoruz kendisini.
(bkz: kadıköy de final vardı ne oldu o hadise)
yargı yayınevinin eğitim bilimleri sözlüğüne tanım olarak girmiştir.

galatasaraylılık: alışkanlık kazanmış güçlü kişilik. ülkemizde 2005-2006 süper lig futbol sezonunu da şampyonlukla tamamlamanın vermiş olduğu başarı duygusunu ve olumlu sonuçlarını kişiliğine yansıtan güvenli yapıyı ifade eder.
galatasaray kupaları kaldırandır her daim türkiye'de ama o kupalar değildir ki "aşk", bir takım istatistik düşkünlerinin laflarıyla gölge eylediği şey değildir galatasaraylılık. 10 değil 1000 yıl yenilse de bazı takımlara, azalır mı hiç biter mi "ilk aşk"? dudaklarda name, kalplerde destandır renkleri; kaldı ki biz seni fenerbahçe'yle rekabet ediyorsun diye sevmedik ki ulan? biz seni "tek"sin diye, "ilk"sin diye sevdik... öyle bir sevdik ki, gerektiğinde 5-0'lık edirnedışı mağlubiyetleri bile sineye çektik, başarı gelecekti çünkü; başarı gelecekse çekilen çile kutsaldır dedik sustuk. beş ay sonra da namağlup kaldırırken kupayı, haaa öyle teneke diyenlere inat sevinerek kaldırırken, başarıya aç bir milleti yüz yıllık şerefli galibiyetlerle doyururken inadına cevap verdik sorulara: "mağlubiyetin bekleneni olur mu hiç?" dedik ama yolumuzu kesenlerin önümüze geçenlerin beklenen mağlubiyetlerin müsebbibleri olmalarına da çaresiz boyun eğdik ama unutmadık yaşananları, boru mu ulan çift haneli yıllar boyunca şampiyonluk göremedi bu taraftar! yine de sustu, cezanın sonunda ödül de gelir dedi bekledi, bekledi... her maç başında elini kalbine götürdü sarıyı kırmızıyı ayrı okşadı; günü geldi maç bitmeden çıkardı formayı sırf takımın oyununa şahitlik etmesin o şerefli forma diye, armaya saygısından sustu, ama durmadı... durduramadılar, biriken baraj suyu gibi enerjiyle doldu patladı... takım da patladı... sağdan ortaladılar metin vurdu gol oldu... soldan açtılar tanju topukla kaleciyi avladı... ümit'i olsun, jardel'i olsun hep şık goller attılar, kewell geldi o bile patladı kolay mı bu taraftara cevap verememek? susma, susturma ama dur, rakibe karşı sabırlı ol elbet gün olur sen gülersin hep mi kötüler kazanacak arada bir peri masalı yazarsın sadece dur; enerji meselesi...

yağmur dönerken kara metin'in forması ıslanmaz bir tek ve arda'nın ve mehmet'in ve emre'nin ve hayrettin'in ve yasin'in ve.... sarı kırmızı parlar istanbul'dan hatay'a, edirne'den van'a... ateş olur düşer yakmaz sadece aydınlatır ısıtır kalpleri, güzel futboldur hedef, arada yanlışlar olur elbet... gene de sahip çıkar bu camia herkese, şereftir o forma nasip olmaz her kula klişesini yıkarak yanlış insanlara bile güvenir, saftır bu taraftar inançlıdır gözü kapanır, kalp gözü de keza... bazen hissedemez, geç fark eder... suyun içinde yavaş yavaş kaynamıştır da cadı kazanına atılmıştır anlamaz. pisliğin içinde temiz kalınır mı, 51 yıllık şike liginde temizdir galatasaray, inanmıyorsan kars'a sor, mersin'e ve edirne'ye... git afrika'daki çocuğa sor, sukur der sana... başka takımları sor, galatasaray'da mı oynuyor diye cevaplar... sevgidir galatasaray, karşılıksızlıktır. sevip de sevilmemektir belki zaman zaman belki de tam küstüğün anda sana dönmesidir. yine de galatasaray'ın adının olduğu her yerde "umut" vardır hep, bir damla olur belki belki de şelale gibi çağlar, dedik ya enerji meselesi!
büyük ihtimalle birinci, değilse bile en azından ikinci kurulan cümlede mutlaka fenerbahçe'den bahsetmek ya da imada bulunmaktır en büyük belirtisi. -hayır değil- diyeni de vicdanıyla başbaşa bırakıyorum. *
kazanılan kupaların dahi birgün istatistikten öteye gitmeyeceğinin farkına varamamakmış, kendi galatasaraylılığından bahsederken bile rakibinin istatistiğine takılmakmış, 51 yıllık şike liginde temiz kaldıgını mersin'e kars'a sorarken, malatya'ya hiç uğramamakmış... cemal'i komploya bağlayıp, ne tesadüftür ki tam 51 yıl önceki olayı hiç hatırlamamakmış... olsun be cimbom, biz de seni böyle seviyoruz ulan!!!
mis gibi havada eve tıkılıp, orduspor galatasaray maçını izlemektir. beko all star basketbol müsabakası varken hem de. hem de, maç zaten 3-0 olmuşken.
bağzen cok üzülmek , bağzen çok sevinmektir.

(bkz: işte böyle birsey)
her bilgisayarı açtığında önce seyrantepesporkompeksi.com a girmektir galatasaraylılık. yeni efsanelere yeni destanlara mabedlik edecek yeni stadın bitmesini sabırsızlıkla beklemektir.

edit: anlaşılan birileri şimdiden aslantepenin korkusunu derinden yaşamaya başlamış. adı geçince bile tüyleri ürperiyor eeksiyi basıyorlar ama bu bana zevk verdi baya o ayrı *

edit2: hey ezik fenerli 100 tane de eksi versen şu gerçek değişmeyecek bu stad bitecek ve siz hep ezik olarak kalmaya devam edeceksiniz.