bugün
- eksi ruyaları sözlük heyetinden istemek22
- hayatınız boyunca sizi en derinden yaralayan olay8
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren erkek43
- iğrenç bir his tarif et32
- icardi190512
- düşün ki o bunu okuyor17
- türkiye toplumunun ahlaksızlığa pratik zeka demesi13
- uludağ sözlüğe nasıl düştünüz18
- sözlük kızlarının saç rengi18
- anın görüntüsü9
- galatasaray12
- bülent uygun10
- hakim ziyech11
- 5 mayıs 2024 galatasaray sivasspor maçı17
- hayvancılık destekleneceğine neden ithalat10
- eksi ruyalar ile yakaladığımız müthiş uyum21
- 170 iq üstü sözlük yazarları veritabanı18
- şöyle hanım hanımcık öğretmen bir kız bulamamak17
- sözlük yazarlarına gelen son mesaj14
- bebeği gibi seven incitmeyen değer veren kadın10
- bir türlü ısınmayan ayaklar9
- en yaşlı özelliğiniz14
- kocaeli de fabrikada yaşanan cinsel grup seks22
- insanlar melek mi şeytan mı10
- budweiser14
- kızların tipe bakmadığı gerçeği29
- bir kadın nasıl tavlanır19
- kediye kediş köpeğe köpüş diyen kız12
- hemşire kızlar nasıl oluyor27
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- çağ dışı teknolojilere özlem duymak8
- bir gavatın soyadını nick yapmak10
- mert hakan yandaş13
- nude istemeyen erkek9
- numan kurtuluş dem parti görüşmesi27
- dursun özbek gibi olsam utanırım8
- yakışıklı ama zengin erkek14
- çift maaş alan akpli bürokratların ücretlerine zam18
- sözlük kızlarına yürüyen vizyonsuz9
- sözlük yazarlarının abileri11
- erkek çocuk için isim önerileri9
- aşkta yaş farkı önemli midir10
- içip içip entry girmek8
- arkadaşlar falıma bi bakar mısınız8
- emar15
- 170 boyunda 70 kilo erkek9
Türkmenistan da yetişen büyük velîlerden. ismi, Ahmed lakabı Fadlullah'dır. Babasının ismi Ebü'l-Hayr Muhammed'dir. Ebû Saîd adı ile meşhûr oldu. Babası verâ sâhibi dindar bir zât idi. 967 (H.357) senesinde Horasan bölgesinde Serahs ile Ebyurd arasında yer alan Meyhene (Mihene) şehrinde doğdu. 1049 (H.440) senesinde aynı yerde vefât etti.
naaşı mezara götürülürken şu dizelerin okunmasını vasiyet etmişti:
Hebter ender cihan ez'in çe bured kâr / Dost be dost reft yâr ber yâr / Dünyada şundan daha hoş hangi iş var? / Dost dosta gidiyor, yâr yâr'a.
Ebu Said'in cenazesi defler çalınarak ve ilahiler okunarak kaldırılmıştı.
mevlana ya ait olduğu bilinen ne olursan ol yine de gel sözüde diyanet işleri tarafından ebu said e ait olduğu öne sürülmüştür.
' Vakit, iki nefes arasındadır. Biri geçti biri henüz gelmedi. O halde dün gitti, yarın nerede? Gün bugündür. Vakit keskin bir kılıçtır." sözüde ona aittir.
naaşı mezara götürülürken şu dizelerin okunmasını vasiyet etmişti:
Hebter ender cihan ez'in çe bured kâr / Dost be dost reft yâr ber yâr / Dünyada şundan daha hoş hangi iş var? / Dost dosta gidiyor, yâr yâr'a.
Ebu Said'in cenazesi defler çalınarak ve ilahiler okunarak kaldırılmıştı.
mevlana ya ait olduğu bilinen ne olursan ol yine de gel sözüde diyanet işleri tarafından ebu said e ait olduğu öne sürülmüştür.
' Vakit, iki nefes arasındadır. Biri geçti biri henüz gelmedi. O halde dün gitti, yarın nerede? Gün bugündür. Vakit keskin bir kılıçtır." sözüde ona aittir.
Ebû Saîd'i çekemeyen, büyüklüğünü inkâr edenlerden, kendisine hakârette daha ileri gidip, çok lânet eden, Ebû Hasan Tûnî isminde biri vardı. Bu kişinin Ebû Saîd'e olan hürmetsizliği o kadar fazla idi ki, Ebû Saîd'in bulunduğu mahalleye bile girmezdi. Ebû Saîd bir gün; "Atımı eyerleyip hazırlayınız. Ebû Hasan Tûnî'nin yanına gideceğiz." buyurdu. Bir çokları bunun hikmetini anlayamayıp hayret ettiler. O gerçekten bizim yanlış yolda olduğumuzu zannediyor ve Allah rızâsı için, yanlışa lânet ediyorsa bu lânet sebebiyle Allahü teâlâ ona rahmet eder." buyurdu. Talebelerinden bir kaç kişi ile yola çıktılar. O kimsenin bulunduğu yere yaklaşınca, talebelerden birini gönderip, kendisiyle görüşmek için geldiğini haber verdi. Ebû Hasan Tûnî bu hâli haber alınca; "Onun burada ne işi var. O, kiliseye gitsin. Onun yeri orasıdır." dedi. O talebe mecbûren bu haberi hocasına getirince, "Bismillah! Mâdem ki öyle diyor, biz de oraya gideriz." buyurup kiliseye gittiler. O sırada kilisede hıristiyanlar âyin için toplanmışlardı. Acabâ niye geldi diye merak edip onun etrafında toplandılar. içeri girdi. Duvarda, Îsâ aleyhisselâmın ve hazret-i Meryem'in resimleri diye çizilmiş iki büyük tablo vardı. Ebû Saîd resimlere bakıp; "Ey Meryem oğlu Îsâ! Allah'ı bırakıp da beni ve annemi iki ilâh edinin diye insanlara sen mi söyledin?" (Mâide sûresi: 116) meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu ve "Muhammed aleyhisselâmın dîni hak ise, şu anda bu iki resim de secde etsinler." buyurdu. Allahü teâlânın izni ile o iki resim yere düştü. Yüzleri Kâbe tarafında olup, secde hâlini aldılar. Orada bulunan hıristiyanlar feryâd ettiler. Kırk tânesi hemen Kelime-i şehâdet getirip müslüman oldu. Bu hâl, Ebû Hasan Tûnî'ye ulaşınca hatâsını anlayıp, pişman oldu, tövbe etti. Hemen Ebû Saîd hazretlerinin yanına gelip özür diledi ve sâdık talebelerinden oldu.
ebu said ebu l hayr gel ne olursan ol yine gel ister kafir ol ister putperes bizim dergahımız ...... diye devam eden herkesin hz pir'in (mevlana) söyledigini zaneden beyitlerin sahibidir.
güncel Önemli Başlıklar