bugün

fenerbahçe nin uefa tarafından ceza almayacağını ve tff nin bu işi güzel bir şey ile tatlıya bağlayacağına gözler önüne seren olay.

benim anlamadığım ilk başta fenerbahçe yi bitirme planı idi. sonra aziz yıldırım ı bitirme planı oldu. şimdi aziz yıldırım ı da akladılar. peki adama sormazlar mı madem hiç bir şey kesin bulgu yok idi neden bu kadar süre içeri de kaldı. peki tamam fenerbahçe nin iyi gidişini engelemek için olsa niye play off oldu. acaba fener in açık ara şampiyon olacağını ve gs nin bu çıkışını beklemedikleri için olabilir mi?

bir diğer ihtimal bir anda rüzgar tersine esip digitürk ün rest çekmesinden dolayı rant yüzünden buraya dönüldü. sonucu nedeni sebebi ne olursa olsun tam anlamı ile komedi bir süreçtir.

fenerbahçe nin cas taki davayı çekmesinin tek sebebi seneye şampiyonlar ligi ne gitmek istemesi yoksa davalı olduğu bir organizasyon a nasıl dahil olacaktır.
fenerbahçe gene bir açıklama yapar ve şimdi tepki gösteren fener taraftarı gene yea biz inanıyorduk zaten diye başlar konuşmaya.
Ali koç : CAS bizim "namus" davamız.
Nihat özdemir : namus davamızdan ASLA VAZGEÇMEYECEGiZ.

madem fenerbahçe haklıydı , şike yapmamıştı o zaman bu davayı kazanmayacak mıydı ? 45 milyon euro tazminat almayacak mıydı ? Alacaktıysa ne sikim yemeye vazgeçti bu davadan. Bir fenerbahçe taraftarı önce bunu sorgulamalı. ha eğer tff'den falan dedilerse ki , "bak abicim böyle böyle ceza almamanızın bi yolunu buluyoruz uefa ile zıtlaşmayın" gibisinden , e o zaman tff'ye buradan sevgi ve saygılarımı iletiyorum ve yeter yıldırım demirören yeter diyorum.

Kulüplerimizin yaptığı hatalar çoğu zaman biz taraftarların yüzünü kızartır. Misal Cemal Nalga olayı bir galatasaray taraftarı olarak her açıldığında utanırım , yüzüm kızarır ,hazmedemem, galatasaray gibi bir kulübün tarihine böyle bir olay yazdıranlara bela okurum.

Bir fenerbahçelinin de bu olayı kolay kolay hazmetmemesi lazım.
görsel spamlerin çatur çutur konuyla ilgili tweet attığı olay. "Best Laughter Actually"
bu olay bile fenerbahçe'nin şike yaptığının ispatıdır aslında. anlayabilene tabi.
sebeplerinin ne olduğu merak edilen olaydır. Bakalım aziz yıldırım ya da yönetim ne açıklama yapacak.
Şu andaki duruma göre yönetim taraftarını rezil etmiştir.
--senaryo--
fenerbahçe'nin suçsuz olduğu gün gibi aşikardır. lakin yine de olayı organize dava haline getirip çete davası olarak sürdürmek ve aziz yıldırım'ı en az 1.5 sene daha içeride tutmak mümkündür.
lakin öbür yanda da cas'ta açılmış dava vardır.
bu dava neticelendiğinde hem uefa, hem tff, hem tc hükümeti rezil olacaktır.
yıldırım demirören devreye girer.
tayyip erdoğan devreye girer.
platini devreye girer.

önce trabzon camiası ve sadri şener ikna edilir, korkutulur, sindirilir. zira aziz başkan'ı içeride tutan güç, pekala sadri başkan'ı da içeri alabilir. trabzon'u bitirebilir.
sonra galatsaray camiası korkutuldu ve sindirildi. şampiyonluğu tehlikeye sokuldu, bir yandan da teşvik davası...

cemaatin eline yüzüne bulaştırdığı bu düzmece operasyona nokta konmalıydı.
ama elde kapı gibi cas davası var.
fener her türlü sikecek alayını.

fener'in geçen seneden zararı büyük.
ona bu sezonun şampiyonluğu verildi.(evet bu sene fener şampiyon olacak)
dolayısıyla geçen sezonun zararı telaffi edilecek.
galatasaray sussun diye beşiktaş tt arena'ya talip oldu. yine pusturuldu galatasaray. ama daha fazla sesleri çıkmasın diye ayarlamalar yapıldı.
bu ayarlamalara göre ligi 2. sırada bitirecek olan galatasaray, şampiyonlar ligi ön eleme turlarında dandik takımlarla eşleşecek ve şampiyonlar ligi gruplarına katılacak.

geçen sezonun tescilinde en başından beri hak arayan bursaspor da sezon boyunca pusturuldu.
aleyhte verilen kararlarla ligi domine etmesi engellendi. ligi 8. bitirdi, kupa finaline çıkarıldı ve o da tatmin edildi.

