bugün
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak17
- kendini bir görsel ile anlat21
- xdearm10
- jose mourinho34
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali8
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak9
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein14
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- meral akşener17
- bursa9
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- gideon reid morgan jj9
- anın görüntüsü13
- icardi190555
- magicovento12
- sekse doymuş erkek12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel22
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi11
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak8
- albay kemal22
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
- eksi ruyalar için diktiğim tulum12
- kocasına kahvaltı hazırlamayan kadın kusurludur13
- uludağ sözlük aktrollerinin uçurulması9
- içinde hiç'a harfi geçmeyen bir cümle yazınü19
- güçlü kadınların ortak özellikleri22
- yazarların en sevdikleri diziler11
- okula gidiyorum sözlük10
- gay olanları toplum niye sevmiyor12
- yazarların cinsel tercihi15
- hangi sözlükçüyü dövmek istersiniz21
- peygamberlerin yahudi olması9
- bugün yaşadığınız en üzücü olay13
jazz müziğin kralı....
jazz piyanosunun dükü.
29 nisan 1899'da doğmuş, 24 mayıs 1974'te ölmüştür.
bütün bir yüzyıla damgasını vurmuş sanatçı sayısı pek fazla değildir. her dönem, önemli/değerli, çok önemli/çok değerli sanatçılar çıkarabilir elbette. ama bütün bir yüzyılı kapsayacak değerde ürün vermiş snaatçı sayısı azdır. adı geçen kişi sanatıyla, yapıtıyla 20. yüzyılı kapsayan bir insandı. popüler müziği caz sanatıyla, caz müziğini çağdaş müzikle, çağdaş müziği afro-karaib-amerikan müziğiyle, bunların tümünü de avrupa müziğiyle harmanlayarak evrensel bir müzik sentezine ulaşmış, yüzlerce üst düzey yapıt vermiş bir besteci, orkestra şefi, piyanist.
akıl/duygu/mizah karışımı dev bir eser bırakmış ardında. macerası hiç eksilmeyen bir dahi besteciydi. birinci sınıf bir piyanist, gerçek bir caz aristokratı.
bütün bir yüzyıla damgasını vurmuş sanatçı sayısı pek fazla değildir. her dönem, önemli/değerli, çok önemli/çok değerli sanatçılar çıkarabilir elbette. ama bütün bir yüzyılı kapsayacak değerde ürün vermiş snaatçı sayısı azdır. adı geçen kişi sanatıyla, yapıtıyla 20. yüzyılı kapsayan bir insandı. popüler müziği caz sanatıyla, caz müziğini çağdaş müzikle, çağdaş müziği afro-karaib-amerikan müziğiyle, bunların tümünü de avrupa müziğiyle harmanlayarak evrensel bir müzik sentezine ulaşmış, yüzlerce üst düzey yapıt vermiş bir besteci, orkestra şefi, piyanist.
akıl/duygu/mizah karışımı dev bir eser bırakmış ardında. macerası hiç eksilmeyen bir dahi besteciydi. birinci sınıf bir piyanist, gerçek bir caz aristokratı.
"yeryüzündeki bütün müzisyenler yılın bir günü bir araya gelip diz çökmeliler ve duke'a şükretmeliler" demiş miles davis.
"siyah amerikalılar tarafından yaratılmış bir sanat, yarım yüzyılı aşan bir süreçte beyaz amerikalılar tarafından küçümsendi, itilip kakıldı. o zamanların müzik tarihi kitaplarında adı bile geçirilmeyen bu müzik, şimdi ellington adlı deha yüzünden toplumsal açıdan bile en yüksek noktaya yerleştiriliyor. bu radikal değişimi neye borçluyuz?" bu soruyu soran da büyük caz eleştirmeni leonard feather.
"siyah amerikalılar tarafından yaratılmış bir sanat, yarım yüzyılı aşan bir süreçte beyaz amerikalılar tarafından küçümsendi, itilip kakıldı. o zamanların müzik tarihi kitaplarında adı bile geçirilmeyen bu müzik, şimdi ellington adlı deha yüzünden toplumsal açıdan bile en yüksek noktaya yerleştiriliyor. bu radikal değişimi neye borçluyuz?" bu soruyu soran da büyük caz eleştirmeni leonard feather.
--spoiler--
duke ellington' plağıyla bileklerini kesen fahişeler gördüm....
--spoiler--
(bkz: kinyas ve kayra)
duke ellington' plağıyla bileklerini kesen fahişeler gördüm....
