bugün

(bkz: kani ucuz olan insan kumasina laf ettirmez)
Bir insan vardır sever ve sevilir, bir insan vardır ülkesi uğruna canını bile hiç çekinmeden verir.işte bu şahsiyette vatan sevdalısı bir insandır.
bir radyo programındaydı hatırlıyorum bir orta yaşlı yahut yaşlı amcam diyordu şuna yakın;
- peygamberimize insanlar gelmiş, demişler ki;
- ya muhammed, biz evlenmek istemiyoruz. evlenirsek ibadetlerimizi yerine tam anlamıyla getiremeyiz, noksan oluruz..
peygamberimiz sinirleniyor bu lafa ve diyor;
- siz kim oluyorsunuz! ben evlendim, siz kim oluyorsunuz! *
yani koca peygamberimiz evleniyor ve fethullah diyor ki;
- evlenirsem, peygamberimiz benim düğünüme de mezarıma da gelmeyecekmiş, arkadaşım öyle görmüş rüyasında... *
bre fethullah, peygamberimiz evlenmiş, sen kim oluyorsun?
"bo$una dememi$ler iyilik yap denize at diye." ki$isi.sadece yaziklar olsun diyerek yetiniyorum.
ancak sorunlu insanlar tarafından atatürk'le aynı mertebeye koyulabilecek olan kişi. bu ülke için ne yapmış bugüne dek? oldum olası merak etmişimdir bunu. ya da en basitinden şunu sorabilirim, neden gelemiyor ülkesine bu büyük(!) insan?
din sömürücüsü, diğer tarikat liderleri gibi bu da sömürüyor insanların inançlarını... onların inançları sayesinde kendisine prim yaptırıyor... bizim ülkemizin vazgeçilmez iki sömürü aracınan biri olan din'i kullanarak kendisini yüce bir şahsiyetmiş gibi gösteriyor...

diğer sömürücü ve kan emicilerden hiç bir farkı olmayan ağlak insan...
söyledikleri yaptıkları bi kenara, memleketimin mahkemelerinde hakkında davalar açılmış, gıyapta yargılanan bir adamın, hangi ülkeye sığındığı, neresinde ikamet ettiği, kısacası sabah kahvaltısında ne yediği bile bilinirken, abdullah öcalanı kulağından tutup kenyadan getiren türkiye, fehriye erdal için belçikayla neredeyse ikili ilişkileri kesme noktasına gelinirken, fethullah güleni washinton'un ışıklı caddelerinden tutup bir türlü ülkemize getiremiyor oluşu, bırakın getirmeyi bununla ilgili herhangi bir girişimde dahi bulunmuyor oluşu bence işin düşünülmesi gereken en önemli tarafıdır.
ha bir de sağlık sorunlarını bahane edip memleketine gelemediğini iddia etmektedir, ama bu sağlık sorunları malezya ve ingiltereye gitmesine engel olmamıştır her ne hikmetse. galiba memleketimin yargısı da havası da çarpıyor insanı...
en azından; kendisini eleştirenlere mukabil sergilediği üslupla onlardan 10 kat 100 kat 1000 kat daha saygılı ve edepli bir taraf/kişi olduğu gerçeği yadsınamaz. burdan bakınca öyle. başka taraftan bakınca değişebilir. ben buradan baktım öyle gördüm.

ağzı salyalı, rejim tehlikede sanrısı insanlarının saldırılarına karşılık sunduğu tavırla takdirimi kazanmıştır. yıllardır izliyorum; birileri tepinirken o gayet mülayim. ayar yemiş, ayağı yanık kedi zıplaması formatında höyküren naylon sözlük yazarlarıyla karşlaştırılınca; karşılaştırmanın kalitesizliğinden ar ediyor insan, mukayese de haddi aşmışlıktan dolayı kendine kızıyor.

edit:
"virgül" sonucu çeyrek irfan sahipleri "anladım" sevincini yaşar. en başında virgülleyip üzmeseydim keşke.
en azından amerika birleşik eyaletleri'nde, pensilvanya'da, amerikan merkezi haberalma teşkilatının koruması altında bir çiftlik evinde yaşayacak kadar akıllı olduğu yadsınamaz. bu bağlamda abdullah öcalan'dan 10 kat 100 kat 1000 kat daha işbilir ve emperyalist hizmetkarlığında artık gayet üst bir seviyede olduğu su götürmez.
başka taraftan bakınca belki bu gerçek değişebilir. ben buradan, cumhuriyetin göbeğinden baktım ve öyle gördüm.