şimdi tek bir sıkıntımız kaldı.
beşiktaş'ın mali durumu.

bu cas davasının geri çekilmesi karşılığında demirören beşiktaş için uefa'dan taviz kopardı mı?
koparmış olduğu muhakkak.
beşiktaş'ta avrupa kupalarına katılacak.

ne güzel düzen...
ne güzel senaryolar, ne güzel anlaşmalar...

fenerbahçe memnun olacak.
hem şampiyon, hem başkanları çıkıyor, hem de aklanıyor.
galatasaray buruk ama mutlu olmaya eli mahkum. statları devletin, teşvik davası var öbür yanda, eh bir de çıtır rakiplerle eşleşip şampiyonlar ligine kalacak. daha n'olsun. ha neden şampiyon olamadınız diye hayıflanacak taraftara verecek cevap da hazır. "bu takım geçen sene 8. sıradaydı, 2. bitirmek başarıdır..."
trabzon kimsenin umrunda değil zaten.
bursa mutlu, avrupa kupalarına katılıyor, hatta türkiye kupasını alacak.
beşiktaş mutlu, finansal fair play dolayısıyla başı ağrımayacak.

diğer süper lig kulüpleri zaten mutlu. para var huzur var.

şimdi ayıp olacak biraz ama sesli düşünüyorum;
biz futbol mu seyrediyoruz...?
--senaryo--
ve aziz yıldırım da aklanmıştır. *

o halde bunca zaman neden içeride tutuldu, bunun hesabını verin o zaman aziz yıldırım' a ve fenerbahçe' ye.

alın lig sizin olsun, ben de bir kuruş kazandırırsam bundan sonra digitürke adam değilim.
fenerbahçe'nin çok ciddi baskılar görmese asla geri çekmeyeceği davaydı. hangi kulüp sonuna kadar yanında yer alan taraftarını karşısına alacağını bile bile böyle bir karar verir ki? ileriki günler gösterecek ne oyunlar döndüğünü.
(bkz: türk insanının kılıfına uydurmaktaki mahareti)
Bu dava onurumuzdur, namusumuzdur diyen kulübün şark edip, dansöz gibi kıvırması ve sonuç olarak, onursuz ve namussuz olduğunu tescil ettiğinin aleni belgesidir.
fenerbahçe'nin şike yaptığının ispatıdır.

şimdi etik kurulu raporu istediği kadar istediği kişiyi istediği şekilde aklasın dursun.
bir fenerbahçeli olarak hala büyük bir şaşkınlığın içindeyim. taraftarın yönetime verdiği büyük desteğin bedeli bu olmamalıydı. biz bu renkleri bu armayı değil bank asya amatör kümeye düşse yine kombinemizi alıp tribünde ki yerimizi alacak, yine formamızı üzerimize geçirecek ve desteğimizi sürdürecektik.

ama siz taraftarın tek sığındığı ve umut bağladığı cas davasını geri çekerseneiz hop dur orda sayın yönetim demesini de biliriz.

belki de karşılıklı pazarlıklar dönmüş olabilir bunu kimse bilemez. sonuçta son dönemde türkiye ye gelip gitmeler tayyip hazretleri ile görüşmeler artmıştı. eminim ki bir o kadar da yoğun bir telefon trafiği de gerçekleşmiştir.

bu pazarlıklar, şampiyonlar ligi ön elemesini garantileyen fenerbahçenin şampiyonlar ligine bu sene alınması karşılığında ve bir takım el altından yapılacak ödemelerle fenerbahçenin zararının kapatılacağı bunun karşılığında da fenerbahçenin uefa ve platini zevatlarının prestijinin sarsılmaması uğruna dava geri çekilmiş olabilir.

tabi bunların hepsi teori doğruluğunun ispat edilmesinin çoğu mümkün değil.

bakalım zaman türk futboluna neler gösterecek...
fenerbahçe spor kulübünün namusundan feragat ettiğinin açıklamasıdır.
bugün "konu hakkında basın yasağı" açıklanması da yapılabilir.
rte yapım - organizasyon eseridir.
böyle durumlarda duygusallığı bırakıp aklın yolunu izlemesi gereken fenerbahçe yönetiminin gecikmiş hamlesi.
kazan-kazan kuralı uygulanacak herhalde.
gayet onurlu! ve gururlu bir harekettir.
öncelikle fanatik duygularla değil , soru işaretleri ile bu entry'i yazıyorum..

şimdi "cas davası namusumzudur" denmedi mi? fenerbahçe'Den buyuk fenerbahçe taraftarına, kulübün gerçek sahiplerinin ellerine pankartlar tutuşturulmadı mı?

bu taraftarı kandırmak değil mi?

peki burdaki amaç ne?

davayı çekmek " şampiyonlar ligine alınmamam haklı" demek olmuyor mu?

