bugün

1991 yılı sonlarında dördü nobel ödüllü 200 bilim adamı, darwin teorisinin hiç bir temele dayanmadığını ispatladı.

bu bilim adamlarından bazıları stanley miller, nobel kimya ödülü sahibi manfred elgen, nobel tıp ödülü sahibi christian de duve ve nobel fizik ödülü sahibi pakistanlı bilim adamı abdüsselamdır.

bilim çevrelerinde tartışması bu tarihlerden sonra noktalanmıştır. fakat darwinizmi aktüel tutmak için çeşitli materyalistler tarafından sürekli canlı tutulmaya çalışılarak, materyalizmin yayılması için kullanılmaktadır.
etrafta maymunla insana benzer ara türlere sıkça rastladığımız için tartışılmaması gereken bir teoridir.

edit: bkz. 31 aralık akşamı nişantaşı abdi ipekçi caddesi' nde heykellere, ağaçlara tırmanan mahlukatlar.
ateistlerin teorisidir. onlara göre insanlar maymundan gelmektedir. ancak şu soruya cevap verememektedirler;

-hadi insanlar maymundan geldi, ulan pezevenk o zaman maymunlar nereden geldi?
yoktur diyenler izlesin :
http://inciswf.com/1303579212.swf
teoriyle kanun arasındaki farkı lisede öğretilen gibi bir şey sanan ergenlerin karşı çıktıkları teori. her şeyden önce, bu teoriye karşı çıkanların iq seviyelerinin çift haneli olduğunu düşünerek, anlatacaklarımı forrest gump'a anlatır gibi anlatacağım. o yüzden hazırlıklı olun.

yer çekimi, bir kanundur. varlığı inkar edilemez bir gerçektir ki kanundur. yer çekiminin nasıl işlediğini açıklayan bilimsel bilgiler bütünü de yer çekimi teorisidir.

bu kısmı anlamayı başarabildiysen, evrim teorisi diye bir kavramın varlığını, evrimin su götürmez bir gerçek oluşundan dolayı onu açıklamaya yönelik bilimsel bilgiler bütünü oluşuna da bağlamışsındır. ha yok anlamadım diyorsan -ki farkındaysan hala sakinim- onu da düz bir cümleyle açıklayayım sevgili forrest gump.

evrim, bir kanundur. varlığı inkar edilemez bir gerçektir ki kanundur. evrimi açıklamaya çalışan bilimsel bilgiler bütünü ise evrim teorisidir.

yani neymiş? "teori bu ya, teori, kanıtlanmamış ki, daha geçen derste gördük bunu, biyolojici gösterdi" demeyecekmişiz. kafatasımızın içindeki cevize benzeyen yapıyı en azından günün belli saatlerinde kullanacakmışız. kullanacakmışız ki körelmesin.
bilimsellikten ziyade ideolojik bir çalışmanın ürünüdür. zamanın diktatörlerine ilham kaynağı olmuş ve bu teori sayesinde milyonlarca masum ve zayıf insan öldürülmüştür.
sene olmuş 2013, hala burada bunu "acaba doğru mu değil mi?" diye oturup tartışanlar var.
işte böyle zırcahil bir toplum, böyle rezil bir eğitim sistemi...

- yer çekimi teorisi diyorlar ama bana pek mantıklı gelmiyor yahu. esra ceyhan'ın programında uçan adama ne diyor acaba bunu savunanlar??

şundan zerre farkınız yok.
"ara form yok. hani ara form hani?" şeklinde çürütüldüğü sanılan gerçektir. sıradaki kapağımız da onlar için geliyor. aşağıdaki görseldeki binlerce canlıyı, bunların günümüzde hangilerinin yaşadığını hangilerinin soylarının tükendiğini, hangilerinin fosillerinin bulunduğunu, hangileriyle hangilerinin birbirine %95 benzeyen canlılar olduğunu araştırdıktan sonra kendilerini tekrar bekleriz.

http://www.zo.utexas.edu/faculty/antisense/tree.pdf
Sherewsburyli charles Darwin'in bir waikiki maymunuyla arasındaki ilişkiyi topluma kabul ettirmek için başvurduğu çakallığın sistemleşmiş halidir. Bilim dünyasının din baskısından kurtulup özgür bir biçimde çalışmasına ve rahatlamasına vesile olmuştur. Bu sayede bilimsel çalışmalar yadırganmayıp, bilim insanları daha cesur ve korkusuzca çalışmıştır.
dünya 4 milyar yasinda diyelim. evrilme uzun süre gerektiriyormus. hersey aminoasitlerin birlesmesi ve hücre kurmalariyla baslamis. türe türe milyonlarca canli olusmus. peki bugün neden hic bir evrilme gözlemlenmiyor. niye gene bir balik karaya cikip yürümüyor. neden bir baska maymun insana dönüsmüyor?