ince sesli, yakasız gömlekli, kolormatik gözlüklü, kumaş pantolonlu kişiliksiz ve bireysel hareket etme yeteneğinden yoksun fethullahçı gölgelerin, bu redneck ümmetçilerin ağızlarından emperyalist salyalar akıtarak fettoş efendilerini savunmak amaçlı dezenformasyon içeren çıkışları da elbet takdir edilmelidir.

lakin asya'dan bir atbaşı gibi uzanan bu topraklarda değil. takdir, yukarıda sözü edilen eyaletlerden gelir. ha, o takdirin dalları delik deşiktir, orası ayrı tabii ki de.

insan olanda biraz ar olur, utanma olur. hem kendi toprağına; atana; insanına; soyuna ihanet eden bir emperyalist kuklaya iman edeceksin, hem de utanmadan ar ve haddini bilmekten bahsedeceksin. müslümanlara eziyet edilecek, sen susacaksın!

müslüman olamıyorsanız bile azıcık insan olun, kamil olun. haysiyet sahibi olun.
toprağınızın karşısında durmayın, ümmetçi olmayın, memleketçi olun.
nihayetinde adam olun, adam.
işbirlikçi yaftasının hakedenleri batı normlarını ilke ve şiar edinmişlerin çelişkilerinin tam da merkezinden doğan görüştür. abd oeeeh diyeceksin, ab hassktirsin diyeceksin ha? ulan bütün yasaların hukukun onun düşünce sistemi üzerine bina edimiş. var mı özgün bir ideolojin. varsa yoksa ona buna bok atmak kara çalmak. insanda biraz mantık olur, onur olur, şeref olur. düşünür taşınır şamanlığa geri döner. ayriyeten zırvalamak özgürlüktür, bir sakıncası da yoktur.

kişiyi eleştirirken gözlüğü, kıyafeti ele alındığında, bu sadece ironi ya da eğlencelik maksatta gerçekleştirilebilirse makul kabul edilebilir. onun dışında ciddi ciddi izahat sunacaksan bırak hazır giyimin çeşitliliği basitliğini silah olarak kullanmayı, başka telden çal, yanlıştan dem vur. ulan nerde dövülen kovulan sövülen kenarın yazarı var gelir beni bulur.
dünyanın her köşesine okul açtığı için bazı kesimlerce "aaa işte okul açıyo daha ne yapsın" diye takdir edilen, ama konu bu okulları dünyanın belli özel mevkilerine nasıl açtığına ve hangi parayla yaptığına gelince nedense hakkında pek yorum yapılamayan şahıs. tedavi adı altında gittiği amerikada kaldığı sürede heralde aids olsa tedavi olur gelebilirdi. o kadar da çok seviyo ülkesini işte...
ünlü türk düşünürü.
islam alimi.
eğitim gönüllüsü.
ne kadar dışlansada yüreği vatan sevgisi ile dolu kalender zat-ı muhterem.
hoca efendi.

ileride değeri anlaşılacak fakat iş işten geçmiş olacak.
kendi vatanında böyle beyinlere yer vermeyen bir ulus nasıl gelişecek merak içerisindeyim.
Dünya Gemisinin kaptanı olarak nitelediği ABD ile asla ters düşülmemesi gerektiğini sık sık vurgulayan siyonist evangelist yalancı peygamber.

sözlükteki temsilcileri de aynı fikir ya da fikirsizlik ve acizlik paralelinde yol almaktadırlar ki müslüman olduğunu iddia eden ya da en azından fethullahçı izlenimi veren bir zihniyete bu çaresiz söylem hiç yakışmamaktadır.
öyle ya, nasıl olsa biz özgün ideolojisi olmayan bir toplumuz madem, abd ya da ab ne derse onu yapalım. onların dayattıkları popüler yoz kültüre uyup tüm kültürel değerlerimizi silip atalım. kıçımızı başımızı açıp hemencecik emperyalistlerin koruması altına girelim? öyle mi?
hadi anladım, türk gibi hissetmiyorsunuz kendinizi, ruhsuzsunuz, ceddinizi ve neslinizi bilmiyorsunuz eyvallah. eyvallah da ulen hiç mi bedir aslanı lafını duymadın? türklüğün beş para etmese bile inanç boyutundan bari bir erdem bulsak ya? o da yok.

