bugün

yokmuş. cahil öyle diyor. koskoca biyoloji biliminin bunun üzerine kurulduğunu bilmiyor. mümin işte.
(bkz: ekstrasellüler sıvı) mesela bundan başlanılabilir .
koskoca biyoloji de yetmiyor beyimize, dedirten.
beyaz güvelerin gri güvelere evrimleşmesi gözlemlenmiştir.

ayrıca:

Evrim'in Bilim insanlarınca Kabul Edilirliğine Dair: ''Uluslararası Evrim Eğitimi Bildirgesi''

http://www.evrimagaci.org/makale/262
din kafalar kıtaların bir zamanlar birleşik olduğuna, gezegenin bir zamanlar yüzeyinde oksijen barındırmayan kızgın bir gökcismi olduğuna da inanmazlar. çünkü bunlar (a) masal kitaplarında yazmaz (b) gözlemlenmez (c) bilimin "gözlemlenebilir" olduğu kadar "ölçülebilir" ve "kıyaslanabilir" bir bilme biçimi olduğundan bihaberdirler, ve elbette, israrla: (d) iman sahibine laf anlatmaya çalışanın aklı yoktur.
bilim adı altında anlatılan hikayelerdir, biz de "haa tamam öyleyse" der dinleriz, sonra da müslümanım diye gezeriz ortalıkta.
Ben hatırlıyorum 2 3 yaşlarımdayken maymundum sonra yavaş yavaş buralara kadar geldim çok şükür.
Nasil yani?eski homo erectus kafa tasları, austrolopectus kafa tasları kanıtdan sayılmiyormu?videoya mı cekseydik son 500yüzbin seneyi?
Üstüne merak eden vatandaşımıza 'ilk insan zenciydi.' desen kızar . insanların dağ farelerinden evrimleştiğini bilmez . Hücredeki mitokondrinin hücreye sonradan yerleşen bir bakteri olduğunu bilmez . Kutup ayılarının , aslında boz ayılarının doğal seçilim sayesinde bir mutasyon hatası sonucu ortaya çıktığını bilmez . Taksonomi (Evrimsel biyoloji) diye bir bilim dalının olduğunu bilmez . Evrim ağacı adındaki bir olguyu bilmez falan . Pardon bi de (bkz: Kronoloji) adındaki bilim dalını bilmez .
devamı gelmemiş yada bize bişeyler sunmayı hedefleyen cümle.

adam hemen kanıt istiyor, kesin ve net olarak, şuna bi hulk fırlatın ne diyo bu ya.
milyarlarca yıllık süreci birkaç dakika sanan mallar için yoktur. onlar bir şeye taş atınca kötülüğü yeniyorlar nasılsa.
Melisin bir var bir yok olması bence evrimin gotlüğü, evrim lütfen adam olur musun.
evrim denilince akla üstadın(NFK) şiiri gelir ve düşünülür.Allah hepimizi doğru yola iletsin.

Çocukken haftalar bana asırdı;
Derken saat oldu, derken saniye...
ilk düşünce, beni yokluk ısırdı:
Sonum yokluk olsa bu varlık niye?

Yokluk, sen de yoksun, bir var bir yoksun!
insanoğlu kendi varından yoksun...
Gelsin beni yokluk akrebi soksun!
Bir zehir ki, hayat özü faniye...
aklı donmuşlara milyonlarcası gösterilse bile inanmak istemeyecekleri veya anlayamayacakları kanıttır.

onların kafaları salt inançla felç olmuştur. evrimin yaratıcının varlığını dışlamadığını, tanrının canlıları ilk haliyle yaratıp kendi hallerine bıraktığını ve canlıların evrim geçirdiklerini bile kabul etmezler. evrimin ağır gelişen süreçler demek olduğunu reddederler, ama herşeyin bir anda oluştuğunu gözlemlemedikleri halde, dünyanın ve canlıların bir anda varolduğu düşüncesini sorgusuz sualsiz kabul ederler. ellerinde evrimi çürütecek pek zayıf bir tek şey vardır. o nedenle, eşitsizler arası boks maçında sürekli yenilmeye mahkumdurlar.

katolik kilisesi gibi katı bir dini kurum bile bilim karşısında geri adım atarak evrimi kabullenmek zorunda kalmıştır. ama, bunlar henüz ortaçağ hıristiyanları düzeyindeler. ne desek nafile, anlamaları için daha geçmesi gereken yüzlerce yıl var.
Evrim dediğimiz olay hayatın her safhasında mevcuttur. Yeter ki bakmasını bilen gözlere sahip olalım.
evrim, hayatın değişimi ve gelişimi ile ilgili bilimsel vurgulara sahip en başarılı teori olmakla birlikte, bilimden uzaklaştığı noktalarda vardır.

evrim, biyoloji bilimi ile ilintili bir teori olması sebebiyle, pozitif bilime uygun olmalıdır. yani sosyal ya da formal bilimlerde olduğu gibi varsayımlara dayanan kurallar ya da kanıtlar yerine, gözlemlenebilir ve test edilebilir kanıtlara ihtiyaç duyar.

bu noktada evrimin çok kapsamlı bir teori olduğu düşünüldüğünde, bazı iddialarının kanıtlanabilir, bazı iddialarının kanıtlanamaz olduğu görülmektedir. misal, evrimin canlıların gelişimiyle ilgili bahsettiği "mutasyon" ve "adaptasyon" konuları defalarca gözlemlenmiş olması sebebiyle yüzde yüz bilimseldir. buna ateisti de müslümanıda hristiyanı da karşı çıkmaz.

ancak, evrimde bir de "türler arası değişim" konusu vardır ki, işte esas çatışma buradan çıkmaktadır. her sene grip olmakla adaptasyonla, beyaz güvelerin gri güvelere dönüşmesi mutasyonla açıklanabilirken, türler arası değişim konusunda tek bir kanıt gösterilememektedir. türler arası değişim, bir canlı türünün fiziksel özelliklerinin değişmesi değil, dna yapısının, kromozom sayısının değişmesidir ki, bunun gerçekleştiğine ya da gerçekleşebilir olduğuna dair ilgili tek bir kanıt yoktur.

özetle, mesela bir kedinin, farklı iklim ve yaşam koşullarında farklı fiziksel özellikler geliştirmesi onun hala daha bir kedi olduğu gerçeğini değiştirmez. lakin türler arası değişim, bir canlı türünün bambaşka bir canlı türüne evrimleşmesinden bahseder ki, bu, bir kedinin, köpeğe evrimleşmesi anlamına gelir.

o yüzden, bir müslüman olarak, evrim teorisinin büyük bir kısmına inanmakla birlikte, hayatın başlangıcı ve türler arası değişim konularındaki bilimsellikten uzak açıklamaları nedeniyle, bir bütün olarak evrim teorisinin bilimsel olduğunu kabul etmem mümkün değil.
yaşlılığa doğru artan kıllar olabilir mi.
mutasyon gayet gozlemlenebilir bir sey dir. Cok da uzun surmez. Canli bir yapinin, degisime ugrayarak farklilasmasi durumu ( ki bu mutasyonla degil, metamorfozla da olur ) , bir turun farklilasabileceginin en kesin , gozlemlenebilir kanitidir.

Ha, muslumansan degil tabi, sizin olayiniz biraz sey.