bugün

dünyanın en düzgün fenerbahçe'lisi, böyle bir adamın nasıl fenerbahçe'li olduğunu anlamak mümkün değil*. yıllardır takıldığım sanal alemde kanka dediğim tek insan.

not: grand ekinoks ve galapagoslu iguana'da alınmasın, onlarda nasıl fenerbahçe'li olmuş bilmiyorum.
(bkz: 17 mayis 2000/#787275)
hehe otur bi soluklan yeğenim diyesi geliyor insanın, bu ne biçim kinmiş arkadaş.
milattan önceki entryleri bile gündeme oturan yazar.. *

(bkz: el clasico) *
yine ve yeniden gözlerimden damla damla akan yaşları özgür bırakmış yazar. ömrü boyunca mutluluk ve huzur denen şeylerle bir arada yaşaması dileğiyle...
annesinin, cennetten kendisine el salladığını ve hala onun için dua ettiğini düşündüğüm, beni yine ağlatan yazar. annenin elleri hala semaya bakıyor... için rahat olsun.
anne ile tartısıldıktan sonra ,ağlamak istemiyorsanız, (bkz: annenin elleri) başlığına yazdığı yazıyı okumamak gerek.
ellerine sağlık. * *
vatanindan bilmem ne kadar saat dilimi uzaktaki bir memlekette yasayan, bir garip robterk'i; anne yazilari ile duygulandirmis bir insan..ayrica illa ki ko be or not ko be..
fenerbahçe aşkını iyi bir şekilde yansıtmış iyi bir fenerbahçeli, o an kendimi statta hissettim o derece..
teşekkürler üstad. (bkz: #4704411)
free your mind,
free your soul,
free your own self,
free your obsessive sentiments,
free your desperate expectations;
so that you may achieve the freedom...
(bkz: where is my mind)
basketbol ilahı, fenerbahçe tribünlerinin sevgilisi ve doğum günü kutlu olasıca.. *
(#2989404) entrysi ile beni fena halde ağlatmış yazardır. aklımdan şuan hiçbir şey geçmiyor.. eminim çok iyi bir kalbi vardır. *
Mayıs 2010'da nişanlanacak, ailenin, sağlıklı bir toplumun oluşmasında, en önemli ve en kutsal yapı taşı olduğunun bilincindeki, yüzü batıya dönük kahraman.
sebepsizce düşüncelere gark eylediğim kişi. hayatın acısını içine çekmiş bir kere. doğru ya, insanın ne zaman siğnesi çatlayınca anlamaya başlıyor. sessizlikleri görünce bu hayat çizgisinin bir kez daha yıkılışını gördüm duvarların üzerime yıkıldığını, sebepsizce...

içim ağladı sonra. kimsenin değerini giderken anlamak istemiyordum. kendime bile yabancı olup çıkıvermiştim. kalbime bir hüzün kondu sebepsizce. gecenin bir köründe o ıssız ve soğuk odada sebepsizce ağlamaya başladım birden. romanlarımsa beni teselli ediyordu, sustum, damlalar düştü sonra tek tek. rüzgarlar şahitti. plastik rüyalara dalmıştım işte. kendimi aldatıyordum. aynalar sus pus olmuş, sorularıma yanıt bile vermiyor...

kalbimde bir nokta var, kara. tanımlayamıyorum. yine bir gün kontrastıyla yaşıyorum. telefonda yutkunuyordum. kendime güvenim gelmişti, bu sefer ayaktaydım. babamsa çoktan efkara dalmış, annemi teselli ediyordu işte. babamın ağlarkenki halini hiç bilmiyordum. nedendi? sustuk, sesimin tonunu yükseltince kendine geldi birden. "baba" dedim sessizce. çok uzak!!!

devam edemiyorum, beni mazur gör. burada bir nokta...
(bkz: #7621942) büyüksün başkan.
#2989404 nolu entrysine hangi oyu vereceğime karar veremediği yazardır. yarısı deşilecektir belki bunu tekrar gördüğünde fakat allah sana sabır versin dostum.
(bkz: The Matrix)