türk milletinin özgün bir ideolojisi olmadığı da iddia edilmiş ki artık ben ne desem bilemiyorum. türkler batı normlarını değil, gelişmiş ülke normlarını şiar edinmiştir. medeniyet ancak bugün itibariyle batı ülkelerindedir. 500 yıl önceye dönüldüğünde ışık doğudan yükselir ki gözünüz kamaşır, bakamazsınız.
akıllı bir toplum mevzuatını gelişmiş uygarlık üzerine inşa eder, medeniyetten elbet fayda bulur. toplum içinde yaşayan insanların kendi aralarındaki ilişkilerini de, devlet ile kişilerin arasındaki hukuku da gelişmiş bir sistem ile düzenler. geri kalmamak adına mutlak surette teknolojiye uyum sağlar, zamanın getirdiğini kullanır. bu arada onurunu, ulusal bağımsızlığını ve şerefini de korur. kültürel değerlerini ve toplum dokusunun gereklerini de muhafaza eder.
ulusun kurtuluşu için, gelişmiş ülkelerin boyunduruğu altına girmeyi tek çözüm yolu olarak görenler; aciz; korkak; ümmetçi ve cahildirler. işbirlikçi; satılmış ve haindirler.

ulusal bağımsızlığımızı ve millet onurumuzu ayaklar altına alma girişimleri bakın nasıl vücut bulmaktadır:

1. "Amerika'da şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir ve hatta denilebilir ki, şöyle veya böyle Amerika ile dostça geçinmeden destek almak değil, dostça geçinmeden, Amerikalılar istemezlerse, kimseye dünyanın değişik yerlerinde iş yaptırmazlar. Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile entegrasyon adına gidip, dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorsa, bu itibarla mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olamaz. Amerika hala bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır."
Fetullah Gülen, Nevval Sevindi ile New York Sohbetleri, Sayfa 39.

abd'nin uygun gördüğü yerlerde açtığı ve içinde amerikan ve ingiliz gizli servis elemanlarının yönetici ya da ingilizce öğretmeni sıfatıyla görev yaptığı truva atı işlevi gören okulları olan biridir netice itibariyle ki bundan ötesi laf-ı güzaftır.

sonsöz: hiçbir yerden kovulan; dövülen; vurulan; sövülen yoktur. bir insan yaşamdan erdemi ölçüsünde pay alır. gönlü güzel olanın, toprağından lezzet duyanın yüreği engin olur.
muhabbetle arz olunur.
onu bunu bilmem kendisiyle ilgili derin bir bilgim de yoktur ama bence en iyi yanı ne amaçla olursa olsun bir sürü eğitim kurumu açmasıdır dememe sebep olan şahıs.
en asil duygunun insanıdır.**
ne istediği, nerede durduğunu halisunasyonları ile cevaplayan, içinde bulunduğu ülkenin değerler konusundaki bataklık kokusuna burun tıkamış kişilerin genel kabul görür hamasi duygusal normda söylemlerle üzerinden vatanperverlik oynadığı, aslında vatanı üç kuruşa satacak pespayelerin varlığını açık eden, hocam, mihmandarım olmayan, salt höykürmelerden minvalle tenkite ve bağnazlığa maruz kalıp, yine de tarzından ödün vermediğini düşündüğüm kişidir kendileri.

