bugün

onun bunu okumayacağını biliyorum, o yüzden bir şey yazmaya gerek görmüyorum.
Yazdıklarımı gerçekten görüyor olsaydı bana çoktan birşeyler yazardı ama görmüyor işte. Akılda yer etmek önemli unsur.
ulan .rospu, kahpe, senin be taaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa....
Bebeyiiiim (hep bole hitap eder) ben senden vazgeçtim. Sana mutluluklar dilerdim ama zor.
Beni,sana yenilmiş ama senden kurtulmuş hatırla.
o kim tam olarak? sevgili? düşman? hayran? eleman? patron? kim ki o?
Burada yazılanları okuyunca üzerime alınıyorum ister istemez. Mesela pure purple violet "malsın mal" deyince kafamı salladım ve "doğrudur çok malım" dedim kendi kendime.*
Şaka bir yana, sana diyebilecek hiçbir cümlem yok bu saatten sonra. Sen o treni kaçırdın bir kere. Beni önemsemeyerek beni görmezden gelerek ben yokmuşum gibi davranarak kapıları yüzüme kapatmıştın şimdi ne değişti?
irish viski getir.
Selamun kavlen bela okuman guzum.

işbu nasihat sebebiyle geldim buraya madem o kendini biliyor'a iki kelam edip gideyim.

Beni neden sevmedin?
çık ula sözlükten.
Seninle sadece konuşmak bana en iyi gelen şeylerden biriydi. Ara sıra bunu özlemiyorum değil. Herkesle kolay diyalog kurarım, geyik yaparım veya dertleşirim ama çok azında huzur bulurum. işte bulmuştum. Uzun süre sonra aklıma geldi. Tabi ki sonu olduğunu biliyordum ama ne bileyim.
O değil de bu kadar uyumlu ve sorun çıkarmayan biri olmama rağmen nadiren birileriyle gerçekten anlaşıyor olmak beni sorunlu biri mi yapıyor acaba? Evet bence.
Bunu okutmak istediğim, kendimi izah etmek istediğim kimse kalmadı. Eskiden burada sık sık yazardım.

Düşünüyorum ki bütün uludağ sözlük yazarları bunu okuyor: hepinizi selamlıyorum!
Bana davrandığın gibi sana davranılsın çareler içinde çaresiz kal derdini anlatacak kapılar yüzüne kapansın.

Oh! be rahatladım.

Edit:Beddua değildir,kısasa kısastır.
kar yağarken bir spa otelinde tatil yapalım.
neye kırıldığımı bile hâlâ anlayamamış olman kırıyor.
selam bebek, donun ne renk ?
Ben istemiyorum diye karşılaşmıyoruz. Yoksa buralar sana şehir bana mahalle.
onun da amına koyayım.
Bugün 3 aydır kesintisiz yaşadığım psikolojik çöküntünün zirve yaptığı günlerden biri. Ağustosun ortasından beri yaşadığımız faciayı toparlamak isterken belki de on yıl yaşlandım. Çok değil, sadece bundan bir yıl öncesine bakıyorum bir de şimdiye. Bu noktaya gelebileceğimizi hiç düşünmemiştim. Ve sen yaptıklarından dolayı pişmanlık duysan da asla vazgeçmedin bazı seylerden. Şu an mutlu bı dönemindesin senin adına sevinmekten başka yapacağım bir şey yok ama bil ki birinin gözyaşları üzerine kurulu hiçbir mutluluk uzun surmeyecektir. Fakat bu savaş bir sekilde sona erdiğinde yapılanlardan ben sorumlu olmayacağım. Vicdanım rahat. Gittikçe kötüye giden süreci ise artık nasıl toparlayacagim hakkında en ufak bir fikrim yok. Son olarak söyleyeceğim şey ise bundan bir yıl sonra tekrar bu satırları okumaya gelicem ve dilerim ki o zaman her şey duzelmis olur ve ben de normal hayatıma dönmüş olurum. Başka bir isteğim yok.
okumaz.
Beni neden sevmedin, dırııım dırııım...
Kimsenin birşey okuduğu yok gerçekten okusalar buraya birşeyler yazıyor olmazdık hala.
Konduramadım.
Yakıştıramadım.
Okumuyor.