bugün

Ram ol bana,ruhun yeni bir aleme girsin...
Yazmış kaderin:Aşkıma ömrünce esirsin!
Aklınla,şuurunla,hayalinle bilirsin.
Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
daha az seviyorum seni
giderek daha az
unutur gibi seviyorum
azala azala
aramızdaki uzaklığın karanlığında.
Al aşşağı vur dizi
Baban görmesin bizi,
Baban görürse bizi,
Öldürür ikimizi.
Günleri sayarım, geceler iner;
Beklerim geceyi, yıldızlar söner;
Gizli bir yaram var, durmayıp kanar;
Neresi? Bulup da silemiyorum.

Ulaşsa da sana yolların ucu,
Varmaya yetmiyor Atsız'ın gücü,
içimde dururken bu kadar acı,
Hâlâ yaşıyorum, ölemiyorum.
- düşünmek seni, ölümü mûnisleştirir.

hüsrev hatemi.
''Sana farklı bir şey göstereceğim
Ya sabahleyin arkanda bıraktığın gölgeni
Ya da akşamları seni karşılamak üzere yükselen gölgeni
Sana bir avuç dolusu tozla korkuyu göstereceğim.''
'özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak'
Bu azgın kalabalıkta seni tam
duyamıyorum.
Gözlerin mi daha sıcak gülüyor
yoksa dudakların mı anlayamıyorum.

"Sitare" den...
Dilaver cebeci
Çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
Seyir defterini başkası yazsın.
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
Beni o limana çıkaramazsın...

Nazım Hikmet Ran
"..besbelli ki
leşler koruyor şehrin bedenlerini
göğsünün kafesinde yalnızca pasak
biliyorsun
korkutulmuş bir kızın yüreğinden fışkıran beyaz güvercinleri
sabahın köründe kalkan trenlerdeki nefret
her gün aynı kalafat yerine çekilmenin nefreti
bunları
bütün bunları biliyorsun
dağlardan dönüyorsun
o sağır yamaçlardan çevik bacaklarını getiriyorsun
ne çicek
ne de ninni
boz şayaktan poturun
dağlarda ne güzeldi
şehre varınca artık meşinler giymelisin
daha esmer
daha kan kusturucu
sen o baygın sevgilerin adamı değilsin
sana yaşamak düşer çarkların gövdesinde
bin demir kapıyla hesaplaşmaktan omzun çürümelidir
bin çeşit güneşle ovulmalıdır gaddar ellerin
yürü yangınların üstüne
kendi alevini de getir
çarpıntısız dakikası olur mu devrimcinin?
ki ölüm her yerde uyanıktır
alestadır korkunun yardakçıları
tez kızaran güllerden kendini sakın
sevgiler ürkütsün seni
aşk ayrı
aşktır diye geri geldin o çekiç seslerine
bıraktın vazgeçilmez ırmakları
gönlüne kar yağdırıyorsa çocuk sesleri
yetsin
dikkat et
hiçbir şey ıslatmasın namluları!"

dizeden fazlası oldu sanırım, affola.
Niye izin vermiyorsun yoluna kuş konmasına
niye izin vermiyorum yoluma kuş konmasına 
niye kimseler izin vermez yollarıma kuş konmasına? 
"Öyle güzelsin ki kuş koysunlar yoluna" bir çocuk demiş.

(bkz: nilgün marmara)
"... işte ben hep böyle bildiğin gibi:
Kaderi öpüp başıma komuşum,
Gülüşüm, oturuşum, konuşuşum,
Belli efendim, besbelli
Yaşamaktan soğumuşum."

(bkz: kadere ve gönlüme dair)
(bkz: Turgut uyar)
olur mu anımsamamak onaltıncı louis'yi
14 temmuz 1789 akşamı, louis,
şöyle yazmamış mıydı defterine:
"bugün kayda değer bir şey yok.."
...güzelleşip bir sevginin göğsüne yatmak biraz
biraz yorgun biraz korkak bir insan sevmek biraz
dayayıp sırtını gecenin duvarına
bir ölünün ağzını dudağını öpmek biraz ‘
Hiçbir şeyim yok akıp giden sokaktan başka.
Bir ben vardım bir zamanlar,
Birde mutsuzluklarım.
Hayallere dalarken ruhum,
Duyulurdu ıraktan çığlıklarım.
Sessiz yüreğim hâlâ yaşıyor sanırım,
Ve ben hâlâ!
Şiirimin tek mısrasıyla aldanırım...!!!
Dünyanın en büyük ordusu iki kişidir,
En kalabalık kenti de bir kişi..

Özdemir Asaf - Bağlaç
Rengarenk dünyada bir adam gezer...
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek.
Çoook canım sıkılıyor, kuş vuralım istersen.
“Sen aşka inanmazdın sen inanmazdın
Ben maviye inanırdım
Boynumdaki yorgun damarların mavisine
Beyaz dalgaları omuzlayan deniz mavisine
Denizin bittiği yerde başlayan
göğün mavisine inanırdım
Bi de ensemde ki dövmeye inanırdım
(bkz: Kuş Ölür Sen Uçuşu Hatırla)”

(bkz: Füruğ Ferruhzad)
"...
Bir umudum sende
Anlıyor musun? "

(bkz: Ahmed arif)
(bkz: anadolu)
en sevdiğimi değilde aklıma ilk geleni bırakayım;
''gülüşünde bir tatlılık var
gözlerinden parlak ışıklar yayıyor
onun var olduğunu bilmek
mutlu olmama yetiyor.''
Vay ki gençtim,ölümle paslanmış buldum sesimi.
''ve sen hiçbir zaman
sol anahtarı yaptıracak bir çilingir bulamazsın
bana kalırsa sen,
ömrünün sonuna kadar,
o şarkının kapısında kalacaksın...''

yılmaz erdoğan