öznel bir söylem olsa da ilgili kaşıntılısı bilsin de ayar mekanizmasının zembereğini kırmasın diye tekrar tekrar söyleyeyim.-diğer kimlik meraklıları da kafasında fişlesin. fırsat bu fırsat-bu adamın savunuculuğuna soyunmuş gibi görünen mevcut entry sahibi yazar: anarko extremisttir. mürid, nurcu, süleymancı, nakşibendi, kadiri, rufai, mevlevi ve mezhepci değildir. liderini tarihe gömmüştür. o tarihe gömülü kişiye muhalif ve hakaretamiz tavrı yaşam amacı haline getirmiş ve ona sarfedilen sözlerden aldığı tebriklerle günü kurtaran, muz bulmuş maymun sevinci yaşayan, pohpohlanan kişiliksizleri-bak bu bile bir yere oturtur adamı-de hiçbir işe yaramaz cehalet mazeretli horgörü membağından çanak çanak beslenip, ifraz edip yeniden tüketenler olarak görür.

ilke ve şiarlar meselesi söz konusu olduğunda mevcut düzen üzerinden çuvallayanlar, bu rezilliğin müsebbibini yanıbaşlarındaki düzenin kendisinde aramak yerine yaslayacak mecra peşinde koşarlar. fert ve millet olarak neye sadakat, bağlılık ve ölümüne aidiyet gösterdiği tam manası ile oturmamış, temelden kaymış, şerefli erdemlerin sadece kelime olarak bile varlığından habersiz; trendy, pop, verileni yutan, önüne geleni yalapşap tüketen, tepkisiz, her skim hıyar diyenin peşinden bir avuç tuzla koşan genel profilin sorumlusu abd işbirlikçisi olduğu söylenen f.gülen öyle mi?

şakirtlerinden biri olmasam da bu konuda haksızlık yapamam; kesinlike o değil.

müsebbibler; bahse konu olan-a-lara muhalif tavır sergileyen, mesnetsiz iddialarla ve sorgusuzca düşmanlaştırarak nefretini habis tohumlarla ekerek çoğaltan, bu artırımın ardından karşı taraftan gelen tepkiye "bakınız bakınız!" rezil rüsva işaretiyle provokasyon ve nihayetinde dezenformasyon yaparak, en basitinden interaktif bir alanda zırvalamalarına karşılık kendi çapında alaylı, avami övgüler bekleyen ve en ucundan da bir gazete-tv köşesinde yüksek miktarlı dolar üzerinden maaşla beslenen sahte abd düşmanı kişilerdir.

rejimin topyekün refleksi koruma hayvansı içgüdüsünü anlarım da, birinin sallananına don olmaya çalışmayı idrak edemem. bunu yaparken de sürekli kişiler üzerinden negatif nitelendirmelerde bulunan kişinin "küçük kafalar kişileri tartışır" başlığındaki o akli dengesi bozuk şahıs etiketli ademoğlu olduğunu anlarım.

idrak ve şuurun tokatlanması için: doların abd krizdeyken bile değer kaybetmemesinin sebebi; dünyanın büyük çoğunluğunu teşkil eden ve içlerinde en cevval abd düşmanlarının da bulunduğu ülkelerin merkez bankası rezervlerinin bu parada sabitlenmiş olmasıdır. yastık altı dolar biriktiren hasisler de ülkelerinin ekonomik çizgisini takibe mecbur kılındıklarını söyleyecek sahte devrimcilerdir. yeşilin gücü mü desek buna? yoksa, özünde kapitalist, diyalektik materyalizmi; materyal, madde, mal, kapital olarak algılayarak sonucu oportunist bir karara bağlamış yandan yemiş materyalistler mi?

