bugün

gelişmeleri kaçırma korkusu demektir. açılımı: fear of missing out. en çok 18 ile 33 yaşları arasında görülmektedir. bu korku, sosyal medyayı sürekli takip etme gereği duymayı da içermektedir.
günümüz modern insanının en büyük sorunudur.
En Tipik Belirtiler:
Sürekli olup bitenden haberdar olmanın iyi tarafları kadar kötü yanları ve korkulması gereken seviyeleri de var. "Gelişmeleri kaçırıyorum" hissi kişide zamanla takıntılı bir hal alabiliyor. Sonucunda neler mi doğuyor? Şöyle sıralayalım; siz de benzer hisler yaşayıp yaşamadığınıza bir bakın.

* Sürekli yeni bir bilgi akışı olduğu için kişiler herhangi bir bilgiye yeterince vakit ayırıp konsantre olamıyor; hemen bir yenisine geçiyor.
* Herhangi bir konunun derinine inilemiyor; eksik ya da yüzeysel kalıyor.
* Kimin nerede, ne yaptığına takılan kişi, kendisi dışında herkesin çok eğlendiği ve mutlu olduğu hissine kapılıyor.
* Sosyal medyada geçirilen zaman o kadar artıyor ki kişinin rutin hayatında aksaklıklara yol açıyor.
* Kişi çok yorgun olmasına rağmen konuşulanlardan geri kalmamak için arkadaş buluşmalarının hepsine gidiyor ve buluşmaya konsantre olamıyor.
Yeşilay, sosyal medyanın insanlarda oluşturduğu bağımlılığının 'Fear of Missing Out/ Gelişmeleri Kaçırma Korkusu' hastalığına dönüştüğünü ve bu hastalığın insanlarda kaygı bozukluğuna neden olduğunu belirtti.

Sigara, alkol ve uyuşturucu ile mücadele eden Yeşilay, teknoloji bağımlılığına da el attı. Teknoloji bağımlılığının 'FOMO' adında yeni bir fobiyi ortaya çıkardığı belirtildi. FOMO, sosyal medyada gelişmeleri kaçırma korkusu olarak açıklandı.

Amerikan Psikiyatri Birliği'nin de üzerinde çalıştığı 'Fear of Missing Out (FOMO)' ile ilgili yapılan araştırmadan çarpıcı sonuçlar paylaşıldı. 11 ve 55 yaş arası bin 200 kişiye uygulanan araştırmanın sonuçlarına göre, kullanıcıların yüzde 40'ı, bir şeyleri kaçırdığını düşünerek sürekli sosyal medyayı kullanma ihtiyacı hissediyor.

ABD BU HASTALIĞI ARAŞTIRIYOR

Gündemi kaçırma korkusu olan FOMO, insanların sosyal medyada sürekli kalmasına yol açıyor. insanlara online değilken bir şey kaçırırsam korkusunu yaşatıyor. ABD, bu hastalık üzerine araştırma yapmaya başladı. Yeşilay ise en çok bağımlılık yapan sosyal medya uygulamalarını şöyle açıklıyor: "Twitter, Facebook, Whatsapp, Youtube, Google Maps, Foursquare, Instagram, Candy Crash, Flipboard."

ÇARPICI RAKAMLAR

En güvensiz hissedenler yüzde 42 ile 18-34 yaş grubu.

FOMO'ya, en çok 15-24 ve 25-34 yaş arasında rastlanılıyor.

12-17 yaş arasında eğlenceyi kaçırma hissi yüzde 48.

Yüzde 26'sı dışlanmışlık hissine kapılıyor.

Erkeklerde daha çok FOMO hastalığı .
ne yazık ki pokemon go'nun ülkemizde bu kadar tutmasının tek sebebidir.

gelişmeleri kaçırma korkusu olarak bilinir ama biz kısaca gündem oburluğu diyelim. "Herkes yapıyor, yeni fenomen bu" diye götünü bile siktirtecek kıvama gelmiş gençliğin tek sorumlusu fomo'dur.

bir çeşit orospuluk yani. sosyal medyada hastalık gibi kişiden kişiye yayılan bir orospuluk.
Bende gerçek hayatta olan şeyss.
Sosyal medyadan bağımsız olarak.
açılımı fear of missing out olan ve ''gelişmeleri kaçırma korkusu'' anlamına gelen, z kuşağı erkeklerinde daha sık görülen çağımız hastalığı.
(bkz: fear of missing out)
Fear of missing out...

Ya bir şeyi kaçırırsam korkusunun ingilizce kısaltması, çağın hastalıklarından.

Yoksa niye bu kadar magazin hesabı takip edelim sosyal medyada? Sözlükte bile ne kaçırdım başlıkları var. *
borsalarda da karşımıza çok çıkar. yatırımcı fiyatı çok yükselen bir hisse veya altcoin gördüğü zaman "fomo"ya kapılır ve aman allahım bunu kaçırmayayım diye bodoslama girer ve hisse ani dump yiyince perişan olur. o yüzden fiyatı çok düşmüş ve düşen trendi kırmış bir coine veya hisseye girmek daha mantıklıdır.
50 yaşına gelip hala ben fomo'yum diyen var. ne o? iş gereğiymiş. bırak alla sen.

git torun bak ablacım.
Çok fazla bilgi kaynağı olduğundan yaşanıyor. Bi 20 sene önce böyle bi şey yokmuştur. internet sosyal medya ve akıllı telefonlar insan hayatının içine ediyor.
bende yasadım bu durumu, hayatı ıskalıyormusumda herkes dısarıda gununu gun ediyormus hissini o yuzden evde uzun sure durunca bir sekilde sokaga atardım kendimi kalabıkların arasına karısır ic dengem duzelene kadar donmezdim eve.
simdi ezberledim kacırdıgım, gormedigim yerlerde tekrar eden donguyu kafamı cevirip bakmaya tenezzul bile etmiyorum.