Evrim teorisine ilerde cok gülecekler.
hevesli genç sözlükçülerin üç cümlede çürüttüğü teori.
bilimi ve evrimi adnan hocadan öğrenen andavalların sandığının aksine, çürütülmesini bırak her gün daha fazla kanıtı ortaya çıkan, bilimsel olgu. ara form nerede diyenler için ise aşağıdaki hayvanın o küçük bacaklarının ne iş yaradığını düşünmesini isterim.
http://evrimagaci.org/fotograf/26/765/
http://evrimagaci.org/fotograf/26/744/
hadi bunları da geçtim insan ve maymun arasındaki el, ayak, kafa, ve gövdenin su götürmez benzerliğini nasıl açıklarlar acaba.
doğru düzgün bir bilgim yok. Ama şu aptal insanların evrim hakkında bilimsel yazıları okumadan çürüttüğünü sanmaları çok komik.
şimdi buraya insan sudan yaratılmıştır desem - ki diyorum zaten. çünkü ayetler böyle diyor- kaç artı gelir bilmiyorum. anlamadığım ise şu: insanın bir damla sudan oluşabileceğine inanan bunu canı gönülden kabul eden zihniyetin evrime karşı çıkması.

ne sanılıyor evrim düşüncesi? maymundan olduğumuz teorisi mi? bu teori maymundan olduğumuz düşüncesini çoktan aştı artık. maymundan geldiğimiz düşüncesi 25 yıl önce zaten elendi. abiyogenez soruları falan dolaşıyor ortada artık.

bir şeye muhalif olmak iyidir. iyidir de mantıklı olunmalı biraz. muhalif düşüncenin elinde daha kanıtlayıcı bilgiler olmalı.

çok mu garip erkekten gelen bir parça suyun anne yumurtalıklarında şekillenmesi ile oluşan bir varlığın evrim geçirmesi? önce sadece kan pıhtısı halinde olan ve bir karında su içerisinde can bulan bir varlığın yüzyıllar içerisinde bazı biyolojik değişikliklere uğramış olabileceğini düşünmek çok mu zor? doğduğunda dişleri bile olmayan, saçları olmayan ve hiç bir şeyden anlamayan bir varlığın. seneler içerisinde yürüyebilmesi, konuşması, saçlarının önce renkli sonra beyazlaşması ya da dökülmesi, yaşlılık yıllarında beli bükülebilen, kemikleri kırıldıktan sonra belli tedaviler ile tekrar eskisi gibi olabilen bir varlığın evrim geçirebilmesi çok mu enteresan?

topkapı sarayına gittim bir aralar. orada bazı kılıçlar ve kıyafetler gördüm. kıyafetleri es geçelim de kılıçlar boyum kadardı nerede ise! tamam ben minyon biri sayılırım beni geçelim de, kılıçlar hiç de günümüz erkeklerinin de kullanabileceği uzunlukta ve ağırlıkta değiller gibi geldi bana.

benim beynim algılamıyor bu reddetme meselesini... 17m civarında bir türbe olan Hz. Yuşa türbesine gidip mübarek bir zatmış diyenler var, hatta peygamber olabileceğini konuşanları duydum. 17m lik bir insanın varolabileceğine hatta onun mübarek bir zat olabileceğine inanan insanların en fazla 2 metre boyu varken 17m boyundaki bir insanın varolmuş olabileceğine nasıl inanıyor evrime inanmayanlar anlamıyorum.

hepimiz Hz. Adem'in çocukları isek neden bazılarımız daha siyah? neden bazılarımız çekik gözlü? aynı soydansak hiç olmazsa en temel özelliklerimizin birbiri ile aynı olması gerekmez mi? hımm... kıtalar ayrıldı iklim değişikliği mi diyorsunuz. E buda bir evrim değilmidir peki? iklimlere göre bile şekli değişebilen bir organizmanın yüzyıllardır değişen dünya düzenine ayak uyduracak şekilde yeniden formlanmasıdır zaten evrim. bunu neden kabul edemiyorsunuz o zaman?

ortalama 70 yıllık ömründe defalarca saç rengi, vücut hücreleri, yüzünün şekli, hatta ve hatta göz rengi bile değişebilen bir türüz biz insan nesli olarak. bi de anne karnındaki hallerimiz düşünülürse hiç çıkılmıyor işin içinden zaten.

tamam maymundan gelmedik, bu kesin. zaten en baştan beri de saçmaydı bu teori. ama evrim yoktur demek de maymundan geldik demek kadar saçmadır.