durunuz, gayet dolarsız ve de esprili bir finito ile veda edeyim güne: ben 6 yaşımdan beri abd düşmanıyım ulan.
bu adamı eleştirmek için, dinlerarası diyalog denen şeyi kullanılması ilginçtir, dinlerin birbiriyle diyalog yapıp tek bir şeye ki sanırım bu materyalizm dir, dönüşeceği sanılıyor.
şimdi bu düşünceyi taşıyan birisi, islamın hoşgörülü olup olmadığı konusunda nasıl düşünür?
a- ) islam hoşgörüsüz olduğundan ötürü, hoşgörü ile harmanlanması lazımdır.
b- ) islam hoşgörülüdür zaten, dinlerarası diyaloga gerek yoktur.
burada b şıkkını seçen birisine şunu da sormak lazımdır;
peki madem islam hoşgörülüdür, diğer dinlerle diyalog yapması yanlış mıdır?
veyahut; islamdaki ' yahudi ve hristiyanları kendinize dost edinmeyin' olayını doğru anlamak lazımdır.
kanımca, fethullah gülen' i dinlerarası diyalog babında eleştirirken çok iyi düşünmek lazımdır.
sevmediğim bir insandır fethullah gülen, ayrıca devlete sızmaya çalışan biridir de, bunlar sanırım çoğumuzun bildiği şeylerdir. belki de devlet, onun sağladığı istihdamdan ötürü ona dokunmamakta, sadece ordudan devamlı subay atarak orduyu korumakta, yani ondan faydalanmaktadır.
ama iyi düşünmek, iyi yorumlamak gerekir bu zatı. tehlikelidir.
keşke türkiye' de yaşasaydı da, biz de bu kadar eleştirmeseydik dediğimiz kişidir.
düşünün ki bir cemaat var ve buna hükmeden kişi, bizim belamız bir ülkede yaşıyor. düşünün ki bu cemaat dışarıdan idare ediliyor ve bu cemaate amerika karşıtı bir söylem verilmiyor.
bu cemaat amerika' ya karşı mıdır? lideri orada yaşarken?
hakkaten ilginç bir durum. senin topraklarında bir grup var, epey de güçlü bir grup ve bunu yöneten kişi senin belan bir ülkede yaşıyor. allah allah? bu cemaatten amerika karşıtı bir söylem duyduk mu yahu?
herhalde, amerika bizim üzerimizde çok etkili değil ( !) de ondandır duymayışımız..
gelsin ve türkiye' de yaşasın, bu kadar eleştirmem- söz.
hoca birgün ağaç budarken, yoldan geçen boğazına kadar iliklenmiş gömlekli ve kumaş pantolonlu birisi sorar.
-hocam ne yapıyosun?
+ağaç buduyorum..
-iyi de hocam bindiğin dal kesilir mi hiç?
+ya tutarsa?

edit:* *
dinler arası diyelog ile direk kuran'ı kerime karsı gelme cüretini gösteren din adamı.biraz incelenirse bir çok yerinde hiristiyanlar ve yahudilerden bize dost olmuyacağı,onlardan uzak dururması gerektiği açıkca belirtirmiş.hatta dost olunduğu taktirde onların bizi kendi yanlarına çekeceği pekçok din alimi tarafından belirtilmiştir.Allah onu ve yolundan gidenleri uyandırır inşallah.
yamulmuyorsam, 60 lı yıllarda komünizmle mücadele derneği başkanı idi bu zat. o yıllarda gene kurulan bir örgüt var ülkemizde. kontrgerilla olarak da bilinen türk gladiosu yani ergenekon .

bu ergenekon örgütünün içinde bilimadamları var, siyasiler var, siviller var.. erol mütercimler yaklaşık olarak böyle söylüyor.

ben fethullah gülen ile bu ergenekon arasında benzerlik görmüşümdür nedense. ve fethullah gülen hareketi masonik örgütlenmelere de benziyor. ha unutmadan gene ergenekon hakkında şöyle bir yorum var;

- millet buna hizmet ederken, aslında ülkeye hizmet ettiğini zanneder..
hellori hazretleri.
taraftarları tarafından peygamber olarak görülen kişidir. cemaat evlerinde konuşmaları gençlere izletilir, bu sırada gençlere "hocaefendinin karşısında diz çökün" denilir.

not: yüzde yüz doğrudur.
peygamberin ashabının kıtmiri olmayı lütuf sayan biri.
düşünülünce bu ülkede vatan haini diye aranıp, sonrasında affedilip, ülkeye geri döndüğünde ise kahraman olan onca insan vardır ki bu sebepten ötürü kendisinin amerika da olmasına şaşmamak gerekmektedir.

hakkında onca şey söylenmektedir ve bu söylenilenler genelde kendisi hakkında tam olarak bilgi sahibi olmayan kişiler tarafından ortaya atılmaktadır. zaten kendisinin söylediklerini tam olarak dinleyen bir kişi, kendisinin amacının ne olduğunu anlayacaktır ve de hakkında söylenilenlerin ne kadarının doğru olduğunu kavrayacaktır. ama hakkında edinilen bilgiler ya kulaktan dolmadır ya da orada burada kendisinin söylediklerinin arasından seçilmiş cümlelerdendir. biraz araştırmak gerekmektedir birilerine vatan haini, terörist, amerikan emperyalizminin uşağı tanımlarını yaftalamak için...