bugün

Mark Twain kişisinin
"Okul hayatımın eğitimime karışmasına izin vermedim. " diyerek eleştirdiği süreçtir.
belli bir müfredat dahilinde katılımcının yaşamında değişim ve gelişim yaratan öğrenme öğretme süreçleri. katılımın arttığı ölçüde başarıya ulaşma oranı artar.
eğitim aynaları pencereye çeviren bir olgudur.
insana bir uzmanlık öğretmek yetmez. Bununla insan, doğrusunu isterseniz, işe yarar bir makine olur ama, tam, eksiksiz bir kişilik kazanamaz. Elde edilmeğe değer bir şeye coşkunlukla yönelmesi gerekir onun. Bir güzellik ve ahlâkça iyilik duygusu edinmelidir. Yoksa, insan uzmanca bilgileriyle, dengeli bir biçimde geliş...miş bir insandan çok, iyi eğitilmiş bir köpeğe benzer. Komşusu ve topluluk karşısında bir tutumu olabilmesi için insanların dürtülerini, özlemlerini ve acılarını anlamaya çalışması gerekir.

Bu değerli şeyler genç kuşaklara öğretmenlerin insanca yaklaşmalarıyla aşılanır, yoksa el kitaplarıyla, yalnız onlarla değil. Kültür, her şeyden önce budur ve böyle korunur. «Humanites» yi önemli bir şey olarak salık verdiğim zaman, gözettiğim budur, yoksa, tarih ve felsefe alanında kuru bir özel bilgi değil.

Gündelik yarar bakımından yarışma ve vakitsiz uzmanlaşma sistemi üzerinde aşırı derecede durmak insan kafasını körletir. Oysa, bütün kültür hayatı ve kısacası, bilimlerin gelişmesi bu kafaya bağlıdır.

îyi bir eğitim için ayrıca, bağımsız eleştirici düşüncenin de gençlerde geliştirilmesi önemlidir. Oysa, bu gelişme gereğinden çok şey okutularak büyük ölçüde kösteklenmiştir. Gereğinden çok şey okutmak, ister istemez, düzeyde kalmaya ve kültürsüzlüğe götürür, öğretim öyle olmalı ki, sunduğu şey, değerli bir nimet sayılmalı, güç bir ödev değil. ALBERT EiNSTEiN
Eğitimli insanların dokuz düşüncesi vardır:

1. Baktıklarında berrak görmeyi düşünürler.
2. Dinlediklerinde, iyi duymayı düşünürler.
3. Görünüşleri bakımından sıcak olmayı düşünürler.
4. Davranışlarında saygılı olmayı düşünürler.
5. Konuşmalarında doğru olmayı düşünürler.
6. işlerinde ciddi olmayı düşünürler.
7. Kuşkuya düştüklerinde soruları nasıl soracaklarını düşünürler.
8. Öfkelendiklerinde sorunları düşünürler.
9. Kazancı gördüklerinde adaleti düşünürler.
(Konfüçyüs)
eğitim adındanda belli olduğu gibi önemlidir. genellikle öğretimle karıştırılır anlamları.
şu günlerde çok fazla sorgulanması gereken eğitimin, insanlara eksik verilmesi sonucu bugün dört yanınızda
çeşitli mutantlar dolaşmaktadır.
12 hatta 16 sene boyunca oturun ve kalkın komutundan başka eğitim almayan insanlar , kendi kendini
eğitebilenler dışında hayata karşı aciz kalmışlardır.
kendini tanımayan insan , başkalarını ne kadar tanıyabilir , nasıl iletişim kurar.
eğitim 45 cm yi göz kararı ile ayarlayabilmektir.Bu yetenek çoğu genci liseden de üniversiteden de mezun eder.Bu olmadı mı eğitim eskiktir.
Bertrand Russell şöyle der eğitimle ilgili:
"People are not born stupid,they are born ignorant. Education makes them stupid."
"insanlar aptal doğmaz, cahil doğarlar. Eğitim onları aptallaştırır."
ülke olarak üzerinde çok az durduğumuz, düşündüğümüz bir alan.
değişim içerisinde olmalıdır.

http://sartegitim.blogspo...01/degisim-ve-egitim.html
insana yapılan en karlı yatırımdır.
eksikliği her kötülüğün anasıdır.
bir an önce değiştirilmesi gerekendir. zira yeni nesil heba olup gitmekte. okulu sadece vakit geçirmek için gelmekteler. gelecekle ilgili hiçbir planları yok.
Gerekli yönlendirmelerle bireyin elde edeceği davranışlar bütünüdür. Eğitim sanıldığı gibi dışarıdan bireye dikte edilemez. Yalnızca birey kendisi istediğinde eğitim süreci işler. Aynı durum öğretim için geçerli değildir. Çünkü eğitim ve öğretim birbirinden farklı şeylerdir.
eğitimin iki temel işlevi vardır ; birincisi toplumsallaştırma (toplum için insan), ikincisi bireyselleştirme yani kendine yeter bir insan yetiştirmedir.
eğitim kafayı geliştirmek demektir. Belleği doldurmak değil. *
cehaleti alan, bazen eşekliği baki bırakan, bu duruma çözüm üretememiş sistem.
öğretimle karıştırılan terimdir oysaki eğitim ve öğretim bambaşka şeylerdir.

