bugün

gönülde bin gâmım vardır ki pinhân eylemek olmaz
bu hem bir gam ki il ta'nından efgân eylemek olmaz
kayseride bir cadde ismi.
gamım pinhan dutardım ben dedîler yâre kıl rûşen
desem ol bî vefâ bilmen inânır mı inanmaz mı
karban-ı rah-ı tecridiz hatar havfın çekip
gah mecnun gah ben devr ile nevbet bekleriz.
fuzulî
(mecnun ile ben, soyutlanmışlık yolunun kervanıyız. yolkesiciler saldırıp da tekilliğimizi bozmasınlar diye bazen o, bazen de ben, sıra ile şu dünyanın aşk nöbetini tutuyoruz.)
Türk Divan şairi. Temelini bireysel duygu ve sevgide bulan bir şiir anlayışını geliştirmiştir. Gerçek adı Mehmed b. Süleyman'dır. Kerbelâ'da doğdu, doğum yılı kesinlikle bilinmiyorsa da, kimi kaynaklara göre 1480 dolaylarındadır. 1556'da Kerbelâ'da öldü. Yaşamı, özellikle gençlik dönemi ve öğrenimi konusunda yeterli bilgi yoktur. Şiirde "Fuzûlî" adını, kendi şiirlerinin başkalarınınkilerle, başkalarının şiirlerinin de kendisininkilerle karşılaştırılması için aldığını, böyle bir takma adı kimsenin beğenmeyeceğini düşündüğünden kullandığını, Farsça Divan'ının girişinde açıklar. Ama "işe yaramayan", "gereksiz" gibi anlamlara gelen "fuzûlî" sözcüğünün başka bir anlamı da "erdem"dir. Onun bu iki kaşıt anlamdan yararlanmak amacını güttüğünü ileri sürenler de vardır. Fuzûlî'nin yaşamı konusunda bilgi veren kaynaklar birbirini tutmamakta, genellikle söylenceyle gerçeği ayırma olanağı bulunmamaktadır. Onunla ilgili güvenilir bilgiler, yapıtlarının incelenmesinden, kimi şiirlerinin açıklanışından kaynaklanmaktadır. Bunlardan anlaşıldığına göre Fuzûlî iyi bir öğrenim görmüş, özellikle islam bilimleri, tasavvuf, iran edebiyatı konularında çalışmalar yapmıştır. Şiirlerinde görülen kavramlardan simya, gökbilim konularıyla ilgilendiği, islam ülkelerinde pek yaygın olan ve gelecekteki olayları bildirmeyi amaçlayan "gizli bilimler"le ilişkili bulunduğu anlaşılmaktadır. islam bilimleri içinde hadis, fıkıh, tefsir ve kelam üzerinde durduğu, gene yapıtlarında yer alan kavramların incelenmesinden ortaya çıkmaktadır. Türkçe, Arapça, Farsça divanlarında bulunan şiirleri, bu üç dili de çok iyi kullandığını, onların bütün inceliklerini kavradığını göstermektedir. Yapıtları incelendiğinde iran şairlerinden Hâfız, Türk şairlerinden de Nesîmî, Nevâî ve Necati'yi izlediği, onların şiir anlayışını, duygu ve düşüncelerini benimsediği görülür. inanç bakımından Fuzûlî, Şii mezhebine bağlıdır. On iki imam'a karşı derin bir sevgisi vardır. Bütün yaşamını Kerbelâ'da, Şiiler'ce kutsal sayılan topraklar üzerinde geçirmesi, aşağı yukarı bütün şiirlerinde tasavvuftan kaynaklanan bir sevgiyi, bir üzüntüyü işlemesi, Kerbelâ olayıyla ilgili ağıtları, Şeriat'ın katılığına karşı çıkışı bu nedenlerdir. *
Bildim ki nihan bela imiş aşk
Bir dertli macera imiş aşk

bu satırlarıyla ismime hayran olmamı sağlayan şahsiyet
farklı olmaya çalışan divan şairimiz. kimse fuzuli mahlasını kullanmaz diye bu mahlası kendine seçmiştir. *
fuzuli gerçek aşkın allah aşkı olduğunu söyler.
Prof. dr. abdulkadir karahan'ın 'fuzuli muhiti,hayatı ve şahsiyeti' başlığıyla yazdığı kitap.
AŞKA SEVDALANMA

Can verme sakın aşka aşk afeti candır
Aşk afeti can olduğu meşhuru cihandır
Sakın isteme sevdayı gam aşkta her an
Kim istedi sevdayı gamlı aşk ziyandır
Her ebrulu güzel elinde bir hançeri honriz
Her zülfü siyah yanında bir zehirli yılandır
Yahşi görünür yüzleri güzellerin emma
Yahşi nazar ettikte sevdaları yamandır
Aşk içre azap olduğu bilirem kim
Her kimseki aşıktır işi ahü figandır
Yadetme güzel gözlülerin merdümi çeşmin
Merdüm deyip aldanma kim içtikleri kandır
Gel derse Fuzuli ki güzellerde vefa var
Aldanmaki şair sözü elbette yalandır.

