bugün

bu yazıda numeroloji tarzında uzak ilişkiler kurulmamıştır. şimdi ön yargılarınızı bir bir sorgulayıp asın.*

1994 yılında çekilmiş ve gerek konusu, gerek kurgusu bakımından başyapıt olarak nitelendirilen über film forrest gump, bu sabah duyduğum keloğlan müziği ve ufak araştırmalarım neticesinde ulaştığım donelere binaen kafamda yarattığı özgün tablosunu tamamen yitirmiştir. global, kültürel ve entelektüel etkileşimler neticesinde normal düzeyde bir filmi sırf konusunda ilk addedildiği için arşa çıkaran toplum zihniyetinin bireysel zihne olan etkisi bir kere daha gözler önüne serilmiştir. forrest gump ta buna yakın bir durum söz konusu. * *

meseleye gelince; şahsi kanaatimde ve izleyenlerin genelinde gördüğüm kadarıyla forrest gump ta verilen tema bir salağın gözünden, bütün olumsuzluklara ve şanssızlıklara rağmen hüsnüzanlığını hiç kaybetmeden hayatı işlemek ve yaşamaktır. devamında insanı derin düşüncelere sürükler "biz mi çok ciddiye alıyoruz falan diye". forrest ın ailesinden gelen bir maddi ve soylu bir üstünlüğü de yoktur ki şans eseri elindeki sermayeyle büyük işler başarmış olsun. tek kullanabileceği fiziğidir. salt fizik ve iyi niyettir forrest. hayata 7-0 geriden başlar.

keloğlan ise çok eskilerden türemiş anonim bir kahraman olmasına rağmen şu anda bile toplumda o nitelikte insanlar mevcuttur. "saf köylü çocuğu" diye tabir ederiz biz onları. keloğlan da forrest gibi saftır. o kadar saftır ki iyi bir fiziksel görünüşe, maddi varlığa ve kendini üstün konuma getirecek hiç bir meziyete sahip olmamasına rağmen padişah kızlarıyla evlenmeye, ülke kurtarmaya, cenklere katılmaya yeltenir. başarır da. izlediğimiz filmlerde ne kadar keloğlanı pratik zeka olarak göstermeye çalışsalar da sağladığı başarılar hep şans eseri olur. bazen güreş müsabakasında iri cüsseli bir herifi rastgele gıdıklar, kazanır falan filan. keloğlan da forrest gibi doğuştan gelen hiç bir üstünlüğü olmamasına rağmen hep umutla bakar hayata. ikisininde tek yardımcısı şansttır. objektif gözlerle bakıldığında keloğlan hikayelerinde işlenen tema ile forrest gump ta işlenen tama arasında coğrafya ve yaşandığı zaman dışında hemen hemen hiç fark yok.

ha bir de keloğlan hikayelerinde işlenen tema hollywood senaryolarına uyarlanmamış , usta kalemler tarafından yorumlanmamış, bu kadar çok insana sergilenememiştir orası ayrı.
(bkz: keloğlan iş peşinde) bu da keloğlanın çok yönlülüğünün tecellisi. en yeşilçamından.*
forrest geri zekalıdır. keloğlan ise tam bir piçtir. forrest'in vekaletini alarak bütün şirketlerini üzerine geçirebilir. sonrasında da bal kızı bafiler.