eğitim aileden başlar ve hayat boyu devam eder.sandığımız gibi sadece okullarda değil.

toplumla olan ilşkilerimizi bireysel sorunlarımızı cözmemizi sağlar.

asla ama asla okuldaki öğretimle karıştırırlmaması gerekir.

hatta hiçbir zaman okul yaşantınızın eğitiminize müdahale etmesine izin vermeyin.
insan eğitilmez ancak kendini eğitir. günümüzde şahitlik ettiğimiz eğitim bilgiyi kirletmekden, dayatmaktan başka bir işe yaramamaktadır. bu sayede matematikden fizikden nefret eden ama daha matematiğin fiziğin nedemek olduğunun ilk harfini bilemeyen insanlar türemiştir. Eğitimi olması gerekenden daha çok stresli bir hale getirerek onu psikolojik bir vakaya dönüştürmek sanırım yeterince sadistlik içerir. Helede söz konusu insanların minumum yaşı 5 ten başlıyorsa. Gerekli veriyi ilgiyle inceliyorsa insan, ancak bu eğitime dönüşebilir. Minicik beş-altı yaşlarındaki çocuklara kazandırılması gereken kendisini nasıl eğiteceği hakkında bakış açısı sunmaktır. Bu aşamayı geçmiş kişi öğretime zaten yönlenecekdir. Ne yazıkki söz konusu terim kalıcılaşmış iktidarların alttan alttan sözcülüğünü yapar, çok yönlü bir fırsat eşitsizliğine yol açar. Konuyla ilgili pink floyd the wall filmi çok güzel noktalara ayrıca değinmiştir.
ilerlemesi gerekirken, geriye doğru giden sistem. En azından Türkiye'de... Küçük köylerde ve ilçelerde çalışan doktor, öğretmen arkadaşlarımın bahsettiklerine göre, her yerde pırıl pırıl yeni yapılmış camiler ama yıkık, dökük öğretmensiz okullar var. Yazık acınası ve korkutucu bir durum, cahil insanlar artacak, kendilerine ne emrediliyorsa "dinimizde bu uygundur" diye ikna edilerek yaptırılacak... okuma yazma bilmeyen insan oranı okadar yuksekken Türkiye'de, gelişme bu ülkenin neresinde bilemiyorum...
piç ettiler eğitimi piç.

(bkz: sikerler olum hepimizi sikerler)

başa gelen oyuncak gibi oynuyor eğitimle. sen gidince o senin verdiğin sistem kalacak mı sanıyorsun? attığın her boktan adımı eleştiren bir muhalefet yarın başa geçerse, o da değiştirecektir. oyuncak amına koyim oyuncak...
iptidailiğin gazını çıkaran faaliyetler bütünü. (bkz. mektebi iptidai).
türkiye'de gerçekleşenden tabii ki çok farklı olan bir kavramdır.

--spoiler--

eğitim kovayı doldurmak değil, ateşi yakmaktır.

--spoiler--
doğduğunun ilk yıllarından itibaren insan denen yaratığın kendi yavrularına uyguladığı "standardizasyon" işlemi... çeşitli kuralları, alışkanlıkları, şartlanmaları içeren bu işlem sonucunda insanoğlu yavrularını belli bir standarda ulaştırmış olur. zaman zaman "sınav" denen bazı testlere tabi tutarak arada kalite kontrolü de yapar. yavrularına "diploma" denen imzalı belgeler vererek kullanım süresi içerisinde standardının dışına çıkmayacağının garantisini de verir.

eğer arada sırada "cami duvarına işeyen" defolu mallar çıkarsa, onlara çeşitli yaptırımlar uygular. psikolog denen yetkin tamircilerin gayretleri de işe yaramaz ise, teknik imkanları fabrika seviyesinde olan ve adına "hapishane" denen yerlere gönderilen defolu insan yavrucukları yeniden formatlanarak piyasaya sürülür.
canlının davranışında, istendik yönde değişiklik meydana getirme süreci. insanın kendine yönelttiği en büyük hakarettir. insanın tanrılığa soyunarak haddini aştığı, böylelikle aşağıladığı ve böyle yaparakta kendini aşağılandığı durumdur. insana birşey öğretebilirsiniz ancak insanı eğitemezsiniz çünkü insanın özgür iradesi vardır sözünü söyleten kavramdır.