şampiyonlar ligine alınmamanın haklı olması "şike " muhabetine dayanmıyor mu?

onu kabul etmek, şikeyi kabule tmek değil mi?

muhetemelen tff fenerbahçe'ye ceza vermeyecek ve fenerbahçe'nin parasını bir şekilde tahsil edecek..

peki " kararı vermek için elde yeteri kadar delil var" diyen uefa, turk futboluna, ya da adı gecen takımlara yaptırım uygularsa, bu davanın çekilmesi ile haklı duruma dusmus olmuyor mu?

ya da taraftarına " namusumuz" dıyen fb yönetimi, cezanın kaçınılmaz oldugunu anladı da geri vites mi yapıyor. yoksa uefa ile anlaştılar mı?

burada bırılerı fenerbahçe taraftarını kandırıyor..

kucukken buyuklerim " onlar paraları kazanıyor, sen uzuluyorsun" derdi..

buyudum ve nerdeyse 3o yıldır ilkkez bu lafın bu kadar gercekçe yuzumuze vurdugunu hissediyorum..

fenerbahçe'ye uzulmuyorum, hatta beter olsunlar..

ama taraftarı bunları hak etmiyordu. bu kadar..
eğer sonucunda Aziz'imi dışarı çıkaramayacaksa, yönetim değişene kadar, fenerbahçe formamı çıkarıp duvara asacağım hadisedir.
kapalı kapılar ardında bazı konularda mutabakat sağlandığı ve ortak bir kararla gerçekleştiğini düşündüğüm hareket. fenerbahçe taraftarları olarak şaşırmadık ve üzülmedik değil. olayın aslını astarını merak ediyoruz ve bekliyoruz.
bunun sonucunda şunlar gündeme gelebilir.

1- uefanın feneri avrupa kupalarına geri itmesi.
2- aziz yıldırımın demir parmaklıklardan geri çıkması.
3- tüpçünün 100 trilyon alacağının senetlerini geri yırtması.
4- federasyonun önümüzdeki yıl süper final kararını geri çekmesi.

(bkz: fizikte çekme-itme kanunları)
(bkz: etki tepki yasası)
(bkz: dohtor bu ne)
(bkz: küçük yap bunları insan yiyecek)
kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapılıyor, dava çekilecek, 2 kez ertelendi dediğimizde "yok öyle şey, imkanı yok öyle bir şey olamaz" diyenler şimdi nihayet kapalı kapılar ardında bir şeylerin pazarlığının yapıldığını düşünmeye başladı.

ama diyoruz ya işte; şimdi fenerbahçe kulübü ya da aziz yıldırım bir açıklama yapar taraftar yine inanır.

3 temmuz'dan beri her şey o kadar açık ve her şey o kadar aleniydi ki bunun böyle olacağı çok belliydi. hükümet, tff (hem mehmet ali aydınlar hem yıldırım demirören) fenerbahçe yöneticileri uefa ile pazarlığı yaptılar ve durum ortada.

hep dedik ya; bir kulübün küme düşmesinin nelere mal olacağını hesap etmek çok zor ama yöneticiler bunun hesabını çok iyi biliyorlar... ve gerekeni yaptılar, geri çektiler davayı.

sanırım artık söyleyecek bir şey kalmadı.
anlamsız bir durum.

burada benim bir fenerbahçeli olarak merak ettiğim tek şey;

uefafenerbahçeyi aklamış olacak? (şike konusunda, türkiyede dava sürüyor)
fenerbahçe mi uefayı aklamış olacak? (hukuksuzluk konusunda, hüküm verilmeden avrupadan men edildi fenerbahçe)

hangisi daha mantıklı?

ergen tavırlılar buraya kadar okuyup, eksileyip bıraksınlar. aklı başında spor severlere bir kaç şey sormak istiyorum...

şimdi tamam şu şike olayını m.a.a. tarzında çözemeyeceklerini anladılar ve yıldırım demirören geldi orta yol bulsun diye. fakat garip olan federasyonun fenerbahçenin bu davayı -ki onların ricasıyla olmuştur bu- çekmesini nasıl sağladılar? nasıl ikna oldu fenerbahçe?

''ligden düşürülmessiniz seneye avrupaya gidersiniz'' dendiyse ve uefada buna göz yumduysa -cas davası geri çekileceği için- diğer ülkelerde ceza alan takımlar buna ses çıkarmaz mı acaba?

sonuçta önümüzde bariz örnekler var değil mi ceza alan. (italyan ve yunan takımları)

uefa bunları ve tamamen sıfır tolerans olduğunu her demeçte üstüne basa basa vurgulamış bir kurum sonuçta. 45 milyon eoru luk tazminat için bu duruştan vazgeçer mi?

fenerbahçe bu davayı geri çekince uefa aklanmış olmayacak mı?

fenerbahçe avrupaya gider fakat etik kurul falan değilde mahkemeden şike ile ilgili bir ceza gelirse ne olur? işler başa mı döner?

çok arapsaçı bir durum bu. anti şeffaf bir durum hatta.
namusun fenerbahçeli yöneticiler için ne kadar basit oldugunu göz önüne süren dava.