--spoiler--
(bkz: kinyas ve kayra)
ellington'ı ellington yapan olguların başında orkestrası gelir. elli küsur yıl, yarım yüzyıl gibi bir büyük zaman diliminde yalnızca bu orkestrada çalışmış büyük müzisyenler vardır. bariton saksofonun büyük ustası harry carney örneğin. ya da saksofonu ama en çok da klarnetiyle çaldığı müzikle duke'un imzasını taşıyan jimmy hamilton. trompeti, kemanı ve sesiyle orkestranın ayrılmaz parçası olan ray nance. ellington ile onca yıl geçimsiz bir karı-koca gibi beraber var olmuş, caz tarihinin en önemli isimlerinden biri olan johnny hodges. ayık çaldığı zamanlar çok seyrek olan bir tenor saksofon ustası paul gonsalves. trombon ustaları juan tizol ve lawrence brown. modern kontrabasın mucidi jimmy blanton. ben webster, barney bigard... uzayıp gider bu liste. bu insanlar ve diğerleri tek başlarına bir orkestrayı önlerine katıp götürecek yetenekte, son derece önemli müzisyenlerdir ve nedense hepsi duke ellington'ın müzik şemsiyesi altında kalmayı yeğlemiştir.
'müzik ikiye ayrılır: iyi müzik ve kötü müzik' benzeri bir özdeyişini *
yıllar önce duyduğumda sadece rock dinleyen bünyeyi derin düşüncelere sevketmiş deha.
yıllar önce duyduğumda sadece rock dinleyen bünyeyi derin düşüncelere sevketmiş deha.
dükümüz..old school jazz üstadı.
piyanoyu konuşturan adam.
diskografi:
east st. louis toodle-oo (1927)
black & tan fantasy (1927)
black beauty (1928)
creole love call (1928)
jubilee stomp (1928)
the mooche (1929)
dreamy blues/mood ındigo (1931)
rockin' in rhythm (1931)
creole rhapsody (1931)
ıt don't mean a thing (ıf ıt ain't got that swing) (1932)
sophisticated lady (1933)
daybreak express (1934)
solitude(1934)
delta serenade (1935)
ın a sentimental mood (1935)
reminiscing in tempo (1935)
clarinet lament (1936)
caravan (1937)
azure (1937)
diga diga doo (1937)
blue reverie (1937)
pyramid (1938)
prelude to a kiss (1938)
battle of swing (1939)
blue light (1939)
subtle lament (1939)
sergeant was shy (1939)
ko-ko (1939)
cocerto for cootie (1939)
cotton tail (1940)
all too soon (1940)
warm valley (1941)
take the "a" train (1941, composed by billy strayhorn)
ı got it bad (and that ain't good) (1941)
just squeeze me (but don't tease me) (1941)
don't get around much anymore (1942)
moon mist (1942)
c jam blues (1942)
diminuendo (1943)
crescendo in blue (1943, composed by duke ellington & billy strayhorn)
across the train blues (1943)
do nothin' till you hear from me (1943)
ı'm beginning to see the light (1944)
perfume suite (1944)
harlem (1950)
lonesome valley (1956)
things ain't what they used to be (1964)
a drum ıs a women (1956, composed by duke ellington & billy strayhorn)
monologue (1957)
portrait of ella fitzgerald (1957)
satin doll (1958, composed by duke ellington, billy strayhorn, & johnny mercer)
midnight ındigo (1959)
such sweet thunder (1959)
sunswept sunday (1959)
piyanoyu konuşturan adam.
diskografi:
east st. louis toodle-oo (1927)
black & tan fantasy (1927)
black beauty (1928)
creole love call (1928)
jubilee stomp (1928)
the mooche (1929)
dreamy blues/mood ındigo (1931)
rockin' in rhythm (1931)
creole rhapsody (1931)
ıt don't mean a thing (ıf ıt ain't got that swing) (1932)
sophisticated lady (1933)
daybreak express (1934)
solitude(1934)
delta serenade (1935)
ın a sentimental mood (1935)
reminiscing in tempo (1935)
clarinet lament (1936)
caravan (1937)
azure (1937)
diga diga doo (1937)
blue reverie (1937)
pyramid (1938)
prelude to a kiss (1938)
battle of swing (1939)
blue light (1939)
subtle lament (1939)
sergeant was shy (1939)
ko-ko (1939)
cocerto for cootie (1939)
cotton tail (1940)
all too soon (1940)
warm valley (1941)
take the "a" train (1941, composed by billy strayhorn)
ı got it bad (and that ain't good) (1941)
just squeeze me (but don't tease me) (1941)
don't get around much anymore (1942)
moon mist (1942)
c jam blues (1942)
diminuendo (1943)
crescendo in blue (1943, composed by duke ellington & billy strayhorn)
across the train blues (1943)
do nothin' till you hear from me (1943)
ı'm beginning to see the light (1944)
perfume suite (1944)
harlem (1950)
lonesome valley (1956)
things ain't what they used to be (1964)
a drum ıs a women (1956, composed by duke ellington & billy strayhorn)
monologue (1957)
portrait of ella fitzgerald (1957)
satin doll (1958, composed by duke ellington, billy strayhorn, & johnny mercer)
midnight ındigo (1959)
such sweet thunder (1959)
sunswept sunday (1959)
caz üstadlarından biridir evet. gerekirse elimdeki cd sini satar mıyım ya da aç mı kalırım bilemiyorum.