evet başka bir canlıdan dönüşmedik. hiç bir zaman hayvan olmadık. hep insandık ve hep ayrı bir türdük. ama şeklimizin değişebildiği de bir gerçek. amerikada yaşayan zenciler ile kenya da yaşayan zencilere bir bakın bakalım benziyorlar mı birbirlerine. alın işte aynı ırk bunlar birde! renklerine bakın, diş ve dudak yapılarına,değişmiş adamlar! iki nesil üç nesil sonra değişmişler işte. ortada bu kadar gözle görülür, elle tutulur kanıtlar varken evrim düşüncesi nasıl bu kadar ters gelebiliyor anlamıyorum ben.

evrim teorisi bazı gereksiz savlar ortaya atarak insan nesline hakaret etmiştir dönem dönem evet. ama hangimiz bebekliğimizde ayak parmaklarımızı yemeye çalışmadık ki? evrim teorisi de bebektir. büyüdükçe doğruyu bulacaktır. ve o doğruyu bulduğunda Kur'an'da bilmem kaç bin yıl önce yazıldığını görünce en çok kendisi şaşıracaktır. bırakalımda büyüsün evrim teorisi. bırakalım da aklına gelen tüm saçma olasıkıları değerlendirsin. bırakalım da gerçeği kendisi kanıtlasın evrim teorisi.
"Maymundan geliş" olarak nitelendirilen teori. Yazılarının ya da sözlerinin bir yerinde bunu okuyunca ( ironik oldu biraz, zira entry'im böyle başlıyor ) devamını okuma isteğim kaçıyor.
Kardeşim, her ne kadar evrim teorisi bir bilimsel kanun olarak herkes tarafından kabul edilmemiş olsa da, ki edilmiş olsa bile sen kur'an ile çelişmesi durumunda ona inanmayacaktın, evrim teorisinin anlatmak istediği şey en basitiyle canlıların bir "ortaklığı" 'nın oluşudur. Matematik diliyle izah etmek istersek, rakamların 10 tane olması ve sayıların sonsuz olması gibidir bu durum. Senin elindeki DNA molekülü çeşitliliği bu kadar sınırlıyken elde edilebilecek kombinasyon ve canlı çeşitliliği o kadar fazla ki; bu canlılar arasında çok yakın benzerlikler görülmesi olayıdır. Yani sen maymunla da akrabasın, solucanla da. Anne karnındaki tüm memelilerin ceninleri belirli bir periyot için birbirinin neredeyse aynısı. Tüm canlıların ilk başta dişi olmaları ve sonradan erkeklik özellikleri kazanmaları da benzerlik teşkil ediyor. Yani burada kimse çıkıp da "salı günkü maymunlar çarşamba insan olmuş amk yaa" demiyor. Böyle bir süreç yok. Sürecin ne kadar derin olduğunu algılayabilmen için şöyle bir örnek vereyim, yeryüzünde görülen canlı çeşitlerinin ( gelmiş- geçmiş ) %90'ının yokolduğu tahmin ediliyor. Yani şu anki biyolojik çeşitlilik aslında büyük resmin %10'undan da küçük. Anlayabiliyor musun ? Ve bu canlıların hepsi senden birer parça taşıyor. Böylesine bir durum karşısında sen olayı inançlarınla "Allah yaratmış" diyerek kabulleniyor ve açıklıyorsun. Buna bir itirazım yok ( her ne kadar inanmasam da ). Ama lütfen, şuna maymundan gelmişiz gibi cahil cühela yorumlarla karşılık verip de çürütme çabalarına girişmeyin. Aslında evrime inanan da inanmayan da olayın nasıl olduğunu merak ediyor; ancak bir tanesi bilimsel, gözlemlenebilir verilere dayandırmak istiyor, olay bu. Kimsenin Allah'ı reddettiği ya da ona bir saldırısı yokken, sen nasıl bu hakkı kendinde görüyorsun anlayan beri gelsin.
gerçekliği kanıtlanan lakin din adamlarının kabul etmemesi nedeniyle yasa halini alamayan teori. bu teoride sık yapılan yanlış insanın maymundan türediği yönündedir. halbuki insanın evrimi ortak atadan gelmektedir.
darwinizmin 1990'lı yıllarda yapılan araştırmalarla bilim adamları tarafından reddedildiğini, insanın maymundan gelmediğinin bilimsel bir gerçek olarak ispat edildiğini yazmıştık. fakat materyalizmi savunan kesimlerin materyalizmin pazarlanması için darwinizmi bir din gibi benimsedikleri açıktır..
(#17690062)

bunu destekleyen pek çok gelişmeden birisi gazete haberi olmuştur:

