bugün

penis'e benzeyen ünlü kuledir.
edit: penise benzediğini ben söylemiyorum.
kaynak: the da vinci code.
en tepesindeki o küçücük tuvaletin kapısının arkasında "seni seviyorum aşkım" yazan ve başkada hiçbir dilde hiçbir yazı, çizik vs. bulunmayan kule. her gün milyonlarca ziyaretçi çıkıyor o kuleye ve tuvaletlerini kullanıyor. hiçbirinin aklına gelmemiş bir şeyi sadece bizim milletimizin insanının akıl etmiş olması çok düşündürücü yahu. gören yabancılar onun türkçe bir yazı olduğunu anlamasalar keşke. gerçi aşkımdaki "ş" ele veriyor her şeyi. türk milleti olarak her gittiğimiz yerde iz bırakma endişemiz mi var ne? heee bu arada dokunmaya kıyılamayan notre dame kilisesi'nin duvarlarına kazılmış sinan kalp necla'yı saymıyorum bile.
koskoca bir demir yığını! ha tarihe tanıklık yapmıştır, o ayrı. ama yine de demir ziyanı bir şey işte.
en tepesine çıkana kadar 1792 basamak vardır.
rivayete göre ünlü bir fransız şair kuleyi hiç sevmez fakat bu kulenin hep altında otururmuş,sonra meraklı bir arkadaşı sormuş üstat sen hem kuleyi sevmiyosun hemde hep altında oturuyosun neden diye sormuş.
şairse,koca şehirde etrafıma baktığımda bu lanet kuleyi görmediğim tek yer burasıda ondan demiş.

edit:o rivayetteki şairin adı guy de maupassantmuş regulus'a teşekkürler bilgilendirme için.
boyu, yazları sıcaklığın etkisiyle 15 cm kadar uzayabilir.
300 metre yüksekliğe sahip olan kule. *
paris'in en kötü yapısıdır.
şairin biri sürekli onun altında şiirlerini yazarmış
sormuşlar, herhalde çok seviyorsunuz bu kuleyi;
yok demiş, bu demir yığınını görmediğim tek yer burası bu güzel şehirde o yüzden burda yazıyorum.
ben de parise gittiğimde entrylerimi hep onun altından yazarım. o demir yıgınını görmediğim tek yer orası oldugu için.
sonra bir gün picasso, platini ve ben seine nehrinin kıyısında oturuyoruz...
yok artık!
fransada devam eden türkiye mevsimi etkinlikleri çerçevesinde , bu gece saat 21.00'de türk bayrağının renkleriyle ışıklandırılacak olan ; paris deyince akla gelen ilk mimari yapıdır... ışıklandırma işlemi , fransız faşistler tarafından tepki toplamış , paris belediye başkanı bertrand delanoenin protesto edilmesine sebebiyet vermiştir...
1. ve 2. katına iki katlı asansörlerle çıkılabilir. Çocukken babama sormuştum en üst kata çıkarken yorulmadın mı diye, babamda asansörle çıktık demişti. ben de o zamanlar hep merak etmiştim asansör dik (90 derece) olmayan bir yere nasıl çıkar diye. Çocuk aklı işte, hep dik olarak hareket eden asansörleri görmüşüz, hiç düşenememişiz asansörlerin aynı anda hem yatay hemde dikey olarak hareket edebileceğini. Ayrıca en üst kattan stade de france görülebilir.
hic kule gormesek yazilan tanimlara inanacagim neredeyse...
demir yığını desem birilerinin gucune gidecek biliyorum. seine nehrinde opera esliginde seyahat etmek cok daha keyifli...
http://www.dailymotion.co...-14-juillet-2009_creation

bu linke dans eden kula. fena olmamis.

goruntuler fransiz devriminin yildonumu etkinliklerinden.
artık birilerine girmesi gereken kule.
paris'in sembollerinden biri haline gelmiş olan metal aksam ağırlıklı üçgen şekilli kule. adını mimarından almıştır. mimarı aynı zamanda izmir'deki konak pier'in de mimarıdır.
paris halkının demir bayan adını verdiği 1887 ile 1889 yılları arasında Gustave Eiffel'in firması tarafından, Fransız Devrimi'nin 100. yıl kutlamaları çerçevesinde inşa edilmiş bir kuledir.
aynı mimar'ın (gustave eiffel) bir başka eseri için:

(bkz: konak pier)
özgürlük heykeli bu cisimden bir sene önce yapılmış; bu akşam canlı para isimli yarışmada, yarışmacı çift 650 bin tl'yi kaybedince öğrendim.
bu kulenin kamuya açık alanları 57 m, 115 m ve 276 m yükseklikte bulunur.
ii. dünya savaşı sırasında, işletim sistemindeki hasarlar sebebiyle asansörler devre dışı kaldığında, adolf hitler kuleye yaya olarak çıkmak zorunda kalmıştır.**
chuck palahniuk'un betimlemesiyle; ''tam altında durup kafanızı yukarı kaldırdığınız zaman nefesinizin kesilmesine yol açan bir sonsuzluk tüneli''
vaktinde ünlü fransız yazar* eyfel kulesinden nefret ettiğini söyler dururmuş.
fakat her öğle yemeklerini bu kulede yermiş. yazar bir gün yine öğle yemeğini kulenin en üst katındaki lokantasında yerken garson ünlü yazara "efendim bu kuleden nefret ediyorsunuz da neden öğle yemeklerinizi yemek için bu kuleye geliyorsunuz?

yazar cevabı yapıştırmış, "buradan nefret ettiğim doğrudur. öğle yemeği için buraya geliyorum çünkü bu kulenin pariste görünmediği tek yer burası."
bitmemiş inşaat misali bir demir yığını. hayalkırıklığı.
ayrica yapiminda 6400 ton agirliginda 18.100 adet demir parcasi kullanilmis olan kule.
özünde bir demir yığını olmasına rağmen, ışıklandırmasıyla son derece romantik gözüken devasa kule. özellikle en üstü katına çıkarken binceğiniz asansörle uçuyormuş gibi hissedebilirsiniz.
adında y harfinin olmasını hak eden ama yazılışında olmayıp telaffuzunda kilit olan y harfinden yoksundur . . .