Fuzuli
canı kim cananı için sevse cananın sever
canı için kim ki cananını sever canın sever *
dizelerinin sahibi büyük şair.
Türk edebiyatında ünü ve etkisi en yaygın şairlerden biridir. azeri edebiyatı üzerinde derin etkisi vardır. osmanlı edebiyatında ise, gerek çağdaşları gerekse daha sonra yetişen nedim, şeyh galip ve baki üzerinde etkisi olmuştur.
Türk divan şairi. Hille'de doğduğu sanılmaktadır. Yaşamı konusundaki bilgiler çok azdır. Bağdat'ta Safevi valisi ibrahim Han tarafından korundu. Onun ölümü üzerine tekrar doğduğu kente döndü. Bağdat'ın Kanuni Sultan Süleyman tarafından alınması üzerine padişaha ve yüksek dereceli devlet adamlarına kasideler sunarak dikkati çekti. Kendisine evkaf dairesinden bir maaş bağlandı. Tüm yaşamı Bağdat ve dolaylarında geçti. Mezarı Kerbela'dadır.
Eserlerini Arapça, Türkçe ve Farsça olarak yazdı. Türkçe şiirleri Azeri lehçesi iledir. Yüzyıllar boyunca Türk şiirini, divan, tekke ve saz şairlerini etkiledi. Hemen tüm eserlerinde büyük bir içtenlik, bir lirizm göze çarpar. Aldığı felsefi, sofiyane öğrenim sonucu gazellerinde, özellikle en büyük eseri Leyla ile Mecnun'da ölümsüz aşk üzerine en güzel mısraları vermiştir. Kasidelerinde ise büyük bir özentinin etkisi görülür.

ESERLERi :

Türkçe Divan, Arapça Divan, Leyla ile Mecnun, Bengü Bade, Sohbet-ül Esmar.

KAYNAKLAR :

Fuzuli'nin Dünyası (Cemil Yener), Fuzuli, Hayatı, Sanatı, Şiirleri (Nevzat Yeşirgil), Fuzuli Muhiti, Hayatı ve Şahsiyeti (Dr.Abdülkadir Karahan), Fuzuli Hakkında Bir Bibliyografi Denemesi (Müjgan Cunbur).
leyla ile mecnun
yaratılışı bakımından acı ve üzüntüyü seven şair.sevgilinin(tanrının) eziyetinden memnundur.onu öldürmek istese bile razıdır. çünkü sevgilnin cefası,onu öldürmek istemesi de yine ilgisini gösterir.
(bkz: su kasidesi)
aşk imiş her ne var alemde
ilim bir kıyl ü kal imiş

beyitinin sahibi divan üstadı
mehmed b. süleyman, fuzuli (kerbelâ, 1480 - kerbelâ, 1556)

dehr bir bâzârdır her kim metâın arz eder
ehl-i dünya sîm ü zer ehl-i hüner fazl u kemal

ve......

artıran söz kadrini sıdk ile kadrin artırır
kim ne mikdar olsa ehlin eyler ol mikdar söz

gibi derin sözlerin sahibi, türk edebiyatının piri.
Divan Edebiyatı'nın mihenk taşıdır. Ayrıca kendisinde kibirden eser olmadığını da mahlasından anlarız. Bilindiği üzere Fuzuli gereksiz demektir.
"kamu bimarına canan deva-ı dert eder ihsan
niçin kılmaz bana derman beni bimar sanmaz mı"
dizeleriyle beni benden alan edebiyat piri.
- bu günkü dersimizin konusu fuzuli çocuklar.
+ hangisi luzumliki amnkym...
adana'da bir cadde adı.
(bkz: söylesem faydası yok sussam gönül razi değil) *
Türk dil tarihinin en başarılı şairi olarak anılmaktadır. Hayatının ilk dönemlerinde rahat ve konforlu bir yaşam sürmesine rağmen son dönemlerinde osmanlı sarayından gelecek maaşa muhtaç olmuştur. şikayetname'sinde de bu durumun üstünde durmuştur. Hayatının son dönemlerinde sefil bir yaşantısı olmuştur.
Ya râb belayı aşk ile kıl aşina beni
Bir dem belâ-yı aşktan etme cüdâ beni

Az eyleme inâyetini ehli derdden
Yani ki çok belâlara kıl mübtelâ beni

Oldukça ben götürme belâdan iradetim
Ben isterim belâyı çü ister belâ beni

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigarımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola getürmek saba beni

Nahvet kılıp nasib fûzûlî gibi bana
Ya râb mukayyed eyleme mutlak bana beni