--spoiler--
geçtiğimiz yıllarda tübitak popüler bilim yayınları'nın kitap satış arşivinde bulunan ve insanın evrimini bilimsel yönden inceleyen kitaplar listeden tamamen çıkartıldı. söz konusu kitaplar -listede bulunmasına karşın- satın alınmak istendiğinde tükendi" ibaresi ile karşılaşılıyordu zaten. şimdiyse kurum tarafından satış ve basımı resmen durduruldu.

veto yiyen eserler
zooloji profesörü richard dawkins'e ait kör saatçi ve gen bencildir kitapları, alan moorehead'dan darwin ve beagle serüveni, stephen jay gould'dan darwin ve sonrası, mahlon b. hoagland'dan hayatın kökleri, james watson'dan ikili sarmal, richard lewontin'den üçlü sarmal, ernst mayr'dan biyoloji budur ve richard leakey-roger lewin'in göl insanları kitapları tübitak'ın listesinden çıkartıldı. eski listeden geriye yalnızca linda gamlin'in evrim kitabı kaldı.

darwin kapaği değiştirildi yayin yönetmeni gönderildi
darwin'in başına gelen ilk olay bu değil. darwin'in doğumunun 200'üncü yıldönümü unesco tarafından tüm dünyada "darwin yılı" olarak ilan edilmiş ve bu vesileyle tübitak, bilim ve teknik dergisi'nin 15 sayfasını ve kapağını darwin'e ayırmıştı. ancak tübitak yönetim kurulu, derginin bu hâlini beğenmeyip kapağı son anda değiştirerek, genel yayın yönetmeninin görevine son vermişti.

http://www.ensonhaber.com...-durdurdu-2013-01-14.html

--spoiler--

son olarak şunu da zikredelim ki, materyalizm siyonizmin dünyaya bir hediyesidir.. pozitivizm, darwinizm ve benzeri milletlerin enerjisini sömüren bu gibi felsefi akımlar nedense hep yahudi asıllı felsefeciler tarafından ortaya atılmış ve geliştirilmiştir.. unesco, dünya ticaret örgütü gibi beynelmilel fakat arka penceresinde siyonizmin emelleri olan örgütler, ekseriyetle bu gibi fikir akımlarını maddi ve manevi destekler..
Bir müslüman olarak varolduğuna inandığım teoridir. Nedenlerini uzun uzadıya yazmayacağım nasılsa okunmuyor. Ancak merak edenler evrimci müslümanlar ın konu hakkındaki iddialarına bakabilirler.

Bir müslüman olarak her konuda olduğu gibi bu konuda da kuran dan yararlanıyorum ve kuran a göre de mantıklı olduğunu düşünüyorum. Kuran'da geçmeyen ensest ilişki ile çoğalmaya inanmaktansa kuran'da geçen çamurdan yaratılma ve kainatı ve canlıları aşama aşama yaratma ya inanırım.
bu konuyla ilgili sözlükte bulunan yazarlara bir soru sorucağım konu.

araştırdığım kadarıyla bu teoriyle ilgili maymundan insana geçişin ara fosilleride olmak üzere fosiller bulundu yani evrim teorisi kanıtlandı peki o zaman neden hala daha evrim teorisi teori olarak kalmaktadır?
zayıfların ezilip yok edilmesinin gelişmenin bir aşaması olduğuna inanan bir teoridir ki sömürgeciliğin bilimsel alt yapısına katkı verir.
dawkins'in yaratılışçılar diye alaya alması evrimi destekleyenlerin din karşıtı olduğu algısını yaratmaktadır. pek tabi evrimi desteklerken tanrıtanımaz olmaya gerek yoktur.Bir yaratanın olduğuna inanmanız evrimi desteklememenizi gerektirmez. evrim yaratılıştan sonrasıyla ilgilenmektedir. dawkins ateisttir o ayrı. aq dawkinsi *
Canlıların değişimlerini konu edinen bilim teorisi.
teoriyi sadece maymundan insana şeklinde yorumlayan kitleler olmasına rağmen içeriğinde daha farklı bilgiler barındıran teoridir.
kanıtlanmamıştır.

aynaya baktığımda bir şeyler görüp, onları algılayıp, fikir yürüttüğüm ve musluğu açtığımda soğuğu hissettiğim sürece de kanıtlanmayacak olandır.

çok uzağa gitmiyorum yani... ne görüyorum aynanın karşısında? kirpik, kaş, göz, göz kapağı... burun, kulak, ağız, dudak, dişler... söylemiyorum onları. kirpik, kaş, göz, göz kapağı...

her birinin bir işlevi var ve son derece hayati değil mi?

yani tesadüfen olmayacak kadar?
Evrim bir fikir degil kanundur. istesenizde istemeseniz de kabul etmek zorunda kalacaksiniz.