saygılar! kime mi?sana değil tabi ki duke elligton a
saygılar! kime mi?sana değil tabi ki duke elligton a
yaptıklarıyla bana ilham kaynağı olmuş büyük sanatçı , idol.
En önemli caz müzisyenlerinden biridir.
müziğini jazz diye sınırlandırmak ona hakaret olur. nasıl orhan gencebay arabes yapmıyor "serbest türk müziği" yapıyorsa o da "serbest amerikan müziği" yapıyordur. bunun içinde blues da klasik müzik de film müzikleri de müzikaller de vardır. kısacası kendisinin dediği gibi kaliteli müzik yapan big bandder'dır o... müzik onunla daha güzel...
cagimiza yakin bir zaman diliminde dogdugu, onu dinleyebildigim icin minnettar oldugum muzisyen. yine de ellington'in bize melodilerini sundugu zamanlar cok uzak gibi geliyo bana, dunyanin en guzel ve son duru zamanlari, kirklar, elliler... sanki hos bir ogle ruyasi gibiymis o zaman her sey, sanki o zamanlar yasasaymisim ruhum biraz olsun huzur bulabilirmis. o gunden sonra insanoglu olarak geri donulmez evrilmisiz sanki, baskalasmisiz. duke ellington benim icin dunyada iyi olan, guzel olan, saf olan seyleri temsil eden son insanlardan. onun piyanosunun tinisi butun dunyadan yavas yavas cekilirken dunya da degisti adeta, kotulesti, kirlendi.
ne bach, ne mozart, ne beethoven, tek baba sensin duke ellington!
ne bach, ne mozart, ne beethoven, tek baba sensin duke ellington!
piri muazzam, deus ül melodi. böyle adam üç milyon yılda bir gelir.
dinlerken insanı 50'lerin newyork'una, bazen de paris'in ışıltılı caddelerine ışınlayan bir adam bu. paris görmüş bir amerikalı hissediyorsun dinlerken kendini...
şu an plağı dönerken pikapta pencereden baktığım kapkaranlık caddenin bir an parıl parıl parladığını düşündürdü bana...
şu an plağı dönerken pikapta pencereden baktığım kapkaranlık caddenin bir an parıl parıl parladığını düşündürdü bana...
caz müziğinin efsanesidir.
(29 Nisan 1899 - 24 Mayıs 1974) "Duke" olarak bilinen ABD'li caz bestecisi, piyanist ve caz orkestrası şefi. 1923 yılından ölümüne kadar 50 yıldan fazla bir süreliğine bir caz orkestrasını yönetmiştir.
https://tr.wikipedia.org/wiki/Duke_Ellington
https://tr.wikipedia.org/wiki/Duke_Ellington
zamanında söylediği; ''Sadece iki tür müzik vardır. iyi müzik ve kötü müzik.'' sözü ile çok haklı bir tespit yapmış olan caz erbabı.
"sınırlara sahip olmak iyidir."
(bunu söylemesinin asıl sebebi, trompetcisinin belirli notalara mükemmelen ulaşabilip, bunun yanısıra diğerlerini kaçırdığını ve tromboncusunun için de söz konusu olduğunu söyleyip, müziğini bu sınırlar içinde yazmak kalmıştır)
(bunu söylemesinin asıl sebebi, trompetcisinin belirli notalara mükemmelen ulaşabilip, bunun yanısıra diğerlerini kaçırdığını ve tromboncusunun için de söz konusu olduğunu söyleyip, müziğini bu sınırlar içinde yazmak kalmıştır)
güncel Önemli Başlıklar