bugün

can verme gam-i askaki, ask afet-i candir
ask afet-i can oldugu, meshur-u cihandir (bkz: fuzuli)
alp er tunga öldi mi?
ısız acun kaldi mi?
Cihan altüst olurken, seyre baktın, öyle durdun da,
Bugün bir serserî, bir derbedersin kendi yurdunda.
mehmet akiften...
bir ben bileceğim oysa
ne afat sevdim.
bir de ağzı var dili yok
diyarbekir kalesi..

ahmet arif
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
can yücelden
Son gün olmasın dostum, çelengim, top arabam;
Alıp beni götürsün, tam dört inanmış adam...
(bkz: necip fazıl)
Bu şehr-i Stambul ki bi misl ü behadır
Bir sengine yekpare acem mülkü fedadır * *
senin topragında benim gülüm açmaz;benim toprgımda senin gülün solar..**
Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

sümbülzade vehbi efendi
Hayalî fakr şâlına çekenler cism-i uryânı
Anunla fahr ederler atlas ü dibayı bilmezler

hayali
katranı kaynatmakla olur mu şeker,
cinsini ziktiğim cinsine çeker.
illede görmek için mi beklenir güzel günler,
beklemek de güzel.
Kendini melek sananların hepsi cani
7 kat dibe çekti seni de zebani

illet-i zilleti üzerime geldi ani,
başım öne düşer ama olamam mani..
Pek rengine aldanma felek eski felektir
Zira feleğin meşreb-i na-sazı dönektir

bed asla necabet mi verir hiç üniforma
zerdüz palan ursan eşek yine eşektir

bu iki beyitte ziya paşadan.
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!

tam bizi anlatmıyor mu?
mehmet akif'ten.
"dest busi arzusuyla ger ölsem dostlar
kuze eylen topragım sunun anınla yare su."

fuzuli. *
gül üzülsün, bülbül üzülsün bir sen gül yeter
ağlasın bülbüllerin ey gonca bana sen gül yeter.
Bağ-i dehrin hem hazanın hem baharın görmüşüz
Biz neşatın da gamın da ruzgarın görmüşüz

Çok da mağrur olma kim meyhane-i ikbalde
Biz hezaran mest-i mağrurun humarın görmüşüz

Top-ı ah-ı inkisara paydar olmaz yine
Kişver-i cahın nice sengin-hisarın görmüşüz

Bir huruşiyle eder bin hane-i ikbali pest
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisarın görmüşüz

Biz hadeng-i can-güdaz-ı ahdır sermayesi
Biz bu meydanın nice çapuk-süvarın görmüşüz

Bir gün eyler dest- beste paygahı caygah
Biaded mağrur-ı sadr-ı i'tibarın görmüşüz

Kase-i deruze tebdil olur cam-ı murad
Biz bu bezmin Nabiya çok bade-harın görmüşüz

Nabî
cahille etme sohbet küstürürsün
cam kırığıyla silme götünü kestirirsin.
ulu tanrım ölü müsün diri mi
yoksa sen de isa gibi üçün biri mi
ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
böyle saatlerce bak ,böyle asırlarca bak.
yaşar nabi nayır'dan
ne hasta bekler sabahi
ne taze oluyu mezar
ne de seytan bir gunahi
seni bekledigim kadar
(bkz: necip fazıl kısakürek)
Aşk derdidir cihanda âşıka maksûd olan,
Vasl-ı dilberdir hemîn bu dâr-ı dünyâdan murâd!
ey pay-i damgeh-i kayd-ü nam-ü nenk,
takey hevay-i meşgale-i dehr-i bildirenk..
ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge
ne çalar kimse kapım bad-ı sabadan gayrı *